Duruşmaya saat 13:30’a kadar ara verildi.
Duruşmaya kaldığı yerden devam olundu.
Bu arada tutuklu sanık Mehmet Fikri Karadağ ile tutuksuz sanık Ferit İlsever ve bir kısım sanıklar müdafileri Av. Vural Ergün, Av. Atilla Cengiz Ceylan, Av. Gönül Kerinçsiz ve Av. Tolga Akalın’ın da geldikleri görülmekle, huzurdaki yerlerine alındı.
Sanık Doğu Perinçek söz istedi, verildi:"Şimdi efendim iddianamedeki bizimle ilgili suçlamalardan biri de bu yani saymadım ama 7-8 yerde belki daha fazla ileri sürülmektedir Doğu Perinçek Abdullah Öcalan’la görüşmüştür, bu bir suç kanıtı olarak ve fiil olarak yani suçu kanıtlayan eylemlerden fiillerden biri olarak ısrarla işlenmektedir. Şimdi bakınız bugün gazeteler daha yaygın olarak veriyormuş dünkü Vatan Gazetesi. Aydın Bey nereye gösteriyoruz bunu kayda girmesi için, şuraya mı dünkü Vatan Gazetesi, dünkü Vatan Gazetesinde BOP eş başkanlığının Abdullah Öcalan’la bir barış protokolü yaptığı yazılı. Bunu Aysel Tuğluk açıklamaktadır çok sayıda zat tarafından açıklanmıştır artık ortaya dökülmüştür. Yani ben onu Türk hükümeti olarak kabul etmiyorum Amerika Birleşik Devletleri’nin Türkiye’nin tepesine oturttuğu ve kendi tarafından da 34 yerde ben Büyük Ortadoğu Projesi eşbaşkanıyım diyor Türk hükümetinin başkanı değil artık o. Amerika Birleşik Devletleri’nin hiyerarşisi içinde bir memur orada kendisini tarif ediyor ben tarif etmiyorum. İşte o zatın başında bulunduğu kurum Abdullah Öcalan’la sürekli görüşmenin ötesinde bir barış protokolü imzalamış veyahut da pardon düzeltiyorum imzalamış imzaladıklarını bilmiyorum ama bir barış protokolü yapmışlar. Ve barış protokolüne göre önümüzdeki süreç belirleniyor bu protokoller Abdullah Öcalan’la görüşmelere göre Türkiye’nin yargı süreci de belirleniyor. Yani şu mahkemenin vereceği kararların bile BOP eşbaşkanlığı ile Abdullah Öcalan ve PKK arasındaki görüşmelerle belirlendiği artık apaçık bir şekilde ortaya çıkmış durumda. Hatırlanacaktır yine iddianamede, Doğu Perinçek’in 1999 yılında Abdullah Öcalan Kenya’da yakalandığı ve ondan sonraki süreçte Doğu Perinçek’in denetiminde Abdullah Öcalan’la Genelkurmay’ın görüşmelerinin 3 görüşmenin yapıldığı iddiası var. Bu da iddianamede birkaç yerde geçiyor. Şimdi bu da aydınlandı, Milliyet gazetesi 29 Eylül 2009, 3 gizli toplantı gizli toplantıyı yapanlar kim, Başbakanlık, Milli İstihbarat Teşkilatı, Genelkurmay Başkanlığı, Jandarmadan temsilciler, MİT Müsteşarlığı. Başbakanlık MİT Müsteşarlığı ve askeri kurumlar Abdullah Öcalan’la 3 gizli toplantı yapmışlar ve tutanakları var, tutanak da tutulmuş. Toplantı tarihlerini 3 Haziran 1999, 2 Temmuz 1999, 7 Ekim 1999 bu tarihlerde Doğu Perinçek nerede onu da Sayın Mahkemeniz sordu ve cevabını aldı Doğu Perinçek o zaman Haymana Cezaevinde. Hakikaten birileri o toplantıları yapmış ve onun belgeleri şimdi 2009 yılında ortaya çıkıyor. Yapanlarda Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı, MİT Müsteşarlığı, Genelkurmay, Jandarma. Burada bir enteresan bulgu daha ortaya çıkıyor. Tuncay Güney o 3 gizli toplantıyı nereden biliyor Doğu Perinçek yok Doğu Perinçek’le ilgili bir şey yok ama bu 3 gizli toplantıyı Tuncay Güney’e kim söylüyor. Nasıl biliyor bu da Tuncay Güney’in söylettirildiğini kendisine dikte ettirilen bir ifadeyi verdiğini ispatlayan çok önemli bir delil çünkü 3 gizli toplantı var. Tuncay Güney’e birisi diyor ki, 3 gizli toplantı var sen bunu söyle tarihi de şu; ama Doğu Perinçek’i de buna dahil et. Tuncay Güney’in yönlendirildiğini konuşturduğunu zaten MİT’le bağlantılarını MİT’in yazılarından biliyoruz kod ismi var Tuncay İpek. Buda buradan anlaşılıyor. Şimdi bu görüşmelerin Abdullah Öcalan’la Türk devletinin çeşitli kurumlarının yaptığı görüşmelerin tarihinin çok eski olduğu da artık ortaya çıktı. Özal’dan beri Özal zamanından beri bu irtibatlar kurulmuş yine Hürriyet Gazetesi 28 Ağustos 2010 Cumartesi burada Özal’dan beri Türkiye’nin hükümetlerinin Abdullah Öcalan’la görüştüğü belirtiliyor. Delilleriyle aracılar, aracılar kim Cengiz Çandar’lar şunlar bunlar falan hepsinin adları var tabi Milli İstihbarat Teşkilatı da burada aktif bir rol oynuyor. Demirel kravat hediye gönderiyor, onun da belgesi var, Erkan İmset bizzat anlatıyor Demirel’in hediye kravatı ben götürdüm pardon düzeltiyorum, İsmet İmset ben götürdüm Abdullah Öcalan’a verdim kravatsız gözükmesin yakışıklı gözüksün diye bir iltifatla gö… Ben bunları eleştirerek söylemiyorum bazı olguları söylüyorum. Sonra Çiller, Çiller’in bütün ilişkileri basında uzun uzun anlatıldı onunda biraz sonra kesitlerini göstereceğim ve Erbakan’ında Fethullah Erbaş, Erbakan şeyken Başbakanken o zaman daha Büyük Ortadoğu Projesi eşbaşkanlığı kurulmamıştı Başbakanlar vardı Türkiye’de Erbakan Başbakanken Erbaş’ı milletvekili Erbaş’ı yolluyor ve onunla da görüşmeler yapılıyor. Sonra bütün bu görüşmeleri yetkili şahıslar gazete haberleri değil yetkili şahıslar açık açık belirtiyorlar hangi yetkili şahıslar; MİT Müsteşarı Sönmez Köksal; MİT Müsteşarı Sönmez Köksal biz diyor Abdullah Öcalan’la o zamandan beri görüşüyoruz devlet herkesle görüşür müsteşar olarak söylüyor. Ve ama burada niçin görüşüldüğü çok önemli onun üzerinde duracağız zaten Sönmez Köksal aynen şöyle söylüyor; tabi bunu Kuzey Irak perspektifi çerçevesinde yapıyorduk şuan ki konjonktür de buna uygun Türkiye Kuzey Irak'la ilişkilerini geliştirmeye çalışmalı ekonomik entegrasyon geliştirilebilir. Antep, Diyarbakır, Mardin gibi bir takım kentler bölgesel entegrasyonu kolaylaştırıcı bir ekonomik planlama içinde vesaire. Kürdistanı kuruyor bunlar, bunlar büyük Kürdistan dedikleri Amerika’nın kuklası olan devleti kurmaya daha 1990’ların sonu 99’lardan itibaren başlamışlar açıkça söylüyor. Antep’i, Mardin’i, Urfa’yı Kuzey Irak'la entegrasyonu ne demek, ne demek Antep, Urfa, Diyarbakır, Mardin Kuzey Irak'la ekonomik bakımından entegre edeceğiz. Efendim yerel yönetimleri güçlendireceğiz yerel hükümetler orada oluşturacağız bugün yerel hükümetler oluşmadı mı? Diyarbakır’daki hükümet Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti mi? Yoksa yerel beylik mi? Kürt beyliği mi, Kürt beyliği de değil Amerika’nın bir prensliği diyelim bunu da MİT müsteşarı söylüyor. MİT Müsteşar Yardımcısı, Cevat Öneş, PKK ile görüşmeleri MİT yapar uzun uzun anlatıyor görüşmeleri biz görüşmeleri yaptık, yapıyoruz, bu Amerika’nın planları çerçevesinde açık açık ve çok daha önemlisini söyleyeyim bu sizleri çok yakında önemle ilgilendirmektedir. Diyor ki; eğer diyor biz Ergenekon soruşturmaları bilmem davalarını açmasaydık bu Kürt açılımı yürür müydü bunu MİT Müsteşar Yardımcısı söylüyor. Ergenekon davaları diyor; işte bu entegrasyon projesi için yani büyük Kürdistan projesi için başlatıldı eğer bu açılım yapılmasaydı Ergenekon yapılmasaydı bu açılım yürümezdi Ergenekon bunun için yapıldı açık açık söylüyor. Yine aynı MİT Müsteşarı Cevat Öneş, bunu da takdim ediyorum Apo’yla sık sık görüşülürdü. Amerikan projeleri çerçevesinde Apo’yla görüşüyorduk diye açık açık söylüyor yine T.C. Türkiye Cumhuriyeti’nin PKK’a ile görüşmeleri diye bu sefer öbür cepheden Günay Aslan, Abdullah Öcalan’ın basın işleriyle görevli Vanlı çocuk Günay Aslan Vanlı yurttaşımız PKK cephesinden bütün bu görüşmelerin tarihçesini tarih tarih olay olay olgu olgu isim isim zikrederek burada açıklıyor. PKK’da aynı şeyi doğruluyor bir yandan MİT bir yandan PKK. Basında Fatih Altaylı ne varmış tabi ki görüşecekler Öcalan’la görüşmenin nesi garip anlamadım tabi görüşecekler şeklinde Fatih Altaylı da gazeteci olarak gitmiş görüşmüştür yani basında da bunu destekleyen bir kamuoyu var kamuoyu yaratan bir basın var. Şimdi bu görüşmelerin amacı ne bu görüşmelerin amacını biz daha 1987 yılında Pentagon’un Kürt senaryosu diye 88 Martında düzeltiyorum bir yıl yanlış söyledim 1988 Martında yani bundan 22 yıl önce 2000’e Doğru Dergisinde açıkladım ve bu açıklamayı yaparken ben Genelkurmay o zaman yeni emekli olmuştu bir sene önce emekli olmuştu Sayın Orgeneral Nejdet Uruğ’la ve o sene emekli olan yine Sayın eski Kara Kuvvetleri Komutanı yeni kaybettik rahmetli Orgeneral Nejdet Öztorun’la görüşerek onların bilgilerini alarak ve onların da basına açıklama izinlerini de alarak ayrıca açıkladım. Orgeneraller de şunu söylüyor bize daha 1986 Yılında George Taft geldi Amerika’nın Kürt senaryosunu getirdi biz görüşmeyi kabul etmedik git hükümetle görüş dedik diye buna bizzat Orgeneral Nejdet Öztorun ve sırayı düzeltiyorum Orgeneral Nejdet Uruğ ve Orgeneral Nejdet Öztorun yani bir dönemin Genelkurmay Başkanı ve Kara Kuvvetleri Komutanı Sayın Orgeneral Nejdet Uruğ’un evinde teybe alınan bir konuşmada söylemişlerdir ve yazılmıştır. O zamandan beri biz bu planın üzerinden duruyoruz bu plan yürüyor ve bu plan Türkiye’ye nasıl kabul ettiriliyor ya bak biz genişliyoruz büyüyoruz Kerkük’ü de alacağız Kerkük’ü alırken Diyarbakır’ı verme planı. Kerkük’ü alacağım diye Türk milletini aldatarak Diyarbakır’ı verme planı zaten MİT Müsteşarı da söylüyor Urfa’yı, Mardin’i, Diyarbakır’ı, Gaziantep’i diyor; ben Kuzey Irak'la entegre ediyorum yoksa Kuzey Irak'ı Türkiye’yle entegre etmiyorum zaten o olmaz bu dünya koşullarında Türkiye’nin Araplara ve İran’a karşı aşağıya doğru sarkıp bazı yerleri yutması mümkün değil o Türkiye’nin önüne bir havuç olarak uzatılıyor kamuoyu ondan sonra oldu bittiler sonuçlandığı zaman aha Diyarbakır gitti büyük Kürdistan kuruldu. Amerika’nın Ortadoğu planı budur ve bu uygulanmaktadır ve Türkiye’nin tepesindeki hıyanet içindeki artık gafletin falan ötesine geçmiş bu hıyanettir ve tarih buna hıyanet diyecektir ve bugünden demektedir. Sözde yöneticiler de bu planın içindedir Kürt açılımı da budur işte. Bunun karşısında bir tek kararlı olarak duran kurum İşçi Partisi olmuştur. Türk Silahlı Kuvvetleri bile değil Türk Silahlı Kuvvetleri bile bunun karşısında gerekli direnci gösterememiştir ve gösteremediği için bakın şuanda durum nedir, Türk ordusu fuhuş düşmana gizli savaş belgelerini vermek vesaire yani bir itibarsızlaştırma saygınlını yok etme, sonuç itibariyle plan nedir. Amerika savaşmadan Türkiye’yi yenme şuanda da Türk Silahlı Kuvvetleri savaşmadan yenme stratejisine savaşmadan yenilme stratejisiyle cevap vermektedir. Abdullah Öcalan İmralı’ya konduktan sonra bu görüşmeler yoğun bir şekilde devam etmiştir Emre Taner MİT Müsteşarı bunu açıkça itiraf etmiştir. Gazetelerde bunlar uzun uzun yazılmıştır ve kayıtlara geçmiştir bakın, KCK iddianamesinde konuşma kayıtları var bu konuşma kayıtlarında Tayyip Erdoğan’ın ağzından bakın Özal’ın başını yediler ben biliyorum bu işin tehlikesini buna rağmen ben görüştüreceğim bunu söylüyorum yani Abdullah Öcalan’la MİT’i görüştürüyor bunu BDP milletvekillerine ve şeye söylüyor PKK’ya söylüyor yani merak etmeyin ben görüştüreceğim JİTEM falan değil yüzbaşı falan değil MİT Müsteşarı düzeyinde sizi görüştüreceğim. Bunu da aralarında PKK mensupları konuşuyorlar Tayyip Erdoğan bize bunu söyledi diye milletvekilleri. Alican Önlü de diyor ki o telefon konuşmasında MİT Müsteşarı düzeyinde bu defa farklı dedim MİT Müsteşarı düzeyinde arkadaşlarını ikna etmeye çalışıyor, anlamıyorsunuz hala ordu üzerinde bir inisiyatif oluşturmuş bunlar Tayyip Erdoğanlar. Öyle olmasa MİT Müsteşarı özel izinle ve tasarruf ile götürüp başkanla görüştürdüler Apo’yla görüştürüyorlar bunlar kayda geçmiş durumda mahkeme dosyalarında bulunuyor. Şimdi ben size daha önce hangi amaçla niçin görüştüğümü söyledim onu uzun uzun tekrar etmeyeceğim. Nasıl bir Amerikan planı var bu Türkiye’yi bölme ve bir büyük Kürdistan planıdır Amerika’nın dünya planının merkezindedir bu. Türkiye planı değil dünya planının merkezinde bugün büyük Kürdistandır yani Diyarbakır’ı da Urfa’yı da alabildikleri kadar mümkünse Karadeniz’e kadar çıkarak Kuzey Irak'a bütünleştirmek ve o orayı kurmak. Biz ne yaptık biz bunu 1987’den beri biliyoruz yayınlamışız açıklamışız bizde bununla o zamandan beri savaşıyoruz. Bizde Abdullah Öcalan’a bu büyük Kürdistan planına karşı Amerika’ya alet olma Avrupa’ya alet olma, İngiltere’ye, İsrail’e alet olma sonra ayak altında kalırsınız vesaire. Biz de bunun mücadelesini veriyoruz kimin adına İşçi Partisi adına partimiz adına parti olarak. Ha devlet Türk Devleti, Türk Devleti bazıları hayaller görüyor işte bir tane milli Türk Devleti var hayır Türkiye’nin milli bir devleti 1980-90’lardan sonra kalmamıştır. Hiç kimse hayal falan kurmasın böyle derinde bir milli devlet falan yoktur hani bazılarını belki hüsrana uğratıyorum ama yoktur arayan bulamayacaktır onu böyle bir direnci yoktur. Ancak bu millet ayağa kalkacak falanda bu direnci sağlayacak şimdi onun için mücadele ediyoruz. Ve görüşmelerimizde o zaman işte görüşme böyle yapılır milletin menfaatleri için halkın menfaatleri için görüşme bir o zaman 89-90’da yaptığımız görüşmeleri o zamandan fotoğraflarıyla vesaire yayınlamışız iftiharla bugünde iftiharla 6. basımını yapmışız ve size de mahkemenize de sunuyorum görüşme böyle yapılır. Burada ne var burada Avrupa’ya Sevr Anlaşması’na karşı çıkartıyoruz Apo’yu Sevr diyor, Turgut Özallar Sevr peşinde diyor doğru biz Sevr’e karşıyız diyor şimdi Sevrci oldular. Bu görüşmelerle PKK Sevrci yapıldı Türkiye’ye parçalama planının içine çekildi Suriye’nin denetiminden kurtarılarak Suriye’nin denetimindeyken hiç olmazsa Sevrci değillerdi. Çünkü Suriye Amerika’ya karşıydı ve Türkiye halkıyla birleşeceğiz fikri Ortadoğu ülkeleriyle birlik Amerika’ya karşı fikri Kemalist devrimin aydınlanması içinde biz yetiştik ve Kemalist devrim ortak zemindir fikri, Türkçe bizim ortak dilimizdir fikri bakın şimdi Türkçe eğitim deniliyor, Türkçe yargılama deniyor burarda Apo öyle demiyor ben diyor rüyamı bile Türkçe görüyorum diyor ne Kürtçesi diyor Kürtçe diyor eğitim dili olmaz. Biz diyor PKK’da bile Beka’da bile eğitimi Türkçe yapıyoruz Beka’da yapamadığımız Kürtçeyi Türkiye’de mi yapacağız. biz diyor bağımsız bir devlet kursak bile 50 yıl Türkçe bizim ortak anlaşma dilimiz biz bunları bunları söyletiyoruz bunları kitap yapıyoruz ve bunlar Türkiye’de fikir olarak yayılıyor ve Türk ismini benimsemek bu kitapta göreceksiniz Türkler bizim ağabeyimizdir elbette bu milletin adı Türk milleti olacaktır bu cumhuriyetin adı Türkiye Cumhuriyetidir. Şimdi aynı tarihlerde Sayın Başkan, ben yalnız Beka’ya gitmedim ben Avrupa’nın en büyük siyasi merkezi tarafından kurumları tarafından ve Avrupa’nın liderleri tarafından Lüksemburg’a davet edildim. Avrupa Parlamentosunda konuşan ilk Türküm, Ligra diye bir kurum vardır Liga Enternasyonel Konturasizmdi yani ırkçılığa karşı mücadele ligasıdır. Bu Avrupa büyük sermayesinin holdinglerin en büyük kurumudur yani Avrupa bankaları, Avrupa holdingleri ve ikide basın kurumu vardır gazeteciler federasyonu, sahiplerin federasyonu bir de gazeteciler federasyonu bu üç kurum beni belgelerini sunacağım 10 Temmuz 1991 tarihinde bana bir mektup yazarak Avrupa Birliği’nin zirvesindeki bir nolu yani Avrupa’nın bir nolu lideri Puuz’la görüşmek üzere ve bir konferans vermek üzere Avrupa Parlamentosunda ve aynı zamanda Plamdor denen altın tüy ödünü vermek üzere Lüksemburg’a davet ettiler. Ben bu daveti kabul ettim gittim bu da onun davetin programıdır bakın ben gittiğim zaman Kürdistan haritalarıyla haberler yapılıyor, Doğu Perinçek geliyor insan hakları savaşçısı altın tüy ödülünü Plamdor Avrupa ona veriyor ondan sonra konferans verecek şeklinde haberler Avrupa basınında. Gittik ve Avrupa’nın bir nolu adamı o zaman Puuz’la Lüksemburg Dışişleri Bakanıydı aynı zamanda bu 3 Troyka üçlü bir yönetim vardır Avrupa’nın tepesinde bunun bir yıl süreyle bir lideri olur o zamanki lideri Puuz’du işte benim Puuz şu zattır Puuz’la birlikte Avrupa’nın liderleriyle fotoğrafım onun tarafından kabul edildim bu da başka bir gazetede bu görüşmeyi yaptım, bu da Avrupa Parlamentosunun giriş kartı. Giriş kartında ne yazıyor problem Kürt sorunu Doğu Perinçek tarafından konuşma yapılacak. Ben bu seyahatimde burada hepsi belgelidir bize karışmayın dedim Ey Avrupalılar Ey Amerikalılar. Ben buraya bizim Kürt meselemize parmağınızı sok… Bu bizim meselemizdir biz çözeriz buna karışmayın. Kokteyller oluyor, toplantılar oluyor bana diyorlar ki yalvarıyorlar Sayın Perinçek evet ya Amerika’nın Avrupa’nın aleyhine bir şey söyleme deki; komünizmi öv, komünistimde, komünistlik savun her şeyi söyle Amerika’nın Avrupa’nın aleyhine lütfen, olur mu öyle şey ya siz benim, benim kişilik olarak çağırdınız benim fik… Sen Kürt meselesi diyorsun kürt meselesi konusunda bizi aydınlat diyorsun ben burada doğru fikri söyleyeceğim. Ben Abdullah Öcalan’a ne söylediysem Türkiye’de ne yazdıysam Avrupa Parlamentosunda da onu söyledim işte bu da onun resmidir. Bakın, bu Avrupa Parlamentosu salonudur üstte koymuş The kürden frage, işte türgen frage yani Kürt sorunu Türk sorunudur. Doğu Perinçek diyor; Kürt sorunu bizim sorunumuzdur Türk sorunudur bu benim sorunum dinleyiciler kürsüde, yine bir başka gazete kupürü, Körfez Savaşı hala devam ediyor bitmedi, kürsüde Doğu Perinçek ve Avrupa’nın 2 lideri. Yine başka bir gazete o da aynı başlığı atmış Avrupa Parlamentosunda konuşuyorum ve Kürt sorunu Türk sorunudur başlığını atmış bu da başka bir gazete. Hepsi içinde şunu söylüyor; Doğu Perinçek dedi ki bu soruna burnunuzu sormayın karışmayın. Hatta böyle aleyhime haberler şeklinde ve bir gazetede yanlış tribün yanlış kürsü yani sen geliyorsun Avrupa kürsüsünden Avrupa, Amerika’ya diyorsun ki buna karışma. Yine başka bir gazete ve bir gazetenin başlığı da yani Amerika’yı hedef aldı şeklinde başlıklar işte o da bu şunu iyice göstereyim Türk nasyonalizm, Türk milliyetçiliği iki nokta üst üste Amerika’ya karşı tavrı yansıtıyor bu da Fransızca çıkan bir Avrupa gazetesi ve burada da Puuz’la benim görüşme fotoğrafım. Şimdi ben Orhan Pamuk olmayı kabul etmedim. Bakın Türk aydınına bu operasyonlar yapılır Avrupa kürsüleri açılır, o alacağım ödülü de söyleyeyim bana altın tüy ödülünü verecekler. Altın tüy Nobel Barış Ödülünden çok daha kıymetli önemli bir ödüldür altın kalem, altın kamış diye de çevrilebilir Plamdor Fransızcası, bütün bunlar oldu işte bana Amerika’ya karşı konuşma şudur budur falan ben hiçbirini kabul etmedim. En son bir kokteyl ve resepsiyonla toplantı şey bir 5-6 günlük bir süreç bağlanıyor. Programa göre orada bana ödül verilecek bana ödül verilmedi bende Türk milletimin gururuyla bana hani ödül verecektiniz demedim ödül almadan döndüm. Ödül verilmek için yapılan resepsiyon bütün Avrupa büyükleri toplanmış en sonda adamlar, ödül verilecek onun için Doğu Perinçek geliyor diye manşet atan Avrupa basını gösterdim demin, ödül verilmedi ve bende hani ödül verecektiniz demedim kendi kendime dedim ki oh doğru bir tavır almışsın. Kendimi onayladım ve döndüm ha ben orada şey yapsam onların dediği gibi yapsam Amerika, Avrupa’dan daha böyle dikkatli bahsetsem yuvarlatsam lafları falan onu da ima ediyorlar seni Türk politikasında büyüteceğiz yani Türk politikacıları nasıl büyütülüyor. Turgut Özallar, Tansu Çillerler, Tayyip Erdoğanlar hangi süreçlerde yumuşatılarak kucağa alınarak o koltuklara oturtuldu. Ben bunu kendi kişiliğimde bu olayda yaşadım. Ve buna boyun eğmedim ve bunun için buradayım buna boyun eğmediğim için buradayım ve size hükmedenler size bu kararları aldırtanlar, size bunları dışarı bırakmayacaksın, biz büyük Kürdistanı kuruyoruz Türkiye’yi bölüyoruz sizinde göreviniz bunları burada tutmaktadır diyenler işte bu süreçlerde kucağa alındı. Bunu iyi bilin ve böyle yetkiler altında bu yargılama yürütülmektedir. Şimdi bunun çözümü vardı bakın ben size niçin burada olduğumuzu anlatmak için bi 5 dakikalık bir görüntü arz edeceğim biz on binlerce Kürt’e Sayın Başkanım şimdi görüntüsünü göreceksiniz Diyarbakır’da hadi bugün bağırsınlar kahrolsun Amerika’da diye slogan on binlerce Kürt 40-50 bin Kürt, Kürt’ümüz öyle 10 kişi, 30 kişi, 40 kişi falan değil. Orada var mı bugün PKK’dan başka oralara girebilen parti Türkiye’nin birliğini savunan bir parti olarak o halkımızla birleştik Kürt halkını kazandık 91, o yüzden operasyonlarla karşılaştık liderlerimiz öldürüldü ve bugünde aynı operasyonun bir devamı olarak buradayız bazı görüntüleri daha önce göstermiştim. Fakat bunlar farklı görüntülerdir yeni arkadaşlarımdan rica ettim, hepsi beş dakikadır sanıyorum zamanımı da aşmadım ha benim savunmam budur Sayın Başkan, şu 5 dakikadır benim savunmam bu davayı İşçi Partisi açısından da burada içeri atılan diğer yurtseverler açısından da aydınlatan olay budur Türkiye’nin birliğini bütünlüğünü, savunan halkıyla birleşmek isteyen halkını kazanmaya çalışanlar burada hapse atılmıştır ve o devam etmektedir ne zamana kadar işte o büyük Kürdistanı adamlar kuramayacaklar onu da söyleyeyim evet buyurun.”
Salonda sesli ve görüntülü video izletildi.
Sanık Doğu Perinçek:”Bunun kitabını da hem sizlere hem Sayın Savcılara Kemalist devrim 4 ve 7 olarak 6 kasetle birlikte CD’siyle yoğun diskle birlikte kitaplarını da avukatlarım size arz edecek. Kürt milliyetçiliğine tavır alıyoruz net bir şekilde, bu Cizre’ydi, Cizre’nin tamamı oradadır ve PKK barikatını yararak o kalabalık gelmiştir ona dikkatinizi çekiyorum PKK barikatını yararak gelmiştir o kalabalık. Batman bugün herkes oralarda yapılan haksızlıkları söylüyor o zaman marifetti Kürt’e yapılan haksızlığa tavır almak. Sosyalist Parti Genel Başkanı olduğu bakın on binler Sosyalist Parti diyor PKK demiyor. Var mı bugün oralarda Amerikan emperyalizminden bahseden kaldı mı Amerikan emperyalizmi seni kurtarır diyorlar. Kahrolsun Amerika sloganı bakın on binler kahrolsun Amerika diyor, teşekkür ederim. “
Salonda sesli ve görüntülü video izletilmeye son verildi.
Sanık Doğu Perinçek:”Burada aynı zamanda ben milletime ve Türkiye’nin bugünkü çaresizliğine bir çözüm modeli sunuyorum Kürt nasıl kazanılır, nasıl Türkiye’yle birleştirilir, nasıl bütünleştirilir, nasıl emperyalizmin planlarına karşı bu halk birleştirilir sayarak, severek, haksızlıklara karşı çıkarak ona Ege’den, İstanbul'dan, Zonguldak’tan, Ankara’dan el uzatarak bu modeli o zaman biz oturttuk bu modeli oturttuğumuz zaman bunun arkasından bizim 10 liderimiz öldürüldü, onları size izlettim resimlerini gösterdim Diyarbakır liderimiz, Şırnak liderimiz, Tunceli liderimiz, Maraş liderimiz, Nusaybin liderimiz 10 liderimiz öldü kim öldürdü, Gladyo öldürdü kontra gerilla öldürdü, bir kısmını da PKK öldürdü biz iki cephede savaştık ona rağmen bu büyük gücü biz bunları yaptığımız zaman Abdullah Öcalan, sosyalist parti benim altımı kazanıyor çekiyor ve biz bunu yaptığımız zaman Türk Devleti şu formülü üretti. Cumhuriyet Halk Partisine dedi ki; sen PKK’ya anlaş 22 mebusunu, mebus ver Özal çağırdı o zaman milletvekili olmamışlardı hep yöneticilerini bunu bana isimlerini de veriyorum, Mahmut Dalanak daha sonra Kars milletvekili oldu Adnan Ekmen daha sonra Mardin milletvekili oldu, bizi Özal çağırdı dedi. Sizden bir şey istiyorum demiş Özal bunlara Doğu Perinçek’le birleşmeyeceksiniz, neden? Çünkü Doğu Perinçek Amerika’ya karşı onların Büyük Kürdistan projesini federasyon ve Türkiye’yi bölme projesinin karşısındaki güç abartmıyorum bu güçtür. Cizre’de kendi gözlerimle gördüm PKK’nın kurduğu barikatı halk yardı geçti bunun arkasından ne oldu. Bir, o proje uyarınca Cumhuriyet Halk Partisinin içine 22 milletvekili verdiler bize de 4 milletvekili önerdiler Murat Karayılan bana Avrupa’dan telefon etti herhalde MİT’te dinlemeleri vardır kayıtları çıkar bir gün. Cumhuriyet Halk Partisinden 4 milletvekili Şırnak, Diyarbakır, listenin başı onu da reddettik. Cumhuriyet Halk Partisi Türk Devletinin o, o zamanki Amerika’nın planı çerçevesinde PKK’yla işbirliği yaptı Abdullah Öcalan milletvekillerini yazdı söyledi ben dedi o 22 milletvekilini tayin ettim yani Türkiye mi seçti zannediyoruz Abdullah Öcalan yazdı 22 milletvekilini, milletvekili yaptı. O planın da içinde yer almadık onun için şuan sizin mahkemenizin sorumluluğu çok büyüktür, sizin mahkemeniz öyle birtakım insanların hakkında yok tahliye edecekmiş etmeyecekmiş falan filan değil siz Amerika Birleşik Devletleri’nin BOP eşbaşkanlığıyla birlikte ve PKK ile birlikte bakın bu üçlü oluşmuştur Amerika, BOP eşbaşkanlığı, PKK bu üçlü. Ve Kürdistanın başına da öyle Barzani falan getirilmeyecek PKK getirilecek onu da hayal kuruyor ben basında okuyorum. Efendim Kürdistan kurulacakmış Barzani onun tepesine oturtulacakmış. Barzani bir aşiret lideri PKK, Kemalist devrimin nimetlerini almış bir Türkiye Kürt’ünün örgütüdür ulusaldır toplayıcıdır aşiretçi değildir. Amerika’nın planında Kürdistanın başı PKK’dır. Bunu da göreceğiz yok Amerika PKK’yı tasfiye edecekmiş bunlarda büyük hayallerdir. Türkiye bir devletin yaptırım gücü devlet kuvvetli olacak öyle mağdur falan değil devlet kuvvetli olacak kuvvetli olan birliği sağlayabilir. İki, Kürt’ünü kazanacak Kürt’ünü bağrına basacak işte İşçi Partisi'de bunu Sosyalist Parti ve İşçi Partisi bunu ispatlamıştır benim genel başkanı olduğum parti. Sizin mahkemeniz, sizin mahkemeniz bu süreçte ne yapacak bizim hakkımızda bir karar verecek değilse o hiç önemsiz bir karar hiç önemi yok onu tarih yazmayacak. Ama şunu tarih yazacak İstanbul'da bir mahkeme kurulmuştu o mahkemede Türkiye’nin bölünmesi ve Amerika’nın güdümünde bir sözüm ona ona Kürt de demiyorum ben kukla devlet, o kukla devletin kurulmasında öyle bir mahkeme vardı ve onlarda böyle bir rol oynadı. Ona hala ona karar vereceksiniz yani ben sizden umudu kesmiş değilim yani burada arkadaşlar konuşuyorlar onlardan farklı düşünüyorum onlar tamam siz bittiniz, yoksunuz, siz olumlu karar veremezsiniz ben o ümidi kesmiş değilim ben insandan ümidi kesmem. Bakın bunlar çok önemlidir bugünler gelir geçer Sayın Yargıçlar. Şu yaşanan günler geçer ufak ikballer bilmem neler şunlar bunlar falan bunların hepsi geçer ama büyük bir hakikat vardır bu Türkiye Cumhuriyeti yeniden bir devrim yaparak bütünlüğünü birliğini sağlayacak Türkünü Kürt’ünü birleştirecek tek bir Türk milleti içinde tek bir Türk milleti içinde, Kürt’ün gerçekliğini de kabul ederek. O zamanla tarih içinde o kaynaşacak ve gidecek bu olacak ha bu olduktan sonra sizin çocuklarınız, torunlarınız, siz yaşayacaksınız bunları göreceğiz hep birlikte. Oralarda gurur duyacağınız bir tavır alın ve kararlar verin benim sizden talebim budur, teşekkür ederim.”
Dostları ilə paylaş: |