Konusu: İmam’ın (r a) Başlattığı Hareketin, Evrensel Düzlemde Bir Dine Dönüş Çağına Başlangıç Teşkil Ettiğinin Beyanında


Batılı Vatandaşların Haklarının Çiğnenmesi



Yüklə 1,65 Mb.
səhifə47/89
tarix17.11.2018
ölçüsü1,65 Mb.
#83124
1   ...   43   44   45   46   47   48   49   50   ...   89

Batılı Vatandaşların Haklarının Çiğnenmesi


İmam Humenyi’nin (Allah’ın rahmeti üzerine olsun) de işaret ettiği gibi tecrübeler şu hakikati ispat etmektedir ki batıda hakim olan siyasi düzenler, kapitalist sistemin ve uluslararası Siyonizm’in meşru olmayan haklarını tehlikede gördükleri zaman kolay bir şekilde sözde demokratik değerlerden el çekmekte, müsamaha, uzlaşma, özgürlük gibi sloganların örtülü ve gerçek yüzünü ortaya çıkarmakta ve bu yolda hatta kendi vatandaşlarını muhakeme etmekten çekinmemektedirler. Buna örnek olarak da batılı ülkelerin eğitim ve benzeri alanlarda Müslüman kadınların ve kızların örtüyü seçme hakkına karşı uyguladıkları insafsızca ve şiddetli baskılara işaret etmek mümkündür. Bir çok yerde Müslüman kadın ve kızlar, eğitim haklarından alıkonmuş ve bazı yerlerde de sorgulanmıştır.”Nitekim Amerika askeri makamları (Georgia eyaletindeki Tord Steward karargahı) yeni Müslüman olmuş Summers hanıma karşı koymak için İslami örtüyü seçme hakkını kullanmakta ısrar ettiği sebebiyle mahkemeye sevk etmiştir.”1 Batılı seçkin filozof Prof. Roger Garaudy, sadece ikinci dünya savaşında altı milyon yahudinin öldürüldüğü yalanını ifşa eden belgesel bir kitap yazması sebebiyle batının özgürlük beşiği olan Fransa’da sorguya çekilmiştir. Nitekim Garaudy de bu konuda şöyle demektedir: “Bu aslında benim mahkemem değildi. Bu, düşünce özgürlüğünün muhakeme edilmesiydi. Ben sadece ikinci dünya savaşında öldürülen Yahudilerin sayısı hakkında bu rakamın altı milyon değil de bir milyon olduğunu ispat ettim. Hatta diğer bilginler ve düşünürler de belge ve kanıt ortaya koyarak beni teyit ettiler, benim muhakeme edilmem ise, batıda düşünce özgürlüğü ve demokrasinin boş bir düşünce olduğunu ispat etmiştir.”2

6- Batıda Önderlik Buhranı


Batılı ülkelerde hakim sistemlerin bu ülkelerdeki mevcut toplumsal, siyasi ve iktisadi çeşitli sorunların üstesinden gelemeyişinin ve bu bozukluklardan kaynaklanan buhranların gittikçe genişlemesi sebebiyle bir çok yorumcular, batılı toplumlardaki önderlerin iktidar sahibi olamayışı ve acizliği konusuna dikkat çekmeyi başarmışlardır. Bu konu da, batı medeniyetinin bir çok karmaşık sorunlarının listesine eklenmiş durumdadır.

Alman, Frankfurther Revend gazetesi yorumcusu, çağdaş dünyanın karmaşık durumuna işaret ettikten sonra şöyle yazmaktadır: “Şu anda bütün yorum sahipleri, çağdaş dünyanın herkesin kontrolünden çıktığı hususunda görüş birliği içindedir. Son birkaç yılda Amerika’nın yeni önderlerinin içinde bocaladığı şaşkınlık da çok güzel bir şekilde bu gerçeğin mahiyetini gözler önüne sermektedir.”

Söz konusu yorumcu, uluslararası düzlemde ve batı coğrafya ve kültür yatağında ortaya çıkan sorunlara işaret ederek şöyle demektedir: “Daha düne kadar kendisini insanlığın yegane kurtarıcısı sayan batıda, körü körüne milliyetçilik ve ırkçılık hareketinin yeniden zuhuru, çağdaş tarihin sorunlarını derk etme karmaşalığını ve belirsizliğini daha da artırmış durumdadır.”1

Batıda Seçkin Önderlerin Görülmemiş Bir Şekilde Azalması


Bazı görüş sahibi kimseler, bölgesel ve evrensel sorunları kontrol altına almada batı dünyasının fiili rehberlerinin başarısızlığına işaret ederek, batıda seçkin ve uzman önderlerin önceden görülmemiş bir şekilde yokluğunu ve boşluğunu önemle belirtmektedirler. Fransa’nın seçkin tarihçilerinden ve general Dugger ile diğer siyasetçilerin hayatını yazan Jean Lakotor, “Dünya tarihinde seçkin önderlerin bu kadar az olduğu başka bir dönem daha düşünebilmek mümkün değildir” konusunu beyan ederek şöyle demektedir: “Bugün durumu kontrol için siyasetçilerin acizliği konusu oldukça aşikardır. Bu konu bizim ülkemizde, Avrupa’da ve genel olarak da Amerika Birleşik Devletleri ve Japonya’da açık bir şekilde göze çarpmaktadır.”1

Batılı Toplumların Siyasi Önderlerinden Hoşnutsuzluğu


American Time dergisi, Lakotor’dan bu sözleri naklettikten sonra American Interprise dergisinin raporuna dayanarak şöyle yazmaktadır: “Yedi gelişmiş ülkenin tümünde (çok ilginçtir, sadece Japonya dışında) yapılan anketler, halkın büyük bir yüzdesinin ülkelerinin içinde bulunduğu şartlardan hoşnutsuzluğunu ifade etmektedir. Amerika’da halkın yüzde yetmişbiri, Kanada’da yüzde yetmişi, İngiltere’de yüzde altmışüçü ve Fransa’da yüzde altmışbiri, ülkelerinin içinde bulunduğu şartlardan hoşnutsuz olduklarını bildirmişlerdir. Bu incelemelerin de gösterdiği gibi, ankete katılan kimselere göre, ülkelerinin önderleri geçici olarak yollarını kaybetmiş değillerdir, aksine tümüyle yoldan sapmışlardır.”

Bu dergi, sonunda Londra Times yazarı Norman Stone’un görüşünü aktarmaktadır. Norman Stone kendi karşısında gördüğü başarısız siyasetçiler topluluğunu alaya alarak son zamanlarda Nieztsche’nin şu cümlesine işaret etmektedir: “Ejderha tohumunu ektik, pire biçtik! ”1

Son zamanlarda bu ülkelerde yapılan ilmi anketler de, batılı sanayileşmiş ülkelerdeki vatandaşların kendi önderlerine karşı derin bir güvensizlik içinde olduğunu göstermektedir.

Omnid anket kurumu, son dönemlerde Alman vatandaşlarının üzerinde yaptığı anketin sonuçlarını yayınlayarak şöyle demektedir: “Bu ülke halkının % 79. 8’i, kendi partilerine ve devlete asla güvenmemektedir. Onların yaptıklarından hoşnut değildir. Sadece % 43’ü parlamentoya itimat etmektedir. % 35’i ise devleti itimat edilebilir olarak görmektedir.”2



Batı Dünyasının Karmaşık Sorunları ve Önderlik Buhranı


Bizim de inandığımız gibi elbette batılı yorumcular da batılı toplumlardaki derin buhranın sadece batılı önderlerin acizliğinden ve iktidarsızlığından kaynaklanmadığını ve batıdaki önderlik buhranının bu karmaşık sorunlardan sadece biri konumunda olduğunu bilmektedirler.

Askeri ve siyasi araştırma kurumu olan Londra’daki Royal United Press kurumu incelemeler müdürü Jonathan Eyal’ın bu konudaki sözleri de çok düşündürücüdür. Jonathan, yedi sanayileşmiş ülkenin önderlerinin ve genel olarak batılı önderlerin, toplumlarındaki sorunları halledemeyişine işaret ederek şöyle demektedir: “Elbette bu sorunların sadece batıdaki fiili önderlerin şahsiyetiyle ilgili olduğu düşüncesi, saptırıcı bir düşüncedir, sorun bundan çok daha derindir.” Jonathan daha sonra şöyle ifade etmektedir: “Siyasi organlar halkın gözünden düşmüş durumdadır. Bu sebeple de öyle anlaşılıyor ki siyasetçiler, karşılarında duran iktisadi ve çevre sorunlarından tut, kanunsuzluk ve kanunları çiğneme gibi toplumsal belalara kadar bir çok karmaşık sorunlar karşısında hiçbir şey yapamamaktadır.”1

Almanya muhalif partisi Sosyal Demokratın parlamento dışişleri sözcüsü Kartson Fuiget ise batı dünyasında önderlik buhranını önemle vurgulayarak şöyle açıklamada bulunmaktadır: “Elbette konu sadece batıda önderliğin eksikliği değildir. Aksine asıl konu devlet ve toplumun acizliği ve kanunsuzluktur ve bunlar da bir çok sorun yaratmaktadır. Cinayetlerin artması, yabancı düşmanlığı, oy verenlerin azalması, batının utanç verici dış siyaseti, batının Bosna’daki cinayetleri kontrolden aciz oluşu, bu acı gerçeğin birer örnekleri konumundadır.”2


Yüklə 1,65 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   43   44   45   46   47   48   49   50   ...   89




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin