İnsanlar, bazı etnik ve ideolojik gruplar ve dini topluluklar zaman zaman ayrımcılığa uğrayabilmektedir. Bu gruplar bazen insan haklarına aykırı muamelelere maruz kalabilmekte ve çevredeki kaynaklardan yararlanmakta eksik kalabilmektedir. Siyasi, sosyolojik ve antropolojik sebeplerle bu ayrımcılık ve dışlanma gerçekleşebilmektedir. Bu durumlarda sosyal hizmet uzmanları bu bireylerin kaynaklara ulaşımını sağlamak ve insan haklarının ihlallerinin önüne geçmek için harekete geçerler. Bu noktada mağdur olmuş bireylerin güçlerini ve başa çıkma becerilerini geliştirmek bu ayrımcılığın önüne geçebilmektedir.
Feminizm en genelde cinslerin eşitliğine önem veren ve kadınların erkeklerle eşitliğini savunan bir öğretidir. temeli kadın özgürlüğüne dayanmaktadır. Amacı, erkekler ve kadınlar arasındaki farklılıkları ve bu farklılıkların nasıl ortaya çıktığını araştırmaktır.
Feminist uygulama özel olarak bir cinsin maruz kaldığı baskıyla ilgilenmekten ziyade toplumsa cinsiyet şemasının her iki cins üzerinde oluşturduğu baskı ve türevlerini inceler.
Feminist yaklaşım Türkiye’ de yeteri düzeyde yaygınlaşmamış ve istenen düzeyde ilerleme kaydedememiştir. Bu durumun temel nedeni feminist yaklaşımın tek bir cinsin yani kadının savunuculuğunu üstlenmiş olması ve teorik literatürün nesnellikten ziyade duygusallığa kayan bir çizgide olmasıdır.