Konusu: İmam’ın (r a) Başlattığı Hareketin, Evrensel Düzlemde Bir Dine Dönüş Çağına Başlangıç Teşkil Ettiğinin Beyanında


Bilginlerin İtirafında Dine Geri Dönüş



Yüklə 1,65 Mb.
səhifə39/89
tarix17.11.2018
ölçüsü1,65 Mb.
#83124
1   ...   35   36   37   38   39   40   41   42   ...   89

Bilginlerin İtirafında Dine Geri Dönüş


Çağdaş bilginlerin yorum ve öngörüleri ve de insan dünyasındaki mevcut değişimler, insanın maddi medeniyetten büyük sıkıntılara düştüğünü ve yeniden din ve maneviyata döndüğünü ispat etmektedir.

Yunanistan Atina Üniversitesinde dinler sosyolojisi üstadı George Metalinos bu konuda şöyle diyor: “Şimdi Kapitalizmde adaletsizlik, Sosyalizmde ise fakirlik göze çarpmaktadır. Yakında ortaya çıkacak olan şey, modern tarihte üçüncü bir gücün varlığıdır ve bu güç de dindir.”2

Fransız meşhur sosyoloğu Jill Couple ise Obsevator dergisiyle yaptığı bir röportajda kendi yaptığı araştırmaların sonucunu açıklayarak ve de, “Dini hareketlerin ortaya çıkışı bütün dünyayı kapsamıştır” gerçeğini beyan ederek bu önemli oluşumun yorumunda şöyle demektedir: “Alemde dini hareketlerin ortaya çıkışı, insanların genelinin çağdaş medeniyetten rahatsız olduğunun göstergesidir.”3

Evet, “Günümüz insanı ikinci milenyumun sonunda ve üçüncü milenyumun eşiğinde en büyük buhranlara (Cvisis) düçar olmuştur...

Bu durumu değiştirebilecek ve gelecek nesillerin ruhuna yeni bir ümit aşılayabilecek yegane dayanak, insanlığın yeniden ahlaki konulara ve değerlere yönelmesi ve yeryüzünde insanın halifetullah makamına geri dönmesidir. Dünya teşkilatlarının, UNESCO ilmi konferanslarının ve dünya ülkelerindeki eğitim ve öğretimlerinden sorumlu kimselerin yayımladıkları bildirilerde ve açıklamalarda bu dönüşün işaretleri açık bir şekilde ortadadır.”1

Allah’a İnanmamak, Çağdaş Medeniyetin En Temel Sorunudur


Çağdaş insanın elde etmek için araştırmaya koyulduğu dini iman ve inançlar, insanı batının aşırı maddeciliği ve yeni medeniyetinin çıkmazından kurtarabilecek yegane yol konumundadır.

Bu gerçek de Hz. İmam Humeyni’nin (kuddise sıruhu) eski Sosyalist Sovyetler Birliği başkanına hitaben, hakikatte ise dünyadaki buhrana düşmüş bütün insanlara hitaben gönderdiği önemli mesajın ta kendisidir.

İmam (kuddise sıruhu) Sovyet liderine yazdığı tarihi mektubunda, “Şüphesiz sizin başarınıza sebep olacak ilk konu, geçmişlerinizin toplumdan Allah’ı ve dini silmeyi amaçlayan siyasetini yeniden gözden geçirmenizdir.”2 hakikatini beyan ederek teknolojik çağın sorunlarının ve problemlerinin asıl nedenini açıklamış ve şöyle buyurmuştur: “Sayın Gorbaçov! Hakikate yönelmek gerekir. Sizin ülkenizin asıl sorunu malikiyet, ekonomi ve özgürlük değildir. Sizin asıl sorununuz, Allah’a gerçek anlamda inanmamanızdır ve bu da batıyı çöküşe ve çıkmaza sürükleyen veya sürükleyecek olan temel problemdir. Sizin asıl sorununuz Allah ve yaratılışın kaynağı ile uzun bir süre yapmış olduğunuz yersiz savaştır.”3

İmam Humeyni’nin (kuddise sıruhu) dünyevi ve uhrevi saadete ulaşmak için Allah’a gerçek imana dönmenin gereği olarak işaret ettiği husus hakikatte Kur’an-ı Kerim’deki mübarek ayetlerin ve masumların (aleyhi’s Selam) rivayetlerinin içeriğinin beyanı konumundadır. İslami öğretiler esasınca, insanın sürekli olarak ulaşmaya çalıştığı erdemli şehir sadece yaratılış kaynağı olan Allah’a gerçek bir iman ve inanç sayesinde ortaya çıkabilir ve bu, yaratılışın değişmez ve kesin kanunlarından biridir: “Benim zikrimden yüz çeviren bilsin ki onun dar bir geçimi olur ve kıyamet günü de onu kör olarak haşrederiz.”1

“Esasen sosyal adalet ve ahlak, toplumsal güven ve insanlık konusu, korunması için iman adında başka bir sermayenin varlığını gerektiren birer sermaye mesabesindedir.”2

Hz. Ali (aleyhi’s Selam) ise yaratılış aleminin bu kesin kanununu izah ederken şöyle buyurmuştur: “Her kimde şu iki haslet dışında, iyilikten bir haslet bulunursa onun diğer sıfatlarına karşı tahammül eder ve onu bağışlarım. Şüphesiz o iki haslet ise akılsızlık ve imansızlıktır. Zira imanın olmadığı yerde güven de olmaz. Güven ve itminanın olmadığı yerde ise hayatın tadı kalmaz ve insan sürekli bir korku içinde yaşar. Aklın olmadığı yerde ise hayat olmaz ve o zaman insan ölülerle mukayese edilmelidir.”3




2-Modern Medeniyetin Rakam ve İstatistikler Aynasındaki Buhranı


Batılı meşhur bilgin Fritiof Capra “Turning Point” (Dönüş noktası) adlı kitabında günümüz dünyasının özellikle de sanayi toplumunun karşı karşıya bulunduğu sorunları delilli bir şekilde açıklayarak iddiamızı daha fazla beyan etme yolunu bizlere açmıştır. Fritiof Capra kendi kitabında şöyle yazmaktadır: “Yirminci asrın son yirmi yılında biz, evrensel ve büyük bir buhranla karşı karşıya kaldık. Bu buhran oldukça karmaşık bir buhran olup, hayatımızın sıhhat ve sağlığından tut, çevre ve toplumsal ilişkilere kadar, ekonomi, teknoloji ve siyaset de dahil tüm boyutlarını kaplamıştır. Bu buhran, fikri, ahlaki, manevi ve ruhi boyutları da içermektedir. Böylesine büyük ve hassas bir buhranı tarih boyunca görebilmiş değiliz.”

Fritiof Capra daha sonra şöyle eklemektedir: “Günümüz medeni dünyasında bir taraftan bütün bir dünyayı bir defa değil, bir kaç defa yok edebilecek güce sahip olan silahları üretmek için büyük ve teknolojik yatırımlar yapmaktayız. Bir yandan da çoğu çocuk olan yılda onbeş milyondan fazla insanın açlıktan öldüğüne, beşyüz milyon insanın ise kötü beslenmeden sıkıntı çektiğine ve dünya nüfusunun yüzde kırkından fazlasının ise sağlık hizmetlerinden yararlanamadığına şahit olmaktayız. Bugün dünya insanlarının yüzde otuzbeşi sağlıklı bir içme suyuna sahip değildir. Oysa, mevcut bilginlerin ve mühendislerin yarısı, savaş silahlarını geliştirme işiyle meşgul durumdadırlar.”

Fritiof Capra hakeza, “toplumsal çevre ile ilgili uyumsuzluklar ve düzensizlikler, depresyon, şizofreni ve ruhsal karşı koyma yoksunluğundan kaynaklanan çeşitli belirtilerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur” hakikatine işaret ederek şöyle yazmaktadır: “Toplumsal uyumsuzluğun nişanelerini; şiddet suçlarının artışı, kazalar, intiharlar, alkol tüketiminin hızla çıkışı, uyuşturucu madde kullanımının çoğalması, akıl ve organı eksik çocukların artışında müşahade etmek mümkündür.”1

Capra sonunda şu hatırlatmada bulunmaktadır: “İçinde bulunduğumuz şartlara dikkatle baktığımız taktirde, bu buhranın evrensel boyutlarda olduğunu anlamaktayız. O halde biz gerek birey, gerek toplum, gerekse de bir medeniyet olarak, dönüş noktası diye adlandırdığımız bir noktaya ulaşmış durumdayız.”2




Yüklə 1,65 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   35   36   37   38   39   40   41   42   ...   89




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin