Microsoft Word goc rapor 20 haziran 2011. doc



Yüklə 5,98 Mb.
səhifə38/48
tarix11.09.2018
ölçüsü5,98 Mb.
#80897
1   ...   34   35   36   37   38   39   40   41   ...   48

Bu dağılım araştırma yapılan illere göre incelendiğinde; Adana ilinde kadınların % 58.33’ü,

Diyarbakır ilinde kadınların % 42.91’i,

Mersin ilinde kadınların % 54.05’i, İstanbul ilinde kadınların % 67.23’ü, Van ilinde kadınların % 28.82’si,

Batman ilinde kadınların % 51.92’si günlük alışverişleri kendisi yapmaktadır.
Araştırmanın ortaya koyduğu dağılım sonucuna göre, kadının yaşadığı evde günlük ihtiyaçların satın alınmasına çoğunlukla eşler birlikte karar vermektedir. Bu konuda ikinci olarak incelenen alan, günlük ihtiyaçların satın alınmasına kim tarafından karar verildiğidir. Bu dağılıma ilişkin sonuçlar tablo 458

’de gösterilmiştir.




Kadının Yaşadığı Evde Günlük İhtiyaçların Satın Alınmasına Kim Tarafından Karar

Verilir


N

%

Cevapsız

505

32.8

Kadının Kendisi

388

25.2

Eşi

171

11.1

Birlikte

411

26.7

Diğer

66

4.4

Toplam

1541

100.00



Tablo 458: Kadının Yaşadığı Evde Günlük İhtiyaçların Satın Alınmasına Kim Tarafından Karar Verilir Dağılımı
Bu dağılım araştırma yapılan illere göre incelendiğinde; Adana ilinde kadınların % 35.41’i,

Diyarbakır ilinde kadınların % 36.29’u, Mersin ilinde kadınların % 47.48’i, İstanbul ilinde kadınların % 45.76’sı, Van ilinde kadınların % 28.83’ü,

Batman ilinde kadınların % 49.04’ü günlük ihtiyaçların satın alınmasına kendileri karar vermektedirler.
Araştırmanın ortaya koyduğu dağılım sonucuna göre, kadının yaşadığı evde günlük ihtiyaçların satın alınmasına çoğunlukla eşler birlikte karar vermektedir. Bu dağılıma ilişkin sonuçlar tablo 459 ’de gösterilmiştir.
Tablo 459: Kadının Yaşadığı Evde Günlük İhtiyaçların Satın Alınmasına Kim Tarafından Karar Verilir Dağılımı


Kadının Yaşadığı Evde Günlük İhtiyaçların Satın Alınmasına Kim Tarafından Karar

Verilir


N

%

Cevapsız

505

32.8

Kadının Kendisi

388

25.2

Eşi

171

11.1

Birlikte

411

26.7

Diğer

66

4.4

Toplam

1541

100.00

Bu konuda incelenen üçüncü alan, dayanıklı tüketim malzemesi satın alırken kararın nasıl verildiğidir. Bu dağılım araştırma yapılan illere göre incelendiğinde;

Adana ilinde kadınların % 10.20’si, Diyarbakır ilinde kadınların % 10.19’u, Mersin ilinde kadınların % 18.91’i, İstanbul ilinde kadınların % 7.95’i,

Van ilinde kadınların % 6.36’sı,

Batman ilinde kadınların % 17.31’i dayanıklı tüketim mallarının satın alınmasına kendileri karar vermektedirler.
Araştırmanın ortaya koyduğu dağılım sonucuna göre, kadının yaşadığı evde dayanıklı tüketim malzemelerinin satın alınmasına çoğunlukla eşler birlikte karar vermektedir. Bu dağılıma ilişkin sonuçlar tablo 460 ’de gösterilmiştir.
Tablo 460: Kadının Yaşadığı Evde Dayanıklı Tüketim Malzemesi Alımına Nasıl Karar Verilir Dağılımı


Kadının Yaşadığı Evde Dayanıklı Tüketim Malzemesi Alımına Nasıl Karar Verilir

N

%

Cevapsız

514

33.4

Kendisi

111

7.2

Eşi Karar Verir

206

13.4

Birlikte Karar Verilir

651

42.2

Diğer

59

3.8

Toplam

1541

100.00

Bu konuda incelenen dördüncü alan, gayrı menkul satın alırken nasıl karar verildiğidir. Bu dağılım araştırma yapılan illere göre incelendiğinde;

Adana ilinde kadınların % 7.89’u, Diyarbakır ilinde kadınların % 2.83’ü, Mersin ilinde kadınların % 10.68’i, İstanbul ilinde kadınların % 2.36’sı, Van ilinde kadınların % 3.69’u,

Batman ilinde kadınların % 10.89’u gayrı menkul satın alınmasına kendileri karar

vermektedirler.


Araştırmanın ortaya koyduğu dağılım sonucuna göre, kadının yaşadığı gayrimenkul satın alınmasına çoğunlukla eşler birlikte karar vermektedir. Bu dağılıma ilişkin sonuçlar tablo 461 ’de gösterilmiştir.
Tablo 461: Kadının Yaşadığı Evde Gayrimenkul Alımına Nasıl Karar Verilir Dağılımı


Kadının Yaşadığı Evde Gayrimenkul Alımına Nasıl Karar Verilir

N

%

Cevapsız

569

36.9

Kendisi

50

3.2

Eşi Karar Verir

195

12.7

Birlikte Karar Verilir

533

34.6

Diğer

194

12.6

Toplam

1541

100.00

Bu dağılım araştırma yapılan illere göre incelendiğinde; Adana ilinde kadınların % 7.89’u,

Diyarbakır ilinde kadınların % 2.83’ü,

Mersin ilinde kadınların % 10.68’i, İstanbul ilinde kadınların % 2.36’sı, Van ilinde kadınların % 3.69’u,

Batman ilinde kadınların % 10.89’u gayrı menkul satın alınmasına kendileri karar vermektedirler.
Ortaya çıkan dağılım sonuçlarına göre, aile içi otorite/güç ve karar verme eğilimleri açısından göç öncesi geleneksel, geniş aile yapısı içerisinde erkek egemen cinsiyet rolüne ilişkin çözülme yaşandığı, kadının aile içi karar alma süreçlerine katılmaya başladığını söyleyebiliriz. Burada toplumsal/siyasal örgütlenmeler, kadının göç sonrası yaşama katılımı kadar, erkeğin işsizliği, çalışma yaşamının dışında kalışının da bu sonucu ortaya çıkardığı iddia edilebilir.
Zorla yerinden edilme süreci sonrasında kadının aile içi karar süreçlerine katılım düzeyinin arttığı ancak hala daha erkek egemen dünya görüşü ve değerlerinin kadının yaşamında belirleyici olduğu söyleyebiliriz.
Araştırmanın ortaya koyduğu dağılım sonucuna göre, kadınların % 93.45’i çocuklarının başarı durumunu izlemek için çocuklarının okuluna gitmektedir. Kadının toplumsal rollerine ilişkin bir gösterge olarak çocuklarının başarı durumunu izlemek için okuluna gitme durumu incelenmiştir. Bu dağılıma ilişkin sonuçlar tablo 462 ’de gösterilmiştir.
Tablo 462: Kadının Çocuklarının Okul Başarısını İzlemek İçin Çocuklarının Okuluna Gitme Dağılımı


Kadının Çocuklarının Okul Başarısını İzlemek İçin Çocuklarının Okuluna Gitme

Dağılımı


N

%

Cevapsız

666

43.2

Gider

556

36.1

Gitmez

39

20.7

Toplam

1541

100.00

Bu dağılım araştırma yapılan illere göre incelendiğinde; Adana ilinde kadınların % 53.13’ü,

Diyarbakır ilinde kadınların % 52.17’si, Mersin ilinde kadınların % 65.11’i, İstanbul ilinde kadınların % 64.97’si, Van ilinde kadınların % 74.87’si,

Batman ilinde kadınların % 63.74’ü çocuklarının durumunu izlemek için okullarına gitmektedirler.

Bu sonuca dayalı olarak kadınların zorla yerinden edilme süreci sonrasında sosyal hayata katılma düzeylerinin arttığı söylenebilir.


Araştırmanın ortaya koyduğu dağılım sonucuna göre, kadınların % 3.82’si kız çocuklarının 18 yaşından küçük yaşlarda, % 60.74’ü, 18-24 yaşları arasında, %35.40’ı da 25 yaş ve daha üzeri yaşlarda evlenmesini önermektedirler. Bu dağılıma ilişkin sonuçlar tablo 463 ’de gösterilmiştir.
Tablo 463: Kadının Kız Çocukları İçin Önerdiği Evlilik Yaşı Dağılımı


Kadının Kız Çocukları İçin Önerdiği Evlilik Yaşı

N

%

Cevapsız-Kız Çocuğu Yok

573

37.2

18 Yaşından Küçük

39

2.5

18-24 Yaş Arası

588

38.2

25 Yaş ve Üzeri

341

22.1

Toplam

1541

100.00

Araştırmanın ortaya koyduğu dağılım sonucuna göre, kadınların % 0.61’i erkek çocuklarının 18 yaşından küçük yaşlarda, % 55.14’ü 18-24 yaşları arasında, % 28.16’sı da 25 yaş ve daha üzeri yaşlarda evlenmesini önermektedirler. Bu dağılıma ilişkin sonuçlar tablo 464 ’de gösterilmiştir.


Tablo 464: Kadının Erkek Çocukları İçin Önerdiği Evlilik Yaşı Dağılımı


Kadının Erkek Çocukları İçin Önerdiği Evlilik Yaşı

N

%

Cevapsız-Erkek Çocuğu Yok

560

36.3

18 Yaşından Küçük

6

0.4

18-24 Yaş Arası

541

35.1

25 Yaş ve Üzeri

434

28.2

Toplam

1541

100.00

Kız ve erkek çocuklarının evlenmesine ilişkin kadınların önerdiği ideal yaş grubu 18-24 yaş olarak önerilmektedir.


Kadınların toplumsal cinsiyet algısına ilişkin bir gösterge olarak kız veya erkek çocuklarının evlenme biçimi, başlık parası karşısındaki tutumları ve kız çocuklarının çalışmasına ilişkin sahip oldukları eğilimleri tablo 465 ’de gösterilmiştir.
Tablo 465: Kadının Kız ve Erkek Çocukları İçin Önerdiği Evlilik Biçimi Dağılımı


Kadının Erkek Çocukları İçin Önerdiği Evlilik Yaşı

N

%

Cevapsız-Erke-Kız Çocuğu Yok

518

33.6

Anlaşarak Evlenmeliler

888

57.6

Görücü Usulü İle Evlenmeliler

96

6.2

Diğer

39

2.5

Toplam

1541

100.00

Araştırmanın ortaya koyduğu dağılım sonucuna göre, kadınların % 86.80’i kız ve erkek çocuklarının anlaşarak evlenmesinden yana oldukları gözlenmektedir. Bu dağılım araştırma yapılan illere göre incelendiğinde;

Adana ilinde kadınların % 91.84’ü, Diyarbakır ilinde kadınların % 84.77’si, Mersin ilinde kadınların % 90.56’sı, İstanbul ilinde kadınların % 87.64’ü, Van ilinde kadınların % 90.54’ü,

Batman ilinde kadınların % 81.19’u kız veya erkek çocuklarının anlaşarak evlenmelerini istemektedirler.


Araştırmanın ortaya koyduğu dağılım sonucuna göre, kadınların % 86.80’i kız ve erkek çocuklarının anlaşarak evlenmesinden yana oldukları gözlenmektedir. Bu dağılıma ilişkin sonuçlar tablo 466 ’de gösterilmiştir.
Tablo 466: Kadının Kız ve Erkek Çocukları İçin Evlenirken/Evlendirirken Başlık Parası İsteme/ Düşüncesi Dağılımı


Kadının Kız ve Erkek Çocukları İçin Başlık Parası İsteme

N

%

Cevapsız-Erke-Kız Çocuğu Yok

518

33.6

Anlaşarak Evlenmeliler

888

57.6

Görücü Usulü İle Evlenmeliler

96

6.2

Diğer

39

2.5

Toplam

1541

100.00

Bu dağılım araştırma yapılan illere göre incelendiğinde; Adana ilinde kadınların % 16.32’si,

Diyarbakır ilinde kadınların % 10.40’ı, Mersin ilinde kadınların % 10’u, İstanbul ilinde kadınların % 4.52’si, Van ilinde kadınların % 31.08’i,

Batman ilinde kadınların % 8.82’si kız veya erkek çocuklarını evlendirirken başlık parası

almayı/vermeyi düşünmektedirler.
Araştırmanın ortaya koyduğu dağılım sonucuna göre, kadınların % 27’si kız çocuklarının çalışmasını istemedikleri, % 14.27’sinin evleninceye kadar çalışmasını istedikleri açığa çıkmaktadır. Bu sonuç kadınlar arasında “erkek egemen dünya görüşü ve değerlerinin” baskın olduğuna dayanak gösterilebilir. Bu dağılıma ilişkin sonuçlar tablo 467 ’de gösterilmiştir.
Tablo 467: Kadının Kız Çocuklarının Çalışmasına İlişkin Düşüncesinin Dağılımı


Kadının Kız Çocuklarının Çalışmasına İlişkin Düşüncesi

N

%

Cevapsız-Kız Çocuğu Yok

504

32.7

Kız Çocukları da Çalışmalı

539

35.0

Kız Çocukları Evleninceye Kadar Çalışmalı

148

9.6

Kız Çocukları Hiç Çalışmamalı

280

18.2

Diğer

70

4.5

Toplam

1541

100.00

Bu dağılım araştırma yapılan illere göre incelendiğinde; Adana ilinde kadınların % 53.33’ü,

Diyarbakır ilinde kadınların % 63.82’si, Mersin ilinde kadınların % 51.46’sı, İstanbul ilinde kadınların % 65.66’sı, Van ilinde kadınların % 46.26’sı,

Batman ilinde kadınların % 41.23’ü kız çocuklarının da erkek çocukları gibi çalışmasını doğal karşılamaktadırlar.


Zorla yerinden edilme süreci sonrasında kadının toplumsal cinsiyet algısında kız ve erkek çocuklarının evlenmesi, başlık parası konusundaki eğilimleri değişmiştir. Ancak kız çocuklarının çalışmasına ilişkin düşüncelerinde hala erkek egemen bakışın etkisi görülmektedir.

4.8.3.ZORUNLU GÖÇ SÜRECİ VE AİLE


Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesinin 10. Maddesi “Ailenin, anneliğin, çocukların ve gençlerin korunması” Bu Sözleşmeye Taraf Devletler şu korumaları sağlar:
1. Toplumun doğal ve temel bir birimi olan aileye, özellikle kuruluşu sırasında ve bakmakla yükümlü oldukları çocukların bakım ve eğitim sorumluğu devam ettiği dönemde, mümkün olan en geniş ölçüde koruma ve yardım sağlanır. Evlilik, evlenmeye niyetlenen çiftlerin serbest rızaları ile meydana gelir.

2. Annelere doğumdan önce ve sonra makul bir süre özel koruma sağlanır. Çalışan annelere bu dönem için ücretli izin veya yeterli sosyal güvenlikten yararlanabilecekleri bir izin verilir.

3. Nesep veya diğer şartlar bakımından hiç bir ayrımcılık yapılmaksızın, bütün çocuklar ve gençler

için özel koruma ve yardım tedbirleri alınır. Çocuklar ve gençler ekonomik ve toplumsal sömürüye karşı korunur. Çocukların ve gençlerin ahlaklarına veya sağlıklarına zararlı bulunan veya onların yaşamları için tehlikeli olan veya onların normal gelişmelerine engel olan işlerde çalıştırılmaları kanunla cezalandırılır. Devlet ayrıca, çocukların ücretli olarak çalıştırılmasının hukuken yasaklandığı ve cezalandırıldığı asgari yaş sınırını tespit eder” maddeleri ile güvence altına almaktadır.


Zorla yerinden edilme sürecine ilişkin bu araştırmada, bu sürecin mağduru ailelerin bireylerinin tümünü ilgilendiren veriler analiz edilmiştir. Bu analize ilişkin değerlendirmelerin sonuçları aşağıdaki sunulmuştur.
Bu konudaki ilk değerlendirme, zorunlu göç sürecine ilişkin tedavi edilmesi gereken hastalıkların tedavisinin zamanında ve yeterince yapılamamasına ilişkin kalıcı hastalıkların ortaya çıkması durumudur. Bu dağılıma ilişkin sonuçlar tablo 468 ’de gösterilmiştir.
Tablo 468: Zorunlu Göç Sürecinde Tedavi Edilmesi Gereken Hastalıkların Zamanında Tedavi Edilememesi/Yeterli

Müdahale Yapılamaması Sonucu Kalıcı Hastalığa Dönüşmesi Dağılımı




Zorunlu Göç Sürecinde Tedavi Edilmesi Gereken Hastalıkların Zamanında Tedavi

Edilememesi/Yeterli Müdahale Yapılamaması Sonucu Kalıcı Hastalığa Dönüşmesi



N

%

Cevapsız

150

9.7

Dönüşmüş

394

25.6

Dönüşmemiş

997

64.7

Toplam

1541

100.00

Araştırmanın ortaya koyduğu dağılım sonucuna göre, zorunlu göç sürecine katılan mağdurların %

28.33’ünde zamanında tedavisi yapılamadığı, yeterli müdahale gerçekleştirilemediği için kalıcı hastalıklar ortaya çıkmıştır. Ortalama her on aileden üçünde kalıcı hastalık ortaya çıkması sadece zorunlu göç mağdurlarını değil bir bütün olarak toplumun sağlığını ve geleceğini tehdit eden bir durum olarak görülmelidir.
Zorla yerinden edilme süreci sonrası ailenin durumu incelenmiştir. Bu incelemede üzerinde durulan ilk nokta, zorla yerinden edilme sürecinde tedavi edilmesi gereken hastalıkların zamanında/yeterli müdahale yapılamadığı için kalıcı hastalığa dönüşme durumudur. Bu dağılım araştırma yapılan illere göre incelendiğinde;

Adana ilinde % 35.64’ü, Diyarbakır ilinde % 21.25’i, Mersin ilinde % 27.89’u, İstanbul ilinde % 43.71’i, Van ilinde % 24.02’si,

Batman ilinde % 24.79’u tedavisi zamanında yapılamadığı için kalıcı hastalığa dönüşmüştür. Yoksul, yoksun, köksüzlük duygusu içinde süren yaşam koşulları hastalıkların sayısını arttırmaktadır.
Zorla yerinden edilme sürecine ilişkin bu araştırmanın kadın sağlığına ilişkin genel dağılımları, bu genel dağılımların araştırma yapılan illere göre incelenmesi, kadınların hamilelik sürecinde düzenli doktor kontrolünden geçmediği, hamilelik sürecinde kurumsal destek almadığı, doğumların genellikle sağlıksız ortamlarda yapıldığını ortaya koymaktadır. Bu bağlamda BM Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesinde tanımlanan “kadınların sağlık haklarının tam olarak gerçekleştirilebilmesinin tek yolunun, Taraf Devletlerin, güvenli, besleyici ve yerel koşullara uygun yiyecek kaynakları aracılığı ile kadınların yeterli ve dengeli beslenmeye ilişkin temel insan haklarına saygı duyması ve bu hakları koruyup geliştirmesi ile ilgili yükümlülüklerini yerine getirmeleri olduğunun altını çizmektedir” anlatımı ihlal edilmekte kadınların sağlık haklarını kullanamadıkları ve Türkiye Cumhuriyeti’nin bu konuda sözleşme hükümlerine dayalı olarak “…. kadınların üretim kaynaklarına fiziksel ve ekonomik erişimini kolaylaştırıcı tedbirler almaları, değilse kendi yargı alanlarında bulunan tüm kadınların özel beslenme ihtiyaçlarının karşılanmasını temin etmeleri gerekmektedir” biçiminde tanımlanan sorumluluklarını yerine getirmediği görülmektedir.


Yüklə 5,98 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   34   35   36   37   38   39   40   41   ...   48




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin