Sürdürülebilir restorasyon hedeflerinin tanımlanması
Sürdürülebilir kalkınma, toplumun çevresel, ekonomik ve sosyal amaçlarının gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılama yeteneklerini göz ardı etmeden şu andaki refah seviyesini en üst düzeye çıkarmak için entegre edilmesi anlamındadır (37). Kurak alanlardaki dayanıklılık kavramı sürdürülebilir kalkınma için şartları oluşturmayı amaçlayarak, restorasyon hedeflerinin çeşitli ihtiyaçlarını karşılamalı ve ekolojik, ekonomik, sosyal ve kültürel amaçları tatmin etmeye çalışmalıdır. Bu, genellikle sosyo ekonomik çıkarların ve sürdürülebilir kullanımların dengelenmesini ve sosyal talepleri en iyi şekilde karşılayacak seçeneğin seçilmesini gerektirir. Örneğin, Kenya’daki, Mau orman ekosistemi rehabilitasyonunda restorasyon hedefleri farklı sosyo-ekonomik çıkarları dengelemek için içinde geniş kapsamlı restorasyon faaliyetlerinde olduğu (ör: bozulmuş havza alanlarının restorasyonu, agro-orman sistemlerinde ağaç dikimi odun ve odun dışı orman ürünlerini talebinin karşılanması için ağaç dikimi, ticari bambu dikimi) basit değerli sistemden çok değerli sistem yaklaşıma doğru kaymıştır (27).
Restorasyon hedefleri ekolojik, sosyo-ekonomik ve kültürel yapıya bağlıdır, böylece ekolojik restorasyon zaman içinde çok farklı şekillerde tanımlanmıştır. Daha önceden yapılan tanımlar restorasyonun amacının belirli bir ekosistemin rekreasyonu olduğunu vurgulamıştır. Fakat, sabit bir noktaya ulaşan restorasyon hedeflerindeki bağlılık birçok sebepten dolayı sorgulanmaktadır: (i)ekosistemler dinamik sistemlerdir ve ekolojik zincir tek bir sonuç yerine geniş kapsamlı sonuçlara sebebiyet verebilir, (ii)Bozulma başlangıç şartlarına geri dönmeyi önlemiş olabilir, (iii) önceden var olan bitki örtüsü insanların uzun dönemli kullanımlarının sonucu olabilir, (iv)çevre–iklim değişimi şu anada var olan türlere bağlı olarak değişmektedir ve kurak alan peyzajlarındaki bitki örtüsü gelecekteki koşullara dayanıklı olmayabilir (6).
Güncel tanımlar, daha esnek amaçlar oluşturmaya olanak verirler, ekolojik değişkenler en son nokta olarak kabul edilebilirler ve kültürel faktörler arzu edilen ekolojik sistemlerin yapısında ve bileşiminde önemli olmuş olabilirler. Bu yüzden restorasyon çabaları, doğanın dinamizmine ve ekosisteminin doğal çeşitliliğine bağlı olanak sabit sonucu elde etmenin imkansız olduğunun ve bozulmadan kaynaklanan kısıtların ve duruma müdahale eden kültürel faktörlerin farkında olarak, türlerin ve ekosistem fonksiyonlarının geri kazandırılmasına yönelik bir ekosistem oluşturmayı amaçlamaktadır (18).
Sağlıklı ve dayanıklı peyzajlar geniş kapsamlı ekosistem hizmetlerini sağlayacak bir kapasitede olacaklardır ve doğal problemler, özellikle değişen ve belli olmayan çevre koşulları altındaki tehditleri devam ettirecektir. Bu yüzden alınan herhangi bir restorasyon önlemi ekosistem dayanıklılığını sürdürmek veya arttırmak gereğini de içermelidir ve özelliklede şu anda ve gelecekte dönüşü olmayan bozulmayı önlemelidir (6).
Bozulmuş ormanların restorasyonu, toprak koşullarını geliştirerek, bitki örtüsünü arttırarak ve türlerin oluşturulması için gereken şartları oluşturan(ör: yeterli toprak verimliliği ve uygun mikro iklim) ve doğal yenilenmeyi, diğer fauna ve flora türlerinin doğal iyileşmesini hızlandıran “temel” türleri oluşturarak çölleşmenin etkilerini tersine çevirmeyi hedeflemektedir.
Bunun iyi örneklerinden biri, restorasyona uygulanabilir bir yaklaşım olan “anahtar” bitkilerin varlığını restorasyon yoluyla teşvik eden “ekosistem çiftçiliği” kavramıdır. Bu yaklaşım diğer bitki çeşitlerinin çimlenmesi ve büyümesi ve tohum bırakan faunanın yetişme ortamı gereklilikleri için arzu edilen şartları oluşturmak için anahtar bitkilerin rolünün kolaylaştırmasından faydalanmayı amaçlar, bu arada aynı zamanda:
-
Restorasyon faaliyetlerine ekonomik bir değer sağlamalı, toplum restorasyonun yararlarını somut olarak tecrübe etmeli ve anlamalıdır, böylelikle başarının anahtarı, yerel topluluklar tarafından restorasyon faaliyetlerinin satın alınmasını ve mülkiyetini sağlamaktır.
-
Kısa dönemli ekonomik yararları güvence altına alarak restorasyonun yüksek maliyetli kısmını absorbe etmeli, böylece restorasyon projeleri yerel ekonomilere yayılmak zorundadır.
Bu ayrıca neden destekleyici agro-ormancılığın bir yaklaşım olarak kullanıldığının da temelidir.
-
Dostları ilə paylaş: |