Bu yüzden AK Parti olarak halkları birbirinden ayıran duvarları ortadan kaldırmak için devrim niteliğinde adımlar attık. Bölge halkları arasındaki iletişim ve etkileşim kanallarını yeniden kurduk. İnsanların, fikirlerin ve malların hareket kabiliyetini azami düzeye çıkarttık. İnsancıl ve gerçekçi bir dış politika anlayışıyla sınırların ötesine geçtik ve “kendin için ne istiyorsan, başkaları için de onu iste” düsturunu kendimize dış politikada da ilke ittihaz ettik.
Bu ilkenin somut tezahürlerinden biri, karşılıklı vize muafiyeti uygulamasıdır. AK Parti iktidarı döneminde vizelerin karşılıklı olarak kaldırıldığı ülke sayısı 90’a ulaşmıştır. Vizelerin kaldırılması, Türk pasaportunun itibarını her gün arttırmakta ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının daha rahat ve kolay seyahat etmesine imkân sağlamaktadır. Son yıllarda büyük başarılara imza atan Türk Hava Yolları, Türkiye’den vize istemeyen ülkelerin 30 kadarına doğrudan uçuş yapmaktadır. Böylece vatandaşlarımız hiçbir engelle karşılaşmadan ve sadece pasaportunu ellerine alarak 30’u aşkın ülkeye uçabilmektedir.
Yeni dönemde karşılıklı vize muafiyetinin yaygınlaştırılması için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Hedefimiz yakın ve uzak komşularımızın tamamıyla vizelerin kaldırılmasıdır. Yine bu çerçevede Türkiye’nin Şengen Vize sistemine dahil edilmesi için Avrupalı muhataplarımız nezdindeki girişimlerimizi sürdüreceğiz. AK Parti olarak bu konudaki kararlılığımız yeni dönemde de devam edecektir.
Biz dış politikamıza ve dünya olaylarına aynı zamanda bir medeniyet perspektifinden bakıyoruz. Birleşmiş Milletler çatısı altında İspanya ile beraber yürüttüğümüz Medeniyetler İttifakı Girişimi, evrensel insani ve ahlâki değerlerin 21’inci yüzyılın meydan okumalarına ve çatışmalarına karşı geliştirdiğimiz güçlü bir platform haline gelmiştir. Yüzü aşkın ülkenin ortak ve dost olarak desteklediği Medeniyetler İttifakı, farklılıkları bir zenginlik olarak gören ve bir arada yaşama ahlâkını ve “convivencia” ruhunu doğudan batıya, Avrupa’dan İslam dünyasına, Amerika’dan Ortadoğu’ya, Asya’ya ve Afrika’ya kadar yaymayı amaçlayan bir “erdemliler hareketi” olarak takdir edilmekte ve destek görmektedir. AK Parti bu medeniyet perspektifiyle dünyadaki farklılıkların bir çatışma sebebi olmadığını, erdeme, adalete ve saygıya dayalı bir dünyanın mümkün olduğunu ispatlamıştır. Bundan sonra da bu küresel medeniyet bakış açısı, dış politikamızın temel ilkelerinden biri olmaya devam edecektir.
AK Parti her tür ayrımcılığı, ırkçılığı ve yabancı düşmanlığını, toplumsal barışı ve insicamı bozan tehlikeli bir tutum olarak değerlendirmektedir. Bu çerçevede İslamofobya’nın bir insanlık suçu olduğunu açıkça ifade ediyoruz. Azınlık olarak yaşayan Müslüman topluluklara karşı ayrımcılığı ifade eden İslamofobyanın son yıllarda yükselişe geçmesine karşı uluslar arası platformlarda etkin bir mücadele verdik. Bu tutumumuzu bundan sonra da sürdürmeye devam edeceğiz. Zira küresel barış, ancak adalet ve eşitliğin gerçek ve yaşanabilir değerler haline gelmesiyle mümkündür.
Bu vizyonla hareket eden AK Parti hükümetleri, her zaman zulme karşı çıkmış ve mazlumun yanında yer almıştır. Zira biz zulüm ve haksızlık üzerine kurulu bir sistemin ayakta durmasının mümkün olmadığını biliyoruz. Halkının taleplerine cevap vermeyen rejimlerin ayakta kalmasının imkânsız olduğunu görüyoruz. Kimsenin iç işlerine karışmadan bu evrensel ilkelerin bütün komşu ve kardeş ülkelerde hayata geçirilmesi için gerekli uyarıları yaptık ve yapıyoruz. Türkiye’nin bölgesindeki dönüştürücü etkisi, son dönemde Arap dünyasında yaşanan hadiselerle daha da belirgin hale gelmiştir.
Dostları ilə paylaş: |