Könül Bunyadzadə:
Tasavvufun kendi bir felsefesi var...
Kenan Gursoy:
Evet. Tasavvufun kendini bir de ayrıca felsefe lisanı ile ifade etmesinde...
Ayşe Sucu:
Felsefe ile buluşmasında ...
Kenan Gursoy:
... evet felsefe ile buluşmasında bir üst seviye, yani tabi halk seviyesi için, avam açısından bunu söylemiyorum, orda bir şey yok, normal bir bilim adamının bile felsefe yapmasını istemiyoruz. Daha üst kategori olarak felsefeyi alıyoruz, halktan böyle bir şey istemediğimiz gibi bir bilim adamından da istemiyoruz, felsefeci başka bir tip. Tasavvufun içinde de bir seviyenin felsefeye ya da akıl yürütmeye, aşıkar kılmaya, manifeste etmeye tezahür eden, açılan bir tefekürün olmasına ihtiyacımız var. İşte bunu şunun için söylüyorum, felsefe açısından ve tasavvuf açısından söylüyorum. Şimdi tasavvuf kendini öyle bir kapatyor, diyor ki, benim kavramlara ihtiyacım yok, yani söze ihtiyacım yok, akıl yürütmeğe ihtiyacım yok. Tekrar söylüyorum, tasavvuf açısından bakıyorum, tasavvufcular, tasavvufi tecrübeyi yaşayanlar, hatta genel manada dini tecrübeyi yaşayanlar, yani bir iman tecrübesini yaşayanlar burda akla, söze, kavrama, tefekküre ne ihtiyaç var diyorlar. Bu bir hiristiyanlaşma, orta çağ hiriztiyanlaşmasıdır. Bu kötü bir şey, islami olmaması gerekir.
Dostları ilə paylaş: |