Microsoft Word +Islam Mezhepler Tarihi Yayin Nushasi MehmetAliBuyukkara +++



Yüklə 1,92 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə100/283
tarix31.12.2021
ölçüsü1,92 Mb.
#113334
1   ...   96   97   98   99   100   101   102   103   ...   283
ILH2004-MZHP

 
Mâturîdîlik 
 
Doğuşu ve İsimlendirilmesi 
Asıl adı Muhammed b. Muhammed b. Mahmud olan el-Maturîdî, daha çok 
Ebû Mansur Maturidî (v. 333/944) adıyla ün kazanmıştır. Semerkand’ın 
Mâturid mahallesinde doğmasından dolayı bu isimle tanınmıştır. Mâturîdîlik, 
Ebû Hanîfe ve Mâtürîdî'nin görüşleri etrafında oluşmuştur. Doğum tarihi 
bilinmemekle birlikte o, hicri üçüncü yüzyılın son çeyreğinde ilmi hayatını 
sürdüren önemli bir kelamcı olarak kabul edilmektedir. Sünnî ulemâya kötü 
muamelelerinden dolayı Mutezile’nin halkın nefretini kazandığı bir dönemde 
yetişmiş ve onların düşüncelerini reddedici mahiyette çalışmalar yapıp eserler 
telif etmiştir. 
Maturîdi'nin, Hanefî fıkhını ve kelâm ilmini 268/881-2 yılında vefat eden 
Yahya el-Belhî'den okuduğu bilinmektedir. Maturîdî'nin memleketi, fıkıh ve 
usûl-u fıkıh alanlarında tartışma ve münazaraların çokça yapıldığı bir bölge 
idi. Fakihler hem kendi aralarında hem de hadisçiler ve Mutezilîler’le 
münazaralar yaparlardı. Bu tartışmalar zamanla kelâm ilmi alanına taşınmıştır 
ki, Maturidî üstünlüğün aklî düşüncelerle elde edildiği böyle bir ortamda 
yetişmiş ve sistemini oluşturmuştur.  
Öte yandan İslâmî literatürde Hanefiyye-Mâtürîdiyye olarak da geçen bu 
kelam ekolünün başlangıcının Ebû Hanîfe'ye dayandığı bilinen bir gerçektir. 
Sahip oldukları kelâmî görüşlere ve kullandıkları usule bakılırsa temel 
fikirlerin Ebû Hanîfe tarafından daha önce ortaya konduğu görülecektir. 
Maturidî’nin, kelâm’ın yanında fıkıh ve usûl-ü fıkıh dallarında da önemli bir 
birikimi vardı. Bu bakımdan ilm-i kelâm ile fıkıh ve hadis âlimlerine öncülük 
ettiği söylenebilir. Maturidî, birçok konuda Eş‘arî ile benzer görüşleri 
paylaşmış olmasına rağmen yer yer ondan farklı bir metot izlemiştir.  
İslâm dünyasında oluşan siyasî, fikrî ve itikadî gruplaşmalar sonunda Şîa, 
Hariciyye, Müşebbihe, Cehmiyye, Mu'tezile ve Cebriyye gibi siyasi ve itikadî 
mezhep ve ekollerin oluştuğu 2/8. yüzyılın ilk yarısında Ebû Hanîfe, Kur’ân'a 
ve âlim sahâbîlerin görüşlerine dayanarak İslâm'ın ana ilkelerini belirlemeye 
çalışmıştı.  İtikadî konuları aklî bilgilerle temellendirmiş ve bu bilgiler 
öğrencileri tarafından eserlerinde aktarılmıştı. O, Ehl-i Hadis’in bid'at olarak 
eleştirdiği reyciliğe başvurmayı zaruri görüyordu. Maturîdî'nin, eserlerinde 
Ebû Hanîfe'nin fikirlerini nakledip benimsemesi, bunların Kur’ân'a uygun 
olduğunu belirterek doğrulamaya çalışması ve eleştirenlere karşı savunması, 
Ebû Hanîfe'nin Mâtürîdiyye'nin görüşlerine öncülük yaptığını kanıtlayan 
önemli hususlardır. Ayrıca Mâtürîdiyye'nin önemli kelâmcılarından Ebû'1-
Muîn Nesefî, Ebû Hanîfe'yi Mâturidiyye’nin önderi (imamı) olarak 
göstermiş, ilâhî sıfatların tenzihçi bir yaklaşımla ilk defa onun tarafından 
incelendiğini, kelâmcıların da daha sonra ona uyduğunu belirtmiştir. 
Ebû Hanîfe'den sonra Mâtürîdî'ye kadar geçen bir asrı aşkın dönemde Ebû 
Hanîfe'ye ait görüşlerin öğrencilerince nakledilip açıklanması, bu fikirler 
etrafında yeni âlimlerin yetişmesini sağlamıştır. Özellikle öğrencisi Ebû 


 
 
81
Yûsuf'un (v. 182/798) Bağdat başkâdılığına getirilmesinin ardından 
Mâverâünnehir bölgesine Hanefî kadıları tayin edilmiş, bu durum bölgede 
Ebû Hanîfe'nin itikadî ve fikhî görüşlerinin yayılmasını sağlamış ve 
Mâtürîdî'nin yetişmesini hazırlamıştır. Bu ara dönemde ekol daha çok 

Yüklə 1,92 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   96   97   98   99   100   101   102   103   ...   283




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin