Musa (Aleyhi-s-Selâm / Selâm O’na) : Ahkâf Suresi 12



Yüklə 8,04 Mb.
səhifə174/260
tarix07.01.2022
ölçüsü8,04 Mb.
#88301
1   ...   170   171   172   173   174   175   176   177   ...   260
Mâide Suresi
21


يَا

Ey


قَوْمِ

kavmim


ادْخُلُوا

girin


الْأَرْضَ

Toprağa


الْمُقَدَّسَةَ

Kutsal


الَّتِي كَتَبَ

yaz(ıp nasibet)diği



اللَّهُ

Allah'ın


لَكُمْ

size


وَلَا تَرْتَدُّوا

dönmeyin


عَلَىٰ أَدْبَارِكُمْ

arkanıza


فَتَنْقَلِبُوا

yoksa dönersiniz



خَاسِرِينَ

kaybedenlere























Türkçe Transcript (*)

kavmi-dḣulû-l-arda-lmukaddesete-lletî keteba(A)llâhu lekum velâ terteddû ‘alâ edbârikum fetenkalibû ḣâsirîn(e)

Ali Bulaç Meali

'Ey kavmim, Allah'ın sizin için yazdığı (girmenizi emrettiği) kutsal yere girin ve gerisin geri arkanıza dönmeyin; yoksa kayba uğrayanlar olarak çevrilirsiniz.'

Edip Yüksel Meali

"Halkım! ALLAH'ın size ayırdığı kutsal toprağa girin. Geri dönmeyin, yoksa kaybedersiniz."

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

"Ey kavmim, Allah'ın size yazdığı kutsal toprağa girin, geriye dönmeyin, yoksa kayba uğrarsınız."

Süleyman Ateş Meali

Ey kavmim, Allah'ın size yaz(ıp nasibet)diği Kutsal Toprağa girin, arkanıza dönmeyin, yoksa kaybedersiniz!

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Ey toplumum! Allah'ın sizin için yazdığı kutsal toprağa girin, arkanıza dönmeyin; yoksa hüsrana uğramışlar durumuna düşersiniz."

Yusuf Ali (English)

"O my people! Enter(724) the holy land which Allah hath assigned unto you, and turn not back ignominiously, for then will ye be overthrown, to your own ruin." *

M. Pickthall (English)

O my people! Go into the holy land which Allah hath ordained for you. Turn not in flight, for surely ye turn back as losers:

Mâide Suresi
22


قَالُوا

dediler ki



يَا

Ey


مُوسَىٰ

Musa


إِنَّ

şüphesiz


فِيهَا

orada var



قَوْمًا

bir millet



جَبَّارِينَ

zorba


وَإِنَّا

ve şüphesiz biz



لَنْ نَدْخُلَهَا

oraya girmeyiz



حَتَّىٰ

kadar


يَخْرُجُوا

çıkıncaya



مِنْهَا

onlar oradan



فَإِنْ

eğer


يَخْرُجُوا

çıkarlarsa



مِنْهَا

oradan


فَإِنَّا

o zaman


دَاخِلُونَ

gireriz







Türkçe Transcript (*)

Kâlû yâ mûsâ inne fîhâ kavmen cebbârîne ve-innâ len nedḣulehâhattâ yaḣrucû minhâ fe-in yaḣrucû minhâ fe-innâ dâḣilûn(e)

Ali Bulaç Meali

Dediler ki: 'Ey Musa, orda zorba bir kavim vardır, onlar çıkmadıkları sürece biz oraya kesinlikle girmeyiz. Şayet oradan çıkarlarsa, biz de elbette gireriz.

Edip Yüksel Meali

Dediler ki: "Musa, orada zorba bir topluluk var. Onlar oradan çıkmadıkça biz asla oraya girmeyiz. Çıkarlarsa gireriz."

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Onlar da: "Ey Musa! Orada zorba bir kavim var. Onlar oradan çıkmadıkça biz oraya asla giremeyiz. Eğer oradan çıkarlarsa, şüphesiz biz de gireriz" dediler.

Süleyman Ateş Meali

Dediler ki: "Ey Musa, orada zorba bir millet var. Onlar oradan çıkmadıkça biz oraya girmeyiz. Eğer çıkarlarsa, o zaman oraya gireriz."

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Şöyle dediler: "Ey Mûsa, orada zorbalardan oluşan bir toplum var. Onlar ordan çıkıncaya kadar biz oraya asla girmeyeceğiz. Eğer oradan çıkarlarsa biz o zaman gireceğiz."

Yusuf Ali (English)

They said: "O Moses! In this land are a people of exceeding strength:(725) Never shall we enter it until they leave it: if (once) they leave, then shall we enter." *

M. Pickthall (English)

They said: O Moses! Lo! a giant people (dwell) therein, and lo! we go not in till they go forth from thence. When they go forth, then we will enter (not till then).

Mâide Suresi
23


قَالَ

dedi ki


رَجُلَانِ

iki adam


مِنَ الَّذِينَ يَخَافُونَ

korkanlardan



أَنْعَمَ

ni'met verdiği



اللَّهُ

Allah'ın


عَلَيْهِمَا

kendilerine



ادْخُلُوا

girin


عَلَيْهِمُ

onların üzerine



الْبَابَ

kapıdan


فَإِذَا

eğer


دَخَلْتُمُوهُ

girerseniz



فَإِنَّكُمْ

muhakkak ki siz



غَالِبُونَۚ

galib gelirsiniz



وَعَلَى اللَّهِ

ve Allah'a



فَتَوَكَّلُوا

dayanın


إِنْ كُنْتُمْ

eğer


مُؤْمِنِينَ

inanıyorsanız








Türkçe Transcript (*)

Kâle raculâni mine-lleżîne yeḣâfûne en’ama(A)llâhu ‘aleyhimâ-dḣulû ‘aleyhimu-lbâbe fe-iżâ deḣaltumûhu fe-innekum ġâlibûn(e)(c)ve’ala(A)llâhi fetevekkelû in kuntum mu/minîn(e)

Ali Bulaç Meali

Korkanlar arasında olup da Allah'ın kendilerine nimet verdiği iki kişi: 'Onların üzerine kapıdan girin. Girerseniz, şüphesiz sizler galibsiniz. Eğer mü'minlerdenseniz, yalnızca Allah'a tevekkül edin.' dedi.

Edip Yüksel Meali

Korku duyanların arasında, ALLAH'ın kendisine nimet verdiği iki kişi, "Üstlerine kapıdan yürüyün. Kapıdan girerseniz kesinlikle siz yeneceksiniz. İnanıyorsanız ALLAH'a güvenin," dedi.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Allah'tan korkan ve Allah'ın kendilerine nimet verdiği iki adam şöyle dedi: "Onların üzerlerine kapıdan girin. Oradan girerseniz muhakkak galip gelirsiniz. Eğer layıkıyla inanıyorsanız yalnız Allah'a dayanın.

Süleyman Ateş Meali

(Allah'tan) korkanlardan Allah'ın ni'met verdiği iki adam dedi ki; "Onların üzerine kapıdan girin, eğer kapıdan girerseniz, muhakkak ki siz galib gelirsiniz. Haydi eğer inanıyorsanız Allah'a dayanın!" *

Yaşar Nuri Öztürk Meali

İçine ürperti düşenlerden, Allah'ın nimet verdiği iki adam dedi ki: "Onların içine kapıdan girin. Oraya girdiğinizde galip geleceksiniz. Eğer inananlar iseniz yalnız Allah'a güvenin."

Yusuf Ali (English)

(But) among (their) Allah.fearing men were two on whom Allah had bestowed His grace:(726) They said: "Assault them at the (proper) Gate: when once ye are in, victory will be yours; But on Allah put your trust if ye have faith." *

M. Pickthall (English)

Then outspake two of those who feared (their Lord, men) unto whom Allah had been gracious: Enter in upon them by the gate, for if ye enter by it, lo! ye will be victorious. So put your trust (in Allah) if ye are indeed believers.

Mâide Suresi
24


قَالُوا

dediler ki



يَا

Ey


مُوسَىٰ

Musa


إِنَّا

biz


لَنْ نَدْخُلَهَا

oraya girmeyiz



أَبَدًا

asla


مَا دَامُوا

onlar olduğu sürece



فِيهَاۖ

orada


فَاذْهَبْ

gidin


أَنْتَ

sen


وَرَبُّكَ

ve Rabbin



فَقَاتِلَا

savaşın


إِنَّا

biz


هَاهُنَا

burada


قَاعِدُونَ

oturuyoruz














Türkçe Transcript (*)

Kâlû yâ mûsâ innâ len nedḣulehâ ebeden mâ dâmû fîhâ(s) fe-żheb ente verabbuke fekâtilâ innâ hâhunâ kâ’idûn(e)

Ali Bulaç Meali

Dediler ki: 'Ey Musa biz, onlar durduğu sürece hiç bir zaman oraya girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin git, ikiniz savaşın. Biz burda duracağız.'

Edip Yüksel Meali

"Musa, onlar orada oldukça biz oraya asla girmeyiz. Sen ve Rabbin gidip savaşın; biz burda oturuyoruz," dediler.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Kavmi Musa'ya: "Ey Musa! Onlar orada olduğu sürece biz oraya asla girmeyiz. Sen ve Rabb'in gidin savaşın. Biz burada oturacağız" dediler.

Süleyman Ateş Meali

Dediler ki: "Ey Musa, onlar orada olduğu sürece biz oraya asla girmeyiz. Sen ve Rabbin, gidin, savaşın, biz burada oturuyoruz!"

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Dediler ki: "Ey Mûsa! Onlar orada oldukça biz oraya asla girmeyeceğiz! Hadi sen git, Rabbinle birlikte savaşın. Biz şuracıkta oturacağız."

Yusuf Ali (English)

They said: "O Moses! while they remain there, never shall we be able to enter, to the end of time. Go thou, and thy Lord, and fight ye two, while we sit here (and(727) watch)." *

M. Pickthall (English)

They said: O Moses! We will never enter (the land) while they are in it. So go thou and thy Lord and fight! We will sit here.

Mâide Suresi
25


قَالَ

dedi


رَبِّ

Ya Rabbi


إِنِّي

ben


لَا أَمْلِكُ

malik değilim



إِلَّا

başkasına



نَفْسِي

kendimden



وَأَخِيۖ

ve kardeşimden



فَافْرُقْ

ayır


بَيْنَنَا

bizimle


وَبَيْنَ

arasını


الْقَوْمِ

toplumun


الْفَاسِقِينَ

yoldan çıkmış
























Yüklə 8,04 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   170   171   172   173   174   175   176   177   ...   260




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin