Markos for one volume


IV. HİZMETKAR’IN KUDÜS’E YOLCULUĞU (Bölüm 9-10)



Yüklə 455,58 Kb.
səhifə15/26
tarix15.01.2019
ölçüsü455,58 Kb.
#96617
növüYazi
1   ...   11   12   13   14   15   16   17   18   ...   26

IV. HİZMETKAR’IN KUDÜS’E YOLCULUĞU
(Bölüm 9-10)

A. İsa’nın Görünümü Değişiyor (9:1-13)


İsa, kendisinin geçeceği iftira, elem ve ölüm yolunu öğrencilerin önüne serdi. Onları Kendisine bağlılık ve kendilerini feda edecekleri yaşamlarla izle­meleri için davet ettikten sonra Rab şimdi resmin diğer tarafını gösteriyor. Öğ­rencilik, bu yaşamda onlara pahalıya patlayacak, ama ileride görkemle ödüllen­dirileceklerdi.

9:1-7 Rab sözlerine, öğrencilerden bazılarının Tanrı’nın Egemenliğinin kudretle gerçekleştiğini görmeden ölümü tatmayacaklarını söyleyerek de­vam etti. Petrus, Yakup ve Yuhanna’yı ima ediyordu. İsa’nın görünümünün değiştiği dağda Tanrı’nın kudretli Egemenliğini gördüler. Bölümün özeti, şimdi Mesih’in uğruna çektiğimiz herhangi bir elemin, O döndüğünde karşılığı­nın bol bol verileceği ve hizmetçilerinin görkemle O’nunla görüleceğidir. Dağ-daki olay Mesih’in Bin Yıllık Egemenliğini belirtir.

1. İsa’nın görünümü değişti: O’nun Kişiliğinden göz kamaştırıcı bir parlaklık yayıldı. Giysileri bile hiçbir çamaşırcının erişemeyeceği kadar beyaz ve par-laktı.

İlk Gelişi sırasında Mesih’in görkemi gizlendi. Elemler Adamı gururunun kırıldığı ve acıyla karşılaştığı bir ortamda geldi. Ama görkemle geri döne­ceği günler yakındır. O zaman hiç kimse O’nu yanlış anlamayacaktır. Görü­nebilir halde, kralların Kralı ve rablerin Rab’bi olacaktır.

2. Musa’yla İlyas da oradaydı ve şu kişileri temsil etmekteydiler: (a) Eski Antlaşma kutsallarını ya da (b) Yasayı (Musa) ve peygamberleri (İlyas) ya da (c) ölmüş olan kutsalları ve yukarı alınmış olanları.

3. Petrus, Yakup ve Yuhanna oradaydı. Onlar da genel olarak Yeni Antlaşma Kutsallarını ya da egemenlik kurulduğunda sağ olanları temsil edebilirler.

4. İsa odak Kişiydi. Petrus’un üç çardak kurma önerisi gökten gelen bulut ve ses tarafından azarlandı. Her şeyde üstünlüğü Mesih almalıdır.

5. Bulut, Eski Antlaşma’daki çardak ve tapınaktaki En Kutsal Yer’de kalan şekina (görkem) bulutu olabilirdi. Tanrı’nın varlığının görünen ifadesiydi.

6. Ses, Baba Tanrı’nın Mesih’i Sevgili Oğlu olarak kabul ettiği sesin aynısıydı.



9:8   Bulut kalkınca öğrenciler yanlarında İsa’dan başka kimseyi göre­mediler. Bu, egemenlik kudretle geldiğinde O’nun alacağı ve şimdi izleyicile­rinin yüreklerine alması gereken emsalsiz, görkemli ve üstün yerin resmiydi.

9:9-10   İsa dağdan inerlerken onları, Kendisi ölümden dirilmeden orada gördüklerini hiç kimseye söylememeleri için uyardı. Bu onları şa­şırttı. Belki de hâlâ O’nun öldürülmesi ve yeniden dirilmesi gerektiğini anlama­dılar. Ölüm-den dirilme ifadesini merak ediyorlardı. Yahudi olarak herkesin di­rileceği ger-çeğini biliyorlardı. Ama İsa özel bir dirilişten söz ediyordu. Ölülerin arasından kendisi dirilecekti; dirildiğinde herkes dirilmeyecekti. Bu yalnızca Yeni Antlaş-ma’da bulunan bir gerçektir.

9:11   Öğrencilerin başka bir sorunları daha vardı. Gelecek egemenlikten kü-çük bir parça görmüşlerdi. Ama daha önceden Malaki, Mesih’in habercisi, her şeyin yeniden düzene sokulmasının başlangıcı ve O’nun evrensel ege­menliğinin kuruluşunun hazırlığı olarak İlyas’ın gelmesi gerektiğini söyleme­miş miydi? (Mal.4:5) İlyas neredeydi? Din bilginlerinin dediği gibi önce o gelmeyecek miydi?

9:12-13   İsa aslında buna şöyle karşılık verdi: “Gerçekten de önce İlyas’ın gelmesi gerektiği doğrudur. Ama daha önemli olan ve hemen sorulması gereken soru şudur: Eski Antlaşma’daki Kutsal Yazılar İnsanoğlu’nun çok acı çekece­ğini ve hiçe sayılacağını önceden söylemiyor mu? İlyas konusuna gelince, İl-yas geldi bile (Vaftizci Yahya’nın kişiliğinde ve hizmetinde), ama insanlar ona istedikleri gibi, İlyas’a davrandıkları gibi davrandılar. Vaftizci Yahya’nın ölü-mü İnsanoğlu’na olacakların habercisiydi. Haberciyi reddettiler, Kralı da redde-decekler.”

B. Cine Tutsak Bir Çocuğun İyileştirilmesi (9;14-29)


9:14-16   Öğrencilerin görkemin zirvesinde kalmalarına izin verilmedi. Da­ğın eteğinde inleyerek ağlayan insanlık vardı. Önlerinde dünya kadar gereksi­nim vardı. İsa ve üç öğrencisi dağın eteğine ulaştıklarında, kalabalıkta din bil­ginleriyle diğer öğrencilerin arasında ateşli bir tartışma devam ediyordu. Rab görünür görünmez, konuşma durdu ve kalabalık O’na koştu. İsa öğrencilerine, “Onlarla ne tartışıyorsunuz?” diye sordu.

9:17-18   Perişan bir baba heyecanla Rab’be, dilsiz bir ruha tutsak olan oğlunu anlattı. Cin çocuğu yere çarpıyordu, dişlerini gıcırdatıp ağzından kö­pükler saçtırıyordu. Bu şiddetli nöbetler çocuğun mahvolmasına neden olu­yordu. Çocuğun babası öğrencilere yardım etmeleri için başvurmuştu, ama onlar başaramadılar.

9:19   İsa imansızlıklarından dolayı öğrencileri azarladı. Cinleri çıkarmaları için onlara yetki vermemiş miydi? Onlara vermiş olduğu yetkiyi kullanmaların­dan önce onlarla daha ne kadar kalması gerekecekti? Güçsüzlük ve yenil­giyle dolu yaşamlara daha ne kadar dayanmak zorunda kalacaktı?

9:20-23   Çocuk, İsa’nın yanına getirilirken, ruh özellikle ciddi bir krize ne­den oldu. Rab, çocuğun babasına bunun ne zamandan beri devam etmekte olduğunu sordu. O da küçüklüğünden beri olduğunu söyledi. Bu krizler bir­çok kez çocuğu ateşe ve suya atmıştı. Ölümden kıl payı kurtulmuştu. O za­man çocuğun babası Rab’be, elinden bir şey gelirse, çocuğu kurtarması için yal-vardı: Bu, umutsuz yılların acıklı bir yalvarışıydı. İsa, ona sorunun O’nun iyi-leştirme yeteneğinden kaynaklanmadığını, yalnızca onun imanına bağlı ol­du-ğunu anlattı. Diri Tanrı’ya olan iman daima ödüllendirilir. Hiçbir durum O’nun için imkânsız değildir.

9:24   Çocuğun babası bütün çağlarda Tanrı’nın halkının yaşadığı imanla imansızlığın paradoksluğunu ifade etti. “Rab, iman ediyorum imansızlığımı yenmeme yardım et.” İman etmek istiyoruz, ama yine de kendimizi kuşkularla dolmuş buluyoruz. Bu içerden gelen anlamsız çelişkiden nefret ediyoruz, yine de onunla boşuna savaşıyor gibi görünüyoruz.

9:25-27   İsa kötü ruha çocuğu bırakmasını emrettiğinde, kötü bir kriz daha oldu ve sonra küçük beden ölü gibi rahatladı. Kurtarıcı onu kaldırıp babasına teslim etti.

9:28-29   Daha sonra Rabbimiz öğrencileriyle evde yalnız kalınca, onlar özel olarak O’na bunu niçin başaramamış olduklarını sordular. O da bazı mu-cize­lerin dua ve oruç15 gerektirdiğini söyledi. Hangimiz Rab’bin hizmetinde zaman zaman yenilgi ve gerginlikle karşı karşıya kalmadık? Yorulmadan ve çok çalışa­rak uğraştık, ama yine de Tanrı’nın Ruhu’nun kudretle çalıştığının kanıtını gö­remedik.

Yüklə 455,58 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   11   12   13   14   15   16   17   18   ...   26




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin