2. İhracatın Önemi ve İhracatı Belirleyen Etmenler
İhracatın ülke ekonomisi ve kuruluşlar yönünden büyük bir öneme sahip olduğu somut bir gerçektir. İhracat, ülke ekonomisinin gelişmesinde ve kalkınmasında önemli rol oynar. Bununla beraber, ekonominin yeterli derecede ihraç edilebilir mallar üretmesi, ihracatın gerçekleşmesi ve beklenen yararların sağlanmasında kritik bir faktördür.
Günümüzde çoğu ülke için ekonomi politikalarının başta gelen amaçlarından biri, ülkenin mal ve hizmet ihracı ve yabancı sermaye girişlerini özendirerek, döviz gelirlerini artırmaktır. Mal ve hizmet ihracı bir çok ülke için döviz geliri sağlamanın başlıca kaynağıdır. İhracat, gelişen ve gelişmekte olan ülkelerde, büyük ve küçük ekonomilerde, küçük, orta ve büyük işletmelerde, dünya ticaretindeki gelişmeler ışığında önem verilen değişik geliştirme programları ile desteklenen bir faaliyet olarak görülmektedir (Akat, 2001: 183).
İhracat genel olarak hem ülke ekonomisine hem de firmalara yararı olan bir faaliyettir:
2.1. İhracatın Ülke Ekonomisine Yararları
İhracatın ülke ekonomisine yararları makro yönden şöyle sıralanabilir:
-
İhracat, ülkenin ihtiyacı olan ve kalkınması için gerek duyduğu ithalatı karşılamada kullanacağı dövizi sağlayan en önemli araçlardan biridir. Dövizse ülke kalkınmasında olduğu kadar firmanın büyümesinde de kullanılmaktadır.
-
İhracat, bu sektörde yer alan kuruluşlar ve kurumlar aracılığı ile ekonominin istihdam yaratma gücüne katkı sağlar.
-
İhracat, uzmanlaşmayı ve etkinliği teşvik eder. Ülkenin mevcut kaynaklarını etkin bir şekilde değerlendiren pazarlama potansiyeli olan ürünlerde/pazarlarda yoğunlaşarak daha etkin üretim, pazarlama ve dağıtım yeteneklerinin geliştirilmesine imkan sağlar.
-
İhracat, teknolojik yeniliklerin ve pazarlama yeniliklerinin gelişimini ve pazara aktarılmasını teşvik eder.
-
Ekonomiler için ihracatın miktarı ve yıllara göre artış hızı kadar önemli bir konu ihracatın bileşimidir.
Özellikle gelişmekte olan ülkeler yönünden ihracattaki istikrarsızlığın ve riskin yaratacağı olumsuzluk dikkate alınmalıdır. Gelişmekte olan ülkelerde ihracatın kompozisyonundaki hammaddeler, tarım ürünleri ve yarı işlenmiş ürünlerin büyük paya sahip olması, iklim koşulları, fiyatlardaki dalgalanmalar, artan rekabet ve teknolojik gelişmeler ihracatta istikrarsızlığa neden olmakta ve zaman zaman ekonomide darboğazlar oluşturmaktadır. Dolayısıyla, ihracat performansında ihracat bileşeninin kritik bir faktör olduğu gerçeği ihracattan beklentileri ve ihracatın ülke ekonomisine katkılarını etkileyecektir (Oktav, vd., 1990: 32).
2.2. İhracatın Firmalara Sağladığı Yararlar
İhracatın ülke ekonomisine olan katkıları yanında, mikro yönden düşünüldüğünde, ekonomide faaliyet gösteren firmaların gelişmesinde ve büyümesinde önemli roller oynadığı ortaya çıkar.
İhracatın firmalara sağladığı başlıca katkılar aşağıdaki gibi sıralanabilir:
Kapasite Fazlası: Öncelikle ihracat firmanın mevcut fiziki ve insan kaynaklarının değerlendirilmesine ve böylece etkin kullanımına yardımcı olur. Eğer işletmenin kapasitesi iç pazar talebinden fazla ise ihracat, işletmenin atıl kapasiteden kurtulmasını sağlayacaktır. Yapılan bir çok araştırmada kapasite fazlalığı, ihracata başlamada en önemli nedenlerden biri olarak belirlenmiştir (Kaynak ve Kothari, 1984: 65; Sullivan ve Bauerschimidt, 1988: 45).
Büyüme ve Kar Amacı: İhracat kanalı ile firmanın büyüme ve karlılık hedeflerine ulaşması ve böylelikle firmanın karlılığına olumlu katkı sağlaması mümkün olabilmektedir. Yapılan çeşitli araştırmalar, ihracata başlamada kar amacının önemli bir neden olduğunu ortaya koymuştur (Çavuşgil, 1984: 202; Czinkota ve Ursic, 1983: 29; Sullivan ve Bauerschimidt, 1988: 45).
Ölçek Ekonomileri: Eğer üretimde, tanıtımda, dağıtımda, bilgi sağlamada ölçek ekonomisinden yararlanmak mümkün ise işletme, ihracat yoluyla birim maliyetini düşürebilir. Bu nedenle işletme ihracata yönelerek ölçek ekonomilerinden yararlanır ve uluslararası pazarlarda fiyat yönünden rekabetçi bir konuma gelebilir (Koçak, 1997: 54).
Risk Azaltma: İhracat yurtiçi pazarlarda karşılaşılan olumsuz ortamdan kurtulmak için bir alternatif olabilir. İç pazarın doyum noktasına ulaşması, talep yetersizliği, artan yoğun rekabet gibi nedenlerle yaşam ve büyüme hedefi güden firmalar dış pazarlara açılarak hem satışlardaki istikrarsızlığın azaltılmasını hem de riskin dağılmasını sağlayabilirler. Fakat bu tür bir strateji ancak yeterli kaynak varsa gerçekleştirilebilir.
Ürünün Özellikleri: İşletmelerin kişiye özgü ürün üretmeleri veya sadece o işletmede üretilen bir ürüne sahip olmaları, işletmenin fazla bir çabası olmadan dış taleplerle karşılaşmasına neden olabilmekte, bu sayede ihracat, firmayı ulusallık boyuttan uluslararası boyuta taşıyarak, “uluslararası yönlü firma” imajının elde edilmesinde bir araç olabilmektedir (Oktav, vd., 1990: 34). Böylece firma optimum üretime, kaliteye ve etkin pazarlamaya yönelmekte, dolayısıyla tüketiciler arasında firma ürünlerine karşı olumlu bir prestij oluşmaktadır (Demir ve Karakayalı, 1996: 65).
2.3. Türkiye İhracatı
Türkiye gelişmekte olan ve ödemeler dengesi sürekli açık veren bir ülkedir. Dış ticaret dengesi incelendiğinde Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana ihracatın ithalatı karşılamadığı görülmektedir. İhracatın ithalatı karşılama oranı ortalama olarak yüzde 60-70 civarında gerçekleşmektedir. Dış ticaretin genel olarak dünya ticaretindeki payı, ülke kaynakları ve potansiyeli dikkate alındığında olması gerekenin çok altındadır. Bu nedenle ihracatın geliştirilmesi için gereken tedbirler alınmalıdır.
Türkiye’de ihracatta kabul edilen ilke serbest rejimdir. 24 Ocak 1980 kararlarıyla bürokrasinin azaltılması, ithalatın liberasyonu ve serbest kur politikasının uygulanması, ihracata önemli bir teşvik sağlamıştır. Nitekim bu da ihracat gelirlerinde göreceli olarak hızlı artışlara yol açmış, ihracatın yapısını da tarım ürünlerinden sanayi ürünlerine doğru kaydırmıştır (Akat, 2001: 184).
Çizelge21, Türkiye’de ihracatın sektörel dağılımını göstermektedir.
Çizelge 21. İhracatın Sektörel Dağılımı (Milyon Dolar)
|
DEĞİŞME (%)
|
PAY (%)
|
|
1998
|
1999
|
2000
|
99/98
|
00/99
|
1998
|
1999
|
2000
|
1- TARIMSAL ÜRÜNLER
|
5.053
|
4.440
|
3.856
|
-12,1
|
-13,2
|
18,7
|
16,7
|
13,9
|
2- MADENCİLİK ÜRÜNLERİ
|
1.034
|
1.078
|
1.157
|
4,3
|
7,3
|
3,8
|
4,1
|
4,2
|
3- SANAYİ
|
20.866
|
21.025
|
22.699
|
0,8
|
8,0
|
77,4
|
79,1
|
81,7
|
4- DİĞER ÜRÜNLER
|
22
|
43
|
63
|
94,2
|
47,8
|
0,1
|
0,2
|
0,2
|
TOPLAM
|
26.974
|
26.587
|
27.775
|
-1,4
|
4,5
|
100,0
|
100,0
|
100,0
|
Kaynak: dtm.gov.tr, 2002.
Türkiye’nin ihracatı 1999 yılında 26,6 milyar dolar iken 2000 yılında yüzde 4,5 oranında bir artışla 27,8 milyar dolara yükselmiştir (dtm.gov.tr, 2002).
İhracatın sektörel gelişimi incelendiğinde, sanayi ürünleri ihracatının toplam ihracat içindeki payının artmakta, buna karşılık tarım ürünlerinin payının da azalmakta olduğu görülmektedir. 1990 yılında tarım ürünleri ihracatımız 3,3 milyar dolar iken 1998 yılına gelindiğinde 5,1 milyar dolara ulaşmış; ancak, bundan sonra gerileme sürecine girmiş ve 1999 yılında 4,4 milyara, 2000 yılında ise 3,6 milyar dolara inmiştir. Madencilik ürünleri ihracatımız ise son on yıllık dönem içerisinde 1 milyar dolar civarında seyretmiştir. Diğer taraftan sanayi ürünleri ihracatı 1990 yılındaki 8,8 milyar dolar seviyesinden 2000 yılında 22,8 milyar dolara yükselmiştir (dtm.gov.tr, 2002).
Türkiye’nin ülkelere göre gerçekleştirdiği ihracat çizelge 15’de gösterilmektedir.
Çizelge 22.Ülkelere Göre Gerçekleştirilen İhracat
|
1998
|
1999
|
2000
|
Değişme
|
Pay
|
%
|
%
|
99/98
|
00/99
|
1998
|
1999
|
2000
|
Avrupa
|
18.309
|
17.855
|
18.227
|
-2,5
|
2,1
|
9474,8
|
9078,1
|
6177,3
|
AB
|
13.498
|
14.349
|
14.510
|
6,3
|
1,1
|
6985,4
|
7295,7
|
4917,5
|
EFTA
|
357
|
362
|
324
|
1,4
|
-10,3
|
184,6
|
183,9
|
109,9
|
BDT
|
2.667
|
1.533
|
1.649
|
-42,5
|
7,6
|
1380,0
|
779,4
|
558,8
|
MDAÜ
|
1.265
|
1.011
|
1.082
|
-20,1
|
7,0
|
654,7
|
514,0
|
366,8
|
DiğerAvrupa
|
522
|
600
|
662
|
14,9
|
10,4
|
270,2
|
305,1
|
224,5
|
Afrika
|
1.813
|
1.657
|
1.373
|
-8,6
|
-17,2
|
938,1
|
842,4
|
465,2
|
K.Afrika
|
1.502
|
1.344
|
1.087
|
-10,6
|
-19,1
|
777,4
|
683,1
|
368,5
|
Diğer
|
311
|
313
|
285
|
0,9
|
-9,0
|
160,7
|
159,3
|
96,6
|
Amerika
|
2.658
|
2.870
|
3.596
|
8,0
|
25,3
|
1375,7
|
1459,3
|
1218,8
|
NAFTA
|
2.424
|
2.627
|
3.350
|
8,4
|
27,5
|
1254,5
|
1335,7
|
1135,3
|
Diğerleri
|
234
|
243
|
247
|
3,8
|
1,4
|
121,2
|
123,6
|
83,6
|
Asya
|
2.975
|
3.123
|
3.162
|
5,0
|
1,2
|
1539,8
|
1588,0
|
1071,7
|
Ortadoğu
|
2.189
|
2.204
|
2.211
|
0,7
|
0,3
|
1133,0
|
1120,6
|
749,2
|
Uzakdoğu
|
589
|
624
|
786
|
5,9
|
26,0
|
305,0
|
317,4
|
266,5
|
DiğerAsya
|
197
|
295
|
165
|
50,0
|
-44,0
|
101,8
|
150,0
|
56,0
|
Okyanusya
|
387
|
302
|
143
|
-21,8
|
-52,8
|
200,2
|
153,7
|
48,4
|
Diğerleri
|
832
|
780
|
1.274
|
-6,2
|
63,2
|
430,6
|
396,8
|
431,7
|
TOPLAM
|
26.974
|
26.589
|
27.775
|
-1,4
|
4,5
|
13959,3
|
13518,4
|
9413,1
|
Kaynak: dtm.gov.tr, 2002.
Ülke gruplarına göre ihracat incelendiğinde Avrupa’nın en önemli pazar olma özelliğini sürdürdüğü görülmektedir. Özellikle, Avrupa Birliği bu bölgede ticaret hacmimizin yüksek seyrettiği grubu oluşturmaktadır. 1990 yılında 7,1 milyar dolarlık ihracat yapılan Avrupa Birliğinin toplam ihracat içindeki payı yüzde 55,4 düzeyindeydi. 1995 yılına gelindiğinde ihracat beş yıllık dönem içerisinde toplam yüzde 54,4 oranında artarak 11 milyar dolar düzeyine ulaşmıştır. 2000 yılında ise ihracat 14,5 milyar dolar seviyesine çıkmış; ancak toplam ihracat içindeki payı yüzde 52,2’ye gerilemiştir (dtm.gov.tr, 2002).
NAFTA (ABD, Kanada, Meksika) ülkelerine ihracatta belirgin bir artış görülmektedir. Bu ülkelere1998 yılında 2,4 milyar dolar olan ihracat 1999 yılında yüzde 8,4 oranında artmış ve 2,9 milyar dolara yükselmiştir. 2000 yılına gelindiğinde ise daha büyük bir artış görülmektedir. 2000 yılında, 1999 yılına göre yüzde 25,3 oranında artış gerçekleşmiş ve NAFTA ülkelerine 3,6 milyar dolar ihracat yapılmıştır (dtm.gov.tr, 2002).
BDT ülkelerine yapılan ihracat 1999 yılında yüzde 42,5 oranında düşerek 1,5 milyar dolar olarak gerçekleşmiş, 2000 yılında yaşanan yüzde 7,6 oranındaki artış ile ihracat 1,6 milyar dolara ulaşmış fakat 1998’deki 2,7 milyar dolarlık ihracatın yakalanması mümkün olmamıştır (dtm.gov.tr, 2002).
Ortadoğu ülkelerine yapılan ihracat son üç yılda istikrarlı bir seyir izlemiştir. 2000 yılında yüzde 0,3 oranında artarak 2,2 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir (dtm.gov.tr, 2002).
Kuzey Afrika ülkelerine yapılan ihracat 1999 yılında 1,3 milyar dolara yaklaşmış, ancak 2000 yılında yüzde 19,1 oranında gerileyerek 1,1 milyar dolara düşmüştür. 1990 yılında yapılan 646 milyon dolarlık ihracat ile kıyaslandığında bugünkü ulaşılan noktanın yeterli düzeyde olmadığı görülmektedir. Çünkü, 1990 yılında toplam ihracat içindeki payı yüzde 5 iken bu oran 2000 yılında yüzde 3,9’a gerilemiştir (dtm.gov.tr, 2002).
Şekil 1. Sektörlere Göre İhracat
Dostları ilə paylaş: |