Dedi ki: 'O, benim asamdır; ona dayanmakta, onunla davarlarım için ağaçlardan yaprak düşürmekteyim, onda benim için daha başka yararlar da var.'
Edip Yüksel Meali
"O, benim değneğimdir. Ona dayanırım, onunla koyunlarıma yaprak silkelerim ve bana daha başka yararları da dokunmaktadır," dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Musa dedi: "O benim asâm (değneğim) dır, ona dayanırım, onunla davarlarıma yaprak silkerim ve onda başka hacetlerim (faydalanacağım şeyler) de var"
Süleyman Ateş Meali
(Musa) dedi: "O, asa'mdır. Ona dayanıyorum ve onunla davarıma yaprak silkeliyorum ve onda benim daha birçok ihtiyaçlarım var (onunla birçok ihtiyacımı gideririm)."
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Cevap verdi: "O, benim asamdır. Ona dayanırım, onunla koyunlarıma ağaçtan yaprak indiririm. Onda, işime yarayan başka özellikler de vardır."
Yusuf Ali (English)
He said, "It is(2548) my rod: on it I lean; with it I beat down fodder for my flocks; and in it I find other uses." *
M. Pickthall (English)
He said: This is my staff whereon I lean, and wherewith I beat down branches for my sheep, and wherein I find other uses.
Tâ-Hâ Suresi 19
قَالَ
(Allah) buyurdu
أَلْقِهَا
(yere) at onu
يَا مُوسَىٰ
ey Musa
Türkçe Transcript (*)
Kâle elkihâ yâ mûsâ
Ali Bulaç Meali
Dedi ki: 'Onu at, ey Musa.'
Edip Yüksel Meali
"At onu Musa!," dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Allah: "Ey Musa! onu (yere) bırak"dedi.
Süleyman Ateş Meali
(Allah) buyurdu; "(Yere) at onu ey Musa!"
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Buyurdu: "Yere at onu ey Mûsa!"
Yusuf Ali (English)
((Allah)) said, "Throw it, O Moses!"
M. Pickthall (English)
He said: Cast it down, O Moses!
Tâ-Hâ Suresi 20
فَأَلْقَاهَا
onu attı
فَإِذَا هِيَ
bir de ne görsün
حَيَّةٌ
kocaman bir yılan
تَسْعَىٰ
koşan
Türkçe Transcript (*)
Feelkâhâ fe-iżâ hiye hayyetun tes’â
Ali Bulaç Meali
Böylece, onu attı; (bir de ne görsün) o hemen hızla koşan (kocaman) bir yılan (oluvermiş).
Edip Yüksel Meali
Onu atınca, hareketli bir yılana dönüşüverdi. *
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Musa da onu bıraktı, bir de ne görsün! o bir yılan olmuş koşuyor.