22:6,7 Yalnızca Tanrı tarafından terk edilmemiş, aynı zamanda insanlar tarafından da hor görülmüş ve reddedilmişti. Kendi elleriyle yarattığı yaratıkların gözünde Mesih belki bir insan olarak bile görülmedi – yalnızca bir toprak kurduydu. Kurtarmak için geldiği insanların alayları ve reddedişleriyle acıyı tanıdı. Mesih çarmıhtayken bile O’nu izleyen kalabalık, canlarını sonsuz sevgiyle sevenle eğleniyor ve alay ediyordu! Yaptıkları korkunçtu. O andaki çaresizliğiyle ve Tanrı’ya duyduğu güvenle alay eden, iğneli sözlerle dolu bir ezgi söylediler.
22:8 “Sırtını RAB’be dayadı, kurtarsın bakalım onu, madem onu seviyor, yardım etsin!” Alaycı kalabalığın çarmıhtaki İsa’ya söyledikleri tam olarak bu sözlerdi (Mat.27:39, 43).
22:9-11 Şimdiyse, İnsanoğlu, insandan Tanrı’ya döner ve Beytlehem’i hatırlar. O’nu bir bakirenin rahmine yerleştiren, Tanrı’ydı. Bebeklik günlerinde O’nu özenle koruyan, Tanrı’ydı. Büyüdüğünde ve delikanlılığında O’nu destekleyen, Tanrı’ydı. Geçmişteki bu sevgi ilişkisini temel alan Mesih, Tanrı’nın, tek başına katlanmak zorunda kaldığı bu denenme anında kendisine yakın olmasını ister.