Musa (Aleyhi-s-Selâm / Selâm O’na) : Ahkâf Suresi 12


Elmalılı Hamdi Yazır Meali



Yüklə 8,04 Mb.
səhifə247/260
tarix07.01.2022
ölçüsü8,04 Mb.
#88301
1   ...   243   244   245   246   247   248   249   250   ...   260
Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Musa: "Onlar benim izimdeler (arkamdan beni takip edip geliyorlar). Ben sana acele ettim (geldim) ki, hoşnud olasın" dedi.

Süleyman Ateş Meali

Dedi: "Onlar benim arkamdan geliyorlar, ya Rabbi razı olman için sana çabuk geldim."

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Dedi: "Onlar, benim eserim üzerindeler. Ben sana gelmede acele davrandım ki, benden hoşnut olasın, ey Rabbim!"

Yusuf Ali (English)

He replied: "Behold, they are close on my footsteps: I hastened to thee, O my Lord, to please thee."

M. Pickthall (English)

He said: They are close upon my track. I hastened unto Thee that Thou mightest be well pleased.

Tâ-Hâ Suresi
85


قَالَ

dedi


فَإِنَّا

ama biz


قَدْ

muhakkak


فَتَنَّا

sınadık


قَوْمَكَ

kavmini


مِنْ بَعْدِكَ

senden sonra



وَأَضَلَّهُمُ

onları saptırdı



السَّامِرِيُّ

Samiri
















Türkçe Transcript (*)

Kâle fe-innâ kad fetennâ kavmeke min ba’dike ve edallehumu-ssâmiriyy(u)

Ali Bulaç Meali

Dedi ki: 'Biz senden sonra kavmini deneme (fitne)den geçirdik, Samiri onları şaşırtıp-saptırdı.'

Edip Yüksel Meali

"Halkını, senden sonra sınadık. Samiri onları saptırdı," dedi.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Allah: "Doğrusu biz senden sonra kavmini imtihan ettik. Sâmirî onları saptırdı" dedi.

Süleyman Ateş Meali

(Allah): "Ama biz senden sonra kavmini sınadık. Samiri onları saptırdı" dedi.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Buyurdu: "Biz senden sonra toplumunu tam bir biçimde imtihan ettik. Sâmirî onları saptırdı."

Yusuf Ali (English)

(Allah) said: "We have tested thy people in thy absence: the Samiri has led them(2605) astray." *

M. Pickthall (English)

He said: Lo! We have tried thy folk in thine absence, and As-Samiri hath misled thee

Tâ-Hâ Suresi
86


فَرَجَعَ

bunun üzerine döndü



مُوسَىٰ

Musa


إِلَىٰ قَوْمِهِ

kavmine


غَضْبَانَ

çok kızgın bir halde



أَسِفًاۚ

üzüntülü


قَالَ

dedi


يَا قَوْمِ

ey Kavmim



أَلَمْ يَعِدْكُمْ

size va'detmemiş miydi?



رَبُّكُمْ

Rabbiniz


وَعْدًا

bir va'idle



حَسَنًاۚ

güzel


أَفَطَالَ

uzun mu geldi?



عَلَيْكُمُ

size


الْعَهْدُ

süre


أَمْ

yoksa


أَرَدْتُمْ

mi istediniz?



أَنْ يَحِلَّ

inmesini


عَلَيْكُمْ

üstünüze


غَضَبٌ

bir gazabın



مِنْ رَبِّكُمْ

Rabbinizden



فَأَخْلَفْتُمْ

de caydınız



مَوْعِدِي

bana verdiğiniz sözden











Türkçe Transcript (*)

Ferace’a mûsâ ilâ kavmihi ġadbâne esifâ(en)(c)kâle yâ kavmi elem ya’idkum rabbukum va’den hasenâ(en)(c) efetâle ‘aleykumu-l’ahdu em eradtum en yehille ‘aleykum ġadabun min rabbikum feaḣleftum mev’idî

Ali Bulaç Meali

Bunun üzerine Musa, kavmine oldukça kızgın, üzgün olarak döndü. Dedi ki: 'Ey kavmim, Rabbiniz size güzel bir vaadde bulunmadı mı? Size (verilen) söz (ya da süre) pek uzun mu geldi? Yoksa Rabbinizden üzerinize kaçınılmaz bir gazabın inmesini mi istediniz de bana verdiğiniz sözden caydınız?'

Edip Yüksel Meali

Musa, kızgın ve hayal kırıklığına uğramış olarak halkına döndü ve, "Halkım, Rabbiniz size güzel bir söz vermemiş miydi? Bekleyemediniz mi? Yoksa, Rabbinizin gazabına uğramak için mi benimle yaptığınız sözleşmeyi bozdunuz," dedi.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Hemen Musa öfkeli ve üzgün olarak kavmine döndü (onlara şöyle) dedi: "Ey kavmim! Rabbiniz size güzel bir vaad ile söz vermedi mi? Size bu süre mi çok uzun geldi, yoksa Rabbinizden size bir gazab inmesini arzu ettiniz de mi, bana olan vaadinizden caydınız?"

Süleyman Ateş Meali

Bunun üzerine Musa, çok kızgın ve üzüntülü bir halde kavmine döndü: "Ey Kavmim, dedi, Rabbiniz size güzel bir va'idde bulunmamış mıydı? Süre mi size uzun geldi (zamanla verdiğiniz sözü unuttunuz mu)? Yoksa Rabbinizden bir gazabın üstünüze inmesini mi istediniz ki, bana verdiğiniz sözden caydınız (beni izlemediniz)?"

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Bunun üzerine Mûsa, öfkeli ve ümidi kırık bir halde kavmine döndü. Dedi: "Ey toplumum! Rabbiniz size güzel bir vaatte bulunmadı mı? Süre mi size uzun geldi yoksa Rabbinizden üzerinize bir gazabın inmesini mi istediniz de bana verdiğiniz söze ters davrandınız?"

Yusuf Ali (English)

So Moses returned to his people in a state of indignation and sorrow. He said: "O my people! did not your Lord make a handsome(2606) promise to you? Did then the promise seem to you long (in coming)? Or did ye desire that Wrath should descend from your Lord on you, and so ye broke your promise to me?" *

M. Pickthall (English)

Then Moses went back unto his folk, angry and sad He said: O my people! Hath not your Lord promised you a fair promise? Did the time appointed then appear too long for you, or did ye wish that wrath from your Lord should come upon you, that ye broke tryst with me?


Yüklə 8,04 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   243   244   245   246   247   248   249   250   ...   260




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin