05.12.2011 tarih ve Esas No: 2011/10404-Karar No: 2011/... kararı ile yeniden düzeltilerek onandı)
Sanığın sorumlu yazı işleri müdürü bulunduğu dergide yayınlanan yazılar bir bütün hâlinde değerlendirildiğinde; dava konusu yazılarda ana tema, amaç ve ısrarla tekrarlanan iddiaların esas itibariyle işlenmiş bulunan terör suçlarının haklı nedene dayandığını belirtmek suretiyle meşrulaştırılmak istendiği; bu hâliyle sanığın eyleminin terör örgütü propagandası suçunu oluşturacağı, sadece bir kez ceza tertip edilmesi gerektiği ancak suçun işleniş biçimi meydana gelen tehlikenin ağırlığı sanığın suçtaki ısrarı, güttüğü amaç ve saik nazara alınarak sanığın hakkında tertip olunan temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, (9.C.D, 05.12.2011 tarih, Esas No: 2009/20472-Karar No: 2011/29430)
Suçun, basın ve yayın yoluyla işlenmesi nedeniyle tayin olunan cezanın 3713 sayılı Kanunun 7/2-2. cümle gereğince yarı oranında arttırılmaması karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. (9.C.D, 05.12.2011 tarih, Esas No: 2009/20476-Karar No: 2011/29431)
Şirketinin tanıtım amacıyla dava konusu olan ve basılmış eser niteliğinde bulunan takvimi bastıran sanığın eser sahibi olduğu ve 3713 sayılı Kanunun 7/2.
maddesi gereğince cezalandırılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; TCK'nın 53. maddesi gereğince kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak her zaman hak yoksunluğuna hükmedilmesi mümkün görülmüştür. DÜZELTİLEREK ONANMASINA, (9.C.D, 23.11.2011 tarih, Esas No: 2009/19182-Karar No: 2011/29111)
Dosya kapsamından 27.11.2007 tarihli ön ödeme ihtarâtının sanığa tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanılmadığından, sanığa usulüne uygun ön ödeme ihtarâtı yapılarak sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiğinin gözetilmemesi, (9.C.D, 22.11.2011 tarih, Esas No: 2009/19676-Karar No: 2011/28879)
"1- Sanık D.A. hakkında anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, tasarlayarak, bombalama suretiyle ve kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle insan öldürmeye teşebbüs, patlayıcı madde bulundurma, 6136 sayılı Kanuna aykırılık, resmi belgede sahtecilik ve silahlı terör örgütünün propagandasını yapma; sanık
5.0. Y. hakkında anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, tasarlayarak, bombalama suretiyle ve kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle insan öldürmeye teşebbüs ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde:
6136 sayılı Kanuna muhâlefet suçunda Sanık D.A'ya suç tarihi itibariyle eksik para cezası verilmesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların üyesi bulunduğu silahlı terör örgütünün, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını cebir ve şiddet kullanarak değiştirme amacına yönelik olarak vahamet arz eden olayları gerçekleştirdiği, sanıkların sübutu kabul olunan eyleminin amaç suçun işlenmesi doğrultusundaki örgütsel bağlılık ile ülke genelindeki organik bütünlüğüne göre, amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olduğu belirlenip, kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde suçun vasfı tayin edilmiş, ayrıca sanık D.A'nın tasarlayarak, bombalama suretiyle ve kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle insan öldürmeye teşebbüs, patlayıcı madde bulundurma, 6136 sayılı Kanuna aykırılık, resmi belgede sahtecilik ve silahlı terör örgütünün propagandasını yapma; sanık
5.0. Y'nin ise tasarlayarak, bombalama suretiyle ve kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle insan öldürmeye teşebbüs ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işledikleri kabul olunmuş, sanık S.O.Y yönünden cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, sanıkların savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosya kapsamına göre verilen hükümde eleştiri ve aşağıdaki husus dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçeleri ile duruşmalı inceleme sırasında sanıklar müdafinin ileri sürdüğü ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Her iki sanık hakkındaki tasarlayarak, bombalama suretiyle ve kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle insan öldürmeye teşebbüs suçunda, terör amacıyla kasten insan öldürme suçunun, kasten öldürme suçunun yalın şekline göre nitelikli hâl olduğu ve TCK'nın 61/4. maddesi uyarınca, hükmedilen cezanın önce 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uygulanarak artırılması, sonra da TCK'nın 61/5. maddesi uyarınca teşebbüs nedeniyle indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle sanıklara fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın CMUK'nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan,
a) Hükmün sanık D.A. hakkındaki nitelikli şekilde öldürmeye teşebbüs suçuyla ilgili A-2 bölümünün (b) ve (c) fıkralarının hükümden çıkarılmasına, (a) fıkrasında tayin edilen ve ağırlaştırılmış müebbet hapis öngören temel ceza fıkrasından sonra gelmek üzere " (b) 3713 sayılı Kanunun 5. maddesinin uygulanması suretiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına, (c) sanığın eylemi teşebbüs aşamasında kalmış olmakla 5237 sayılı TCK'nın 35/2. maddesi gereğince indirim yapılarak sanığın neticeten 16 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına" şeklindeki fıkraların eklenmesi,
b) Hükmün sanık S.O.Y. hakkındaki nitelikli şekilde öldürmeye teşebbüs suçuyla ilgili B-2 bölümünün (b), (c) ve (d) fıkralarının hükümden çıkarılmasına, (a) fıkrasında tayin edilen ve ağırlaştırılmış müebbet hapis öngören temel ceza fıkrasından sonra gelmek üzere "(b) 3713 sayılı Kanunun 5. maddesinin uygulanması suretiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına, (c) sanığın eylemi teşebbüs aşamasında kalmış olmakla 5237 sayılı TCK'nın 35/2. maddesi gereğince indirim yapılarak sanığın 16 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, (d) sanığın duruşmalardaki tutum ve davranışları lehine takdiri indirim sebebi kabul edilerek cezasından 5237 sayılı TCK'nın 62/1. maddesi gereğince takdiren 1/8 oranında indirim yapılarak sanığın neticeten 14 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına" şeklindeki fıkraların eklenmesi suretiyle,
Diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan sanıklar hakkındaki nitelikli şekilde öldürmeye teşebbüs suçuyla ilgili hükmün DÜZELTİLEREK, kısmen resen temyize tabi olan diğer hükümlerin ise doğrudan ONANMASINA,
2- Sanık D.A. hakkındaki patlayıcı madde kullanma suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince;
5237 sayılı TCK'nın 302/2. maddesi hükmünün, aynı maddenin 1. fıkrasında düzenlenen amaç suçun işlenmesi doğrultusunda gerçekleştirilen diğer suçlar ile amaç suç arasındaki fikri içtima ve bileşik suç ilişkisini bertaraf ettiği, amaç suçun işlenmesi doğrultusunda işlenen diğer suçların kendi aralarında fikri içtima ve bileşik suça konu olmalarını engelleyen bir hükmün bulunmadığı nazara alınarak;
Dosya kapsamına göre sanığın, olay tarihinde bomba patlatmak şeklindeki tek fiille tasarlayarak, yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle ve bombalama suretiyle öldürmeye teşebbüs ve patlayıcı madde kullanma suçlarını işlediği, 5237 sayılı TCK'nın 44. maddesi hükmü karşısında, işlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına neden olan sanığın, sadece daha ağır cezayı gerektiren nitelikli öldürmeye teşebbüs suçundan sorumlu tutulması gerektiği gözetilmeden ayrıca patlayıcı madde kullanma suçundan da mahkumiyetine karar verilmesi", (9.C.D, 17.11.2011 tarih, Esas No: 2011/10013-Karar No: 2011/28607)
Silahlı terör örgütünün propagandasının yapıldığı ve açıklamalarının yayımlandığı gerekçesiyle el koyma, satış ve dağıtım yasağına konu olan 40 adet dergi, 50 adet gazete ile üzerinde örgütsel ibareler bulunan 50 adet tükenmez kalemin sanık tarafından kargodan teslim alındıktan sonra örgüte yardım bakımından üstlendiği fiili henüz tamamlayamadan kollukça yakalanması şeklinde gerçekleşen eylemin örgüte yardım etmeye teşebbüs suçunu oluşturduğu, sanığın 5237 sayılı TCK'nın 314/3, 220/7. maddeleri yollamasıyla 314/2, 35/2. maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, (9.C.D, 14.11.2011 tarih, Esas No: 2011/8828-Karar No: 2011/28683)
Silahlı terör örgütünün faaliyeti kapsamında yapılacak propaganda eylemlerinde kullanılmak üzere örgütsel içerikli malzemeleri naklederken yakalanan sanığın eyleminin silahlı örgüte yardıma teşebbüs suçunu oluşturacağı gözetilmeden suçun tamamlandığı kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması, (9.C.D,
03.11.2011 tarih, Esas No: 2009/17839-Karar No: 2011/28355)
Sanığın, dava konusu yazının yazarını bildirmemiş olması ve dosya içeriğine göre de suçun işlenişine iştirak ettiği ve yazı sahibi gibi sorumlu tutulması gerektiği gözetilmeden, eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. ONANMASINA, (9.C.D, 01.11.2011 tarih, Esas No: 2009/19480-Karar No: 2011/28190)
Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince;
Sanığın katıldığı dosya kapsamı ile sabit olan ve silahlı terör örgütünün propagandasına dönüşen yasadışı gösteri ve yürüyüşlerin örgütün talimatıyla gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği, bu hususta örgütsel çağrı yapılıp yapılmadığı yeterince araştırılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturma sonucu söz konusu eylemlerin süreklilik arz ettiğinden bahisle sanığın örgüt adına suç işlediği kabul edilerek hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması, (9.C.D, 01.11.2011 tarih, Esas No: 2009/19017-Karar No: 2011/28321)
Sanığın sorumlu yazı işleri müdürü olduğu gazetenin 18.07.2007 tarihli nüshasının 7. ve 8. sayfalarında yayımlanan "matematik açıdan PKK ile Kürt sorununun ayrılmaz bütünlüğü" ve "Diyarbakır'ın rengi belli" başlıklı yazıların, silahlı örgütün propagandasını yapma suçunu oluşturmadığı, anılan yazıların Anayasanın 25, 26, 27, 28. ve 5187 sayılı Basın Kanununun 3. maddesinde işaret edilen Basın özgürlüğü kapsamında bilgiyi yayma, eleştirme ve yorumlama hakkının kullanılması mahiyetinde olduğu gözetilmeden, değerlendirmede yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, (9.C.D, 31.10.2011 tarih, Esas No: 2009/18405-Karar No: 2011/28135)
"örgütün varlığının kabul edilebilmesi için; üye sayısının en az üç kişi olması, üyeler arasında soyut bir birleşme değil gevşek de olsa hiyerarşik bir ilişkinin bulunması, suç işlenmese bile suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşmenin olması, niteliği itibariyle devamlılık göstermesi gerektiği, örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısıyla araç ve gereç bakımından, amaçlanan suçları işlemeye elverişli olması da arandığı, örgüt yapılanmasında işlenmesi amaçlanan suçların konu ve mağdur itibariyle somutlaştırılması mümkün, ancak zorunlu olmadığı, soyut olarak sanık sayısının üç kişiden fazla olması örgütün varlığının kabulü için yeterli olmayıp bu durumda iştirak ilişkisinden söz edilebileceği..." (Yargıtay 10. CD., T. 12.10.2011, E. 2011/9702 K. 2011/55850)
"1- PKK terör örgütü mensubu oldukları kabul edilen sanıkların saat 20:15 sıralarında içerisinde yolcuları olduğu hâlde kırmızı ışıkta beklemekte olan belediye otobüsünü örgütün amaçları doğrultusunda molotof atarak yakmak şeklindeki eylemlerinin araç içerisindeki yolcuları öldürmeye teşebbüs olarak değerlendirilebileceği gözetilerek, haklarında TCK'nın 302/1-2, 82, 35. maddeleri uyarınca da dava açılması temin edildikten sonra her iki dava birleştirilip deliller bir bütün olarak değerlendirilerek sonucuna göre hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabul ve uygulamaya göre;
a) Patlayıcı madde bulundurma suçu ile ilgili olarak sanıklara 5271 sayılı CMK'nın 226. maddesi gereğince ek savunma hakkı tanınmadan, 3713 sayılı Kanunun 5/2. maddesinin uygulanması suretiyle savunma haklarının kısıtlanması,
b) Katılan F.K'ye yönelik gerçekleşen ve görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsuru olan eylemin TCK'nın 265/5. maddesi hükmü de gözetilip kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hâllerine ulaşmadığı bu hâliyle eylemin 5237 sayılı TCK'nın 265. maddesinde belirtilen suçu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması", (9.C.D, 11.10.2011 tarih, Esas No: 2009/18613-Karar No: 2011/27880)
"765 sayılı TCK'nın 125 ve 5237 sayılı TCK'nın 302/1. maddesinde tanımlanan Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunda suç tarihinin, amaç suçun işlenmesi doğrultusunda işlenen ve vahamet arz eden araç suçun gerçekleştirildiği tarih olup, sanık Ş.A'nın sübutu kabul edilen eylemlerinin 01.06.2005 tarihinden önce gerçekleştirilmiş olması karşısında, hakkında, 765 sayılı TCK'nın 125, 31. maddeleri gereğince uygulama yapılması gerekirken, 5237 sayılı Kanunun 302 ve 53. maddeleri gereğince uygulama yapılması aleyhe temyiz bulunmadığından, sanık S.T'nin ise örgüte üye olmamakla birlikte örgüt üyesine sahte kimlik temin etmek suretiyle örgüt adına suç işlediği ve bu nedenle örgüte üye olmak suçundan cezalandırılması gerektiği düşünülmeden örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişi konumunda kabul edilerek örgüt üyesi gibi cezalandırılmış olması sonuca etkili görülmediğinden, bozma nedeni yapılmamıştır. ONANMASINA., (9.C.D, 10.10.2011 tarih, Esas No: 2010/3969-Karar No: 2011/27876)
"5237 sayılı TCK'nın 309/2. maddesindeki "Bu suçun işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi hâlinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur." şeklindeki düzenleme karşısında, hükümlünün sabit kabul edilen eylemi yanında üyesi olduğu yasadışı MLSP/B terör örgütü adına işlenen eylemlere de katıldığı kabul edilmekle sanığın ayrıca bu suçlardan da cezalandırılması gerekeceğinden, 5237 sayılı TCK'nın 7/2, 5252 sayılı Kanunun 9/3. maddeleri uyarınca sanık lehine olan kanunun belirlenmesi bakımından yargılama dosyasının sanıkla ilgili bölümlerinin onaylı örnekleri bu dosya içerisine alınarak önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanıp, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle uyarlama talebi hakkında karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması", (9.C.D, 10.10.2011 tarih, Esas No: 2011/9504-Karar No: 2011/27817)
Suça konu yazılardaki hangi söz ve ifadelerin örgüt propagandasını oluşturduğu tartışılıp gösterilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması, (9.C.D, 03.10.2011 tarih, Esas No: 2009/17813-Karar No :2011/27684)
İhbar tutanağı, yakalama tutanağı, sanığa ait telefonun incelenmesine ilişkin tutanak, fotoğraftan teşhis tutanağı ve tüm dosya kapsamından, sanığın PKK terör örgütü üyesi KAVA Kod ile görüşüp örgütün talimatlarını getirmek amacıyla Kuzey Irak'a gittiği, bu örgüt üyesi tarafından Kuzey Irak'a gittiği gün arandığı ve Türkiye'ye giriş yapacağı sırada, örgütün talimatlarını alıp Türkiye'deki temsilcilere iletemeden ihbar üzerine yakalandığı anlaşılmakla, sanığın bilerek ve isteyerek yardım etme fiilinin teşebbüs aşamasında kaldığı, anlaşılmış olup atılı suça teşebbüsten mahkûmiyeti yerine, yazılı gerekçeyle beraatına karar verilmesi, (9.C.D, 28.09.2011 tarih, Esas No: 2009/14206-Karar No: 2011/27325)
Sanıklar M.Ş.K. ve N.F. hakkında kurulan hükümlere yönelik temyizlere gelince;
a) Sanıkların terör örgütünün çağrısı ve amaçları doğrultusunda suç işlemek suretiyle örgüte yardım ettikleri kabul edilip, işlenen bu suçlardan ayrıca mahkûmiyet hükmü kurulduğu görülmekle; TCK'nın 314/3 ve 220/7. maddelerinde düzenlenen silahlı örgüte yardım bakımından yardımın konusunun suç teşkil etmeyen bir fiilden ibaret olması, yardımı oluşturan fiilin suç teşkil etmesi hâlinde ise artık örgüte yardım suçundan söz edilemeyip fiilin aynı Kanunun 220/6 maddesi kapsamında örgüt adına suç işleme olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden yetersiz ve isabetsiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
b) Mahkemece sanıkların uydukları kabul edilen örgütsel çağrıların ne şekilde gerçekleştiğinin sübuta elverişli delilleriyle birlikte karar yerinde tartışılıp ortaya konulmaması,
c) Kabul ve uygulamaya göre de;
Sanıklar hakkında patlayıcı madde nakletme suçundan hüküm kurulurken ek savunma hakkı tanınmadan, tayin olunan cezanın 3713 sayılı Kanunun 5/2. maddesi uyarınca 2/3 oranında arttırılması suretiyle CMK'nın 226. maddesine muhâlefet edilmesi, (9.C.D, 27.09.2011 tarih, Esas No: 2011/7749-Karar No: 2011/27280)
"2- Temyizin kapsamına göre sanıklar E.P, M.P, A.T., M.P., M.P ve Z.P hakkındaki hükümlerle sınırlı olarak yapılan incelemede:
A - Sanık E.P hakkında Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, tasarlayarak ve bombalama suretiyle insan öldürme, kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle insan öldürme, tasarlayarak ve kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle ve bombalama suretiyle insan öldürmeye teşebbüs; sanıklar M.P, A.T., M.P, M.P ve Z.P hakkında silahlı terör örgütüne yardım suçlarından kurulan hükümlere ilişkin temyizlerin incelenmesinde;
Sanık E.P'nin , 03.01.2008 tarihinde şehir merkezinde insanların çokça bulunduğu işlek bir caddede, hedeflediği askeri servis otobüsünün geçtiği sırada bomba yüklü aracı uzaktan kumanda ile patlatarak aracın yakınlarında bulunan 7 kişiyi öldürdüğü olayda; insanların yoğun olarak bulunduğu bir caddede böylesine güçlü bir bombanın patlaması hâlinde çevrede bulunan insanların da öleceği sonucunun muhakkak olduğu ve bu durumda doğrudan kastla hareket ettiği kabul edilerek buna göre cezalandırılması gerektiği gözetilmeden yazılı gerekçe ile eylemin olası kastla işlendiği kabul edilerek TCK'nın 21/2. maddesi uyarınca indirim yapılması, karşı temyiz bulunmadığından ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi ile cezanın artırılması karşısında olası kastın uygulanmaması hâlinde hükmedilecek sonuç ceza değişmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık E.P'nin üyesi bulunduğu silahlı terör örgütünün, Devletin birliğini bozma ve ülke topraklarından bir kısmını Devlet idaresinden ayırma amacına yönelik olarak vahamet arz eden olayları gerçekleştirdiği, sanığın sübutu kabul olunan eylemlerinin amaç suçun işlenmesi doğrultusundaki örgütsel bağlılık ile ülke genelindeki organik bütünlüğüne nazaran, amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olduğu belirlenip, kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde suçun vasfı tayin edilmiş, ayrıca adı geçen sanığın tasarlayarak ve bombalama suretiyle insan öldürme, kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle insan öldürme, tasarlayarak ve kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle ve bombalama suretiyle insan öldürmeye teşebbüs suçlarını; sanıklar M.P, A.T., M.P, Me.Pve Z.P'nin ise silahlı terör örgütüne yardım suçunu işledikleri kabul olunmuş, sanıklar M.P, A.Tç, M.P, M.P ve Z.P yönünden cezaları azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, bütün sanıkların savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosya kapsamına göre verilen hükümde eleştiri ve düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan; sanıklar E.P ve M.P ile sanıklar müdafilerinin ileri sürdüğü ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; ancak Sanık E.P hakkında, 05.12.2007 tarihinde polis memuru R.Ş'yi tasarlayarak, yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle ve bombalama suretiyle öldürmeye teşebbüs suçundan uygulama yapılırken, terör amacıyla kasten insan öldürme suçunun, kasten öldürme suçunun yalın şekline göre nitelikli hâl olduğu dikkate alınarak TCK'nın 61/4. maddesi uyarınca, hükmedilen cezanın önce 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca artırılması, sonra da TCK'nın 61/5. maddesi uyarınca teşebbüs nedeniyle indirilmesi gerektiği gözetilmemek suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup hükmün bu nedenle BOZULMASINA, bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın CMUK'nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün R.Ş'yi nitelikli şekilde öldürmeye teşebbüs suçuyla ilgili D-1 bölümünün (b) ve (c) fıkralarının hükümden çıkarılması, yerine "(b) 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca cezanın 1/2 oranında artırılması gerekiyor ise de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının artırılması mümkün olmadığından bu maddenin uygulanmasına yer olmadığına, (c) sanığın eylemi teşebbüs aşamasında kalmış olmakla 5237 sayılı TCK'nın 35/2. maddesi gereğince indirim yapılarak sanığın takdiren 15 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına" fıkralarının eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan re'sen temyize tabi anılan hükmün DÜZELTİLEREK, yine aynı sanığa ilişkin ve re'sen temyize tabi olan diğer hükümler ile sanıklar M.P, A.T., M.P, M.P ve Z.P hakkındaki hükümlerin doğrudan ONANMASINA,
B - Sanık E.P hakkında patlayıcı madde bulundurma, mala zarar verme ve 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;
a) 5237 sayılı TCK'nın 302/2. maddesi hükmünün, aynı maddenin 1. fıkrasında düzenlenen amaç suçun işlenmesi doğrultusunda gerçekleştirilen diğer suçlar ile amaç suç arasındaki fikri içtima ve bileşik suç ilişkisini bertaraf ettiği, amaç suçun işlenmesi doğrultusunda işlenen diğer suçların kendi aralarında fikri içtima ve bileşik suça konu olmalarını engelleyen bir hükmün bulunmadığı da nazara alınarak;
Dosya kapsamına göre sanığın, 05.12.2007 tarihinde bomba patlatmak şeklindeki tek fiille tasarlayarak, yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle ve bombalama suretiyle öldürmeye teşebbüs ve mala zarar verme suçlarını işlediği, 5237 sayılı TCK'nın 44. maddesinde düzenlenen fikri içtima kuralı uyarınca sadece daha ağır cezayı gerektiren nitelikli öldürmeye teşebbüs suçundan sorumlu tutulması gerektiği gözetilmeden ayrıca mala zarar verme suçundan da mahkumiyetine karar verilmesi,
b) 6136 sayılı Kanuna aykırı silah taşıma ve bulundurma suçu ile patlayıcı madde bulundurma suçunun mütemadi suçlardan olduğu ve temadinin kesildiği tarihe kadar gerçekleştirilen eylemlerin tek suç oluşturacağı gözetilerek sanığın; suça konu vahim nitelikteki silahı bir süre taşıma ve niteliksiz tabancayı da bulundururken yakalanma olayında silahların sayı ve niteliği de gözetilerek bir kez 6136 sayılı Kanunun 13/2. maddesi uyarınca, patlayıcı nitelikteki maddeleri değişik tarihlerde bulundurma olayında ise patlayıcı maddelerin miktarı ve niteliği de gözetilerek bir kez TCK'nın 174/1. maddesi uyarınca cezalandırılmasıyla yetinilmesi gerekirken, dört kez patlayıcı madde bulundurma ve iki kez 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçundan hüküm kurulması", (9.C, D.22.09.2011 tarih, Esas No: 2011/9401-Karar No: 2011/27205).
Dava konusu yazıların yayınlandığı derginin yayın sorumlusu olup, metinlerin yazarının açık kimliğini vermeyerek eylemine iştirak eden sanık hakkında 3713 sayılı Kanunun 7/2. madde ve fıkrasının 1. cümlesi yerine anılan fıkranın 2. cümlesi ile hüküm kurulması suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Hüküm tarihinde yürürlükte olan, 5728 sayılı Kanunun 562. maddesiyle değişik CMK'nın 231. maddesindeki "hükmün açıklanmasının geri bırakılması"na ilişkin düzenleme uyarınca; suç tarihi itibariyle suçun niteliği ve hükmolunan cezanın türü gözetilip dosyada bulunan adli sicil kaydı da dikkate alınarak, sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının taksitlendirilmesine karar verilirken uygulanan kanun ve maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6.
madde ve fıkrası hükme aykırılık yapılması, (9.C.D, 20.09.2011 tarih, Esas No: 2009/17865-Karar No: 2011/27117)
Maliye Hazinesinin sanık hakkında açılan silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçundan doğrudan doğruya zarar görmesi söz konusu olmayıp, katılma talebinin reddine ilişkin karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan, Hazine vekilinin temyiz isteminin CMUK'nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, (9.C.D, 20.09.2011 tarih, Esas No: 2009/15262-Karar No: 2011/27105)
19.03.2006 tarihinde Hakkari il merkezinde düzenlenen Nevruz etkinliklerine, örgütün internet sitelerinde yaptığı çağrıya uyarak katılan sanığın, örgüt propagandası içeren sloganlar atarak zafer işareti yaptığı, patlayıcı madde bulundurduğu ve güvenlik kuvvetlerine molotof kokteyli attığı, bu suretle örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemekten ibaret eylemi nedeniyle ayrıca, 5237 sayılı TCK'nın 314/3, 220/6 ve 3713 sayılı Kanunun 2/2. maddeleri yollaması ile aynı Kanunun 314/2. maddeleri gereğince de cezalandırılması gerektiğinin gözetilmemesi, patlayıcı madde bulundurma suçunun örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi nedeniyle verilen temel cezanın TCK'nın 174/2. maddesi gereğince yarı oranında arttırılması gerekirken eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dostları ilə paylaş: |