2- Karasuları belirlenirken denizlerin coğrafi özellikleri göz önünde tutulmalıdır.
Kıta Sahanlığı Sorunu:
Kıta Sahanlığı Sorunu:
Yun.’ın Ege’deki kıta sahanlığı üzerinde petrol arama eylemlerine 1959’da Resmi Gazetede yayınladığı,
bu gün kendisine ait olarak nitelendirdiği kıta sahanlığı üzerinde “araştırma ruhsatları” dağıtan bir kanunla başladı.
1972’de Yun.kuzey Ege’deki Taşoz Adası civarında petrol bulunması olasılığının yüksek olduğunu açıkladı.
TC de harekete geçti ve 18 Ekim 1973’de TPAO’ya Ege kıta sahanlığı üzerinde petrol arama ruhsatı verdi.
TC de harekete geçti ve 18 Ekim 1973’de TPAO’ya Ege kıta sahanlığı üzerinde petrol arama ruhsatı verdi.
Yun. Bunu protesto etti.
Halbuki TC’ye Semadirek, Limni, Ayios Efstratios, Midilli, Sakız, Psara ve Antipsara gibi Anadolu’ya yakın adalar dışında kıta sahanlığı alanı bırakmıyordu.
TC, Çandarlı gemisini sismik araştırma yapmak üzere Ege’ye gönderdi.
Ankara-Atina arasında karşılıklı protesto ve red ler gidip geldi.
Ankara-Atina arasında karşılıklı protesto ve red ler gidip geldi.
Kıbrıs sorunu Ege sorunlarını ikinci plana itti.
Ege sorunları esnasında ABD yine devreye girdi ve1976’da Bern bildirisi yayınlandı.
Bildiri, iki taraf için de olumlu bir hava yarattı.
Kıta Sahanlığı Konusunda tarafların tezleri:
Kıta Sahanlığı Konusunda tarafların tezleri:
Yun:
1- Ege’de kıta sahanlığı sorunu hukuksal bir sorundur ve uluslararası yargıya gitmelidir.
2- Adaların kendi başına kıta sahanlığı vardır.
3- Yun. Kıta ülkesi adalardan oluşan bir devlettir. Devletin ülkesel bütünlüğü gereği, yabancı bir deniz alanı araya giremez.
(Yun.’ın amacı adaların kıta sahanlığını kullanarak içte kalan suları “iç su” ilan etmektir.
(Yun.’ın amacı adaların kıta sahanlığını kullanarak içte kalan suları “iç su” ilan etmektir.
4- Ege’de kıta sahanlığı sınırlandırması eşit uzaklık ilkesine uygun olarak, TC ile Ege adalarının en doğuda bulunanı arasında yapılması gerekmektedir.
TC:
1- Konu salt hukuksal bir sorun değildir siyasal niteliklidir.
2- Kıta sahanlığı sınırlandırmalarında “doğal uzantı” ilkesi esastır ve Anadolu’nun doğal uzantısı olan Yun.’a ait adaların kıta sahanlığı olmaması gerekir.
2- Kıta sahanlığı sınırlandırmalarında “doğal uzantı” ilkesi esastır ve Anadolu’nun doğal uzantısı olan Yun.’a ait adaların kıta sahanlığı olmaması gerekir.
3- Ege’de özel bir durum söz konusudur. Genel ilkeler uygulanamaz.
4- 1923’de Lozan’da kurulan dengenin tarafların Ege’den eşit koşullarda yararlanılması ile korunması gerekmektedir.
Hava Sahasına İlişkin Sorunlar:
Hava Sahasına İlişkin Sorunlar:
Hava sahasının genişliği ve FIR hattı sorunu 1974’den sonra iki ülke arasında gerilim yarattı.
Yun. 6 Eylül 1931’de 3 milden 12 mile çıkarmıştı.
1974’den sonra TC, iki ülkenin de taraf olduğu Chicago Sözleşmelerine aykırı olduğunu belirterek karşı çıktı,
6 mil olarak kabul edeceğini açıkladı.
(TC, kararını gündeme getirmek için sürekli askeri uçakları ile sistematik ve periyodik olarak Yun. Hava sahası olarak kabul etmedikleri 4 millik sahaya girmektedirler. Yun. da kendi hava sahasının ihlal edildiği gerekçesiyle her seferinde TC’ye nota vermektedir)
(TC, kararını gündeme getirmek için sürekli askeri uçakları ile sistematik ve periyodik olarak Yun. Hava sahası olarak kabul etmedikleri 4 millik sahaya girmektedirler. Yun. da kendi hava sahasının ihlal edildiği gerekçesiyle her seferinde TC’ye nota vermektedir)
FIR (Flight Information Region/Uçuş Bildirim Bölgesi) Hattı Sorunu:
Önce, 1952’de Yun.’ın tüm Ege fır sorumluluğunu üstlenmesini TC, teknik maliyetten kaçınmak için kabul etmiştir.
Sonra TC, kendi karasuları sınırındaki Fır hattını Ege’nin ortasına kaydırmıştır.
Sonra TC, kendi karasuları sınırındaki Fır hattını Ege’nin ortasına kaydırmıştır.
Yun. buna karşı çıktı ve ABD’nin de araya girmesiyle Yun. ve TC uzlaştılar.
Fakat günümüzde iki ülke arsındaki temel anlaşmazlık asker uçaklar konusunda ortaya çıkmaktadır.
Yun. FIR düzenlemesinin asker sivil tüm uçakları kapsadığını ileri sürerken, TC sadece sivil uçakların bildirimi yükümlülüğü olduğunu savunmaktadır.
TC, askeri uçaklarla ilgili konuların ikili antlaşmalarla düzenlenmesi gerektiğini söylemektedir.
TC, askeri uçaklarla ilgili konuların ikili antlaşmalarla düzenlenmesi gerektiğini söylemektedir.
Askeri Dengeye İlişkin Sorunlar:
1974 Kıbrıs Harekatı sonrasında TC ve Yun. Ege’deki askeri statükoyu değiştirecek ciddi adımlar attılar.
Yun., TC’nin ciddi bir tehdit olduğunu düşünerek Anadolu’ya yakın adaları silahlandırmayı hızlandırdı. ABD’ye tepkisini göstermek için NATO’nun askeri kanadından çekilne kararı aldı.