Tathir Ayeti Hakkındaki Hadisler
Şii ve Ehl-i Sünnet hadis kaynaklarında yer alan sayısız hadislerden apaçık bir şekilde istifade edilmektedir ki tathir ayetindeki Ehl-i Beyt’ten maksat, sadece beş tertemiz şahsiyettir ve Peygamber’in (s. a. a.) Eşleri kesinlikle bu ayete dahil değillerdir. Mezkur kaynaklarda yer alan hadisler o kadar fazladır ki Hakim Haskani1 Şevahid’ul- Tenzil kitabında 18- 140. Ayetleri bu hadislere ayırmıştır. 2 Mezkur hadislerin yer aldığı veya onlara işaret edildiği Ehl-i Sünnet kaynaklarından bazısını da burada hatırlatmak gerekir.
Bu hadislerin yolunun kendisine vardığı sahabiler şunlardan ibarettir:
1- Müminlerin Emiri Hz. Ali (a. s.)
2- Hz. Fatıma-i Zehra (a. s.)
3- Hasan b. Ali (a. s.)
4- Enes b. Malik
5- Bera b. Azib Ensari
6- Cabir b. Abdullah Ensari
7- Said b. Ebi Vakkas
8- Sa’d b. Malik (Ebu Said Hudri)
9- Abdullah b. Abbas
10- Abdullah b. Cafer Tayyar
11- Ayşe
12- Ümmü Seleme
13- Muhammed b. Ebi Selem
14- Vaide b. Eska
15- Eb’il- Hemra
Şia’nın ve Ehl-i Sünnet’in bazı hadis ve tefsir kaynaklarında ve hadislerde de yer aldığı üzere Ehl-i Beyt’ten maksat, sadece Peygamber, Ali, Fatıma ve Şia’nın masum 11 İmamıdır (a. s.).
Tathir Ayetiyle İlgili Hadislerin Sınıflandırılması
Ehl-i Sünnet kaynaklarında tathir ayetiyle ilgili yer alan hadislere müracaat ederek ve hakeza Şii kaynaklarında yer alan bilgiler ışığında açık bir şekilde bu hadisleri birkaç kısma ayırmak mümkündür:
1- İçinde Ehl-i Beyt’in, Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin olarak tefsir edildiği hadisler.
2- Peygamber’in (s. a. a.) Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin’i (a. s.) Bir örtünün altına aldığını içeren hadisler. Tathir ayeti de bunun üzerine nazil olmuştur ve bu macera Hadis-i Kesa (örtü hadisi) diye meşhurdur. Bazı kaynaklarda bu hadislerin bazısında Ümmü Seleme veya Ayşe’nin, “acaba biz de Ehl-i Beyt’ten miyiz?” Diye sorduğu yer almıştır.
3- Peygamber (s. a. a.) Sabahları veya gündüzleri beş vakit Hz. Ali ve Fatıma’nın (a. s.) Kapısına gelip selam ettiğini ve tathir ayetini okuduklarını bildiren hadisler.
4- Ayet-i Kerim’nin beş kimse veya beş kimse ile Cebrail ve Mikail hakkında delalet eden hadisler.
Şimdi de bu dört grup hadislerden örnekler aktarmanın uygun olacağı düşüncesindeyiz.
1- Tathir ayetinde yer alan Ehl-i Beyt’i beş kişi olarak tefsir eden hadisler.
A- Müstedrek Ala’s- Sahiheyn adlı kitapta Abdullah b. Cafer’den şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Peygamber (s. a. a.) Gökten nazil olan ilahi rahmete baktı ve şöyle buyurdu: “Bana çağırın, bana çağırın! “ Safiye şöyle dedi: “Ey Allah’ın Resulü! Kimi çağıralım?” Peygamber şöyle buyurdu: “Ehl-i Beyt’imi. Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin’i” Onlar geldiği zaman Peygamber (s. a. a.) Onların üzerine örtüsünü attı, ellerini kaldırdı ve şöyle buyurdu: “Ey Allah’ım! Bunlar benim Ehl-i Beyt’imdir. Muhammed’e ve Ehl-i Beyt’ine selam olsun. Bunun üzerine, “innema yuridullah” (şüphesiz Allah irade eder…) ayetini Allah-u Teala nazil buyurdu.”1
Hakim-i Nişaburi bu hadis hakkında şöyle diyor: “Bu hadis her ne kadar Buhari ve Müslim kendi sahihlerinde nakletmemiş olsa da senedi sahih olan bir hadistir.”2
Dikkat etmek gerekir ki Hakimi Nişaburi’nin bizzat kendisi de büyük hadis imamlarından ve Ehl-i Sünnetin büyük şahsiyetlerinden birisidir.
B- Ebu Said Hudri Ümmü Seleme’den şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden, sadece günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.”
Bu ayet benim evimde nazil oldu. Ben şöyle dedim: “Ey Allah’ın Resulü! Acaba ben de Ehl-i Beyt’ten miyim? Peygamber şöyle buyurdu: “Sen de hayır üzeresin. Sen Allah resulüsün eşlerinden birisin.”
Ümmü Seleme şöyle diyor: Allah Resulünün Ehl-i Beyt’i Resulullah, Ali, Fatıma Hasan ve Hüseyin’dir. 1
2- Tathir Ayetinin tefsirinde nakledilen Örtü hadisindeki ifadeler
Peygamber’in (s. a. a.) Ehl-i Beyt’ini örtüsü altına aldığını ve haklarında tathir ayetinin nazil olduğunu belirten hadisler Şia ve Ehl-i Sünnet’in hadis ve tefsir kitaplarında oldukça fazla görülmektedir ve bir bu kitapta bundan bazı örnekleri aktarmakla yetineceğiz.
Dikkat etmek gerekir ki örtü hadisi İmamiye Şiası nezdinde özel bir yere sahiptir. Bu hadis Hz. Fatımat’üz Zehra’dan (a. s.) Rivayet edilmiştir. Merhum Behrani’nin2 Kitab-u Avalim’ul Ulum’da farklı asırlardaki Şia’nın büyük fakihleri ve alimlerinin adıyla süslü senetlerle rivayet edilmiştir. Bu hadis Şia meclislerinde okunmakta ve Şia’nın büyüklerinin teberrük ve tevessülde bulunduğu bir hadis sayılmaktadır. Bu grup hadislerde yer alan aşağıdaki ifadeler çok ilgi çekicidir. Bu tabirlerden her biri Ehl-i Beyt’i beş mezkur şahsiyet olarak tefsir etmişlerdir:
1- “Şüphesiz sen hayır üzeresin” veya şu cümle eklenmektedir: “Şüphesiz sen Peygamber’in eşlerindensin.”3
2- “Şüphesiz sen hayır üzeresin.”4
3- “Uzak dur, şüphesiz sen hayır üzeresin”5
4- “Şüphesiz sen Ehl-i Beyt’tensin” demedi. 2
5- “Hayır ve sen şüphesiz hayır üzeresin”3
6- “Allah’a yemin olsun ki, “evet” diye buyurmadı.”4
7- “Sen kendi yerindesin, şüphesiz sen hayır üzeresin.”5
8- “Şüphesiz ben onun, “evet” demesini isterdim.”6
9- “Kalk ve Ehl-i Beyt’imden uzak dur”7
10- “Şüphesiz sen hayır üzeresin be beni onların arasında sokmadı.”8
11- Allah’a yemin olsun ki, “sen de onlardansın” demedi.”9
12- Sen yerinde dur, şüphesiz sen hayır üzeresin.”10
13- Şüphesiz sen hayır üzeresin ve bunlar ise benim Ehl-i Beyt’imdir. 11
Bu ifadelerden her birisi hakkında bir hadis nakletmek istiyoruz:
1- “Şüphesiz sen hayır üzeresin” ifadesi
İbn-i Cerir, İbn-i Ebi Hatem, Taberani ve İbn-i Merduye, Peygamber’in eşi Ümmü Seleme’den şöyle dediğini nakletmişlerdir: “Şüphesiz Allah Resulü (s. a. a.) Benim evimdeyken üzerinde Hayber örtüsü olduğu bir halde otururken Fatıma (a. s.) Peygamber’e yemek getirdi. Peygamber ona eşi Ali’yi ve çocukları Hasan ve Hüseyin’i çağırmalarını emretti. Onlar gelince yemek yedikleri bir sırada tathir ayeti nazil oldu. Peygamber (s. a. a.) Şöyle buyurdu: “Ey Allah’ım! Bunlar benim Ehl-i Beyt’im ve has yakınlarımdır. Onlardan her türlü pisliği gider ve onları tertemiz kıl.” Ümmü Seleme şöyle diyor: “Ben de başımı içeri koydum ve şöyle dedim: “Ey Allah’ın Resulü! Acaba ben de sizinle miyim?” Peygamber iki kere şöyle buyurdu: “Sen de iyilik üzeresin.”1
Şu önemli noktaya dikkat etmek gerekir ki eğer Ümmü Seleme de ayette geçen Ehl-i Beyt’ten sayılmış olsaydı, Peygamber ona açık bir şekilde olumlu bir cevap verirdi. Ama Kur’an’da da övülen büyük ahlakı Ümmü Seleme’ye açıkça olumsuz cevap vermeye müsaade etmemektedir. Dolayısıyla da çeşitli hadislerde yer alan mezkur cümleyi söylemiştir. Bu ifade açık bir şekilde Peygamber’in eşlerinin Ehl-i Beyt’ten olmadığına delalet etmektedir.
Dostları ilə paylaş: |