səhifə 13/20 tarix 09.01.2022 ölçüsü 0,88 Mb. #95570
Hac Suresi
26
وَاِذْ
bir zamanlar
بَوَّأْنَا
kondurmuştuk
لِاِبْرٰه۪يمَ
İbrahim\i
مَكَانَ
yerine
الْبَيْتِ
Beyt(Ka\be\n)in
اَنْ لَا تُشْرِكْ ب۪ي
bana ortak koşma
شَيْـٔاً
hiçbir şeyi
وَطَهِّرْ
ve temizle
بَيْتِيَ
evimi
لِلطَّٓائِف۪ينَ
tavaf edenler için
وَالْقَٓائِم۪ينَ
ve ayakta duranlar için
وَالرُّكَّعِ
ve rüku\ edenler için
السُّجُودِ
secde edenler için
Türkçe Transcript (*)
Ve-iż bevve/nâ li-ibrâhîme mekâne-lbeyti en lâ tuşrik bî şey-en vet ahhir beytiye litt â-ifîne velk â-imîne ve-rrukke’i-ssucûd(i)
Ali Bulaç Meali
Hani biz İbrahim'e Evin (Kabe'nin) yerini belirtip hazırladığımız zaman (şöyle emretmiştik:) 'Bana hiç bir şeyi ortak koşma , tavaf edenler, kıyam edenler, rükua ve sücuda varanlar için Evimi tertemiz tut.'
Edip Yüksel Meali
İbrahim'i Evin (Kabe'nin) mekanına yerleştirmiştik: "Bana hiç bir şeyi ortak etme. Evimi de, ziyaretçiler, orada yerleşenler, rukü ve secde edenler için temizle."
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Bir zamanlar Kâbe'nin yerini İbrahim'e şu şekilde hazırlamıştık: Sakın bana hiçbir şeyi ortak koşma; tavaf edenler, orada (kıyama) duranlar, ruku edenler ve secdeye varanlar için evimi tertemiz et.
Süleyman Ateş Meali
Bir zamanlar İbrahim'i Beyt(Ka'be'n)in yerine kondurmuş(ve ona şöyle emretmiş)tik: "Bana hiçbir şeyi ortak koşma ve tavaf edenler , ayakta duranlar, rüku' ve secde edenler için Evimi temizle."
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Bir zamanlar İbrahim için, o evin yerini, şöyle diyerek hazırlamıştık: Bana hiçbir şeyi ortak koşma, evimi; tavaf edenler, kıyamda duranlar, rükû-secde edenler için temizle.
Yusuf Ali (English)
Behold! We gave the site,(2797) to Abraham, of the (Sacred) House, (saying): "Associate not anything (in worship) with Me; and sanctify My House for those who compass it round,(2798) or stand up , or bow, or prostrate themselves (therein in prayer). *
M. Pickthall (English)
And (remember) when We prepared for Abraham the place of the (holy) House, saying: Ascribe thou no thing as partner unto Me, and purify My House for those who make the round (thereof) and those who stand and those who bow and make prostration.
Hac Suresi
77
يَٓا اَيُّهَا
ey
الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا
inananlar
ارْكَعُوا
rüku\ edin
وَاسْجُدُوا
ve secde edin
وَاعْبُدُوا
ve ibadet edin
رَبَّكُمْ
Rabbinize
وَافْعَلُوا
ve işleyin
الْخَيْرَ
hayır
لَعَلَّكُمْ
umulur ki
تُفْلِحُونَۚ
kurtuluşa erersiniz
Türkçe Transcript (*)
Yâeyyuhâ-lleżîneâmenû-rke’ûvescudûva’budûrabbekumvef’alû-lḣayrale’allekumtuflih ûn(e)
Ali Bulaç Meali
Ey iman edenler, rüku edin, secdeye varın, Rabbinize ibadet edin ve hayır işleyin, umulur ki kurtuluş bulursunuz.
Edip Yüksel Meali
İnananlar, eğiliniz, secde ediniz , Rabbinize kulluk ediniz ve iyilik işleyiniz ki başarasınız.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Ey iman edenler! rükû edin, secdeye varın, Rabbinize kulluk edin, iyilik yapın ki kurtulabilesiniz.
Süleyman Ateş Meali
Ey inananlar, rüku' edin, secde edin, Rabbinize ibadet edin, hayır işleyin ki umduğunuza eresiniz.
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Ey iman edenler! Rükû edin, secde edin; Rabbinize ibadet edin, hayır işleyin ki kurtulabilesiniz.
Yusuf Ali (English)
O ye whobelieve! bowdown, prostrateyourselves, andadoreyourLord; and do good ; that ye mayprosper.(2860) *
M. Pickthall (English)
O, ye whobelieve! Bowdownandprostrateyourselves, andworshipyourLord, and do good, thathaply ye mayprosper.
İnsan Suresi
26
وَمِنَ الَّيْلِ
gecenin bir bölümünde
فَاسْجُدْ
secde et
لَهُ
O\na
وَسَبِّحْهُ
ve O\nu tesbih eyle
لَيْلاً
geceleyin
طَو۪يلاً
uzun zaman
Türkçe Transcript(*)
Ve mine-lleyli fescud lehu ve sebbih hu leylen t avîlâ(n)
Ali Bulaç Meali
Gecenin bir bölümünde O'na secde et ve geceleyin uzun uzadıya O'nu tesbih et.
Edip Yüksel Meali
Geceleyin O'na secde et ve O'nu uzun gecelerde yücelt.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Gecenin bir bölümünde de O'na secde et (akşam ve yatsı namazlarını kıl). Hem de O'nu uzun bir gece tesbih et (teheccüd namazı kıl).
Süleyman Ateş Meali
Gecenin bir bölümünde O'na secde et ve geceleyin uzun zaman O'nu tesbih eyle (şanının yüceliğini an)!
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Gecenin bir kısmında da O'na secde et! Ve geceleyin O'nu uzunca tespih et/uzun bir gece boyu O'nu tespih et!
Yusuf Ali (English)
And part of the night, prostrate thyself to Him; and glorify Him(5857) a long night through. *
M. Pickthall (English)
And worship Him (a portion) of the night. And glorify Him through the livelong night.
İnşikâk Suresi
20
فَمَا لَهُمْ
onların nesi var?
لَا يُؤْمِنُونَۙ
inanmıyorlar
Türkçe Transcript(*)
Femâ lehum lâ yu/minûn(e)
Ali Bulaç Meali
Şu halde onlara ne oluyor ki iman etmiyorlar?
Edip Yüksel Meali
Peki onlar neden inanmıyorlar?
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Böyleyken onlar neden acaba iman etmezler?
Süleyman Ateş Meali
Onların nesi var ki inanmıyorlar?
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Peki onlara ne oluyor da iman etmiyorlar?!
Yusuf Ali (English)
What then is the matter with them, that they believe not?-(6048) *
M. Pickthall (English)
What aileth them, then, that they believe not
İnşikâk Suresi
21
وَاِذَا
zaman
قُرِئَ
okunduğu
عَلَيْهِمُ
kendilerine
الْقُرْاٰنُ
Kur\an
لَا يَسْجُدُونَۜ ۩
secde etmiyorlar
Türkçe Transcript(*)
Ve-iżâ k uri-e ‘aleyhimu-lk ur-ânu lâ yescudûn(e)
Ali Bulaç Meali
Kendilerine Kur'an okunduğunda secde etmiyorlar.
Edip Yüksel Meali
Onlara Kuran okunduğunda neden kabul etmiyorlar?
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Karşılarında Kur'ân okunduğu vakit secde etmezler?
Süleyman Ateş Meali
Kendilerine Kur'an okunduğu zaman secde etmiyorlar?
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Karşılarında Kur'an okunduğu zaman secde etmiyorlar.
Yusuf Ali (English)
And when the Qur´an is read to them, they fall not prostrate,(6049) *
M. Pickthall (English)
And, when the Qur’an is recited unto them, worship not (Allah)?
İnşikâk Suresi
22
بَلِ
bilakis
الَّذ۪ينَ كَفَرُوا
inkarcılar
يُكَذِّبُونَۘ
yalanlıyorlar
Türkçe Transcript(*)
Beli-lleżîne keferû yukeżżibûn(e)
Ali Bulaç Meali
Tersine, o nankörler, yalanlıyorlar.
Edip Yüksel Meali
Aksine, inkarcılar yalanlıyorlar.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Aksine o nankörler yalanlıyorlar.
Süleyman Ateş Meali
Tersine o nankörler yalanlıyorlar.
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Tam aksine, o küfre sapanlar yalanlıyorlar.
Yusuf Ali (English)
But on the contrary the Unbelievers reject (it).
M. Pickthall (English)
Nay, but those who disbelieve will deny;
Kâf Suresi
40
وَمِنَ الَّيْلِ
ve gecenin bir kısmında
فَسَبِّحْهُ
O\nu tesbih et
وَاَدْبَارَ
ve arkalarında
السُّجُودِ
secde
Türkçe Transcript (*)
Ve mine-lleyli fesebbih hu ve edbâra-ssucûd(i)
Ali Bulaç Meali
Gecenin bir bölümünde ve secdelerin arkasından da O'nu tesbih et.
Edip Yüksel Meali
Geceleyin O'nu yücelt ve secdelerin ardından da...
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Geceleyin (akşam ve yatsı namazlarını kılarak), namazlardan sonra da (vitir ve nafile kılarak) O'nu tesbih et.
Dostları ilə paylaş: