16
Bir eserin ilmi ve sistematik sayılmasının şartlarından birisi, eserdeki
konuların sistemli biçimde sunulması, gerektiği yerlerde sınıflamaların
yapılmasıdır. Mezhep ve dinî grupları konu edinen klâsik kaynaklarımız, bu
yapıları çeşitli sistemler kullanarak sınıflandırmışlardır. Fakat söz konusu
tasnif girişimleri, isimlendirme yöntemlerinde olduğu gibi beraberinde bazı
problemleri getirmiştir. Bunların başında 73 şubeli
tasnif sisteminden
kaynaklanan problemler gelmektedir.
Herşeyden önce, isimlendirme sorunlarını belirtirken değindiğimiz gibi,
tarihi gerçeklikleri olmayan mezhep isimlerinin sayıyı 72’ye tamamlamak
için icat edildiğini görmekteyiz. Ana mezhep ve onun alt gruplarının kaç adet
oldukları hususunda her bir kaynağın farklı sayılar vermesi, 73 şubeli tasnif
sisteminin tamamen subjektif bir zemine oturduğunu göstermektedir. Ayrıca,
kendi dönemlerinden sonra çıkacak olan mezheplerin 73’lü sistemi bozacağı
gerçeği karşısında müelliflerimiz, tatmin edici izahlar yapmamaktadırlar.
Mezheplerin doğuş nedenleri ekseninde yapılan itikadî, siyasî veya ameli
şeklindeki üçlü tasnif ise mezheplerin çıkışlarını tek
bir nedene indirgeme-
sinden dolayı sorunludur. Oysa mezhep ve dinî gruplar, içinden çıktıkları
toplumun dinî, siyasi, sosyal, iktisadi, kültürel şartlarının hep birlikte
etkilemesiyle doğar ve şekil alırlar. Dolayısıyla çıkışlarının, gelişimlerinin ve
günümüzdeki durumlarının tek yönlü izahı doğru sonuçlara götürmez.
Dostları ilə paylaş: