5- İslâm'da Köleleştirmenin Yolu
Müslümanlar sınırdaşlarıve komşularıolan kâfirlere karşıas-
482 ......................................................................... El-Mîzân Fî Tefsîr'il-Kur'ân – c.6
kerî hazırlık yaparlar. Arkasından o kâfirleri hikmetle, tatlıöğütler-le ve en güzel ifadeli tartışmalarla hakka çağırarak onlara hücceti
tamamlarlar [ve tanıtım çalışmalarınıeksiksiz bir şekilde gerçek-leştirirler]. Eğer bu çağrılarıkabul ederlerse, din kardeşleri olurlar;
onların da Müslüman-lar gibi haklarıve sorumluluklarıolur. Yok,
eğer hak çağrısınıreddederlerse, eğer Ehlikitap iseler ve cizye
vermeyi kabul ederlerse, zimmî olarak kendi hâllerine bırakılırlar.
Eğer kendileri ile bir anlaşma yapılırsa, Ehlikitap olsunlar, olma-sınlar yapılan antlaşmaya uyulur. Eğer bunların hiçbiri söz konusu
değilse, kendilerine savaşilân edilerek öldürülürler.
Savaşta onların sadece kılıç çekip savaşa katılanlarıöldürülür.
Barışteklif edenleri öldürülmez. Güçsüz durumdaki erkekleri, ka-dınlarıve çocuklarıöldürülmez. Onlara karşıpusu ve suikast
düzenlenmez. Sularıkesilmez. Kendilerine işkence ve müsle
yapılmaz. Fitne ortadan kalkıp Allah'ın dini kesinlikle egemen o-luncaya kadar onlarla savaşılır. Eğer düşmanlığa son verirlerse,
zalimlerden başkasına saldırılmaz.
Savaşalanında yenilgiye uğratıldıklarında ve savaşsona erdi-ğinde, Müslümanlar onlardan ele geçirdikleri insanlara ve mallara
sahip olurlar. Peygamberimizin (s.a.a) yaptığısavaşlarıanlatan ta-rih kitaplarının sayfalarıparlak ve adil uygulamalarla doludur. Bu
uygulamalarda, en güzel mertlik veerkeklik örnekleri ile en duy-gulandırıcıiyilik ve merhamet örnekleri vardır.
6- İslâm'ın Kölelere Ve Cariyelere KarşıTutumu
Köle olanların köleliği kesinleşince efendilerinin mülkü olurlar.
Artık onların kazançlarıbaşkalarının olur ve geçimlerini sağlamak
efendilerine düşer.
İslâm efendilere, kölelerine ailelerinin bir ferdi gibi davranma-yıtavsiye etmiştir. Köle aileden biridir; dolayısıyla hayatî gerekler-de ve ihtiyaçlarda aile fertleri ile eşittirler. Nitekim Peygamberimiz
(s.a.a) köleleri ve hizmetçileri ile birlikte yemek yer, onlarla bir a-rada oturur-du; yemek, elbise gibi konularda kendini onlardan üs-tün tutmazdı.
Bunların yanısıra İslâm kölelerin angaryalara koşulmamasını,
işkence edilmemesini, sövülmemesini ve zulmedilmemesini de
Mâide Sûresi 116-120 .......................................................................................... 483
tavsiye etmiştir. Kölelerin ailelerinin izni ile birbirleri ile evlenme-lerini, hür kişilerle de evlilik yapmalarını, hem köle iken, hem azat
edildikten sonra şahitlik yapmalarınıve ortak işler yapmalarınıser-best bırakmıştır.
İslâm'da onlara gösterilen yumuşaklık, kamu görevlerine ka-tılmalarına, bütün işlerde hür insanların yanında yer almalrına
varmıştır. Sadr-ı İslâm tarihinin bildirdiğine göre, aralarında bir-çoklarıvali, emir ve ordu komutanıolabilmişlerdir. Büyük
sahabîler arasında Selman ve Bilal gibi azımsanmayacak sayıda
köleler vardır.
İşte Peygamberimiz (s.a.a) cariyesi Safiyye bint-i Hayy b.
Ahtab'ıazat edip onunla evlenmiştir. Yine Peygamberimiz (s.a.a)
Benî Musta-lak olayından sonra bu savaşın esirleri arasında bulu-nan Cüveyriye bint-i Haris ile evlenmiştir. Bu esirler, kadınlar ve
çocuklar da dahil iki yüz aileden oluşuyordu. Peygamberimizin
(s.a.a) Cüveyriye ile evlenmesi bu esirlerin hepsinin serbest bıra-kılmasına sebep oldu. Bu kitabın dördüncü cildinde bu olayıkısa-ca anlatmıştık.
İslâm'ın kaçınılmaz bir tavrıda şudur: Bu din takva sahibi bir
köleyi, hür fakat fasık bir efendiye tercih eder. Ailesinin izni ile kö-lenin mülk edinmesini ve hayatın her türlü nimetinden yararlan-masınıserbest bırakır. Bunlar İslâm'ın köleler hakkındaki tutu-munun özetidir.
Ayrıca İslâm ısrarla ve en güzel yöntemlerle köleleri azat et-meye, onlarıkölelik çemberinden özgürlük alanına çıkarmaya ça-ğırmıştır. Bu çağrının sonucu olarak kölelerin sayısısürekli biçim-de azalmışve birçok köle Allah rızasıiçin kölelikten kurtularak e-fendi ve özgür insan konumuna kavuşmuştur.
Bununla da yetinmeyerek köle azat etmeyi adam öldürme ve
oruç yeme keffaretleri gibi keffaretlerin bir unsuru yapmışve on-lara iştirat [=efendinin kölesine şart koşması, özgürlüğünü belli bir
işi yapmasına bağlaması; örneğin, evimi yapınca sen artık özgür-sün, demesi], kitabet [=efendinin yazılıanlaşma yaparak her ay
belli miktarda ödeyeceği bir bedel karşılığında kölesinin yavaşya-vaşözgür kılınması] veya tedbir [=efendinin, kölesinin özgürlüğünü
ölümüne bağlamasıve sonuçta efendinin ölmesiyle kölesinin azat
484 ......................................................................... El-Mîzân Fî Tefsîr'il-Kur'ân – c.6
olması] hakkıtanımıştır.
Bütün bunların amacı, onlarla yakından ilgilenmek, kurtulma-larınıistemek, onlarıbir daha zillete düşmeyecek şekilde sağlıklı
bir toplumun bünyesine tam olarak katmaktır.
7- İncelememizin Sonuçları
Şimdiye kadar söylediklerimizden şu üç sonuç çıkar:
a) İslâm, kölelik sebeplerini ortadan kaldırmaya, azaltmaya ve
etkisizleştirmeye büyük önem vermiştir. Bu çabaların sonucu ola-rak kölelik sebeplerini bire indirmiştir ki, fıtratın kesin hükmü ge-reği olan bu sebebi geçerli saymak kaçınılmazdır. Bu da dine karşı
savaşaçan, insanî topluma düşman, hiçbir şekilde hakka boyun
eğmeye yanaşmayan kimselerin köleleştirilmelerinin caiz olması-dır.
b) İslâm, özgür toplumun normal üyeleri gibi olmasalar da on-lara yakın konumda olmalarıiçin kölelere ve cariyelere iyi davra-nıp hayat standartlarınıtoplumun öbür fertlerinin hayat standar-dına yaklaştırmak hususunda mümkün olan bütün araçlarıkul-lanmıştır. Denebilir ki, onların üzerinde sadece tül bir perde kal-mıştır. O da şudur: Ortalama bir hayatın zarurî ihtiyaçlarından ar-tacak olan kazançlarıonların değil, efendilerinin olacaktır. Başka
bir deyişle İslâm'da özgür kimse ile köle arasındaki tek fark, köle
için efendisinin izninin gerekli olmasıdır.
c) İslâm, köleleri özgürlerin toplumuna katmak için bütün etki-li çarelere başvurmuştur. Bunun için bazıdurumlarda teşvik yön-temini kullanmış, kefaretler gibi diğer bazıdurumlarda zorunluluk
yöntemine başvurmuş, iştirat, tedbir ve kitabet gibi durumlarda da
bu anlaşmalarıcaiz kılarak geçerlilik kazandırma yoluna gitmiştir.
Dostları ilə paylaş: |