Feminist uygulamanın olandan ziyade olması gereken hali:
Toplumsal cinsiyet çalışmalarında erkek sadece şiddetin öznesi şeklinde konumlandırılmamalıdır.
Kadınları korumaya odaklanan hizmetlerin yanı sıra erkeği anlamaya ve değişimi teşvik etmeye yönelikte çalışmalar yürütülmelidir.
Cinsiyet eşitliği konulu derslerde kadınların erkekler karşısındaki mağduriyetini anlatmak yerine cinslerin eşitliğinin kazanımları ön plana çıkartılmalıdır.
Toplumsal cinsiyet rolleri ağırlıklı olarak kadın üzerinde olumsuz etkiler bırakmakla beraber, erkek üzerinde bıraktığı etkiler de azımsanmayacak seviyededir. Toplumsal cinsiyet rolleri, erkeğe; daima güçlü olmak, iş hayatında yüksek bir statüye sahip olmak, asla ağlamamak, ekonomik alanda ciddi bir refah düzeyine ulaşmak, gibi birçok ağır sorumluluk yükler. Bu sorumlulukları tastamam yerine getirme mücadelesinin bedeli erkekler için ağır olmaktadır. Çoğu zaman bu bedel akıl ve ruh sağlığını kaybetmektir.
FEMİNİST YAKLAŞIM
Feminist bakış açısı , sosyal hizmet uygulamasına baskı karşıtı sosyal hizmet uygulamasından gelen bakış açısıyla kadınların, engellenmiş olduğu kaynaklara ve fırsatlara erişimi konusunda güçlendirilmesine katkı sağlar. Güçlendirme yaklaşımı feminist sosyal hizmet uygulamalarında kritik bir öneme sahiptir. Güçlendirme süreci, müracaatçı üzerindeki baskıyı azaltmayı ve fırsat eşitliği yaratmayı amaçlar. Bu amacı gerçekleştirmek için sosyal hizmet uzmanının kişisel, kişilerarası ve sosyo politik düzeyde müracaatçı ile iş birliği içinde olması gerekir.
Feminist sosyal hizmet uygulamacıları “kişisel olan politiktir” sloganı ekseninde bireysel gözüken problemleri politik ve yapısal düzeyde ele alır. Feminist uygulamanın sosyal hizmet uygulamasında geniş bir kullanım alanı bulmasının nedeni feministlerin “kişisel olan politiktir” söylemi ile sosyal çalışmacıların “çevresi içinde birey” yaklaşımının amaç yönünden benzerlikler göstermesidir.
Baskı karşıtı uygulama insanların toplumsal statüsüne bakmaksızın gereksinimlerine yanıt üreterek, kendileri için uygun ve hak ettikleri hizmetlere ulaşmalarını temel amaç edinir. Baskı karşıtı uygulama insanların yaşamındaki eşitsizliklerin zarar verici yanlarını ortadan kaldırmaya çalışır. Toplumdaki eşitsizlikler birey üzerinde baskı yaratarak bireyin gelişimine engel olur. Bu nedenle uzman-müracaatçı etkileşiminde hiyerarşinin olumsuz etkilerinden olabildiğince kaçınılmalıdır ve kolaylaştırıcılık rolüyle müracaatçını güçlenmesine özen gösterilmelidir.
Sosyal hizmet uygulamasını baskı karşıtı uygulamaya dönüştüren unsur sosyal hizmet uzmanlarının güçsüzleşmiş gruplara destek sunması aynı zamanda da toplum ve politika düzeyinde bu gruplarla bağlantılı toplumsal hareketlerin içinde yer almasıdır. Baskı karşıtı uygulama esnasında sosyal hizmet uzmanı mikro mezzo ve makro düzeyde çalışmalar yürütmektedir Bu sayede verilen hizmetin politikaya dönüştürülmesinde ya da daha iyi bir hizmet sunulmasında etkin rol oynamaktadır. Aynı zamanda sivil toplum örgütleriyle çalışmalar yürüterek kişisel olarak nitelendirilen sorunların çözümünde etkin bir rol oynamaktadır.
