Onlar için, böğüren bir buzağı heykeli çıkardı. "İşte sizin ve Musa'nın tanrısı budur, fakat o (Musa) unuttu," dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Nihayet Sâmirî onlara böğüren bir buzağı heykeli ortaya çıkardı. Bunun üzerine Sâmirî ve adamları: "İşte sizin de, Musa'nın da ilâhı budur, ama o unuttu" dediler.
Süleyman Ateş Meali
Onlara, böğürmesi olan bir buzağı heykeli ortaya çıkardı. Dediler ki, "Bu sizin de tanrınız, Musa'nın da tanrısıdır, fakat o unuttu".
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Sâmirî onlar için, böğürmesi olan bir buzağı heykeli çıkardı. Dediler ki: "Bu, hem sizin hem de Mûsa'nın tanrısıdır. Ama Mûsa unuttu."
Yusuf Ali (English)
"Then he brought out (of the fire) before the (people) the image of a calf:(2609) It seemed to low:(2610) so they said: This is your god, and the god of Moses, but (Moses) has forgotten!"(2611) *
M. Pickthall (English)
Then he produced for them a calf, of saffron hue, which gave forth a lowing sound. And they cried: This is your God and the God of Moses, but he hath forgotten.
Onlar görmüyorlar mıydı ki, o buzağı, kendilerine hiçbir sözle karşılık veremiyor; onlara ne bir zarar, ne de bir yarar vermeye sahip bulunamıyordu.
Süleyman Ateş Meali
Onlar görmüyorlar mı ki o (buzağı) kendilerine bir söz söyleyemez; bir zarar, ve yarar veremez?
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Görmüyorlar mı ki; o buzağı onlara bir sözü geri çeviremiyor; kendilerine bir zarar veremiyor, bir yarar sağlayamıyor.
Yusuf Ali (English)
Could they not see that it could not return them a word (for answer), and that it had no power either to harm them or to do them good?(2612) *
M. Pickthall (English)
See they not, then, that it returneth no saying unto them and possesseth for them neither hurt nor use?
Tâ-Hâ Suresi 90
وَلَقَدْ
andolsun
قَالَ
demişti
لَهُمْ
kendilerine
هَارُونُ
Harun
مِنْ قَبْلُ
önceden
يَا قَوْمِ
ey kavmim
إِنَّمَا
şüphesiz
فُتِنْتُمْ
siz sınandınız
بِهِۖ
bununla
وَإِنَّ
ve şüphesiz
رَبَّكُمُ
Rabbiniz
الرَّحْمَٰنُ
çok esirgeyendir
فَاتَّبِعُونِي
bana uyun
وَأَطِيعُوا
ita'at edin
أَمْرِي
buyruğuma
Türkçe Transcript (*)
Velekad kâle lehum hârûnu min kablu yâ kavmi innemâ futintum bih(i)(s) ve-inne rabbekumu-rrahmânu fettebi’ûnî ve etî’û emrî
Ali Bulaç Meali
Andolsun, Harun bundan önce onlara: 'Ey kavmim, gerçekten siz bununla fitneye düşürüldünüz (denendiniz). Sizin asıl Rabbiniz Rahman (olan Allah)dır; şu halde bana uyun ve emrime itaat edin' demişti.
Edip Yüksel Meali
Harun ise: "Halkım, onunla sınanıyorsunuz. Rabbiniz Rahman'dır. Beni izleyin ve emrime uyun," diye onları önceden uyarmıştı.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
And olsun ki Harun daha önce onlara: "Ey kavmim! Siz bununla (buzağı ile) imtihana çekildiniz. Sizin gerçek Rabbiniz Rahmân'dır. Gelin bana uyun ve emrime itaat edin" demişti.
Süleyman Ateş Meali
Önceden Harun, kendilerine: "Ey kavmim, andolsun siz bununla sınandınız. Rabbiniz, o çok esirgeyendir. Bana uyun, buyruğuma ita'at edin!" demişti.
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Yemin olsun, Hârun daha önce onlara şunu söylemişti: "Ey kavmim, siz bununla imtihan edildiniz. Sizin Rabbiniz o Rahman'dır. Artık bana uyun, emrime itaat edin!"
Yusuf Ali (English)
Aaron had already, before this said to them: "O my people! ye are being tested in this:(2613) for verily your Lord is ((Allah)) Most Gracious; so follow me and obey my command."(2614) *
M. Pickthall (English)
And Aaron indeed had told them beforehand: O my people! Ye are but being seduced therewith, for lo! your Lord is the Beneficent, so follow me and obey my order.
Tâ-Hâ Suresi 91
قَالُوا
dediler
لَنْ نَبْرَحَ
vazgeçmeyeceğiz
عَلَيْهِ
buna
عَاكِفِينَ
tapmaktan
حَتَّىٰ
kadar
يَرْجِعَ
dönünceye
إِلَيْنَا
bize
مُوسَىٰ
Musa
Türkçe Transcript (*)
Kâlû len nebraha ‘aleyhi ‘âkifîne hattâ yerci’a ileynâ mûsâ
Ali Bulaç Meali
Demişlerdi ki: 'Musa bize geri gelinceye kadar ona (buzağıya) karşı bel büküp önünde eğilmekten kesinlikle ayrılmayacağız.'
Edip Yüksel Meali
"Musa gelinceye kadar ona tapmaya devam edeceğiz," diye karşılık vermişlerdi.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Onlar (cevap olarak şöyle) demişlerdi: "Musa bize dönüp gelinceye kadar, biz ona tapmaya elbette devam edeceğiz."
Süleyman Ateş Meali
Dediler: "Musa bize dönünceye kadar buna tapmaktan vazgeçmeyeceğiz!" *
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Onlar şöyle demişlerdi: "Mûsa bize dönünceye kadar ona tapıcılar olmakta devam edeceğiz."
Yusuf Ali (English)
They had said:(2615) "We will not abandon this cult, but we will devote ourselves to it until Moses returns to us."(2616) *
M. Pickthall (English)
They said: We shall by no means cease to be its votaries till Moses return unto us.
Tâ-Hâ Suresi 92
قَالَ
dedi
يَا هَارُونُ
Ey Harun
مَا مَنَعَكَ
sana ne engel oldu?
إِذْ
zaman
رَأَيْتَهُمْ
gördüğün
ضَلُّوا
oların saptıklarını
Türkçe Transcript (*)
Kâle yâ hârûnu mâ mene’ake iż raeytehum dallû
Ali Bulaç Meali
(Musa da gelince:) 'Ey Harun' demişti. 'Onların saptıklarını gördüğün zaman seni (onlara müdahale etmekten) alıkoyan neydi?'