Yönetim Merkezi/Dâru’l-İmare: İslam şehrinin melezindeki ikinci temel yapı yönetim merkezi olarak Dâru’l-İmâre’dir. Başlangıçta cami ile dâru’l-imare iç içe iken daha sonraki dönemlerde özellikle de fetihlerle beraber yönetim merkezi olarak ayrı binalar yapılmıştır. İslam şehrinde, esas olarak idarî mekân/saray ya da yönetim konakları şehirde hâkim fizikî unsur haline gelmemiştir, genellikle dinî merkez yanında daha mütevazı olarak kalmıştır.
Ekonomik Merkez/Pazar: İslam şehirlerinde Pazar hemen caminin yanında şehrin merkezinde kurulmuştur. Pazar ile mabed birlikteliğinin temel espirisi ekonomik bir faaliyet olan ticaret ile ibadetin, yani dünya ile ahret kazancının birlikte götürülmesi isteği ve ihtiyacıdır. Haftalık Pazar yerlerinin ve ticarî malların korunması için etrafının duvarla çevrilmesi, zamanla bir ticarî mübadele merkezinin şehir haline gelmesini de sağlamıştır.
İslam toplumunun ekonomik ve kültürel gelişmesine paralel olarak pazarlar da ihtisaslaşmış, sûk denilen ve aynı zamanda şehir halkının refah durumunu, zevklerini, ekonomik ve estetik ilgi alanlarını da gösteren çarşılar kurulmuştur.85
Mahalleler: İslam şehirlerinin küçük yerleşim birimleri olan mahalleler, merkezden çevreye doğru fizikî bakımdan birbirinden müstakil farklı üniteler halinde konumlandırılmıştır. Müslüman mahallelerinin özelliklerinden biri kendi içinde yeterli, güvenli, dış saldırı ve tecavüzlere karşı korunmuş mekânlar olmasıdır. Evler doğrudan sokağa açılmaz, sokağı sınırlayan duvar gerisindeki avluya açılırdı. Bunun temel sebebi aile mahremiyetini, özgün ve hür yaşama alanını korumaktı.
Bunlara ilaveten İslam şehirlerinde hamam, mezarlık ve türbeler, parklar ve bahçeler, spor ve eğlence alanları da mevcuttu. İslam şehirlerinin çoğu güvenlik gerekçesi ile hendek ya da surlarla çevrili idi ve şehrin büyük kapıları vardı.
Dostları ilə paylaş: |