Modern Revizyonizmin Çöküşü


"Doğrudan doğruya sırf coşkuya bel bağlayarak değil de, büyük devrimin yarattığı coşkunun yardımıyla, tek tek



Yüklə 1,32 Mb.
səhifə16/81
tarix18.04.2018
ölçüsü1,32 Mb.
#48558
növüYazı
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   81

"Doğrudan doğruya sırf coşkuya bel bağlayarak değil de, büyük devrimin yarattığı coşkunun yardımıyla, tek tek(96)kişilerin çıkarlarına, kişisel ilgiye, ekonomik muhasebeye dayanarak önce, küçük köylü ülkesinde devlet kapitalizminden sosyalizme geçişi sağlayacak sağlam köprüleri kurmaya çalışınız; yoksa başka türlü komünizme ulaşamazsınız; başka türlü onlar ve onlarca milyon insanı siz komünizme doğru götüremezsiniz. Yaşam işte bize bunu söyledi. Devrimin nesnel gelişme seyri bize işte bunu gösterdi." (Yeni Çağ, Nisan 1987, s.7- 8)

Lenin'i ve Leninizmi çarpıtarak, iğdiş ederek, kendi revizyonist teori ve politikalarına Lenin'den sözde dayanaklar bulmak, modern revizyonistlerin temel bir özelliğidir.(TBKP'nin kapitalizmi savunma programı üzerine yapılan tartışmalarda, Lenin'in Gorki'ye yazdığı bir mektupta yer alan "demokratik kapitalizm" ifadesinden hangi "programatik” sonuçların çıkarıldığı da bunun henüz çok yeni bir örneğidir.)Fakat yine de SBKP Genel Sekreterinin o ciddi, ağırbaşlı görünümüne pek yakışmıyor. Hiç değilse bu işi sıra sıra Suslovlarına bıraksaydı.



Lenin'in söylediklerini, bir "küçük köylü ülkesinde devlet kapitalizminden sosyalizme geçişi sağlayacak sağlam köprüler kurmaya çalışmak" ifadesinden kopardınız mı, geriye bir şey kalmaz. Zira Lenin'in düşüncesinin tarihsel- toplumsal temeli budur. Lenin'in komünizme yöneltmekten sözettiği "onlarca milyon insan" ise, Gorbaçov'un Sovyet toplumunda artık olmadığını belirttiği kulaklar ve küçük-burjuva köylü yığınlarından başkası değildir. (NEP'in temel görevi konusunda, Lenin, XI. Parti Kongresine sunduğu raporda şunları söylüyordu:

... NEP'in temel, kesin, tüm değerlerinin üstünde olan görevi, kurmaya başlamış olduğumuz (çok kötü, çok beceriksizce de olsa yine de, tam anlamıyla yeni sosyalist bir ekonomi, yeni bir üretim, yeni bir bölüşüm temeli üzerinde başlamış olduğumuz) yeni ekonomi ile milyonlarca ama milyonlarca köylünün ekonomisi olan köylü ekonomisi (siyahlar bize ait) arasında bir birleşmenin oluşturulmasıdır.")

Bunları Gorbaçov da bilmiyor değil. Bu nedenle, NEP'ten öğrenmeyi "siyasal ve yöntem”sel düşünce zenginliğinden(97)yararlanmak olarak ifade ettikten sonra, nihayet muradını açıklıyor:

"(Biz) daha ziyade, kitlenin yaratıcı enerjisinin salıverilmesi, bireyin girişkenliğinin güçlendirilmesi ve sosyalizmin temel ilkesi olan 'herkes yeteneğine göre, herkes çalışmasına göre' ilkesinin işlemesini engelleyen bürokratik dizginlerin kaldırılması konusunda yaratacağı olanaklarla ilgiliyiz." (s.32)

1920'lerin başlarında yaratıcı enerjisi salıverilenler ve bireysel girişkenlikleri güçlendirilenler kulaklar ve küçük mülk sahibi köylüler, küçük ve orta işletme sahipleri ve küçük tüccarlardı.(Ve ticaret özgürlüğü koşullarında bunların bir kısmı kaçınılmaz olarak büyüdü. Nepmanlar böyle doğdu.) Peki şimdinin gelişmiş sanayi ülkesi Sovyetler Birligi'nde, kimler?

Aslında konuyu uzatmak gereksizdir. Sorunun özü şudur: Bugün Sovyetler Birliği’nde, piyasa ekonomisi ve karlılık, kapitalist ekonominin bu iki temel ilkesi, temel iktisadi ilkeler olarak benimsenmiştir. 30 yıllık evrim bunu bir zorunluluk haline getirmiştir. Gorbaçov, "sosyalizmin temel (bölüşüm) ilkesi" ile de süsleyerek, bu iktisadi ilkelerle "kitlenin yaratıcı enerjisinin salıverilmesi" ve "bireyin girişkenliğinin güçlendirilmesinin hedeflendiğini anlatmak istiyor. Sovyet emekçilerini aldatmak ve dünyanın dürüst devrimcileri gözünde, Sovyetler Birliği'ndeki yeni kapitalist reformların gerçek niteliğini gizlemek için de, bu adımlara Lenin'den sözde dayanaklar arıyor. Bula bula NEP'i buluyor. Lenin'in, yakılıp yıkılmış, sanayi temelinden yoksun bir küçük köylüler ülkesinde uyguladığı ve taşıdığı "muazzam tehlike"ye her vesileyle dikkat çektiği, kapitalizm ile sosyalizm arasında bir "ölüm-kalım savaşı" olarak nitelediği NEP'i!..

Gorbaçov'un aynı konuşmada itiraf ettiği gibi, Sovyet(98)emekçileri, "yaptıkları işin tarihsel bilinciyle", "Ekim Devriminin devrimci ruhunu oluşturan slogan ve amaçlar" uğruna, "yarı-kıtlıkla karşı karşıyayken bile" "mucizeler yaratmaktan geri kalmadılar". Sosyalizmin, sosyalist bilincin, kollektif ruhun, ortak çıkar duygusunun ürünüydü bu. Ve Sovyet emekçilerinin başında, Gorbaçovcu yazarların bugün hayvanca bir kin ve nefretle saldırdığı, büyük devrimci Joseph Stalin vardı.

Ekim Devrimiyle tarihin gündemine girmiş, Sovyet emekçilerinin duygu, düşünce ve eylemlerinde ete-kemiğe bürünmüş olan sosyalizmin yaratıcı ve üretici gücü tarihsel bir olguyken, 70 yıl sonra, "kitlenin yaratıcı enerjisini salıvermek" ve "bireyin girişkenliğini güçlendirmek" için hala kapitalist yöntemleri propaganda etmek, üstelik bunu Ekim Devriminin 70. yıldönümü konuşmasında yapmak, revizyonist elebaşların Ekim ideallerine(O idealler ki, uğruna savaşıp Ekim'i gerçekleştirenlerden binlerce Bolşevik, 1920'lerin o özel ve özgün koşullarında gerekli ve zorunlu olarak uygulanan NEP'İ bile bu ideallerin terki saymış ve bunu görmektense hayatlarına son vermeyi seçmişlerdi) en büyük saygısızlığı ve hakaretidir. Tito'nun bu müridleri işçi sınıfının sosyalist ruhuna zerrece inanmıyorlar ve onlar, tıpkı Batılı burjuvalar gibi, işçi sınıfını bireysel kazanç dürtüsü ve bireysel zarar korkusu yöntemleriyle "üretken" kılmak istiyorlar.

Karlılık ilkesi ve serbest piyasa mekanizması yoluyla kitlelerin yaratıcı enerjisini salıvermek, bireysel girişkenliği güçlendirmek, dahası, en uygun bölüşümü gerçekleştirmek- tüm bunlar kaç yüzyıllık burjuva masalıdır. Ne ilginçtir ki, SBKP Genel Sekreteri tarafından, Ekim Devriminin 70. yıldönümü toplantısında anlatılıyor.


Yüklə 1,32 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   81




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin