Musa (Aleyhi-s-Selâm / Selâm O’na) : Ahkâf Suresi 12



Yüklə 8,04 Mb.
səhifə190/260
tarix07.01.2022
ölçüsü8,04 Mb.
#88301
1   ...   186   187   188   189   190   191   192   193   ...   260
Mü’min Suresi
41


وَيَا قَوْمِ

ey kavmim



مَا ل۪ٓي

ne oluyor bana?



اَدْعُوكُمْ

ben sizi çağırıyorum



اِلَى النَّجٰوةِ

kurtuluşa



وَتَدْعُونَن۪ٓي

siz beni çağırıyorsunuz



اِلَى النَّارِۜ

ateşe






















Türkçe Transcript (*)

Ve yâ kavmi mâlî ed’ûkum ilâ-nnecâti ve ted’ûnenî ilâ-nnâr(i)

Ali Bulaç Meali

'Ey kavmim, ne oluyor ki ben sizi kurtuluşa çağırıyorken, siz beni ateşe çağırıyorsunuz.'

Edip Yüksel Meali

"Ey halkım, neden ben sizi kurtuluşa çağırırken siz beni ateşe çağırıyorsunuz?"

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

"Hem ey kavmim! Niçin ben sizi kurtuluşa davet ederken, siz beni ateşe davet ediyorsunuz?"

Süleyman Ateş Meali

Ey kavmim, neden ben sizi kurtuluşa çağırdığım halde siz beni ateşe çağırıyorsunuz?

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Ey toplumum! Sebep ne ki; ben sizi kurtuluşa çağırıyorum, siz beni ateşe çağırıyorsunuz."

Yusuf Ali (English)

"And O my people! How (strange) it is(4414) for me to call you to Salvation while ye call me to the Fire! *

M. Pickthall (English)

And, O my people! What aileth me that I call you unto deliverance when ye call me unto the Fire?

Mü’min Suresi
42


تَدْعُونَن۪ي

siz beni çağırıyorsunuz



لِاَكْفُرَ

nankörlük etmeğe



بِاللّٰهِ

Allah\a


وَاُشْرِكَ

ve ortak koşmağa



بِه۪

O\na


مَا

şeyleri


لَيْسَ

olmayan


ل۪ي

benim


بِه۪

onun hakkında



عِلْمٌۘ

bilgim


وَاَنَا۬

ben ise


اَدْعُوكُمْ

sizi çağırıyorum



اِلَى الْعَز۪يزِ

aziz olana



الْغَفَّارِ

çok bağışlayana

















Türkçe Transcript (*)

Ted’ûnenî li-ekfura bi(A)llâhi ve uşrike bihi mâ leyse lî bihi ‘ilmun ve enâ ed’ûkum ilâ-l’azîzi-lġaffâr(i)

Ali Bulaç Meali

'Siz beni Allah'a (karşı) inkâr etmeye ve hakkında bilgim olmayan şeyleri O'na şirk koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise sizi, üstün ve güçlü olan, bağışlayan (Allah')a çağırıyorum.

Edip Yüksel Meali

"Siz beni ALLAH'a karşı nankör olmaya ve hakkında bilgim olmayan şeyleri ona ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Bense sizi O Üstün ve Bağışlayıcı olana çağırıyorum."

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

"Siz beni Allah'ı inkâr etmeye ve bence hiç ilimde yeri olmayan şeyleri O'na ortak koşmaya davet ediyorsunuz. Ben ise sizi o çok güçlü ve çok bağışlayıcı olan Allah'a davet ediyorum."

Süleyman Ateş Meali

Siz beni, Allah'a nankörlük etmeğe ve bilmediğim şeyleri O'na ortak koşmağa çağırıyorsunuz; bense sizi O aziz ve çok bağışlayana çağırıyorum.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Siz beni, Allah'a nankörlük etmeye ve hakkında hiçbir bilgim olmayan şeyi O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Bense sizi o Azîz ve Gaffâr olana davet ediyorum."

Yusuf Ali (English)

"Ye do call upon me to blaspheme against Allah,(4415) and to join with Him partners of whom I have no knowledge; and I call you to the Exalted in Power, Who forgives again and again!" *

M. Pickthall (English)

Ye call me to disbelieve in Allah and ascribe unto Him as partners that whereof I have no knowledge, while I call you unto the Mighty, the Forgiver.

Mü’min Suresi
43


لَا جَرَمَ

şüphe yok ki



اَنَّمَا

kesinlikle



تَدْعُونَن۪ٓي

siz beni çağırıyorsunuz



اِلَيْهِ

ona


لَيْسَ

(oysa) yoktur



لَهُ

onun


دَعْوَةٌ

du\aya değer tarafı



فِي الدُّنْيَا

dünyada


وَلَا فِي الْاٰخِرَةِ

ne de ahirette



وَاَنَّ

elbette


مَرَدَّنَٓا

bizim dönüşümüz



اِلَى اللّٰهِ

Allah\adır



وَاَنَّ

ve elbette



الْمُسْرِف۪ينَ

aşırı gidenler



هُمْ

işte onlar



اَصْحَابُ

halkıdır


النَّارِ

ateş







Türkçe Transcript (*)

Lâ cerame ennemâ ted’ûnenî ileyhi leyse lehu da’vetun fî-ddunyâ velâ fî-l-âḣirati ve enne meraddenâ ila(A)llâhi ve enne-lmusrifîne hum ashâbu-nnâr(i)

Ali Bulaç Meali

'İmkanı yok; gerçekten beni kendisine çağırmakta olduğunuz şeyin, dünyada da, ahirette de çağrıda bulunma (yetkisi, gücü, değeri ve bağışlama)sı yoktur. Şüphesiz, bizim dönüşümüz Allah'adır. Ölçüyü taşıranlar, onlar ateşin halkıdırlar.'

Edip Yüksel Meali

"Kuşku yok ki, beni kendisine çağırdığınız şeyin ne dünyada ne de ahirette bir dayanağı yoktur. Dönüşümüz ALLAH'adır. Sınırı aşanlar, cehennemi boylayacaktır."

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

"Hiç inkâr edilemez ki, gerçekten sizin beni davet ettiğiniz şeyin dünyada da, ahirette de bir davet hakkı yoktur. Hepimizin dönüşü Allah'adır. Şüphesiz haddi aşanların hepsi cehennemliktir."

Süleyman Ateş Meali

Sizin beni çağırdığınız şeye kesinlikle ne dünyada, ne de ahirette du'a edilemez (onlar kendilerine yapılan du'ayı duymazlar ve ona cevap veremezler). Bizim dönüşümüz Allah'adır. Aşırı gidenler, işte onlar ateş halkıdır.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Sizin beni çağırdığınız şeye, ne dünyada ne de âhirette asla ve asla dua edilemez/onun dünyada ve âhirette çağrı hakkı yoktur. Dönüşümüz-varışımız Allah'adır. Aşırılığa sapanlarsa ateş halkının ta kendileridir."

Yusuf Ali (English)

"Without doubt ye do call me to one who is not fit to be called to,(4416) whether in this world, or in the Hereafter; our return will be to Allah. and the Transgressors will be Companions of the Fire! *

M. Pickthall (English)

Assuredly that whereunto ye call me hath no claim in the world or in the Hereafter, and our return will be unto Allah, and the prodigals will be owners of the fire.

Mü’min Suresi
44


فَسَتَذْكُرُونَ

yakında hatırlayacaksınız



مَٓا اَقُولُ

benim söylediklerimi



لَكُمْۜ

size


وَاُفَوِّضُ

ve bırakıyorum



اَمْر۪ٓي

işimi


اِلَى اللّٰهِۜ

Allah\a


اِنَّ

şüphesiz


اللّٰهَ

Allah


بَص۪يرٌ

görür


بِالْعِبَادِ

kulları










Türkçe Transcript (*)

Feseteżkurûne mâ ekûlu lekum(c) ve ufevvidu emrî ila(A)llâh(i)(c) inna(A)llâhe basîrun bil’ibâd(i)

Ali Bulaç Meali

'İşte size söylediklerimi yakında hatırlayacaksınız. Ben de işimi Allah'a bırakıyorum. Şüphesiz Allah, kulları pek iyi görendir.'

Edip Yüksel Meali

"Size bu söylediklerimi ileride hatırlayacaksınız. Ben işimi ALLAH'a bırakıyorum. ALLAH kullarını Görendir."

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

"Siz benim söylediklerimi sonra anlayacaksınız. Ben işimi Allah'a havale ediyorum. Şüphesiz Allah, kullarını görür, gözetir."

Süleyman Ateş Meali

Benim size söylediklerimi yakında hatırlayacaksınız. Ben işimi Allah'a bırakıyorum. Şüphesiz Allah, kulları görür.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Size söylemekte olduklarımı yakında hatırlayacaksınız. Ben işimi Allah'a havale ediyorum. Allah, kullarını iyice görmektedir."

Yusuf Ali (English)

"Soon will ye remember what I say to you (now).(4417) My (own) affair I commit to Allah. for Allah (ever) watches over His Servants." *

M. Pickthall (English)

And ye will remember what I say unto you. I confide my cause unto Allah. Lo! Allah is Seer of (His) slaves.

Mü’min Suresi
45


فَوَقٰيهُ

onu korudu



اللّٰهُ

Allah


سَيِّـَٔاتِ

kötülüklerinden



مَا مَكَرُوا

onların kurdukları tuzakların



وَحَاقَ

ve kuşattı



بِاٰلِ

ailesini


فِرْعَوْنَ

Fir\avn


سُٓوءُ

en kötüsü



الْعَذَابِۚ

azabın













Türkçe Transcript (*)

Fevakâhu(A)llâhu seyyi-âti mâ mekerû(s) ve hâka bi-âli fir’avne sû-u-l’ażâb(i)

Ali Bulaç Meali

Sonunda Allah, onların kurdukları hileli-düzenlerinin kötülüklerinden onu korudu ve Firavun'un çevresini de azabın en kötüsü kuşatıverdi.

Edip Yüksel Meali

ALLAH onu onların planladıkları kötülüklerden korudu. Firavun'un taraftarlarını azabın en kötüsü kuşattı.


Yüklə 8,04 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   186   187   188   189   190   191   192   193   ...   260




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin