'Ey kavmim, Allah'ın sizin için yazdığı (girmenizi emrettiği) kutsal yere girin ve gerisin geri arkanıza dönmeyin; yoksa kayba uğrayanlar olarak çevrilirsiniz.'
"Ey toplumum! Allah'ın sizin için yazdığı kutsal toprağa girin, arkanıza dönmeyin; yoksa hüsrana uğramışlar durumuna düşersiniz."
Yusuf Ali (English)
"O my people! Enter(724) the holy land which Allah hath assigned unto you, and turn not back ignominiously, for then will ye be overthrown, to your own ruin." *
M. Pickthall (English)
O my people! Go into the holy land which Allah hath ordained for you. Turn not in flight, for surely ye turn back as losers:
Mâide Suresi 22
قَالُوا
dediler ki
يَا
Ey
مُوسَىٰ
Musa
إِنَّ
şüphesiz
فِيهَا
orada var
قَوْمًا
bir millet
جَبَّارِينَ
zorba
وَإِنَّا
ve şüphesiz biz
لَنْ نَدْخُلَهَا
oraya girmeyiz
حَتَّىٰ
kadar
يَخْرُجُوا
çıkıncaya
مِنْهَا
onlar oradan
فَإِنْ
eğer
يَخْرُجُوا
çıkarlarsa
مِنْهَا
oradan
فَإِنَّا
o zaman
دَاخِلُونَ
gireriz
Türkçe Transcript (*)
Kâlû yâ mûsâ inne fîhâ kavmen cebbârîne ve-innâ len nedḣulehâhattâ yaḣrucû minhâ fe-in yaḣrucû minhâ fe-innâ dâḣilûn(e)
Ali Bulaç Meali
Dediler ki: 'Ey Musa, orda zorba bir kavim vardır, onlar çıkmadıkları sürece biz oraya kesinlikle girmeyiz. Şayet oradan çıkarlarsa, biz de elbette gireriz.
Edip Yüksel Meali
Dediler ki: "Musa, orada zorba bir topluluk var. Onlar oradan çıkmadıkça biz asla oraya girmeyiz. Çıkarlarsa gireriz."
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Onlar da: "Ey Musa! Orada zorba bir kavim var. Onlar oradan çıkmadıkça biz oraya asla giremeyiz. Eğer oradan çıkarlarsa, şüphesiz biz de gireriz" dediler.
Süleyman Ateş Meali
Dediler ki: "Ey Musa, orada zorba bir millet var. Onlar oradan çıkmadıkça biz oraya girmeyiz. Eğer çıkarlarsa, o zaman oraya gireriz."
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Şöyle dediler: "Ey Mûsa, orada zorbalardan oluşan bir toplum var. Onlar ordan çıkıncaya kadar biz oraya asla girmeyeceğiz. Eğer oradan çıkarlarsa biz o zaman gireceğiz."
Yusuf Ali (English)
They said: "O Moses! In this land are a people of exceeding strength:(725) Never shall we enter it until they leave it: if (once) they leave, then shall we enter." *
M. Pickthall (English)
They said: O Moses! Lo! a giant people (dwell) therein, and lo! we go not in till they go forth from thence. When they go forth, then we will enter (not till then).
Korkanlar arasında olup da Allah'ın kendilerine nimet verdiği iki kişi: 'Onların üzerine kapıdan girin. Girerseniz, şüphesiz sizler galibsiniz. Eğer mü'minlerdenseniz, yalnızca Allah'a tevekkül edin.' dedi.
Edip Yüksel Meali
Korku duyanların arasında, ALLAH'ın kendisine nimet verdiği iki kişi, "Üstlerine kapıdan yürüyün. Kapıdan girerseniz kesinlikle siz yeneceksiniz. İnanıyorsanız ALLAH'a güvenin," dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Allah'tan korkan ve Allah'ın kendilerine nimet verdiği iki adam şöyle dedi: "Onların üzerlerine kapıdan girin. Oradan girerseniz muhakkak galip gelirsiniz. Eğer layıkıyla inanıyorsanız yalnız Allah'a dayanın.
Süleyman Ateş Meali
(Allah'tan) korkanlardan Allah'ın ni'met verdiği iki adam dedi ki; "Onların üzerine kapıdan girin, eğer kapıdan girerseniz, muhakkak ki siz galib gelirsiniz. Haydi eğer inanıyorsanız Allah'a dayanın!" *
Yaşar Nuri Öztürk Meali
İçine ürperti düşenlerden, Allah'ın nimet verdiği iki adam dedi ki: "Onların içine kapıdan girin. Oraya girdiğinizde galip geleceksiniz. Eğer inananlar iseniz yalnız Allah'a güvenin."
Yusuf Ali (English)
(But) among (their) Allah.fearing men were two on whom Allah had bestowed His grace:(726) They said: "Assault them at the (proper) Gate: when once ye are in, victory will be yours; But on Allah put your trust if ye have faith." *
M. Pickthall (English)
Then outspake two of those who feared (their Lord, men) unto whom Allah had been gracious: Enter in upon them by the gate, for if ye enter by it, lo! ye will be victorious. So put your trust (in Allah) if ye are indeed believers.
Mâide Suresi 24
قَالُوا
dediler ki
يَا
Ey
مُوسَىٰ
Musa
إِنَّا
biz
لَنْ نَدْخُلَهَا
oraya girmeyiz
أَبَدًا
asla
مَا دَامُوا
onlar olduğu sürece
فِيهَاۖ
orada
فَاذْهَبْ
gidin
أَنْتَ
sen
وَرَبُّكَ
ve Rabbin
فَقَاتِلَا
savaşın
إِنَّا
biz
هَاهُنَا
burada
قَاعِدُونَ
oturuyoruz
Türkçe Transcript (*)
Kâlû yâ mûsâ innâ len nedḣulehâ ebeden mâ dâmû fîhâ(s) fe-żheb ente verabbuke fekâtilâ innâ hâhunâ kâ’idûn(e)
Ali Bulaç Meali
Dediler ki: 'Ey Musa biz, onlar durduğu sürece hiç bir zaman oraya girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin git, ikiniz savaşın. Biz burda duracağız.'
Edip Yüksel Meali
"Musa, onlar orada oldukça biz oraya asla girmeyiz. Sen ve Rabbin gidip savaşın; biz burda oturuyoruz," dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Kavmi Musa'ya: "Ey Musa! Onlar orada olduğu sürece biz oraya asla girmeyiz. Sen ve Rabb'in gidin savaşın. Biz burada oturacağız" dediler.
Süleyman Ateş Meali
Dediler ki: "Ey Musa, onlar orada olduğu sürece biz oraya asla girmeyiz. Sen ve Rabbin, gidin, savaşın, biz burada oturuyoruz!"
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Dediler ki: "Ey Mûsa! Onlar orada oldukça biz oraya asla girmeyeceğiz! Hadi sen git, Rabbinle birlikte savaşın. Biz şuracıkta oturacağız."
Yusuf Ali (English)
They said: "O Moses! while they remain there, never shall we be able to enter, to the end of time. Go thou, and thy Lord, and fight ye two, while we sit here (and(727) watch)." *
M. Pickthall (English)
They said: O Moses! We will never enter (the land) while they are in it. So go thou and thy Lord and fight! We will sit here.