Sembolik bir dille bunun eksik bir keşif olduğunu, fakat yine de ilâhî hakikate bir tercüman gibi kabul edilmesi gerektiğini b



Yüklə 1,61 Mb.
səhifə29/48
tarix09.01.2019
ölçüsü1,61 Mb.
#94518
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   48

İBN RASLÂN 582

İBN RÂŞİD

Ebû Abdillâh Muhammed b. Abdillâh b. Râşid el-Bekrî e!-Kafsî (ö. 736/1336) Mâlİkî fakihi.

Tunus yakınlarındaki Kafsa'da doğdu. İlk eğitimini burada aldıktan sonra Tu­nus'a gitti ve İbnü'I-Gammâz ile Hâzim el-Kartâcenî'nin derslerine katıldı. Ardından Mısır'a geçti. Önce İskenderiye'de arala­rında Cemâleddin İbnü'l-Hâcib'in öğren­cisi Nâsırüddin el-Ebyârî, Nâsırüddin İb-nü'1-Müneyyir, Ziyâeddin İbnü'l-Allâf ve Muhyiddin el-Mâzûnî'nin de bulunduğu âlimlerden ders aldı. Daha sonra Kahire'-de Şehâbeddin el-Karâfî'den Fahreddin er-Râzî'nin el-MahşûHî uşûli'l-fıkh'ı ile bu eserin Tâceddin el-Urmevî'ye ait muhtasarı eî-Höşıl'ı, Kemâleddin İb-nü't-Tenesî'den Berâziî'nin et-Tehzîb fi'htişâri'l-Müdevvene's'mı ve Takıy-yüddin İbn Dakikul'îd'den İbnü'l-Hâcib'in el-Muhtoşafmı okudu. Karâfî'nin önde gelen talebelerinden oldu ve usul ilmin­de ondan icazet aldı.

680 (1282) yılında hacca giden İbn Râşid dönüşünde Kafsa'da bir süre ders verdi ve kadılık görevinde bulundu. Bu görevden azledildikten sonra Tunus'a yerleşti, telif ve tedris faaliyetini sürdür­dü. Kendisinden ders alanlar arasında İbn Merzûkel-Hatîb ve Afîfüddin el-Mıs-rî gibi âlimler bulunmaktadır. Mâlikî fık­hının ve fıkıh usulünde olgunluk döne­mini yaşayan mütekellimîn ekolünün Tu­nus muhitinde tanınmasında ve sonra­ki nesillere aktarılmasında büyük emeği geçen ve eserlerinde hocası Karâfî'nin yolunu takip eden İbn Râşid 20 Cemâzi yelevvel 736'da (5 Ocak 1336) Tunus'ta vefat etti.



Eserleri.



1. el-Müzheb fî zabti 'l-mezheb. Sagir b. Abdüsselâm el-Vekîlî, eserin ilk bölümünün Fas'ta Ham-ziyye Zâviyesi'nde bulunduğunu bildirerek bu nüshadan bazı alıntılar yapmıştır.583 Eser Muhammed Ebü'l-Efcân tarafından neşre hazırlanmaktadır.

2. Lübâbü'1-lü-bâb fî beyânı mâ tezammenehû ebvâbü'1-kitâb mine'l-erkân ve'ş-şürût ve'l-mevân? ve'I-esbâb (Tunus 1346/1927). Bu iki eserde İbn Râşid, hocası Karâfî'nin izinden yürüyerek Mâlikî fıkhının kendi­sine kadar ulaşan birikiminden hareketle ve tümevarım metoduyla bazı mücerret ve kapsamlı önermeler tesbit etmeye ça­lışmaktadır. Tahrîc usulüyle elde edilen bu hükümler, aynı zamanda hakkında hü­küm bulunmayan meseleler için de belir­leyici olmaktadır. el-Müzheb'de, Karâfî'­nin gerek üslûbunun gerekse başta ei-Furûk olmak üzere bu sahada kaleme aldığı eserlerindeki görüşlerinin etkileri açık bir şekilde görülmektedir. ei-Müz-heb'den daha sonra kaleme alındığı an­laşılan el-Lübâb'da ise fürû-i fıkhı ku­rallara indirgeme anlayışının yoğunluk kazandığı görülür. 584

3. el-Fâ3ik fî (ma'rifeü)'1-ohkâm ve'i-ve-şâ^ik. Noterlikle ilgilidir. Yukarıda zikre­dilen kitaplardan önce telif edildiği belir­tilen el-Fâik"m de yine bu eserlere hâ­kim anlayışla kaleme alındığı kaydedil­mektedir. Eserin Tunus el-MektebetiTl-vataniyye'de çeşitli yazmaları bulunmak­tadır. 585

4. en-Nazmü'I-be-df fi'htişâri't-Tefrf. İbnü'l-Cellâb'm mez­hepte çok tutulan ve üzerinde yirmiden fazla şerh, ihtisar çalışması yapılan et-Tefr adlı eserinin manzum ihtisarıdır.

5. el-Mertebetü (meutıebetü)'s-seniyye fî 'ilmi'l-'Ârabiyye. Abdullah İbrahim Sa­lâh, son üç eserin British Museum'da 125 numaralı nüshada bir arada bulunduğu­nu kaydetmektedir. 586

6. el-Mertebetü'l-Sılyâ ü tefsiri'r-rü'yâ. Chester Beatty Library'-de 587 ayrıca Tunus el-Mektebetü'l-vataniyye"de yazmasının bulunduğu be­lirtilmektedir.588 Eserin adı çeşitli kaynaklarda eî-Merkabetü'l-'ul-yâ olarak da kaydedilmektedir. 589

7. eş-Şihâbü'ş-şâkıb fî şerhi Muhtasarı İbni'î-Hâcib. İbnü'l-Hâcib'in el-Muhtaşarü'l-fercî 590 adlı eseri üzerine yazılan ilk şerh olduğu belirtilmektedir. Müellif İb­nü'l-Hâcib'in eserindeki rumuz ve işaret­leri açıklamış, meselelerin dayandığı de­lilleri ortaya koymuştur. Kaynaklarda İbn Râşid'in Telhîşü'l-Mahşûl fî Hlmi'I-uşûl Nuhbetü'l-vâşıl fî şerhi'l-HâşüveTuh-fetü'l-lebîb fi'htişâri kitabi Îbni'i-Ha-tîb adlı eserleri de kaydedilmiş olup bu sonuncusu Fahreddin er-Râzî'nin tefsiri­nin muhtasarıdır.591

Bibliyografya :

İbnü'l'Cellâb, et-Tefric fnşr. Hüseyin b. Salim ed-Dehmânîj, Beyrut 1408/1987, neşredenin girişi, [, 155; İbn Ferhûn. ed-Dıbâcü'l-mûzheb, II, 328-329; İbn Kunfüz, Vefeyât (nşr. Âdil Nü-veyhiz), Beyrut 1981, s. 346-347; Ahmed Bâbâ et-Tinbüktî. Neylü'l-ibtihâc, Trablus 1408/1989, s. 392-395;W. Ahlvvardt, Verzeichnis,Hildesheim 1980, III, 578; Mahlûf. Şeceretü'n-nûr, I, 207-208; Brockelmann.GAL Supp/., 11,345-346;He-diyyetü'i- arifin, II, 134-135; İzâhu't-meknûn, 11, 399, 464; Ziriklî, el-AHâm, VII, 111-112; Mahfuz, Terâcimü't-mü'ellifin, 11, 331-334; Abdullah İbrahim Salâh, el-İmâm Şihâbüd­dîn el-Karâfî ueeşeruhû fi't-fıkhVl-İslâml, Mal­ta 1991, s. 117-120; Sâlihiyye, e/-Mu'cemü'.ş-şâ-mit, III, 26; A. J. Arberry, The Chester Beatty Library, A Handlist of the Arabİc Manuscripts, Dublin 1963, IV, 33; Sagir b. Abdüsselâm el-Ve-kîlî. el-İmâm Şthâbüddin et-Karâfi, Fas 1996, I, 241; II, 397-400; S. A. Jackson, istamic Laıv and the State: The Constitutional Jurispruden-ceofShihâbal-Din al-Qarâft, Leiden 1996, s. 87.



İBN RECEB

Ebü'l-Ferec Zeynüddîn Abdurrahmân b. Ahmed b. Abdirrahmân Receb el-Bagdâdî ed-Dımaşkî (ö. 795/1393) Hanbelî fakihi, muhaddis ve müfessir.

Rebîülevvel 736'da (Kasım 1335) Bağ­dat'ta dünyaya geldi. Babasının doğduğu 706 (1306-1307) yılı bazı kaynaklarda İbn Receb'in doğum tarihi olarak kaydedil­mektedir. Doğduğu ay sebebiyle kendisi­ne Receb lakabı verilen dedesine nisbetle İbn Receb diye tanındı. İlk öğrenimini mu­haddis olan babası ve dedesinden gördü. Kendi ifadesine göre 592 henüz küçük yaşta olduğu için ilmî kıymetini takdir edeme­diği Abdürrahîm b. Abdullah ez-Zerîrâ-nî'nin Bağdat Mücâhidiyye Medresesi'n-deki derslerini takip etti. Babasının teşvi­kiyle yine küçük yaşta iken Bağdat'ta Sa-fıyyüddin İbn Abdülhak el-Bağdâdî, Ale-müddin el-Birzâlî ve Ebû Abdullah Mu­hammed b. Ahmed et-Telî ed-Dımaşki gibi âlimlerin ilim meclislerinde bulundu, onlardan icazet aldı. 744 (1343) yılında babasıyla birlikte Dımaşk'a gitti. Orada muhaddis İbnü'n-Nakib el-Mısrî ve Alâ-eddin Ahmed b. Abdülmü'min es-Sübkî1-den icazet aldı. Muhammed b. İsmail el-Habbâz ve İbrahim b. Dâvûd el-Attâr gibi muhaddislerden hadis dinledi. Nablus'a geçerek Hafız İbn Bedrân'ın talebelerinden ders gördü. Ardından gittiği Kudüs'­te Alâî'den hadis dinledi. 748'de (1347) babasıyla beraber Bağdat'a döndü. Bu arada Ebü'I-Meâlî Muhammed b. Abdürrezzâk eş-Şeybânî'den hadis okudu. Ertesi yıl babasıyla birlikte hacca gitti. Mekke'­de Ebû Hafs Ömer'den Buhârî'nin Şülâ-şiyyâfını dinledi. Geri döndüğü Dımaşk'-ta İbn Kayyim el-Cevziyye'nin talebesi ol­du ve ölümüne kadar ondan ayrılmadı. Daha sonra Kahire'ye geçip İbnü'l-Mülûk ve Muhammed b. Muhammed b. Ebü'l-Harem el-Kalânisî'nin hadis halkasına katıldı. 763'te (1362) tekrar hacca gitti. Hocaları arasında Zeynüddin el-Irâki, İbn Abdülhâdî, Fahreddin Osman b. Yûsuf en-Nûrî. Ebû Abdullah Muhammed b. Abdülazîz el-Verrâk, Alâeddin Ali b. Zey­nüddin el-Müneccâ gibi âlimler de var­dır.

Nihayet Dımaşk'a yerleşen İbn Receb, hocası İbn Kâdi'l-Cebel'in vefatından (ö. 771/1370) sonra onun sohbetlerini dev­raldı ve İbnüt-Taki'nin ölümünün (ö. 788/ 1 386) ardından Hanbeliyye Medresesi'n-de ders vermeye başladı. Ayrıca Ömeriy-yetü'ş-Şeyhiyye ve Türbetü'l-İzziyye med­reselerinde vaizlik yaptı. İbn Receb âbid ve zâhid kişiliği, hadislere, sahabe ve se­lefin menkıbelerine vâkıf olması yanında güçlü üslûbu sayesinde etkili vaazlar ve­riyordu. Dünya işlerini pek önemsemeyen ve idarecilerle de görüşmeyen İbn Receb. Kassâîn'deki Sükkeriyye Medresesi'nde öğretim ve telif faaliyetleriyle meşgul ol­du. Aralarında Muhammed b. Ahmed el-Makdisî, İbnü'l-Lahhâm, İbnü'r-Ressâm, Abdurrahman b. Ahmed b. Ayyaş, Kâdılkudât Ebü'l-Faz! Muhibbüddin Ahmed b. Nasrullah el-Bağdâdî ve Ebû Zer Abdur­rahman b. Muhammed el-Mısrîgibi âlim­lerin de bulunduğu birçok talebe yetiştir­di. 4 Ramazan 795'te (14 Temmuz 1393) Dımaşk'ta vefat etti ve Bâbüssagir Kab-ristanı'na defnedildi. Kabri Şam'daki ziya-retgâhlar arasındadır. Bazı kaynaklarda vefat ayı receb olarak kaydedilmiştir.

Hadis alanında zamanının otoritesi olan İbn Receb fıkıh, usul, tefsir, kelâm, ahlâk ve tarih sahalarında eser vermiş, bilhas­sa Dımaşk ve Kudüs'te Hanbelî mezhebi­nin bayraktarlığını yapmıştır. Takıyyüddin İbn Teymiyye'nin görüşleri doğrultusun­da fetva verdiği için baskılara mâruz ka­lınca bundan vazgeçmiş, ancak bu defa da İbn Teymiyye taraftarlarınca eleştiril­miş, nihayet ömrünün sonuna doğru fet­va vermeyi terketmiştir. eI-Kavâcid fi'l-tıkhi'l-İslâmî adlı eserinde İbn Teymiy­ye'nin görüşlerini Ahmed b. Hanbel'inkilere tercih ettiğini gösteren örneklere rastlanmakla birlikte 593 hem İbn Teymiyye'nin hem İbn Kay-yim'in görüşlerini reddettiği de olmuştur. Meselâ bir defada verilen üç talâkın ricl talâk sayılması gerektiği yönündeki kana­atlerini benimsememiştir.594 Ayrıca eserlerinde diğer üç mezhebin görüşlerine de yer vermesin­den mutaassıp bir Hanbelî olmadığı an­laşılmaktadır.

İbn Receb, akaide ve genel İslâmî ko­nulara dair eserlerinde itikadî meseleleri Selef çizgisinde ete alan bir âlimdir. O za­mana kadar İslâm dünyasında felsefe, ke­lâm ve tasavvuf alanında meydana gelen fikrî gelişmelere olumlu yaklaşmamış, hatta fıkıh ve ahlâk da dahil olmak üzere din adına geliştirilen bütün fikirleri Hz. Peygamber tarafından yasaklanan bid'at kapsamı içinde mütalaa etmiştir. Onun kanaatine göre sünnete uyduklarını iddia eden, fakat nasları müctehid âlimlerden farklı bir şekilde yorumlayan Zahirîler. cedef yöntemini benimseyen ve naslar arasında çelişki bulunduğunu ileri sürüp onları kendi anlayışlarına göre te'vile tâ­bi tutan İslâm filozofları ile kelâmcılar da bid'atçı zümreler içinde yer alır. Sûfîlere gelince, onlar da bâtınî İlimler ve kalbî fa­aliyetler konusunda zevk veya keşif diye adlandırdıkları kendi görüşlerine dayanarak din adına tehlikeli bid'atlar çıkarmış­lardır. Sûfîlerce açılan keşif kapısından girilerek zındıklara ait pek çok görüş İs­lâm'a mal edilmeye çalışılmış, bu arada velîlerin nebilerden üstün olduğuna veya nebilere ihtiyaç bulunmadığına inanılmış. hulul ve ittihad görüşleri benimsenmiş, vahdet-i vücûd nazariyeleri ortaya atılmış, dinin haram kıldığı hususlar mubah sayıl­mış, insanı Allah'ı anmaktan ve namaz kıl­maktan alıkoyan fiiller teşvik edilmiştir.595



İbn Receb'in benimsediği itikadî görüş­ler genellikle Selefiyye'ye uymakla birlikte bilhassa kabir hayatıyla ilgili olarak ileri sürdüğü fikirler naslarda yer almayıp bazı âlimlerin telakkilerinden ibarettir.596 Bir kısım hadis rivayetlerine dayanarak namaz kılmayanı kâfir kabul etmesi genel çerçevede Ehl-i sünnet eko­lüne aykırı görünmektedir. İtikadî konu­larda gerektiğinde aklî delillere başvur­mayı bir ilke olarak benimsediklerinden dolayı kelâmcıları bid'atçılıkla suçlaması da isabetli değildir. Zira başta Kur'an ol­mak üzere naslar, vahyin insana sunduğu bilgilerin anlaşılabilmesi için akıl yürüt­meyi emrettiği gibi İbn Receb'in kendisi de ariflerin cehennem azabından kork-madıklarına dair iddiaların akla ve fıtrî bilgilere aykırı olduğunu söylemiştir.597

Eserleri.

A) Fıkıh.


1. el-KavâHd 598 Hanbe­lî mezhebinde VIII. (XIV.) yüzyılda ortaya çıkmaya başlayan kavâid literatürünün ilk örneklerinden biri sayılan eserde 160 kaideye, ardından "fâide" adıyla yirmi bir kurala yer verilir: her kaide ve kural mez­hep fürûundan çeşitli örneklerle açıkla­nır. Hanbelî mezhebinin doktriner gelişi­mini büyük ölçüde tamamladığı bir dö­nemde kaleme alınan eserde İbn Receb, dönemine kadar oluşan Hanbelî fıkhını ve mezhep içi görüş farklılıklarını açıklamaya yönelik bazı kaideler ve hareket noktaları belirlemeye, bu arada fakihlerin tercih ve çözüm önerilerinin arkasında yatan hu­kuk mantığını ortaya koymaya çalışmış­tır. Bunda, mezhebin çeşitli konulardaki temel görüşleri arasında mantıkî bütün­lük kurarak ve muhtemel boşlukları bu şekilde doldurarak mezhep müdafaasını yapma gayretinin de önemli payı olmalı­dır. Müellif de eserin girişinde mezhebin usulünü tesbit ve derleme, fıkhın kaynak­larını ortaya çıkarma, dağınık fıkhî meşeleleri bir araya getirme, aykırı ve aşırı gö­rüşlere bu çerçevede anlam kazandırma bakımından bu kaidelerin fakih için son derece önemli olduğunu ifade eder. Kai­deler, genellikle birkaç cümleden meyda­na gelen uzun fıkhî açıklamalar ve tas­nifler şeklinde olup kavâid literatüründe yaygın olan kısa ve özlü anlatımlar nisbe-ten azdır. Bu üslûp farklılığına rağmen eserin telifinde, hatta kaidelerin alt ayı­rım ve örneklendirmesinde konuya ilişkin toparlayıcı ve ortak açıklama getirme amacı ön planda olup eser bu türün ileri dönem literatürü İçin de önemli bir kay­nak teşkil etmiştir. el-Kavâcid önce Mu-hammedEmîn (Kahire 1352/1933), daha sonra kaidelerin fürû-ı fıkhın sistematiği­ne göre tasnifini içeren bir fihrist ile bir­likte Tâhâ Abdürraûf Sa'd tarafından neş­redilmiş (Kahire 1392/1972), Ahmedb. Abdullah el-Kârî el-Hanefi, eserdeki 160 kaideyi ihtisar ederek Mecelletü'1-ah-kâmi'ş-şer'iyye calâ mezhebi'1-İmöm Ahmed b. Hanbel adlı eserinin 599 giriş kısmına almıştır.

2. el-İstih-râc h-ahkâmi'i-harâc. Genelde vergi hu­kukuyla ilgili bir eser olup bilhassa haraç üzerinde yoğunlaşmaktadır. Kaynaklan arasında tefsir, hadis, fıkıh, tarih, lügat, biyografi, devlet idaresi, kamu maliyesi alanlarında yazılmış çeşitli eserlerin yer alması müellifin çok yönlü ilmî birikimini göstermektedir. Hasan b. Ziyâd el-Lü'-lüfnin Kitâbü'!-Harâc, Ebû Bekir el-Hallâl ve Cehdamî'nin Kitâbü'l-Emvâ Vleri gibi günümüze ulaşamayan eserlere atıfta bulunması kitaba ayrı bir değer katmaktadır. Eserin çeşitli neşirleri yapıl­mıştır. 600

3. el-Kâ'idetü'z-zehebiyye fi'1-mıfâmelâti'l-İslâmiyye: "La zara­ra velâdirâr. 601

4. Ahkâmü'l-havâtîm ve mâ yete'aUak bihâ. 602

5. Faşlîî vücûbi ihrâci'z~zekâtcale'l-levr. Zekâ­tın bekletilmeden verilmesinin farziyetine dair bir risaledir. 603

6. el-Kavlü'ş-şevâb fî tezvîci üm-mehâti evlâdi'l-ğuyyâb. 604

7. Tcflîku't-talâk bi'1-vilâde. 605

8. Nüz-hetü'1-esmâ fî mestfili's-semâ: Mûsikinin dinî hükmüyle İlgilidir. 606

9. LetâH-fü'î-mcfârif lîmâ li-mevâsimi'l-câm mi-ne'1-vezâ'if. Muharremden başlamak üzere her ayın önemli günlerinde yapıl­ması farz veya müstehap olan ibadetler­le zikirleri ihtiva eden bir eser olup vaaz üslûbu ile yazılmıştır (Kahire 1342, 1343; Beyrut 1975, 1414/1993). Eserin ramazan ayına dair kısmı Buğyetü'l-insân fî vezâ'it'i ramazân 607 ve Veza'ifü ramazân 608 zilhicce ile ilgili bölümü ise Beyânü'l-hücce fî vezâ'ifi şehri zil­hicce 609 adıyla müstakil olarak da yayımlanmıştır.

10. el-Huşû' fi'ş-şalât. 610

11. Risale fî rüJyeti hilâl. 611

12. Şadakatü's-sır ve fazlühâ.612



B) Biyografi ve Tarih.



1. ez-Zeyi calâ Tabakâti'l-Hanâbile. İbn Ebû Ya'lâ'ya ait eserin zeyli olup 750 (1349) yılına ka­dar vefat eden Hanbelîfakihlerini içine almaktadır.613 Eser üzerinde çeşitli zeyiller yazılmıştır. 614

2. Sîretü 'Abdilmelik b. 'Ömer b. 'Abdirazîz. Tine müellife ait Muhtaşaru Sîreti ''Ömer b. ıAbdifazîz adlı eserle birlikte Riyad'da basılmıştır.

3. Fezâ'ilü'ş-Şâm.615

C) Hadis.



1. Fethu'l-bârValâ Şahîhi'l Buhârî. ei-Câmicu'ş-şahîh"m "Kitâbü'l-Cenâ:iz"e kadar olan kısmının şerhidir. Mahmûd b. Şa'bân b. Abdülmaksûd ve bir grup ilim adamı tarafından yayımla­nan eserde 616 ha­dislerin tahrîcinden sonra Hanbelî mez­hebinin görüşleri esas alınmakla birlikte fıkhî hükümler karşılaştırmalı olarak delilleriyle ortaya konmakta, zaman zaman delilleri güçlü olan görüşler mezhebinki-lere tercih edilmektedir.

2. Şerhu 'İleli't-Tirmizî.617 İbn Receb, Tirmizî'nin el-Câmi'u'ş-şahîh'ı-ne Şerhu Câmi'i't-Tirmizî adıyla yirmi ciltlik bir şerh yazmışsa da bundan gü­nümüze sadece el-Câmiıu'ş-şahîh"\n elli birinci kitabı mahiyetindeki el-cİle-lü'ş-şağîr adlı son bölümünün şerhi 618 ve "Kitâbü'l-Libâs"-tan on varaklık bir kısım ulaşmıştır, ei-'îlelü'ş-şağir, aynı müellifin el-cîlelü'l-kebîr adlı müstakil eseriyle karıştırılma­malıdır. Hemmâm Abdürrahîm Saîd, Şerhu cİleli't-Tirmizî üzerine el-'îlel li'l-ha-dîş adıyla bir doktora çalışması yapmış 619 burada İbn Receb'in hayatı ve hadisle ilgili çalışmalarını geniş bir şekil­de incelemiştir.

3. Câmiu'i-tulûm ve'/-hikem fî şerhi hamsine hadisen min cevâmici'l'kilem. Nevevî'nin kırk iki ha­dis ihtiva eden el-Erba^în adlı mecmua­sının elliye tamamlanarak yapılmış şerhi­dir. Eserde hadislerin sıhhat derecesi ve aynı mealdeki benzer rivayetler yanında ilgili fıkhî hükümler de zikredilmektedir. Zira "ehâdîs-i külliyye" de denilen bu tür hadisler 620 fıkhın küllî kaidele­rine mesned teşkil etmektedir. Eserin çe­şitli neşirleri yapılmıştır. 621

4. İhtiyârü'l-evlâ fî şerhi hadîsi ihtişâmi'l-mele'i'l-tflâ. Hakkında yüce melekler topluluğu­nun çekiştiğinin bildirildiği, günah ve hatalara kefaret olacak, insanı yüksek derecelere ulaştıracak ameller ve makbul dualar hakkındaki kutsî hadisin şerhidir. 622

5. el-Hikemü'i~cedî-re bi'1-izâh min kavli'n-nebî "Bu'iştü bi's-seyf beyne yedeyi's-sâ. 623

6. el-Mehacce fî seyri'd-dülce. 624

7. Şerh ve beyân li-hadîşi "Mâ zi'bâni câ'İ'ân.625

8. Vereşetü'l-enbiyâ.626

9. Ğöyetü'n-nefc fî şerhi ha­dîsi "Temeşşüli (temşUi)'i-mum'm bi-hâmeti'z-zef". Müminin taze ekin gibi olması sebebiyle belâlar karşısında yıkıl-mayıp sadece eğildiğini belirten hadisin şerhidir. 627

10. Keşfü'I-kürbe bi-vaşü (hâli) ehli'l-ğurbe. 628

11. Nûrü'l-iktibâs fîmişkâti vaşiyyeti'n-nebî li'bn "Abbâs . 629

12. Şerhu hadîsi 'Ammâr fa. Yâ-sir. Resûl-i Ekrem'in Ammâr b. Yâsir ta­rafından rivayet edilen. "Yaşamak hayırlı olduğu sürece beni yaşat, ölüm daha ha­yırlı olduğu zaman canımı al" diye başla­yan duasının şerhidir.630

13. Şerhu hadîsi "Daiabal-lâhü meselen şirâtan müstakîmen. 631

14. Şerhu hadîsi "Lebbeyk Allâhümme lebbeyk. 632

15. Şerhu hadîsi "İnne ağbata eviiyâJî indî. 633

16. Zemmü kas-veti'1-kalb. 634

17. Şerhu hadîsi "Yet-beiu'l-meyyit şelâş.635

18. ed-Dürerü'l-melihata'l-müntekât min şerhi hadîsi "ed-Dînü'n-naşîha.636

19. Zemmü'1-hamr ve şarâbihâ (şâribi-hâ).637

20. el-Beşâretü'î-'uzmâ fî enne hazza'î-mü3min mine'n-nâr el-hummâ. Sıtma hastalığının günahlara kefaret ola­cağını ifade eden hadisin şerhidir. 638

21. Tes-liyetü nüfûsi'n-nisâ ve'r-ricâl einde iakdi'l-etîâl.639

D) Akaid-Kelâm.



1. et-Tahvîf mine'n-nâr ve't-ta'rîf bi-hâli dâri'l-bevâr.640 Eser ayrıca, Ebû Muâz Eymen b. Arif ed-Dımaşkî tarafından zayıf oldukla­rı gerekçesiyle bazı hadisleri çıkarılarak Vaşfü'n-nâr adıyla yayımlanmıştır (Ka­hire 1413/1992).

2. Muhtaşaru Şu'abi'l-îmân. Ahmed b. Hüseyin el-Beyhaki'ye ait eserin muhtasarıdır (Kahire 1355).

3. Kelimetü'l-ihlâş ve tahkikti ma'nâhâ. 641

4. Ehvâlü'I-kubûr ve ahvâlü ehlihö He'n-nüşûr. 642

5. Cemfu'i-rusüi kâne dînühüm el-İslâm (Tanta 1411/1991).

E) Tefsir.



1. Tefsîru sûreti'n-Naşr. 643

2. Mevridü'z-zemcân ilâ ma'rifeti iezâiili'l-Kuriân. 644

3.Telsîrusûreti'1-îh-iâş. 645

4. Tefsîru sûreti'1-Fe-lak. Matbudur.

F) Diğer Eserleri.

1. FazlÜ ciîmi's-selef-alâ 'ilmi'l-halef. 646



2. el-Fark beyne'n-naşîha ve't-ta'yîr. Nasihat ve ayıplama arasındaki farkı anlatmakla bir­likte genelde emir bi'I-ma'rûf mükellefi­yetini ele alan bir risaledir. 647

3. İstin-şâku nesîmi'1-üns min nelehâti riyâ-zi'1-kuds. Eserde Allah sevgisinin mahi­yeti, gerekleri ve sonuçlan incelenmekte­dir. 648

4. Vezâ'iîü'z-zikri'l-muvazzafa li'1-yevm ve'I-leyle. 649

5. Şada-katü's-sır ve fazlühâ. 650

6. Risale fîmâ ruviye 'an ehh'l-macriie ve'1-hakâ'ik iî mu'â-meleti'z-zâlimi's-sârık. Kötülük yapan kimselere beddua etmek yerine onların ıslahı için dua etmenin daha iyi olduğunu savunan bir eserdir. 651

7. Esbâbü'l-mağfire 652

Emine Muhammed b. Yûsuf el-Câbir İbn Receb el-Hanbeîîve âşâruhü'1-hk-hiyye (Katar 1985), Ali b. Abdülazîz eş-Şib\ Menhecü'1-hâf iz İbn Receb el-Hanbelî ü'l-'akîde 653 ve Ahmed Ferîd Tezkiyetü'n-nüfûs ve terbiyetü-hâ kemâ yukarriruhâ Silemâ'ü's-selef: İbn Receb el-Hanbelî, İbn Kayyım, Ebû Hâmid el-Ğazzâlî (Beyrut 1405/ 1985) adlı çalışmalarında İbn Receb'i çe­şitli yönleriyle ele almışlardır.



Bibliyografya :



İbn Receb, ez-Zeyl catâ Jabakâti'l-Hanâbile, Kahire 1372/1952-53, I, 12, 15, 41, 67, 82, 118, 137, 177, 289; II, 109, 184, 192, 213-214,286,321,341,365,436,439,441,444, 446;a.mlf., ei-İstihrâc ti-ahkâmi't-harâc (nşr. Cündî Mahmûd Şelâş el-Heytî], Riyad 1409/ 1989, neşredenin girişi, s. 43-146; a.mlf., Faz-lü.'ilmi's-setef'atâ'ilmi'1-halefinşT. M. Abdül-hakîmel-Kâdî), Kahire 1989, s. 22-31, 44-46, 63-64; a.mlf.. Câmi'u'l-'ulüm, Beyrut, ts. (Dâ-rü'1-maTife). s. 24-29,41, 156,252,365-366; a.mlf., Şerhu 'İletİ't-Tirmizî (nşr. Nûreddin Itr), |baskı yeri yok] 1398/1978 (Dârül-Mellâh), neş­redenin girişi, I, 27-40;a.mlf., Fethu'l-bârî{nşr. Mahmûd b. Şa'bân b. Abdülmaksûd v.dğr.], Me­dine 1417/1996, I, 5-41, 51-54, 80-83, 129-130, 159-161, 214-215; a.mlf., Kellmetü'l-ih-iâş De tahkikti macnâhâ{nşr. İmâdTâhâ Firre), Tanta 1408, s. 28-37, 38-39, 42, 56-66; a.mlf.. Cemî'u'r-rusüt kâne dlnühüm ei-İslâm, Tanta 1411/1991, s. 16-17, 18-19, 35-36; a.mlf.. Eh-oâlü'l-kubûr veahuâlü ehlihâ tte'n-nüşûr(nşr. Ebû Hacir Muhammed Zağlûl). Beyrut 1405/ 1985.s.4,6, 15-22,25-41,48,50,58-87,93, 95-116,125; a.mlf., et-Tahuîf mine'n-nâr, Bey­rut 1405/1985, s. 17-20.43.47-48,61-85,141-142, 151-153, 184, 189, 210, 211. 217-218, 219; a.mlf., Şerhu hadîsi 'Ammâr b. Vâsir(nşr. Ebû Abdurrahman İbrahim b Muhammed el-Arf), Cidde 1408/1987, neşredenin girişi, s. 5-11; a.mlf.. Şerh ve beyân li-hadişi "Mâ zi'bâni câıı'ân"(nşr. Muhammed Subhî Hasan Hallâk), Beyrut 1413/1992, neşredenin girişi, s. 9-15; İbn Nâsırtiddin ed-Dımaşki, er-Reddü'l-vâfir (nşr. Züheyr eş-Şâvîş), Beyrut 1400/1980, s. 135, 176-178; İbn KâdîŞühbe. et-Tarîh (nşr. Ad­nan Derviş), Dımaşk 1977,1, 189, 488-489; İbn Hacer. ed-Dürerü 't-kâmine, II, 321-322; a.mlf., İnbâ'ü'l-ğumr, III, 175-176; Takıyyüddin İbn Fehd, Lahzü'l-elhâz {Zeyiü Tezkireti'l-huffâz li'z-Zehebî içinde, nşr. M. Zâhid Kevserî). Dı­maşk 1347, s. 180-182; İbnTağrîberdî. et-Men-helü 'ş-şâ/f, VI!, 163-164; Burhâneddin İbn Müf-lih, ei-Makşadü'(-erşed(nşr.Abdurrahman b. Sü­leyman el-Useymîn), Riyad 1410/1990, II, 81-82; Süyütî. Tabakâtü'l-huffâz{Öme\),\, 540; Nuaymî, ed-Dâris fî târthî't-medâris (nşr. Cafer el-Hasenî), Kahire 1988, il, 76-77; Ebü'1-Yümn el-Uleymî, ed-Dürrü 'l-münaddad fi zikri aşhâ-bi'l-İmâm Ahmed (nşr. Abdurrahman b. Süley­man el-Useymîn), Kahire 1412/1992, II, 579-580; İbnü'l-Hûrânî. el-İşârât ilâ emâkini'z-ziyâ-râ£(nşr Bessâm Abdülvehhâb el-Câbî), Dımaşk 1401/1981, s. 71; Mer'î b. Yûsuf. eş-Şehâde-tü 'z-zekiyye fi şenâ'i't-e'imme 'ata İbn Teymiy-ye(nşr. Necm Abdurrahman Halef}, Beyrut 1404/ 1983, s. 49-51; Keşfü'z-zunûn, 1,59, 79, 203, 550, 559; II, 1097, 1359, 1400. 1554, 1911;İb-nü'l-Gazzî. Dnjânü7-/s/âm(nş.r. Seyyid Kisrevî Hasan), Beyrut 1411/1990, [], 349-351; Şevkâ-nî, el-Bedrü 't-tâlic, I, 328; Muhammed eş-Şat-tî, Muhtaşaru Tabakâti't-Hanâbile{nşr. Fevvâz Ahmed ez-Zemerlî), Beyrut 1406/1986, s. 71-72; Pertsch. Gotha, I, 492; li, 38-39; Serkîs, Mu'cem, 1, 107; Brockelmann, GAL, II, 129-130; Suppi., II, 129-130; A. J. Arberry, The Chester Beatty Lİbrary, A Handlist of the Ara-btc Manuscripts, Dublin 1955, II, 7, 16; V. 36. 75,84;V], 129. 153; VII, 2, 17; L Nemoy. Arabic Manuscripts in the Yale Uniuersity Library, Copenhagen 1956, s. 78, 169; A. S. Fulton - M. Lings, Second Supptementary Cataiogue of Arabic Printed Books İn the British Museum, London 1959, s. 61-62; Kettânî. er-Risâletû'l-milstetrafe, s. 147-148; Müneccid. Mu'cem, II, 22-23; IV, 25; V, 23; a.mlf., Mu'cemü'l-mü'er-rİhine'd-Dımaşkıyytn, Beyrut 1398/1978, s. 218-219; A. Sfıiloah. The Theory of Music in Arabic Wriüngs, München 1979, s. 207-208; Hemmâm Abdürrahîm Saîd. el-'İlei fi'l-hadiş dirâse menheciyye fi dau'i Şerhi 'İleli't-Tİrmi-zî li'bn Receb el-Hanbeiî, Amman 1400/1980, s. 45-54, 213-291; Abdülhay el-Kettânî. Fİhri-sü'l-fehâris, II. 636-637; Ali Ahmed en-Nedvî. el-Kauâ'idü'i-fikhiyye, Dımaşk 1406/1986, s. 222-226, 228-230; Suûd b. Abdullah el-Funey-sân. Âşârü'i-HanâbitefVulûmi'l-Kıtr'ân, Riyad 1409, s. 145-146; Abdullah b. Ali es-Sübey'î. ed-Dürrü 'l-münaddad fi esmâ'i kütübi mezhebi 7-İmâm Ahmed (nşr, Câsim ed-Devserî), Beyrut 1410/1990. s.48; M. Zâhid Kevserî, el-İşfâk'alâ ahkâmi't-talâk, Kahire, ts. (el-Mektebetü'1-Ez-heriyye), s. 35-36; Nuri Topaloğlu. Tek Hadis Şerhleri, İzmir 1998, s. 1, 12, 16, 21, 36, 38, 54, 70,89,96.99, 104, 132, 148, 165; Ali b. Abdü­lazîz eş-Şibl. Menhecü't-hâfız İbn Receb el-Han­belî ft'l-'akide, Riyad, ts. (Dârü's-sumey'î}. Abdü-lemîr Selîm, "İbn Receb", DMBİ, 111, 548-549.


Yüklə 1,61 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   48




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin