Microsoft Word +Islam Mezhepler Tarihi Yayin Nushasi MehmetAliBuyukkara +++



Yüklə 1,92 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə72/283
tarix31.12.2021
ölçüsü1,92 Mb.
#113334
1   ...   68   69   70   71   72   73   74   75   ...   283
ILH2004-MZHP

yetecezzâ”, “ma'dûmun şey olup olmaması”, “cevher ve arazların fenâ ve 
bekâsı” gibi dinin aslından olmayan felsefi meselelerde birbirlerini tekfir 
etmeye başladılar. Öte yandan Mu‘tezile'den ayrılan  İbnü'r-Râvendî'nin 
Şîa'ya katılması, bilhassa İmam Mâtüridî ile İmam  Eş‘arî'nin Sünnî kelâm 
ekollerini ortaya çıkarmaları Mu‘tezile için ağır bir darbe olmuş, bundan 
sonra Mu‘tezile zaman zaman kendini toparlamışsa da varlığını uzun süre 
devam ettirememiştir. Bu dönemde hadis tedvinlerinin tamamlanıp 
Rasulullah’ın mürtekib-i kebîre, Allah'ın sıfatları, iradî fiiller gibi 
konulardaki hadislerinin ortaya çıkmasıyla Mu‘tezile düşüncesinin temelsiz 
olduğunun görülmesi ve büyük bir taraftar kitlesini kaybetmesi, en önemli 
hususlardan biridir. 


 
 
57
Abbâsîler'in merkezî otoriteyi kaybetmesi üzerine 320 (932) yılından 
itibaren kurulmaya başlanan bölgesel yönetimlerden Büveyhîler döneminde 
ikinci Büveyhî hükümdarı Adudüddevle'nin Mu‘tezilî âlim ve devlet adamı 
Sâhib b. Abbâd'ı vezir yapması ve Kâdî Abdülcebbâr'ın başkâdılığa tayiniyle 
mezhep yeniden canlılık kazandı. Önemli mevkilere Mu‘tezilîler getirildi. 
Fakat Sâhib b. Abbâd'ın ölümünden sonra Mu‘tezilîler tekrar gözden düştü, 
Abbasî Halifesi Kadir-Billâh'ın kendilerine cephe almasıyla çöküşleri 
hızlandı. Gazneli Mahmud'un 420 (1029) yılında Rey'i işgal ederek Büveyhî 
hanedanını bertaraf etmesi üzerine burada bulunan Mu‘tezilîler, Horasan 
bölgesine göç ettiler. Selçuklu Hükümdarı Tuğrul Bey'in 429/1037’de Rey'i 
ele geçirmesi, 447/1055 ve 450/1058 yıllarında Bağdat'a giderek halifeyi 
ziyaret etmesi, Abbasîler nezdinde Selçukluların itibarının artmasına ve 
Mu‘tezile'nin yeniden canlanmasına yardımcı oldu. Çünkü Tuğrul Bey'in 
veziri Kundürî mezhep taassubundan dolayı veya siyasî sebeplerle onları 
destekliyordu. Kundürî, Mu‘tezilîler'i önemli mevkilere getirdi. Ancak 
456/1064 yılında Kundürî’nin görevden alınıp hapse konulması ve bir yıl 
sonra öldürülmesiyle Mu‘tezile'nin siyasî desteği sona erdi. Ebû Ali 
Muhammed b. Ahmed gibi Mu‘tezile âlimlerinin çabaları da neticesiz kaldı. 
Alparslan'ın veziri ve koyu bir Eş‘arî taraftarı olan Nizâmülmülk’ün verdiği 
destekle onun yerine Eş‘arîlik canlandı.  
Cüveynî ve Gazzâlî gibi Sünnî otoritelerin yönelttiği tenkitler sonucu 
Bağdat ve civarında tutunamayan Mu‘tezilîler, Horasan ve Hârizm 
bölgelerine göç ettiler. Burada Mu‘tezilî gelenek Ebû Mudar Mahmûd b. 
Cerîr el-İsfahânî ve öğrencisi Cârullah Zemahşerî tarafından devam ettirildi. 
Özellikle Zemahşerî (v. 538/1143), el-Keşşâf adlı tefsiriyle Mu‘tezilîler kadar 
Sünnîler tarafından da takdir gördü. Bu bölgede de kesintiye uğrayan 
Mu‘tezilî gelenek, bazı ihya girişimlerine rağmen bir daha başarılı olamadı. 
Sonraki dönemlerde Mu‘tezile, Sünnî dünyadan uzaklaşmışsa da tamamen 
yok olmamış, daha önce Vâsıl b. Ata zamanında Hz. Hüseyin’in torunu Zeyd 
b. Ali, Me'mûn zamanında da Zeydî alim Kasım b. İbrahim er-Ressî 
tarafından başlatılmış olan Mu‘tezile-Şîa yakınlığı, daha sonra Yemen 
Zeydîliği ve kısmen  İmâmiyye itikadı içinde varlığını sürdürmüştür. 19. 
yüzyılda başlayan ve 20. yüzyılda devam eden çağdaş  İslamcı ihya 
hareketlerinin de, insanın hür iradesini savunarak kaderin mutlak 
belirleyiciliğini reddettiği için Mu‘tezile düşüncesine sempatiyle baktığı 
bilinmektedir.  

Yüklə 1,92 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   68   69   70   71   72   73   74   75   ...   283




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin