"Kendiliğinden teslim olmayıp, İran Devleti yetkililerince yakalanıp Türkiye'ye teslim edilen ve örgütün yapısı ve faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili Kanunun aradığı anlamda yeterli bilgi vermeyen sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 221/4. maddesi uygulanmak suretiyle eksik ceza tayini," (9. C.D, 11.05.2009 gün, Esas No: 2009/2638-Karar No: 2009/5575)
"Sanığın 29.03.1999 günü Gaziosmanpaşa, Karadeniz mahallesinde bulunan kuyumcu dükkânının duvarı delinmek suretiyle soyulma girişimi eylemine katıldığı kolluk ikrarı, mağdur ve tanık ifadeleri, başka dosya sanıklarının aşama ifadeleri, eylem evrakı ve tüm dosya kapsamından anlaşılması karşısında eylemin 765 sayılı TCK'nın 146/1. maddesinde tanımlanan suçun oluşması için gerekli vahamet düzeyine ulaşmamakla birlikte, hırsızlığa teşebbüs etme suçunu oluşturacağı ve ayrıca anılan suçtan da mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi", (9. C.D,
07.05.2009 gün, Esas No: 2008/18751-Karar No: 2009/5493)
Hüküm: 765 sayılı TCK'nın 169, 3713 sayılı Kanunun 5, 765 sayılı TCK'nın 59, 31, 40 maddeleri ve 5237 sayılı TCK'nın 170/1-c, 3713 sayılı Kanunun 5, 62/1, 53, 63, 54. maddeleri
Dosyadaki tüm belge ve bilgiler karşısında; silahlı terör örgütü ile organik bağ içerisinde hareket ettiği anlaşılan sanığın, örgütün yayın organları vasıtasıyla verdiği eylem talimatlar doğrultusunda; diğer sanıklarla birlikte 14.02.2003 tarihinde eylem kararı alıp molotof kokteyllerini hazırlaması ve geceleyin şikayetçiye ait üzerinde TEDAŞ yazması nedeniyle devlete ait olduğunu düşündükleri servis otobüsüne atarak yakmaları şeklindeki kabul edilen eyleminin silahlı örgüte üye olma suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi, (9. C.D, 06.05.2009 gün, Esas No: 2009/3412-Karar No: 2009/5427)
"Sanığın silahlı örgüte üye olarak askeri birimde yer aldığı, 1999 yılında M.Ş.U. ve B.A.U'nun öldürülmesi için verilen talimat doğrultusunda hareket ederek şahısları kandırıp evine getirdiği, silah zoruyla bağlanması ve şahısların on gün süreyle alıkonulmalarından sonra tahta ızgaralardan yapılan kutulara konularak arabaya yüklenmeleri suretiyle götürülmelerine yardımcı olmak suretiyle örgütün amacı doğrultusunda vahamet arz eden olaylara katıldığının sanığın aşama ikrarları, başka dava sanıklarının ifadeleri ve tüm dosya kapsamından anlaşılması karşısında eylemine uyan ve suç tarihi itibarıyla lehine olan 765 sayılı TCK'nın 146/1. maddesi gereğince cezalandırılması gerektiği gözetilmeden delillerin takdirinde ve suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi", (9. C.D, 30.04.2009 gün, Esas No: 2009/1492-Karar No: 2009/5144)
Silahlı örgüte üye olmadığı anlaşılan sanığın örgütün amacını ve faaliyetlerinde kullanılacağını bilerek ve bu amaçla patlayıcı madde bulundurma eyleminin silahlı örgüte yardım suçunun özel bir şeklini düzenleyen 5237 sayılı TCK'nın 315. maddesinde tanımlanan suçu oluşturacağı, hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden iki ayrı suç kabulü ile suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi, (9. C.D, 29.04.2009 gün, Esas No: 2008/20784-Karar No: 2009/5235)
"Gönüllü olarak teslim olmayan ve güvenlik güçlerince yakalanarak ele geçirilen sanığın pişmanlık duyarak örgütün yapısı ve faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili açıklamada bulunmadığı gibi örgütün dağılmasını veya mensuplarının yakalanmasını sağlamaya elverişli bilgi de vermediği, bu nedenlerle 5237 sayılı TCK'nın
221. maddesinin uygulanma koşullarının oluşmadığı gözetilmeden değerlendirmede yanılgıya düşülerek yazılı şekilde eksik ceza tayini, Cumhuriyet Savcısının temyizinin lehe olup aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Onama." (9. C.D, 29.04.2009 gün, Esas No: 2007/12637-Karar No: 2009/5148)
Hüküm: Beraat
Örgütün hücre evinde ele geçirilen dokümanlar ile özellikle sanık S.Ç'nin kolluk ve Cumhuriyet Savcılığındaki ifadeleri, sanık U.O'nun evinde bulunan bilgisayar çıktıları ve tüm dosya kapsamına göre sanıkların silahlı terör örgütü niteliğindeki MLKP'nin alt örgütlenmesi olan Kominist Gençlik Örgütü içerisinde yer alıp faaliyette bulundukları ve anılan örgütün üyesi oldukları anlaşıldığından hukuki durumlarının buna göre tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde beraat hükmü tesisi, (9. C.D, 27.04.2009 gün, Esas No: 2009/3397-Karar No: 2009/5122)
"a)Sanık S.Y'nin 07.10.2001 günlü kolluk ifadesi ve 29.10.2001 günlü yer gösterme tutanağındaki beyanları nazara alındığında, sanığın sübutu kabul edilen eylemleri dışında ayrıca 24.01.2001 tarihinde Diyarbakır ili Şehitlik Mahallesi Sezai Karakoç Bulvarı üzerinde silahlı saldırı sonucu Diyarbakır İl Emniyet Müdürü ile Polis memurlarının şehit edilmesi ve yaralanması eyleminden de sorumlu tutularak hukuki durumunun buna göre tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden söz konusu eyleme sanığın katılmadığı kabul edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi,
b) Sanıklar S.Ç, S.D. ve V.S'nin kalmakta oldukları evlerde ele geçen silahlar, bu silahlara ait ekspertiz raporları, sanık S.Y'nin sanık V.S'ye yönelik 07.10.2001 günlü kolluk ve 29.10.2001 günlü yer gösterme tutanağındaki beyanları ile sanık S.Ç'nin 09.10.2001 günlü kolluk ve 10.10.2001 günlü Cumhuriyet Savcısı huzurunda yaptığı yer gösterme sırasındaki beyanları nazara alındığında, sanıkların 24.01.2001 günlü Diyarbakır İl Emniyet Müdürü ile Polis Memurlarının şehit edilmesi ve yaralanması eylemine katıldıkları, hukuki durumlarının suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK'nın 146/1. maddesi ve suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nın 309/1. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi,
c) Kabul ve uygulamaya göre ise, suç tarihinde 18 yaşından küçük olan sanık V.S. hakkında 5237 sayılı TCK'nın 58/9. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi", (9. C.D, 14.04.2009 gün, Esas No: 2007/9835-Karar No: 2009/4408)
"Sanığın Diyarbakır ilinde ikamet etmekte iken kalmış olduğu evde güvenlik güçlerince ele geçirilen silahlar ile Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/346 esas, 2007/86 karar sayılı dosyasında sanık olarak yargılanan S.Ç'nin kolluk ve Cumhuriyet Savcısı huzurunda yapmış olduğu yer gösterme sırasındaki beyanları ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında sanık R.D'nin 24.01.2001 tarihinde Diyarbakır ili Emniyet Müdürü ile Polis Memurlarının şehit edilip yaralanması eylemine katıldığı, hukuki durumunun suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK'nın 146/1. maddesi ve suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nın 309/1. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi", (9. C.D, 14.04.2009 gün, Esas No: 2008/17873-KararNo: 2009/4331)
B- Patlayıcı madde atma suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince;
1- Sanığın, Yapı Kredi Bankasına patlayıcı madde atma eyleminde zarar meydana gelmesi nedeniyle, patlayıcı madde bulundurmak ve yakarak mala zarar verme suçunu oluşacağı, sanığın 5237 sayılı TCK'nın 174 ve 152. maddeleri uyarınca ayrı ayrı cezalandırılması gerekeceği de nazara alınarak, lehe yasa değerlendirmesinin buna göre yapılması gerektiği gözetilmeden değerlendirmede ve suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
1- Sanığın örgütün faaliyeti çerçevesinde gerçekleştirdiği kabul edilen 5237 sayılı TCK'nın 213. maddesine aykırılık suçundan mahkûmiyetine karar verildiği hâlde hakkında 5237 sayılı TCK'nın 58/9. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- 5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesinin (c) bendinde yer alan hakkın kullanılmasının, aynı Kanunun 53/3. maddesi hükmü uyarınca koşullu salıverme tarihine kadar kısıtlanabileceğinin düşünülmemesi, (9. C.D, 14.04.2009 tarih, Esas No: 2007/11120-Karar No: 2009/4296)
05.12.2005 tarihli ifadesine göre eser sahibi olduğu anlaşılan sanığın terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan dolayı 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 7. maddesinin 2. fıkrasının 1. cümlesi ile cezalandırılması gerekirken, suçun işlenişine iştirak etmeyen sahip ve yayın sorumlusu olarak kabul edilmek suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni sayılmamıştır. ONANMASINA, (03.06.2009 gün, Esas No: 2007/10544-Karar No: 2009/6623)
Örgüt üyesi olduğu saptanamayan sanık S.Ö'nün terör örgütü üyesi
H. Ö. tarafından kendisine teslim edilen ve bomba imalinde kullanıldığı anlaşılan malzemeleri evinde saklamaktan ibaret eyleminin silahlı terör örgütüne yardım suçunu oluşturduğu dikkate alınmadan suç niteliğinde yanılgıya düşülerek hüküm kurulması, (9.CD'nin 27.5.2009 tarih ve 2008/19693 - 2009/6067 sayılı kararı)
Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.04.2008 tarih ve 2007/492-2008/136 E.-K. sayılı gerekçeli kararından;
"... sanık M.M'nin inkara yönelik savunmalarına itibar edilmemiş ve örgüte katılmak amacı ile İstanbul ilinden hareket ederek Silopi ilçesine gelen D.A. isimli şahıs ile yanında bulunan M.V. isimli şahsı Silopi ilçesinde karşıladığı, onları diğer sanık S.K'nın evine götürerek 5-6 gün süre ile barındırdıktan sonra kimliği tespit edilemeyen bir şahsa teslim ettiği kanaatine varılmıştır.
Sanık M.M'nin örgüte eleman teminine yönelik faaliyetleri örgüte yardım suçunu oluşturmaktadır.." ONANMASINA, (9.C.D, 30.03.2009 tarih, Esas No: 2009/1396-Karar No: 2009/3693)
"Sanığın iddia ve kabul edilen eyleminin (TCK m. 315) niteliği itibariyle 5237 sayılı Kanunun 221/4. maddesinde belirtilen kişiler konumunda olmadığı ve bu nedenle 221. maddedeki şartların oluşmadığı gözetilmeden anılan madde uyarınca tayin olunan cezada indirim yapılması, kanuna aykırıdır." 9.CD. 24.03.2009, 2008/19650 - 2009/3395
"Sanığın 11.11.2005 tarihinde Verimli Jandarma Karakolu'nda alınan beyanında söz ettiği 1995 yılında Avaşin kampındaki silahlı çatışma ile ilgili olarak; mahkemece bu eylemin Genelkurmay Başkanlığı'na sorulması üzerine bu olayla ilgili bilgi ve belge bulunmadığının belirtilmesi, aynı olay sebebiyle yargılama sırasında mahkemece suç duyurusunda bulunulması üzerine, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca Genelkurmay Başkanlığı'ndan alınan cevabi yazıya dayanılarak "şüphelinin belirttiği tarihlerde böyle bir olayın vuku bulduğuna dair bir bilgi ve belgenin olmadığı ve böyle bir olayın kayıtlarda gözükmediği"nin ifade edilmesi nedeniyle 30.01.2008 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi, sanığa atılı diğer eylemlerin de evrakının bulunmaması, 21.04.2005 tarihli kolluk beyanında sanığı tanıdığını ifade eden N.T'nin aşamalardaki ifadelerinin tamamının onaylı suretlerinin getirtilmesinin, anlatımının örgüt üyeliğine ilişkin olması nedeniyle sonuca etkili olamayacağının anlaşılması karşısında tebliğ nâmedeki bu hususa ilişkin düşünceye iştirak edilmemiştir.
Sanık müdafinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın, aşamalardaki beyanlarında ve özellikle Muş Sulh Ceza Mahkemesi'nde müdafi huzurunda yapılan 13.11.2005 tarihli sorgusunda; örgütün güvenlik güçlerine karşı gerçekleştirmiş olduğu çeşitli eylemlere katıldığını belirtmesi, 1998 yılındaki eylem sırasında helikopterden yapılan atış ile yaralandığına ilişkin eylem evrakı bulunamamış ise de, Muş Devlet Hastanesinden alınan 12.11.2005 tarihli raporda eskiye ait şarapnel yaralanmasından bahsedilmesi karşısında; sanığın eyleme katıldığının kabulüyle hakkında 765 sayılı TCK'nın 125. maddesi yerine suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde silahlı örgüt üyeliğinden hüküm kurulması", (9. C.D,
19.03.2009, Esas No: 2008/13616-Karar No: 2009/3230)
Terör örgütünün propagandasını yapma eylemi 3713 sayılı Kanunun 7/2. maddesinde suç kabul edilerek yaptırıma bağlanmış olup, maddenin amaç, kapsam ve gerekçesi birlikte nazara alındığında basın ve yayın organlarının suçun işlenişine iştirak etmemiş olan sahipleri ve yayın sorumluları hakkında da adli para cezası öngörülmüştür.
Suça konu yazıların yer aldığı kitabın yayın sorumlusu olan sanığın cezai sorumluluğu bulunduğu, yazının yazarının kim olduğu da araştırılıp belirlendikten sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, değerlendirmede yanılgıya düşülerek yazılı gerekçe ile beraatına karar verilmesi, (9. C.D, 11.03.2009 gün, Esas No: 2008/14841-Karar No: 2009/2902)
"B- Sanıklar A.Ö., P.S., K.F.S. ve H.Ö. ile sanık M.Y'nin Patlayıcı Madde Koyma suçuna yönelik temyizlere gelince;
Sanıklar A.Ö. ve H.Ö. hakkında tayin olunan cezaların süresine göre 765 sayılı TCK'nın 31. maddesi gereğince müebbetten kamu hizmetlerinden yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
1- a- Sanıklar P.S., A.Ö. ve H.Ö. müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık PS'nin sosyolojik araştırma yapma adı altında silahlı terör örgütü üyeleri ile irtibata geçip Fransa ve Romanya'ya gittiği, siyasi eğitim ve kod adı aldığı, İstanbul' da Azat kod adlı örgüt mensubu ile irtibat kurup Yurtseverler Birliği adı ile askeri kanat oluşturarak bomba imal ettiği; diğer sanık A.Ö. ile beraber 09.07.1998 tarihinde Mısır Çarşısı, Ünlüoğlu Büfesine koydukları bombanın patlaması sonucu yedi kişinin öldüğü yüz yirmi yedi kişinin yaralandığı; sanık A.Ö'nin duruşmaya kadar süren ikrarı, diğer sanıkların kolluk beyanı, mağdur ve tanık beyanları ile 04.07.2002 tarihli oluşa uygun düşen bilirkişi kurulu raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Sanık H.Ö'nin mahkeme tarafından da kabul olunan 01.10.1993 tarihinde katıldığı Ağrı, Tutak, Dönertaş Köyüne silahlı saldırı eylemi ile sanıklar PS. ve A.Ö'nin mensubu bulundukları silahlı terör örgütünün amacı doğrultusunda gerçekleştirdikleri Mısır Çarşısı eyleminin, örgütün ülke genelindeki organik bütünlüğü ve toplumdaki etkinliği de nazara alındığında suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK'nın 125. maddesinde tanımlanan suçu oluşturacağı hukuki durumlarının buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında ve delil değerlendirmesinde yanılgıya da düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
b-Kabul ve uygulamaya göre de; sanık A.Ö. hakkında 01.10.1993 tarihinde Ağrı, Tutak, Dönertaş köyüne silahlı saldırı eylemi nedeniyle, 14.12.1994 tarihli iddianame ile Erzurum Devlet Güvenlik Mahkemesine dava açıldığı, 1999/88-180 esas ve karar sayılı ilamı ile 06.07.1999 tarihinde hüküm kurulduğu ve bu hükmün kesinleştiği gözetilmeden, kısa kararda söz konusu eylemin kabule esas alınması,
2- Sanık K.F.S. hakkındaki Cumhuriyet Savcısının temyizine gelince;
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 2. maddesindeki "Terör örgütüne mensup olmasa dahi örgüt adına suç işleyenler de terör suçlusu sayılır ve örgüt mensupları gibi cezalandırılır" hükmünün amaç, kapsam ve gerekçesi birlikte nazara alındığında;
a-Sanık K.F.S'nin haklarındaki hüküm onanan ve silahlı terör örgütü mensubu olan A.Ö. ve İ.K'nin örgütün amacı doğrultusunda gerçekleştirdikleri 28.07.1998 tarihinde E.N'nin öldürülmesi eylemine iştirak ettiği tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, hukuki durumunun suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK'nın 125. maddesi kapsamında takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden hukuki değerlendirmede ve suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
b-Sanık K.F.S. hakkında tayin olunan cezanın süresine göre 765 sayılı TCK'nın 31. maddesi gereğince müebbeten kamu hizmetlerinden yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Sanık M.Y'ninn iddia ve kabul olunan 04.07.1998 tarihinde Küçükyalı İdealtepe 50. Yıl Parkına akım kaynağı irtibatlandırılmamış bomba koyma, bir adet lav silahı ile TNT kalıplarını ise nakledip saklamaktan ibaret eyleminin kül hâlinde 5237 sayılı TCK'nın 174/1. maddesinde tanımlanan suçu oluşturacağı, hukuki durumunun ve lehe yasa değerlendirmesinin buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden anılan Kanunun 170/l-c maddesinden hüküm kurulması", (9. C.D, 10.03.2009 gün, Esas No: 2008/16895-Karar No: 2009/2723)
"Sanıkların işlemiş oldukları yağma eyleminden sonra dağılmayıp, gerek yağma konusu biletlerin pazarlanması gerekse, başka suçları işlemek amacıyla birlikteliklerinin devam ettiği, birden fazla isimsiz suçları işlemek amacıyla bir araya geldiklerinin anlaşıldığı ve örgüt üyesi olmak için makul bir sürenin geçmiş olduğunun anlaşılması karşısında.." (Yargıtay 6. CD, 25. 2.2009, 2008/15466, 2009/4055.)
".örgüt üyesi olmak için makul bir sürenin geçmiş bulunduğunun belirlenmesi karşısında." (Yargıtay 6. CD, 25.2.2009. 2008/15466. 2009/4055)
"... dosya kapsamında sanıkların örgüt üyesi olduklarına ilişkin i1 Emniyet Müdürlüğü istihbarat Şube Müdürlüğünün mücerret iddiadan öteye gitmeyecek yazısı dışında herhangi bir kanıt bulunmamaktadır. Ancak, sanıkların evinin kömürlüğünde suça konu patlayıcı madde ve malzemelerin yapılan arama sonucunda bulunduğu ve yakalanan bu malzemelerin yasa dışı PKK/
KONGRA-GEL örgütüne ait olduğu konusunda kuşku yoktur Sanıkların savunmalarından da bu örgütün amacını bildikleri açık bir şekilde anlaşılmaktadır Bu nedenle sanıkların, amacını bildikleri yasadışı silahlı örgüte ait vahim miktardaki patlayıcı maddeleri saklamak eylemleri, silahlı örgütler bakımından yardım eden kavramı ile ilgili özel bir düzenleme olan 5237 sayılı TCY'nın 315 maddesinde düzenlenen suça uymaktadır (Yargıtay CGK. 24.2 2009, 2008 ~K, 2009/39)
5532 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3713 sayılı Kanunun 7/2-son maddesinde basın ve yayın organlarının suçun işlenmesine iştirak etmemiş olan yayın sorumlusu hakkında adli para cezasının öngörüldüğü, olayda sanığın dava konusu kitabın yazarını açıklamış olması sebebiyle suçun işlenmesine iştirak etmemiş sayılacağı bu nedenle 5237 sayılı TCK'nın 75. maddesi hükmü karşısında suçun ön ödemeye tabi olması nedeniyle sanığa ön ödeme önerisi çıkarılarak sonucuna göre görev hususu da nazara alınmak suretiyle, hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken kanun maddesine yanlış anlam verilerek yazılı şekilde hüküm tesisi,(9. C.D, 23.02.2009 gün, Esas No: 2007/12375-Karar No: 2009/2189)
"Sanıklar A. Ü„ Y.Ü, EY, KA, ve BA. 'tun sanık S.A., sanıklar BA., YA., AA., ve MA'. nın da sanık MA. yönetiminde, birden fazla kişiye sistemli ve sürekli bir biçimde faiz karşılığı ödünç para vererek tefecilik yapmak suretiyle haksız ekonomik çıkar sağlamak amaçlı kundan örgütün çatısı altında bir araya geldikten, sanıklar ... ın mağdurlara faiz ile ödünç para verdiği, karşılığında açık senet aldıktan, bu senetlerin bazılarının üzerlerini doldurmak suretiyle icraya koyduktan ve bir kısım mağdurları borcun ödenmesi hususunda tebdil ettikleri; sanıklar ... ın faiz karşılığı ödünç para verdikleri teshil edilememekle birlikte, ikametlerinde ele geçen senetler ve mağdur anlatımlarından örgüt adına hareket etlikleri; bu oluş kapsamında adı geçen tüm sanıkların, işbirliği, eylemli paylaşım anlayışı ve disiplin içinde amaçlan doğrultusunda faaliyette bulundukları, örgütün yapısı, sahip olduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaç suçlan işlemeye elverişli olduğu anlaşılmakla "(Yargıtay 8 CD,
16.2.2009, 2008/15390. 2009/2146)
3713 sayılı Kanunun 7. maddesinin 3. fıkrasında, 2. fıkradaki suçun 3. fıkrada yazılı yerlerde işlenmesi hâlinde tayin edilen cezanın iki katı hükmolunacağı hükme bağlandığı gözetilmeden, cezanın iki kat arttırılarak hükmolunması kanuna aykırı, (12.02.2009 gün ve Esas No:2008/10760, Karar No:2009/1471)
"Örgüt üyesi olmamakla birlikte, örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işleyen kişi hem işlediği suçtan, hem de örgüte üye olmak suçundan ayrı ayrı cezalandırılır." (Yargıtay 10. CD. 10.2.2009, 2008/4774. 2009/1680).
"Somut olaya bakıldığında, sanıkların örgüt oluşturmak için sayısal yeterlikte olduğu anlaşılmakla ise de aralarındaki hiyerarşik ilişki ve suç işleme iradelerinde devamlılık saptanmadığı ve hususi olay dışında işlenmiş suç tespit edilemediği gibi, işlenmesi planlanan suçlara ilişkin maddi delil elde edilmemesi karşısında, sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK'nin 188/5 maddesinin uygulanması koşullarının bulunmadığı gözetilmeden, TCK nin 188/5. maddesi uyarınca cezanın artırılması.." (Yargıtay 10. CD, 5.2.2009. 2008/14257, 2009/1312).
Uygulama: 765 sayılı TCK'nın 169, 59/2, 31,3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri
Sanığın kod adı kullanma, kırsaldaki örgüt mensupları ile görüşüp bu kişiler tarafından verilen bombayı bir süre evinde saklama örgüte erzak götürme gibi mahkemece de kabul edilen eylem ve faaliyetlerinin süreklilik ve çeşitliliği nazara alındığında eyleminin suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK'nın 168/2 ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK'nın 314/2. maddelerinde tanımlanan silahlı örgüte üye olma suçunu oluşturduğu hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, (9. C.D., 04.02.2009 tarih ve Esas No :2007/11916, Karar No :2009/1340)
a) Bir öğretim kurumu olan üniversitenin kampüsünde gerçekleştirilen
05.03.2007 tarihli eylem nedeniyle verilen cezanın, 3713 sayılı Kanunun 7/son. maddesi uyarınca 2 katına hükmolunacağının gözetilmemesi suretiyle eksik ceza tayini,
b) 5237 sayılı TCK'nın 58/9 maddesi, örgüt faaliyeti çerçevesinde suç işleyen sanıklar hakkında hükmolunan hapis cezasının infazı sırasında ve infazından sonra uygulanmak üzere denetimli serbestlik tedbiri uygulamasını getirdiği, ayrıca sanıklar hakkında uygulanacak infaz rejiminin buna göre belirlenmesini öngördüğü, maddenin kapsam ve amacından da anlaşılacağı üzere, maddede yer alan hususların bir ceza değil cezaya bağlı olarak uygulanacak infaz rejimi ile ilgili olduğu ve bu konunun gerek Yargıtay Ceza Genel Kurulu gerekse Dairemizin yerleşik uygulamaları karşısında kazanılmış hak oluşturmayacağı da gözetilerek; 3713 sayılı Kanunun 7/2. maddesi gereğince mahkumiyet kararı verilen silahlı örgütün propagandasını yapma suçlarında da 5237 sayılı TCK'nın 58/9. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi kanuna aykırı, (9. C.D, 29.01.2009 tarih ve Esas No: 2008/13509, Karar No: 2009/961)
Uygulama: 765 sayılı TCK'nın 102/4, 104/2. maddeleri uyarınca kamu davasının ortadan kaldırılmasına (yardım kabul edilerek)
Sanığın; örgüt adına cami çalışmalarında bulunup, yazılı faaliyet raporları düzenlediği, ders aldığı, ders verdiği, camilerde ders sorumluluğu yaptığı örgütsel dokümanlar, diğer sanıkların kolluk anlatımları ve dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmış olup bu eylem ve faaliyetlerinin silahlı örgüt üyeliği suçunu oluşturacağı, hukuki durumunun buna göre tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi; (9. C.D, 26.01.2009 tarih ve Esas No: 2007/12014, Karar No: 2009/701)
"Somut olaya bakıldığında; sanıkların örgüt oluşturmak için sayısal yeterlilikle olduğu anlaşılmakla ise de, aralarında hiyerarşik ilişki ve suç işleme iradelerinde devamlılık saptanmadığı ve bu olay dışında işlenmiş suç tespit edilmediği gibi, işlenmesi planlanan suçlara ilişkin maddi delil elde edilmemesi karşısında ..." (Yargıtay 10. CD, 25.12.2008 T. 2008/13985-19560).
"... örgütün varlığının kabul edilebilmesi için; üye sayısının en az üç kişi olması, üyeler arasında soyut bir birleşme değil gevşek de olsa hiyerarşik bir ilişkinin
bulunması, ... gerekir" (Yargıtay 10 CD. 25.12.2008, 13985/19560).
Sanığın sahibi olduğu işyerinde ele geçirilen kitap, dergi ve yayınların silahlı terör örgütünün ve amacının toplum içinde benimsenmesini sağlamaya yönelik nitelikte olup; örgüte sempatizan kazandırmak ve taban oluşturmak amacıyla kullanılmak üzere sanık tarafından toplanıp saklandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla eylemin suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK'nın 169. maddesinde tanımlanan örgüte yardım suçunu oluşturacağı hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi, (9. C.D, 25.12.2008 gün, Esas No: 2007/7265-Karar No:2008/14119)
Hüküm : 765sayılı TCK'nın 169,59,31,40,3713sayılı Kanunun 5. maddeleri
Uygulama: 765 Sayılı TCK'nın 102/4. maddesi gereğince kamu davasının ortadan kaldırılmasına (Terör örgütüne yardım etme suçu olarak kabul edildi)
Dostları ilə paylaş: |