T. C. Bayindirlik ve iskan bakanliği belediye Teknik Hizmetleri Genel Müdürlüğü ankara


T.C. BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI



Yüklə 2,18 Mb.
səhifə21/26
tarix13.08.2018
ölçüsü2,18 Mb.
#70577
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   26

T.C.

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI

Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü



ANKARA

SAYI

:

B.09.0.TAU.0.17.00.00/1080/7018




30 Haziran 1998

KONU

:









Kıyı kenar çizgileri Valiliklerce kamu görevlilerinden oluşturulan en az 5 kişilik bir komisyonca tespit edilerek Valiliğin uygun görüşü ile birlikte Bakanlığımıza gönderilmekte ve uygun görülenler 3621/3830 sayılı Kıyı Kanununun 9. maddesi uyarınca Bakanlığımızca onaylandıktan sonra yürürlüğe girmektedir.

Onama işleminden sonra Kıyı kanunu ve ilgili Yönetmeliği uyarınca onaylı orijinal kıyı kenar çizgisi paftaları ilgili Valiliklere gönderilmektedir.

Onaylanan kıyı kenar çizgisinin kıyı tarafında (kıyıda) bulunan kısmı gerek Anayasanın 43. maddesi gerekse Medeni Kanununun 641. maddesine göre hiç bir şekilde özel mülkiyete konu edilmeyecek alanlardır.

Bu nedenle, tespit sonucunda kıyıda kalan özel mülkiyete konu araziler var ise bu araziler ile ilgili tapu iptali işlemlerinin ilgili Defterdarlıkça yürütülmesi Kıyı Mevzuatı gereğidir.

Kıyı Kanununun uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 10. maddesi uyarınca Valiliklere gönderilen orijinal kıyı kenar çizgisi paftaları Valiliklerce çoğaltılıp Tapu Sicil Müdürlüğüne, Maliye Bakanlığının yerel teşkilatına ve tespit belediye hudutları içinde ise ilgili belediyesine gönderilmektedir.

Kıyı kenar çizgisi paftaları aleni olup, bu aleniyeti sağlamak da ilgili idarelerin görevidir. Bu nedenle Bakanlıkça onaylanan kıyı kenar çizgisinin ilgililere duyurulması gerekmektedir.

Bu çerçevede; Valiliklere gönderilen belediye ve mücavir alan dışında kalan yerlere ilişkin kıyı kenar çizgisi paftalarının Valiliğe ulaştığı tarihten itibaren Valilikçe tespit edilen ilan yerinde kıyı kenar çizgisi belediye ve mücavir alan sınırları içinde ise onaylı kıyı kenar çizgisi paftalarının belediyeye ulaştığı tarihten itibaren Belediye Başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde (kıyı kenar çizgisi köy sınırları içinde kalıyorsa Köy Muhtarlığında) 1 ay süre ile ilan edilmesinin sağlanması ve ilan keyfiyetinin tutanağa bağlanması hususunda bilgi alınmasını, gereğini ve genelgenin iliniz dahilinde bulunan Belediye Başkanlıklarına duyurulmasını rica ederim.


Yaşar TOPÇU

Bakan


DAĞITIM:

Gereği: Bilgi:

Valiliklere Maliye Bakanlığına

Turizm Bakanlığına

İller Bankası Genel Müdürlüğüne

T.C.

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIGI

Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü



ANKARA

SAYI

:

B.09.0.TAU.0.15.00.00/1/70/9008




28 Temmuz 1998

KONU

:

Islah imar Planları







İLGİ: 12.4.1993 tarih, 988-6896 sayılı Genelgemiz.

2981/3290/3366 Sayılı Kanunun 20. maddesinde; zorunlu hallerde ve süratle gecekondulaşma ve kaçak yapılaşma istidadı gösteren boş veya az yapılaşmış alanlarda belediye veya valiliklerin gerekli görmeleri halinde bölgedeki yapılaşmanın şekil ve şartlarını gösteren ıslah imar planı niteliğinde planlar yapılabileceği,

13. maddesinin (c) bendinde de belediye veya valilikçe mümkün olduğu kadar fiili durum dikkate alınarak ve yapılaşma şartları da belirtilerek ıslah imar planı yapılacağı,

hüküm altına alınmıştır.

2981/3290/3366 Sayılı Kanuna ilişkin Uygulama Yönetmeliğinin 20. Maddesinde ıslah imar planı yapılacak alanlar açıklanmıştır.

Buna göre; yapı veya yapıların 10.11.1985 tarihinden önce inşa edilmiş veya inşasına başlanmış olması kaydıyla,

Bir yerleşme alanı ya da yapı topluluğu niteliğini kazanmış gecekondu alanlarında,

Üzerinde bir yerleşme alanı ya da topluluğu niteliği kazanmış imar mevzuatına aykırı yapılar bulunan hisseli arsa ve arazilerde,

Üzerinde imar planı ve mevzuat hükümlerine aykırı yapılanmalar nedeniyle uygulama kabiliyeti kalmamış imar planı bulunan alanlarda,

Islah imar planı olabilecek nitelikleri taşımadığı belediye veya valilikçe belirlenen özel parselasyon planı bulunan alanlarda

ıslah imar planı yapılması gerekmektedir.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına da iletilen ilgi Genelgemiz ile ıslah imar planı yapılacak alanlar, ıslah imar planlarının hazırlanması ve onayı aşamasında nasıl bir yol izleneceği,

Kanunda yapılan değişiklik nedeniyle kapsama alınması gereken yapılanmaların bulunduğu bölgelerle bütünleştirilmesi amacına dönük ıslah imar plan sınırlarının genişletilmesi ya da onanlı ıslah imar planında yapılan maddi bir hatanın ortaya çıkması durumunda, bu hatanın giderilmesine dönük değişiklik yapılmasının dışında mevcut ıslah planlarının ıslah imar planı adı altında değişikliğe veya revizyona konu edilmesinin söz konusu olmadığı belirtilmiştir.

Ancak, İstanbul Büyükşehir Belediyesinden ve bağlı ilçe belediyelerden Bakanlığımıza intikal ettirilen çeşitli yazılardan ilçe belediyelerince gerçekleştirilen ıslah imar planlarında gerek 2981/3290/3366 Sayılı Kanunun, gerekse ıslah imar planının amacına aykırı bir çok değişiklik yapma yoluna gidildiği bu değişikliklerin maddi hata kapsamında değerlendirilemeyeceği çok açıkça görülmekte olup, bu husus çeşitli yazılarımız ile bildirilmişti.

Öte yandan 2981/3290/3366 Sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 1984 tarihi dikkate alındığında, aradan geçen 14 yıllık süre içerisinde Kanun ile ilgili, ıslah imar planları da dahil olmak üzere her türlü iş ve işlemlerin sonuçlandırılmış olması ve bu bölgelerdeki plan değişikliklerinin 3194 ve 3030 Sayılı Kanunlar kapsamında yapılması gerekirdi.

Bu nedenle, bundan böyle ilçe belediyelerinden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına gönderilen ıslah imar planı değişikliklerinin, Bakanlığımızca konuya ilişkin daha evvel iletilen görüşlerde dikkate alınarak, Büyükşehir Belediye Başkanlığınca değerlendirilip sonuçlandırılması hususunda bilgilerinizi ve gereğini rica ederim.

Sabri Ö. ERBAKAN

Bakan a.


Müsteşar Yardımcısı
DAĞITIM:

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına

İlçe Belediye Başkanlıklarına

İstanbul Valiliğine



T. C.

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI

Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü



ANKARA

SAYI

:

B.09.0.TAU.0.16.00.08/153-12216




1 Eylül 1998

KONU

:

Gecekondu Fon Hesapları






İLGİ: 1) 18.06.1998 gün ve 787 sayılı yazımız.

2) Başbakanlık Hazine Müsteşarlığının 01.07.1998 gün ve 41963 sayılı yazıları

1998 Mali Yılı Bütçe Kanununun 7. maddesi gereğince yayımlanan Genel tebliğ ile getirilen “Genel Bütçeli Daireler, Katma Bütçeli Daireler, Özel Bütçeli Kuruluşlar, Döner Sermayeler, Fonlar, Kefalet Sandıkları, bütçenin yatırım ve transfer tertibinden yardım alan kuruluşlar ile özel kanunla kurulmuş diğer Kamu Kurum ve Kuruluşları; kendi bütçeleri veya tasarrufları altında bulunan bütün kaynaklarını T.C. Merkez Bankası veya T.C. Ziraat Bankası nezdinde kendi adlarına açtıracakları Türk Lirası cinsinden ve vadesiz hesaplarda toplarlar” hükmüne ilişkin Bayındırlık ve İskan Müdürlüklerince açıklama istenmektedir.

Konuya açıklık getirmek için; 775 sayılı Yasa gereği il ve ilçelerde Bakanlığımızca yapılan uygulamalara ait kredilerin, ipotek ve borçlanma sözleşmelerinin T. Emlak Bankası A.Ş. şubelerince tanzim ve takip edildiği, tahsilatlarının ilgili şubelerce yapılarak T. Emlak Bankası Ankara Merkez Şubesi nezdindeki 2 No'lu gelir hesabımıza havale edilen her türlü tahsilatların Merkez Bankası nezdinde Bakanlığımız adına açılan müşterek fon hesabına haftalık periyotlar halinde aktarıldığından bahsedilerek, bu işlemlerin Kamu Haznedarlığı Genel Tebliğine uygunluğu konusunda ilgi (1) yazımızla Hazine Müsteşarlığının görüşü istenmişti.

Hazine Müsteşarlığının ilgi (2) yazısında söz konusu tebliğin 1 (b) maddesinde de belirtildiği üzere diğer bankalardan alınacak bankacılık hizmetlerine izin verildiği, ancak süre yönünden 1 haftalık sınırlama getirildiği belirtilerek yukarıda bahsedilen süreye sadık kalmak kaydıyla, Bakanlığımızın T. Emlak Bankası A.Ş.'den bankacılık hizmeti almasında herhangi bir sakınca görülmediği bildirilmiştir.

Buna göre, Bakanlığımız hizmetlerinin T. Emlak Bankası İliniz şubelerince yürütülmesine devam edilmesi, yapılan tahsilatların haftalık periyotlar halinde Merkez Şube nezdindeki 2 No'lu gelir hesabımıza havale edilmesi için ilgili şubelerin uyarılması hususunda bilgilerinizi ve gereğini önemle rica ederim.

Feridun DUYGULUER

Bakan a.

Genel Müdür

DAĞITIM:

Bayındırlık ve İskan Müdürlüklerine



T.C.

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI

Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü



ANKARA

SAYI

:

B.09.0.TAU.0.16.00.07/K-1121-1176-12490




4 Eylül 1998

KONU

:

775 Sayılı Yasa’dan Yararlanan Konut Kooperatifleri






Bilindiği gibi Bakanlığımızca 775 sayılı Gecekondu Kanunu çerçevesinde üyeleri dar gelirli kişilerden oluşan konut kooperatiflerine, Gecekondu Önleme Bölgelerinden arsa tahsis edilmektedir. Bakanlığımıza başvuran Konut Kooperatiflerinin üyelerinin anılan Yasa’da belirtilen haksahipliği koşullarına sahip olmaları gerekmektedir.

Ancak, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununda ve Konut Kooperatiflerinin ana sözleşmelerinde yer alan “Ortaklık Şartlarında” 775 Sayılı Yasa ile ilgili herhangi bir hüküm yer almaması nedeniyle bazı kooperatiflerde özellikle üye değişikliklerinde sorun yaşandığı anlaşılmaktadır.

Bakanlığımıza arsa istemiyle başvuracak olan konut kooperatiflerinin ana sözleşmelerinin 10. maddesine “kamu kurum ve kuruluşlarınca arsa tahsis edilmesi halinde, kooperatife arsa tahsis eden Kamu Kurum ve Kuruluşlarının arsa tahsisine temel oluşturan özel yasa ve yönetmeliklerinde hükme bağlanan haksahipliği koşullarını sağlamak” şeklinde bir fıkra eklenmesinin yararlı ve yeterli olacağı, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununda herhangi bir değişiklik yapılmasına gerek olmadığı düşünülmüş ve bu konuda Sanayi ve Ticaret Bakanlığının görüşü istenilmiştir.

Sanayi ve Ticaret Bakanlığının (Teşkilatlandırma Genel Müdürlüğü) cevabi yazısında ise bundan böyle Bakanlığımıza arsa istemiyle başvuracak olan konut kooperatiflerinin ana sözleşmelerinin 10. maddesine yukarıda belirtilen şekilde bir fıkra eklenmesinin mümkün olacağı belirtilmiştir.

Kooperatiflerin ana sözleşmelerinin 10. maddesine söz konusu maddenin eklettirilmesinin sağlanması ve konunun iliniz dahilindeki belediyelere de duyurulması hususunda bilgilerinizi ve gereğini rica ederim.

Feridun DUYGULUER

Bakan a.


Genel Müdür
DAĞITIM:

Bayındırlık ve İskan Müdürlükleri



T.C.

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI

Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü



ANKARA

SAYI

:

B.09.0.TAU.0.15.00.00./1557-13279




20 Eylül 1998

KONU

:

Fenni Mesuliyet







Bakanlığımıza ilgili idareler, meslek odaları ve şahıslardan intikal eden yazı ve başvurulardan, 3194 sayılı İmar Kanununun 28. ve 38. maddelerinde yer alan fenni mesuliyet yükümlülüğü hususlarında tereddüte düşüldüğünün anlaşılması üzerine, Bakanlığımızca 27.10.1993 tarih ve 21896 sayılı Genelge yayımlanmıştı.

Ancak, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğince 24.11.1993 tarihinde Bakanlığımız aleyhine Danıştay nezdinde söz konusu Genelgenin, özellikle “fenni mesul mimar ve mühendis olmak üzere bir kişidir” ifadesinin, iptali için dava açılmıştır.

Danıştay 6. Dairesinin 28.12.1994 gün ve Esas No: 1994/64 ve Karar No: 1994/5094’de kayıtlı Kararında, 3194 Sayılı Yasanın 28. ve özellikle 38. maddeleri uzmanlık ayrımı vurgulanarak, yapıların ruhsat ve eklerinin gerekli kıldığı her uzmanlık alanında fenni mesullerin olmasını zorunlu tutmuş, yapının projelerinin hazırlanması hangi uzmanlık alanına giriyorsa, fenni mesuliyetinin de aynı meslek grubu elemanlarınca ayrı ayrı yürütülmesinin gerektiği, bu suretle yapının ruhsat ve eklerinin gerekli kıldığı her uzmanlık alanında fenni mesullerin olmasının zorunlu olduğu;

Bu durumda, yapının çeşidi, önemi ve büyüklüğü açısından yapılaşma sürecinde fenni mesuliyetin bir kişinin koordinasyonu ile yürütülebileceği, ancak uzman olan kişilerin kendi yaptıkları değişik konulardaki projeler açısından sorumluluklarını sürdürmesi ve ayrı birer fenni mesul olarak kabul edilmeleri gerektiğinden, dava konusu Genelge, yapının tek fenni mesulünün mimar ya da inşaat mühendisi olacağı yolunda uygulamaya gidilmesinin yerinde bulunmadığı belirtilerek iptal edilmiştir.

Mahkeme kararlarının uygulanmasının Anayasal zorunluluk olduğu hususunda bilgilerinizi ve uygulamaların 3194 sayılı İmar Kanununun 28. ve 38. maddeleri uyarınca yürütülmesini, konu hakkında İliniz dahilindeki belediyelere bilgi verilmesini rica ederim.
Metin ÜĞDÜL

Bakan a.


Müsteşar

DAĞITIM:


80 İl Valiliğine

Büyükşehir Belediye Başkanlıklarına



T.C.

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI

Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü



ANKARA

SAYI

:

B.09.0.TAU.0.15.00.00.1834-16535




24 Kasım 1998

KONU

:

Genel Teftiş






İLGİ : a) 21.7.1992 tarih, 43348 sayılı Genelgemiz.

b) 25.3.1996 tarih, 3402 sayılı Genelgemiz.

Bakanlığımız Teftiş Kurulu Başkanlığınca 1990 ve 1995 yıllarında Bayındırlık ve İskan Müdürlüklerinde yapılan Genel Teftiş sonucu hazırlanan cevaplı teftiş raporlarının incelenmesi sonucunda, İmar Kanunu ve ilgili mevzuat kapsamında kalan iş ve işlemlerde eksiklikler olduğu yanlış işlemler yapıldığı veya hiç yapılmadığının saptanması üzerine, ilgi (a) ve (b) genelgelerimizde uygulamalara ilişkin açıklamalara yer verilerek, uygulamalarda yasal mevzuata uygun davranılması gerektiği tüm valiliklere bildirilmişti.

Bakanlığımız Teftiş Kurulu Başkanlığınca 1997 yılı Genel Teftiş programı kapsamında 23, 1998 yılı Genel Teftiş programı kapsamında 19 İl Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünde yapılan teftiş sonucunda düzenlenen cevaplı teftiş raporları incelendiğinde; ilgi genelgelerde belirlenen konu başlıkları altındaki uygulamalarda gerekli özenin gösterilmediği, iş ve işlemlerde mevzuata aykırı ve eksik işlemler yapıldığı anlaşılmaktadır.

Bayındırlık ve İskan Müdürlüklerinin İmar Kanunu ve ilgili mevzuatın öngördüğü uygulamaları yürütürken ilgili yasal mevzuata uygun davranmaları, iş ve işlemlerinde ilgi genelgelere ve teftiş raporlarına uyulması gerektiği hususunda bilgilerinizi ve gereğini rica ederim.


Metin ÜĞDÜL

Bakan a.

Müsteşar


DAĞITIM:

Valiliklere



T.C.

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIGI

Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü



ANKARA

SAYI

:

B.09.0.TAU.0.15.00.00/2000-18437




23 Aralık 1998

KONU

:

Otopark Sorununun Çözümlenmesi






3194 sayılı İmar Kanununun 37. ve 41. Maddelerine dayanılarak hazırlanan ve 1 Temmuz 1993 tarih ve 21624 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Otopark Yönetmeliği ile ilgili olarak gerek Karayolları Güvenliği Yüksek Kurulu (Karayolu Trafik Güvenliği Kurulu Yasal Düzenleme ve Denetim Alt Komisyonu) raporu, gerekse Bakanlığımıza yapılan çeşitli başvurular neticesinde; otoparklar için mevcut yasal düzenlemeler yeterli olmakla beraber, belediyelerce otoparkla ilgili hususların sağlıklı bir şekilde çözüme kavuşturulmadığı anlaşılmaktadır.

Bu nedenle 3194 sayılı İmar Kanunu ve buna ilişkin Otopark Yönetmeliğinin otopark tesisi ile ilgili yaptırım ve denetim hususlarının bir kez daha hatırlatılması gereği ortaya çıkmıştır.

Bilindiği üzere, 1 Temmuz 1993 tarih ve 21624 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve 29 Eylül 1993 tarih ve 21713 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelik ile bazı maddeleri değiştirilen Otopark Yönetmeliği ile "Binayı kullananların otopark ihtiyacının bina içinde veya parselinde karşılanmasının esas olduğu" hükme bağlanmıştır.

Ancak, yine bu Yönetmelik ile meskun alanlar, kentsel sit alanları üzerinde korunacak yapı bulunan parseller, arazinin jeolojik ve topoğrafik yapısı, imar planındaki konumu ve benzeri nedenlerle otopark ihtiyacının parselinde karşılanması mümkün olmayan durumlara ilişkin ilkelerin 1.1.1994 tarihine kadar belediye meclis kararı alınmak suretiyle belirlenebileceği, bu tarihten sonra meclis kararı alınamayacağı hususu da hükme bağlanmıştır.

Bu tarihe kadar belediye meclis kararı almayan idareler, 30.12.1993 tarih ve 21804 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Otopark Yönetmeliği Hakkında Genel Tebliğ" hükümleri uyarınca uygulama yapmak zorundadırlar. Tebliğin 1. Maddesinde, otopark ihtiyacının parselinde karşılanması mümkün olmayan durumlara ilişkin esaslar belirlenmiştir.

Gerek Otopark Yönetmeliğinin 4/f maddesi uyarınca belediye meclis kararı ile belirlenmiş, gerekse Otopark Yönetmeliği Hakkında Genel Tebliğ'in 1. maddesi kapsamında kalan istisnai durumlarda otopark ihtiyacının bölge otoparkları ile genel otoparklar tesis edilmek suretiyle karşılanması görevi de ilgili idarelere verilmiştir.

Bu kapsamda ilgili idareler, Otopark Yönetmeliğinin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, otopark ihtiyacının parselinde karşılanamadığı yapıların gereksinimlerini, o bölgenin mevcut ve gelecekteki şartları ve ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurarak, imar planlarında gerekli revizyonları yapmakla yükümlü kılınmışlardır.

Yönetmeliğin 6. maddesi uyarınca da, onaylı imar planında tespit edilen bölge ve genel otoparkların, uygulama döneminde belediyelerce gerçekleştirilecek 5 yıllık imar programına alınması gerekmektedir.

Bu kapsamda, İliniz dahilindeki tüm belediyelerce Yönetmeliğin öngördüğü tüm çalışmaların yapılarak gerekli prosedürün işletilmesi, otopark sorununu çözümleyecek önlemlerin biran önce hayata geçirilmesinin sağlanması, belediye imar planlarında otopark yeri olarak ayrılan veya bu amaçla ruhsat düzenlenen yapıların amacı dışında kullanılıp kullanılmadığı hususunun takibe alınarak denetlenmesi gerekmektedir.

Ayrıca, Yönetmeliğin 4/f maddesi ile, otopark ihtiyacı parselinde karşılanamayan durumlarda otopark bedeli alınması öngörülmüş olup, 1.1.1994 tarihine kadar alınacak belediye meclis kararı ile bu bedeli belirleme yetkisi de belediyelere verilmiştir. Bu tarihe kadar belediye meclis kararı almayan idareler ise, Otopark Yönetmeliği Hakkında Genel Tebliğ'in 4. maddesine göre bu bedelleri tahakkuk ve tahsil etmekle yükümlüdürler.

Yönetmeliğin 10. maddesi uyarınca otopark hesabında toplanan otopark bedelleri, yine Yönetmeliğin 11. maddesi uyarınca otopark tesisi için gerekli arsa alımları ile bölge ve genel otoparkların inşasında kullanılacağından ve bu hesapta toplanan paralar otopark tesisi dışında başka bir amaçla kullanılamayacağından, otoparklar için toplanan paraların ayrı bir hesapta toplanıp toplanmadığı ve söz konusu meblağın bu amaç doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığının denetlenmesi gerekmektedir.

5442 sayılı İller İdaresi Kanunu uyarınca valilikler, yetkili oldukları il sınırları içerisinde her türlü uygulamanın yürürlükteki plan ve mevzuat hükümlerine uygun olmasını, olmadığı tespit edilenlerin ise uygun hale getirilmesini sağlamakla yükümlü olduklarından otopark ile ilgili uygulamaların yukarıda açıklanan ve mevzuat ile öngörülen koşul ve prosedüre uygun olarak yürütülmesi hususunda gereken özenin gösterilmesi için, İliniz dahilindeki tüm belediyelerin uyarılmasını, bu konuda yanlış uygulama yapan veya yapılmasına neden olan ilgililer hakkında idari ve yasal işlemler ile ilgili çalışmaların ve gerekli denetimlerin yürütülmesini, Genelgenin İliniz dahilindeki tüm belediyelere duyurulmasını ve konunun valiliğinizce takip edilmesini önemle arz ve rica ederim.
Yaşar TOPÇU

Bakan


DAĞITIM:

Gereği: Bilgi:

Valiliklere İçişleri Bakanlığına

Büyükşehir Belediye Karayolları Genel Müdürlüğüne

Başkanlıklarına

T.C.

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIGI

Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü



ANKARA

SAYI

:

B.09.0.TAU.0.15.00.00/2001-18455




23 Aralık 1998

KONU

:










Bilindiği üzere 3194 sayılı İmar Kanununa İlişkin Belediye ve Mücavir alan Sınırları içinde ve Dışında Planı Bulunmayan Alanlarda Uygulanacak İmar Yönetmeliğinin 15, 44 ve 62. Maddelerinde; ifraz suretiyle ihdas edilecek parsellerin kamuya ait bir yola cephesinin bulunmasının şart olduğu, çıkmaz sokaklara cepheli parsellerin ifraz edilemeyeceği, ifraz suretiyle çıkmaz sokak ihdas edilemeyeceği açıklanmıştır.

Bakanlığımıza iletilen çeşitli yazılar ile Devlet Su İşleri sulama kanalı servis yollarına cepheli parsellerin ifraz edilip edilemeyeceği hususunda tereddüt oluştuğu belirtilerek, bu konuda Bakanlığımız görüşü sorulmaktadır.

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne ait kanal+bakım yolları; kamuya ait bir yol olmayan ancak, kanalların kontrol, bakım ve onarımı için Devlet Su İşleri tarafından mülkiyeti kendi üzerlerinde bırakılarak açılan ve bu amaçla kullanılan yollardır.

Devlet Su İşleri mevzuatına göre bu tür yolların tapudan terkin edilerek kamu eline geçirilmesi mümkün olmadığından, servis, bakım ve ulaşım yolları; Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünden genel ulaşıma açık olduğuna dair görüş alınması, tapuya kanal+servis yolu vasfı ile işlenmiş olması ve çıkmaz yol olmaması şartıyla, kamuya ait bir yol olarak kabul edilebilir. Bu yollara cephesi bulunan parsellerin ifraz edilmesi de yukarıdaki koşulların gerçekleşmesi halinde mümkündür.

Bilgi alınmasını ve bu konuda yapılacak işlemlerin yukarıda belirtilen hususlar doğrultusunda yerine getirilmesi hususunda gereğini önemle rica ederim.

Yaşar TOPÇU

Bakan

DAĞITIM


Gereği: Bilgi:

Valiliklere Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına

(D.S.İ. Genel Müdürlüğü)


Yüklə 2,18 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   26




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin