Meddah
Geleneksel tiyatro içinde yer alan Meddah hikâyelerinde rol alan bütün kişileri, hikâyeyi anlatan ve meddah adıyla anılan tek kişi canlandırırdı. Önceleri tarihî ve dinî konuları nakleden meddahlar, sonraları günlük hayattan alınan kesitleri komik bir üslûpla nakletme yoluna yönelmişlerdir.
Hikâye anlatmak olan meddahlık taklit yapma sanatıdır. Perdesi, sahnesi, dekoru, kostümü bir sanatkârda toplanmış bir temaşadır.
Meddah bir sandalyeye oturarak dinleyicilerine hikâyeler anlatır. Meddahın anlatışını, günlük yaşamdaki olaylar, masallar, destanlar, hikâyeler ve efsaneler oluşturur.
Meddahın aksesuarını bir mendil ile bir sopa (baston) oluşturur. Genellikle güldürücü, ahlâkî ve edebi sonuç çıkarılacak hikâyelerine klişeleşmiş "râvıyân-ı ahbar ve nâkılân-ı âsar ve muhaddisân-ı ruzigâr şöyle rivayet ederler ki" şeklinde söz başı ile başlar, daha sonra kahramanları sayıp hikâyesini anlatır. Meddah hikâyenin kahramanlarını kendi yöresinin dili ve şiveleri ile konuşturan insandır.
Meddah çok oyunculu bir tiyatro eserinin tek sanatçısı, oyuncusu konumundadır. Okumanın gelişmediği, dinlemenin rağbet gördüğü zamanlarda Osmanlı sarayında şehirlerde, kasabalarda, ramazan gecelerinde, sünnet düğünlerinde, kahvehanelerde bu sanatı sürdürürdü. Bu sanatın günümüzdeki uzantısı stand-up yapan showmenlerdir.
NOT:
Geleneksel tiyatro türlerini modern tiyatro türlerinden ayıran özellikler:
*Yazılı bir metnin bulunmayışı
*Karakterlerden çok belirli tiplerin bulunması
*Bir sahne ve dekor anlayışının olmayışı
*Doğaçlama olarak oynanması,yani yazılı bir metne bağlı kalmadan oynanması
*Usta çırak ilişkisiyle sonraki nesillere aktarılması
Edebiyatımızda “İlk”ler…
» İlk yerli tiyatro eseri: Şinasi / Şair Evlenmesi /1859
» İlk yerli roman: Şemsettin Sami / Taaşşuk-ı Talat ve Fıtnat
» Batılı tekniği uygun ilk roman: Halit Ziya Uşaklıgil/Aşk-ı memnu
» İlk çeviri roman: Yusuf Kamil Paşa/ Fenelon’dan Telemak /1859
» İlk köy romanı: Nabizade Nazım / Karabibik
» İlk psikolojik roman: Mehmet Rauf / Eylül
» İlk realist roman: Recaizade Mahmut Ekrem / Araba Sevdası
» İlk resmi Türkçe gazete: Takvim –i Vakayi
» İlk yarı gazete: Ceride-i Havadis
» İlk tarihi roman: Namık Kemal / Cezmi , A. Mithat / Yeniçeri
» İlk özel gazete: Tercüman-ı Ahval / Şinasi ile Agah Efendi
» İlk pastoral şir: A.Hamit Tarhan /Sahra
» İlk şiir çevirisini yapan: Şinasi
» İlk makaleyi yazan: Şinasi
» Noktalama işaretlerini ilk kez kullanan ilk Türk gazeteci: Şinasi
» Aruzla ilk manzum tiyatro eseri yazan: A.Hamit /Eşber veya Sardanapal
» Heceyle yazılan ilk manzum tiyatro eseri: A.Hamit/Nesteren
» İlk bibliyografya: Keşfü’z Zünun /Katip Çelebi
» İlk hatıra kitabı: Babürşah /Babürname
» İlk hamse yazarı: Ali Şir Nevai
» İlk tezkire: Ali Şir Nevai /Mecalisün Nefais
» İlk antolojisi: Ziya paşa /Harabat
» İlk atasözleri kitabı: Şinasi /Durub-i Emsal-ı Osmaniye
» İlk mizah dergisi: Diyojen /Teodor Kasap
» İlk hikaye kitabı: A: Mithat /Letaif-i Rivayet
» İlk fıkra yazarı: Ahmet Rasim
» İlk Türkçe yazılan ilk kitap: Kutadgu Bilig
» İlk siyasetname: Kutadgu Bilig
» İlk mensur şiir örneklerini veren: Halit Ziya
» Şiirde ilk defa Türk kelimesini kullanan: Mehmet Emin Yurdakul
» Dünya edebiyatındaki ilk modern roman: Cervantes/Don Kişot
» İlk makale: Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi
» İlk edebi bildiriyi yayımlayan topluluk: Fecr-i Ati
» Mesnevi tarzında yazılmış ilk eser: Kutadgu Bilig
» İlk seyahatname: Mir’atül Memalik / Seydi Ali Reis
» İlk Edebiyat tarihçimiz: Abdulhalim Memduh Efendi
» Batı anlayışındaki ilk edebiyat tarihçimiz: Fuat Köprülü
» Sahnelenen ilk tiyatro: Namık Kemal / Vatan yahut Silistre
» Kafiyeyi şiire serperek klasik nazım şekillerinden farklı ilk örnekleri veren: Tevfik Fikret
» Türkçenin ilk dil bilgisi kitabı: Süleyman paşa / Sarf – ı Türki
» İlk naturalist eserimizin yazarı: Nabızade Nazım / Zehra
» Divan Edebiyatında mahallileşme akımının temsilcisi: Nedim
» Şarkıyı icat eden: Nedim
» İlk tarih ve coğrafya ansiklopedisi: Kamus’ul Alam
» İlk sözlüğümüz: Divan-ı Lügat-it Türk
» İlk Türkçe sözlük: Şemsettin Sami: Kamus-ı Türki
» İlk özdeyiş örneklerini veren: Ali Bey / Lehçet’ül Hakayık
» İlk didaktik şiir örneğimiz ve aruzla yazılan ilk eserimiz: Kutadgu Bilig
» Türk adının geçtiği ilk Türkçe metin: Orhun Abideleri
» Edebiyatımızda objektif eleştirinin nasıl olacağını ilk açıklayan: R. Mahmut Ekrem
» Edebiyatımızdaki milli dönemin açılmasına öncülük eden: Mehmet Emin Yurdakul
» Konuşma diliyle yazılmış ilk hikayenin yazarı: Ömer Seyfettin
» Edebiyatımızda ilk kafiyesiz şiirini yazan: A. Hamit / Validem
» İlk köy şiiri: Muallim Naci / Köylü Kızların Şarkısı
» İlk alfabemiz: Göktürk Alfabesi
» Tekke şiirinin babası: Ahmet Yesevi
» İlk Türk destanı: Alp Er Tunga Destanı
» Bizde batılı anlamda ilk eleştiriyi yazan: Namık Kemal
» Bizde epik tiyatro türünün kurucusu: Haldun Taner
» İlk kadın romancımız: Fatma Aliye Hanım
» Süslü nesrin ilk temsilcisi: Sinan Paşa
» Dünyanın bilinen ilk destanı: Sümerlerin Gılgamış Destanı
» Dünyanın halen yaşayan ,en büyük ve ilk Müslüman Türk Destanı: Kırgızların Manas Destanı
» Edebiyat kelimesini bizde ilk kullanan: Şinasi
» Kurtuluş savaşımızı doğrudan işleyen roman: Ateşten Gömlek
» İlk uyarlama tiyatro eserinin yazarı: A.Vefik paşa
» İlk divan şairi: Hoca Dehhani
» Hikayede gerçek anlamda ilk kez Anadolu’yu işleyen: Refik Halit Karay
» En başarılı psikolojik roman yazarımız: P.Safa / 9.Hariciye koğuşu
» İlk çocuk şiirlerini yazan: Tevfik Fikret / Şermin
» Dilde sadeleşmeyi savunan ilk yayın organı: Genç Kalemler
AŞAĞIDAKİ VERİLEN İFADELERİN DOĞRU YA DA YANLIŞ OLDUĞUNU PARANTEZ İÇERİSİNDE (D) VEYA (Y) YAZARAK BELİRTİNİZ.
1-(D) Güzel sanatlar işitsel(fonetik), görsel(plastik) ve dramatik(ritmik) olmak üzere üç kısımda sınıflandırılır.
2-(D) Güzel sanatların temelinde güzellik, etkileyicilik, öğreticilik, evrensellik ve yaratıcılık vardır.
3-(Y) Sanat eseri sadece insanın doğayı anlatma biçimlerinden doğmuştur.
4-(D) Sanat eseri öğretmez, açıklamaz, sezdirir, çağrıştırır, hissettirir, duygulandırır ve düşündürür.
5-(D) İnsanın bir eylemle kendini veya bir olayı bir olguyu anlattığı sanat dalı dramatik sanattır.
6-(Y) Sanat esri özgün değildir. Kendinden önceki eserlerin devamı niteliğindedir.
7-(D) Sanat eseri, eseri oluşturan sanatçının düşünce dünyasından izler taşır.
8-(D) Güzel sanatların temelinde insan vardır.
9-(D) Sanat, insanların, kendileri ve doğa karşısında duygu ve düşüncelerini çizgi, renk, biçim, ses, söz ve ritim gibi unsurlarla güzel ve etkili bir biçimde ve kişisel bir üslupla ifade edilmesidir.
10-(D) Sanat yapıtının özgünlüğünü belirleme, geçmiş ve bugünü bütünleştirerek değerlendirmeyi gerektirir.
11-(D) Yaşanılan ortam, sanat eğitiminde önemli bir etkendir.
12-(Y) Sanat zevkinin oluşmasında yaşanılan çevrenin pek önemi yoktur. Kişi kendi üslubunu zamanla kendisi oluşturur.
www.edebiyatdersi.net
13-(D) Her sanat ürünü belirli bir birikimin sonucudur.
14-(Y) İnsanoğlu, geçirdiği değişimlere uygun olarak sanatı değiştirmemiş, geliştirmemiştir.
15-(D) Sanat alanında belirli bir düzeye gelmek, geçmişteki birikimleri değerlendirmeyi gerektirir.
16- (D)Her gerçek sanat eserinde sanatsal yönle düşünsel yön birbiriyle kaynaştırılmalıdır.
17-(Y) Çağların değişmesiyle sanattaki değişmeler arasında bir etkileşim yoktur.
18-(D) Her sanat eseri mutlaka birilerine seslenmek için vardır.
19- (D) Sanat herkese seslenen ortak bir dildir.
20-(D) Sanat eserlerinin yaratılması, anlaşılması akıl ve duyu yoluyla gerçekleşir.
AŞAĞIDAKİ VERİLEN CÜMLELERDEKİ BOŞ BIRAKILAN YERLERİ UYGUN CÜMLELERLE TAMAMLAYINIZ.
1-Güzel sanatlar, …………………, ……………., ve …………….olmak üzere üç gruba ayrılır.(işitsel,görsel ,dramatik)
2-Mimari, heykel, resim ve hat gibi sanatlar………………..sanatlar grubuna girer. (görsel)
3-……………sanatı, sözler ve bedensel hareketlerle bir olayı canlandırma sanatıdır. (tiyatro)
4- Sinema belirli bir bakış içindeki bilgi ve değerlendirmelerin seçimi ve düzene konmasına dayanır. Bu, biçimlendirme yoluyla aktarılan anlık hareketli görüntülerin üretimiyle ilgilidir. Bu yüzen sinema………………..sanatlar grubuna girer. (dramatik)
5- Bir sanat eserinin temelinde………………. vardır. (insan)
6-İnsanların maddeye dayanan gereksinimlerini karşılamak için yapılan, öğrenimle birlikte deneyim, beceri ve ustalık gerektiren işlere………….denir. (zanaat)
7- Tümü ya da bir bölümü şarkı olarak söylenen müziğe uyarlanmış sahne yapıtı olan operada müzik, edebiyat ve dans iç içedir. Bu nedenle bu tür sanatlara…………………………da denir. (karma sanatlar)
8- ………………..malzemesi boya ve çeşitli yüzeyler olan bir sanattır. Soyut ya da somut şekillerin çizilmesi temeline dayanır. (resim)
9-……………baştan sona bestelenmiş, sololu, korolu, orkestralı sahne oyunudur. Oyun sürelerinin çoğunu sözlü bölümler oluşturur. Sözler, konunun akışına göre çeşitli müzik türleri içinde bestelenir. (opera)
10-………………sanatı, mekan içinde, üç boyutlu estetik biçimler oluşturmayı amaçlayan görsel bir sanat dalıdır. (heykel)
11-Tarihî ve kültürel olandan hareketle dil ile gerçekleştirilen güzel sanat etkinliğine………………………denir. (edebiyat)
12- Sanatı güzel kılan sanatın ……………..yönüdür. İnsanoğlu, yaratılışı gereği güzele ve güzelliğe eğilimlidir. Bu özelliği de insanoğlunun bu yönünü geliştirmiştir. (estetik)
13-Maddi kaygı gütmeden, insanda estetik haz ve heyecan uyandıran ürünlerin toplamına ………………..denir.(sanat)
14-Bir Yunan heykeli, bir Osmanlı seramiği, bir Uzak Doğu resmi farklı anlayışların ürünleridir. Ama bu yapıtların her birinde ayrı bir güzellik, ayrı bir çekicilik buluruz. Bu tüm insanlığa hitap eden bir güzelliktir. Sanatın bu özelliği onun……………………..olduğunu gösterir.(evrensel)
AŞAĞIDA VERİLEN KAVRAMLARI VE TERİMLERİ KISACA AÇIKLAYINIZ.
SANAT:
EDEBİYAT:
ZANAAT:
DRAMATİK SANAT:
FONATİK SANAT:
SANATÇI
GÖRSEL SANAT
KARMA SANAT
AŞAĞIDAKİ SANAT DALLARINI KARŞIDINDAKİ SANAT ÇEŞİTDİYLE EŞLEŞTİRİNİZ.
AŞAĞIDAKİ SORURI CEVAPLANDIRINIZ.
1-Sanatın beş özelliğini yazınız.
a)
b)
c)
d)
ç)
2-Öğretici olan ve fayda sağlayan eser ile sanat esri arasındaki farkı açıklayınız.
3-Güzel sanatları şema ile sınıflandırınız.
4-Sanat esri ile sanatçı arasında nasıl bir ilişki vardır.
www.edebiyatdersi.net
5-Sanat ile estetik arasındaki ilişkiyi açıklayınız.
6-Güzel sanatların insan yaşamındaki yeri ve önemini açıklayınız.
7-Edebiyat ile güzel sanatlar arasındaki ilişkiyi açıklayınız.
1- Edebiyat her şeyden önce tarihî ve kültürel olandan hareketle dille gerçekleştirilen güzel sanat etkinliğidir. Bu etkinlik ile insan olan her yerde ve zamanda karşılaşıldığını, insanı konu alan çalışma alanlarının yetkinlikleri dile getirilmektedir. Öyleyse güzel sanatların kaynağı ve özelliklerinden söz edebilmek için somut olarak insanı tanımak gerekir.
Yukarıda güzel sanatların hangi yönü üzerinde durulmaktadır.
-
Evrensel bir özelliğe sahip olması
-
Kaynağının insan olması ve insanı konu alması
-
Zamanla gelişme göstermesi
-
Tarihi ve kültürel konuları işlemesi
-
Edebiyatla içli dışlı olması
2-Aşağıdakilerden hangisi güzel sanatların özelliklerinden değildir?
A) Her an genişlemekte, değişmekte ve zenginleşmektedir.
B) İnsanda bulunan güç ve yeteneğin sonucu ortaya çıkar.
C) Özgün bir çalışmanın ürünüdür.
D) Yeni bir yapı kurma ve şekil verme girişimidir.
E) Güzel sanatların dış dünya ile ilişkisi yoktur.
3- Sanat eseri insana ne ahlâksızlık öğretir ne de ahlâklı olmayı öğütler. Ahlâk karşısında kayıtsızdır. Kişilere gündelik hayatta kullanılacak bilgi verdiği de söylenemez. Çünkü gerçekliği yorumlar, dönüştürür ve yeniden yapılandırır. Buna sanata özgü gerçeklik denir. Ama sanat eseri sezgisel bilgi vererek insanın katı gerçekliğinin ötesini düşünmesini sağlar.
Yukarıda sanatın ve sanat eserinin hangi özelliğine değinilmemiştir.
-
Sanat, insana öğüt vermez.
-
Sanat, gerçeği yeniden yorumlayarak bize sunar.
-
Sanat eseri, insanın hayal dünyasından dış dünyaya yansımasıdır.
-
Sanat, insanın sezgisel yeteneğini geliştirerek farklı düşünmesini sağlar.
-
Sanat eserinin dile getirdiği gerçeklik kişiye özgü değildir.
4- Aşağıdakilerden hangisi sanatın özelliklerinden değildir.
A)Kavramların, gözlemlerin değil, sezginin öne çıktığı eserler ortaya koyar.
B) Öğretmez, açıklamaz, göstermez.
C) Sezdirir, çağrıştırır, hissettirir, duyurur, hatırlatır.
D)Doğanın gözlemlenmesi sonucu ortaya çıkar.
E) Sanat kendi geleneği içinde varlığını sürdürür.
5) Sesle yapılan sanatlara fonetik sanat denir. Bu tanıma göre aşağıdaki sanat dallarından hangisi bu gruba girmez?
A) Müzik
B) Edebiyat
C) Tiyatro
D) Resim
E) Opera
6) Anlatmayla veya nakletmeyle gerçekleştirilen sanat metinlerine anlatmaya bağlı edebî metinler denir. Bu tanıma göre aşağıdaki türlerden hangisi bu gruba girmez?
A) Destan
B) Masal
C) Halk Hikâyesi
D Roman
E) Müzik
7- Atatürk: “ Söz ve anlamı, yani insan dimağında yer eden, her türlü bilgileri ve insan karakterinin en büyük duygularını, bunları dinleyenleri veya okuyanları, çok ilgili kılacak şekilde söylemek ye yazmak sanatıdır edebiyat. Bunun içindir ki, edebiyat ister nesir halinde olsun, ister nazım biçiminde osun, tıpkı resim gibi heykeltıraş gibi özellikle musikî gibi güzel sanatlardan sayıla gelmektedir.” diyor. Atatürk’ün yukarıdaki ifadeleri edebiyatın hangi özelliğini belirtiyor.
A) Edebiyatın güzel sanatlar içerisindeki yerini
B) Edebiyatın insanı ve doğayı konu almasını
C) İnsanın duygularının bir göstergesi olduğunu
D) Nesir ve nazım şeklinde yazılmasını
E) Anlatmaya dayalı bir tür olduğunu
8- Varoluşun sırrına eren insan, yarına inanır ve geleceğe hazırlanır. Yarına inanan, geleceği bugünden hazırlayan insan, ortaya koyduğu kalıcı eserlerle yaşadığı yere damgasını vurur. Günü gününe yaşama ilkesini benimseyen, yarına inanmadığından gelecek için bir hazırlık yapmayan insan ise yaşadığı yerde bir iz bırakmadan göçüp gider.
Yukarıdaki paragraf sanatın hangi yönünü açıklamaktadır?
-
Sanat her zaman bir değişim içerisindedir.
-
Sanat insanı ölümsüzleştir.
-
Sanatın malzemesi insan ve dildir.
-
Sanat insanı geleceğe hazırlar.
-
Sanat insana varoluşunu hatırlatır.
9-Aşağıdakilerden hangisi edebiyatın özelliklerinden değildir.
A) İnsanın duygu, düşünce ve hayallerini konu edinir.
B) Sözlü ve yazılı olarak ikiye ayrılır.
C) Güzel sanatlar arsında sayılır.
D) Kendine özgü kuralları vardır.
E) İnsan düşüncesinin ürünü olan her yazılı ve sözlü ifade edebiyatın inceleme alanına girer.
10- I) Edebiyat dille gerçekleştirilen güzel sanat etkinliğidir.
II) Edebiyatın konusu insandır.
III) Sanat değeri taşıyan insanda üstün bir güzellik duygusuyla heyecan uyandıran dil ürününe edebî eser denir.
IV) Edebî eserin estetik bir değer taşıması gerekmez.
V) Edebî eseri yaşatan başlıca öge dilidir.
Yukarıdaki numaralı cümlelerden hangisinde bilgi yanlışı vardır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
11- Çağımız sanatı hemen her alanda büyük bir anlatım zenginliğine sahiptir. Farklı çevrelerden, hatta kültürlerden etkilenme olayı çağımızda tüm açıklığıyla ortaya çıkar. Etkilenme, sanatın “evrenselliğini” destekleyen bir durumdur.
Yukarıdaki paragrafta sanatın hangi özelliği üzerinde durulmuştur?
-
Kaynağının insan oluşu
-
Etkilenme alanının fazlalığı
-
Sürekli kendini yenilemesi
-
Sanatın evrenselliği
-
Sanatın insana ve doğaya bakışı
12- İnsan, güzel duygu ve düşüncelere gereksinim duyar. Her insanda güzele ve güzelliğe karşı bir yöneliş vardır. Sanat ise insandaki güzel duygu ve düşünceleri ortaya çıkartır, insanı günlük hayatın sıkıcı ve anlamsız yönlerinden uzaklaştırır, insanın edebî yönünü ortaya koyar.
Yukarıdaki paragraf sanatın hangi yönünü ortaya koymaktadır.
-
Sanat ile edebiyat arasındaki ilişki
-
Sanat ve müzik arasındaki ilişki
-
Sanat ile resim arasındaki ilişki
-
Sanat ile doğa arasındaki ilişki
-
Sanat ile insan arasındaki ilişki
13- Aşağıdaki sanat dallarından hangisi görsel sanatlardan değildir?
A) Mimari
B) Heykel
C) Fotoğraf
D) Resim
E) Müzik
14- Aşağıdakilerden hangisi güzel sanatlardan biri değildir.
A) Resim
B) Edebiyat
C) Müzik
D) Heykel
E) Halıcılık
15- I) Edebiyat kelimelerle yapılan güzel sanattır.
II) Müzik sesleri melodi haline getirme sanatıdır.
III) Tiyatro, bale ve opera ses ve görsel sanatların karışımıdır.
IV) Fotoğraf ve sinema da güzel sanatlardan sayılır.
V) Edebiyat sadece görsel bir sanattır.
Yukarıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır?
A) I B) II C) III D)IV E) V
16- Duyguların taşa, tahtaya kazılması ile …………, maddelerin şekillenmesi ile ………….ortaya çıkmış; duyguların seslerle belirtilmesi ………..e temel olmuş, çeşitli oyunlarla …………., yazının bulunmasıyla da ………….. başlamıştır.
Yukarıdaki boşluklara sırasıyla aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
-
Resim-heykel-müzik- tiyatro- edebiyat
-
Heykel- bale-tiyatro-müzik-edebiyat
-
Edebiyat- opera-müzik-tiyatro- resim
-
Resim-heykel-tiyatro-müzik-edebiyat
-
Edebiyat-heykel-bale-tiyatro-müzik
17- Ses ve görüntüyü kullanarak yapılan güzel sanatlara karma sanatlar adı verilir. Buna göre aşağıdakilerden hangisi karma sanattır.
A) Resim
B) Tiyatro
C) Heykel
D) Müzik
E) Edebiyat
18- Yalnız görüntüyle yapılan sanatlara plastik sanat denir. Buna göre aşağıdakilerden hangisi plastik sanat değildir?
A)Dokumacılık
B) Marangozluk
C) Aşçılık
D) Heykel
E) Duvarcılık
19- Bir yapı ve ifade biçimi kazanmış sanat eseri kendisine özgü bir iletişim aracıdır. Kullanılan malzeme ile ifade edilmek istenen husus birleşerek bir bütün oluşturur. Artık bu bütün yeni bir varlıktır. Benzeri olsa da eşi yoktur.
Bu paragrafta sanat eserinin hangi özelliği vurgulanmaktadır?
-
Öznelliği
-
Özgünlüğü
-
Nesnelliği
-
Evrenselliği
-
Etkileyiciliği
20- Sanatçı kendine özgü bakış açısı ve duyarlılığıyla varolanı seçer, ayıklar, yorumlar sonra da yine dönemine ve kendisine özgü bir teknikle bu malzemeden yeni bir yapı ortaya çıkarır. Ancak bu kurgu inandırıcı, çağrıştırıcı, düşündürücü olmalıdır. Bunun için sanat eserinin önemli bir özelliği de kurgulu olmasıdır.
Yukarıdaki parçada sanat eserinin hangi özelliğine değinilmemiştir?
-
Sanat eserinde kurgu önemli yer tutar.
-
Ortaya konulan sanat eseri döneminden izler taşır.
-
Sanat eserinde sanatçının kendi özelliklerini bulmamız mümkündür.
-
Sanat eseri varolanı farklı gözle bizlere gösterir.
-
Sanat eseri, insan doğasının bir sonucudur.
21- Aşağıdakilerden hangisi edebiyatın bir özelliği olamaz?
A) Edebiyat güzel sanatların bir şubesidir.
B) Edebiyat sözlü ve yazılı edebiyat olarak ikiye ayrılabilir.
C) Edebiyatın en önemli malzemesi dildir.
D) Edebiyatta estetiğe önem verir.
E) Edebiyat plastik sanatlar içerisinde sayılır.
22- Edebiyatta iki ifade tarzı vardır: Sözlü ifade ve yazıldı ifade. Aşağıdakilerden hangisi yazılı ifadenin özelliklerinden değildir?
A) Yazılı anlatımda dil bilgisi ve yazım kuralları kesinlikle uygulanır.
B) Yazılı anlatımda argo ifadelere yer verilmez.
C) Yazılı anlatımda kısa ve anlaşılır ifadeler daha kolay anlaşılır.
D) Yazılı anlatımda günlük dilde kullandığımız her kelimeyi kullanabiliriz.
E) Yazılı anlatımda çok değişik söz ustalıklarına başvurulabilir.
23-Edebî eserler, ulusun yaratıcı gücü ile birlikte, dilin gelişmişliğini de gösterir. Çünkü bu eserler, anlatım gücü bakımından, dilin en yatkın ve seçkin ürünleridir.
Yukarıdaki paragrafta edebî eserlerin hangi özelliği vurgulanmıştır?
-
Etkileyicilik
-
Özgünlük
-
Görecelik
-
İşlevsellik
-
Ulusallık
24- İnsan cemiyetlerinin seçkin bir ifadesi ve güzel sanatların bir kolu olan edebiyat, “malzemesi dile dayanan, duygu, düşünce ve hayal dünyamızda hususî tesirler uyandıran, sosyal bir çevrede hayat bulmuş ya da bulmakta olan sözlü ve yazılı eserler”e verilen addır.
Yukarıda tanımı verilen edebiyatın özellikleri arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
-
Sözlü ve yazılı eserleri içerir.
-
İnsanın hayal dünyasına bakar.
-
Malzemesi dildir.
-
Güzel sanatların bir koludur.
-
Hayal ve imgelerle yüklü bir anlatımı vardır.
25- Aşağıdakilerden hangisi edebî eserin özelliklerinden değildir?
A) Edebiyat sanatı bakımından değer taşır ve okuyucu da estetik duygular uyandırır.
B) Ruha ve zekâya seslenen sanat eseridir.
C) Öğretim amacıyla yazılmaz, bu yönüyle diğer yazılı ve sözlü eserlerden ayrılır.
D) Sadece hayal dünyamıza hitap ederler.
E) Ait olduğu toplumun ve dönemin sosyal ve kültürel yapısını yansıtır.
1-(I) Aydın kesimi, tiyatro sanatına, bu sanatın değerine, sorumluluklarına karşı duyarlıdır. (II) Tiyatro seyircisinin çoğunluğu ise tiyatro sevgisini yalnızca bir alışkanlık olarak sürdürmektedir. (III) Bu sanatı oluşturan dil, sahne, ışık ve müzik gibi öğeler konusunda fazla bilgisi yoktur. (IV) Onun için, seyirciye her zaman daha iyisini, daha doğrusunu, daha güzelini götürmek, tiyatro sevgisini ince bir beğeniyle donatmak, düşünceyle yoğurmak gerekir (V) Bu da ancak tiyatro sanatçılarının, bu sanatçıları yetiştirenlerin, inançlı ve sürekli çabalarıyla gerçekleşir.
Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangisinde belirtilenler, tiyatro sanatıyla uğraşanlar için bir “görev” olarak nitelendirilebilir?
-
I.
-
II.
-
III.
-
IV.
-
V.
CEVAP: D (1997 ÖSS)
2- Bir yazının tadı, sözcükleri giydirmekte, koşturmakta, sıçratmakta ve onlara diz çöktürmekte gizlidir. Her sanatçı sözcüklere diz çöktürebilir mi? Üstesinden kolayca gelinecek bir iş değildir bu. Öncelikle, o dilin bütün girdisini çıktısını çok iyi bilmeyi gerektirir. Dilin olanak ve yeteneklerini tanımayan bir sanatçının önünde diz çökmez sözcükler.
Bu parçada, .sanatçının sözcüklere diz çöktürmesi. sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sözdizimi bakımından özensiz cümleler arasında sıkışıp kalmamak
B) Sözcük seçimiyle, her yapıtına farklı bir boyut kazandırmak
C) Sözcükler üzerinde fazla durmadan üretken olmaya çalışmak
D) Okurun dil duyarlığını geliştiren yapıtlar ortaya koymak
E) Sözcüklerin gündelik kullanımlarıyla yetinmeyip onlara yeni ve özgün anlamlar yüklemek
(2003-ÖSS)
3-Sanat yapıtlarının büyüklüğü, alıcısını, izleyicisini, okuyucusunu değiştirmesindedir. Bir şiiri, bir romanı okumuş olan, bir resme bakmış olan insan, o şiiri, o romanı okumadan, o resme bakmadan önceki hâlinden farklı bir duruma gelmişse sanat yapıtı olmaya hak kazanmış, kendilerinden beklenen görevi yerine getirmiş sayılırlar.
Parçaya göre, bir yapıta sanat değeri katan en kapsamlı etken nedir?
-
Güzellik
-
Etkileyicilik
-
Gerçeklik
-
Öğreticilik
-
Çekicilik
(1981-ÖYS b)
4-Yaşanmış olaylardan yararlanmadan yazdığını savunan bir tek yazar var mıdır? Ne var ki hiçbir gerçek yazar, günlük yaşamına girmiş kişileri ya da olayları olduğu gibi aktarmaz. Yazar seçtiği kişileri, yalnızca kişileri değil yaşamı da değiştirir; kendine göre kurar, oluşturur. Bunu gerçekleştirirken kullandığı malzeme yine gerçek kişiler, gerçek yaşamdır elbet.
Bu parçada yazarla ilgili olarak vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir?
-
Yapıtlarının konu alanı kendi yaşamlarıyla sınırlıdır.
-
Gösterecekleri başarı, yaşamı bütün yönleriyle yansıtmalarına bağlıdır.
-
Anlattıklarının değeri, bunların kanıtlanabilir olmasıyla ölçülür.
-
Kahramanların davranışları, konunun gelişimine göre yönlendirilirler.
-
Gördüklerini ve algıladıklarını farklı biçimlere dönüştürerek yeniden yaratırlar.
(1991-ÖYS e)
TASARRUF MİLLİ GELİRİMİZE KATKIDIR.
|
SORULAR Y-1)
“Savrulur aklım başımdan, sen esersin her fasıl
Aşığım, bilsen nasıl sevdim, nasıl sevdim, nasıl
Perdedir söz, ruhumun esrarı sensin, sen asıl
Aşığım, bilsem nasıl sevdim, nasıl sevdim, nasıl…”
S-1Yukarıdaki dörtlüğü uyak düzeni, kafiye ve ölçü bakımından inceleyiniz. (üzerinde inceleyiniz.)
S-2Yukarıdaki dörtlükte anlatılmak istenen nedir? Bir cümle ile açıklayınız.
Y-2)
“Hunlardan, Göktürklerden alıp getirdim Y-3)
İpek ipliğimi altın tığımı
Mintanıma minyatürler işledim durdum
Selçuklu çinisine gönül mührümü vurdum.
Osmanlı ebrusuyla süsledim yastığımı
Mustafa Kemâllerle yeni baştan doğruldum
Kim demiş 75 yaşıma bastığımı.”
S-3- Yukarıdaki dizelerde kültür ve uygarlığımıza dair hangi izler bulunmaktadır? Maddeler halinde yazınız
S-4- Aşağıdaki dizelerdeki söz sanatlarını bularak ayrıntılı bir şekilde açıklayınız.
“Yunus gibi deniz içinde balık olsam Y-4)
Yusuf gibi kuyu içinde vatan tutsam
Yakup gibi Yusuf için çok ağlasam
Bu iş ile ya Rab seni bulur muyum?”
S-5-Aşağıdaki beytin hecelerini aruz ölçüsüne göre gösteriniz.( dizelerin altında yanıtla)
“Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi Y-5)
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi”
“Eylül! unuttum sizi S-6 Şiirdeki imgeleri bulunuz
dağ kızarır yol sararırdı Y-6)
ve ben dönüşlere bakardım .
o aman vermez belleğin
paramparça güldüğüydünüz
aynalarla ve gül
dolardı içim...Eylül!”
S-7- Aşağıdaki şiirleri zihniyet bakımından karşılaştırınız. (Yazıldıkları dönemlerin sosyal yaşamları ve inanışları hakkında neler söylenebilir, karşılaştırınız.)
ŞARKI Y-7)
Kah girip havuzun kenarında dolaşalım
Kah gelip lale sümbül seyrederek hayran olalım
Kah şarkı söyleyip kah gazel okuyalım
Selvi boylum yürü Sadabad’a gidelim
NEDİM
|
İLAHİ Y-7)
“Yalancı dünyaya konup göçenler
Ne söylerler ne bir haber verirler
Üzerinde türlü otlar bitenler
Ne söylerler ne bir haber verirler.”
YUNUS EMRE
|
S-8- Aşağıdaki dörtlüğün temasını bulunuz. Y-8)
“Sen raksına dalarken için titrer derinden
Çiçekli bir sahnede bir beyaz kelebeğin
Bizim de kalbimizi kımıldatır yerinden
Toprağa diz vuruşu dağ gibi bir zeybeğin”
|
S-9-Aşağıdaki cümlelerdeki boşluklara uygun sözcükleri yazınız.
*Hece ölçüsüyle yazılan ve belirli bir ezgiyle söylenen halk şiirine………… denir
* Beyit sayısı 5 ila 15 arasında değişen uyak düzeni: aa, ba,ca,da.... şeklinde olan divan şiirine…………. denir
|
S-10- Aşağıdaki şiirde ahengi sağlayan unsurları bulunuz.
“Aşkın aldı benden beni Y-10)
Bana seni gerek seni
Ben yanarım dünü geri
Bana seni gerek seni” Başarılarınız sizin olduğu kadar bizim de başarımız sayılacaktır.
NOT DAĞILIMI: 1,5 ve 8. soruların doğru cevabı 5’er puan, 3,6,9ve 10. soruların doğru cevabı 10’ar puan , 2,4ve 7. soruların doğru cevabı 15’er puandır.
|
SORU-1) Aşağıdakilerden hangisi öğretici metin türlerinden birisidir?
A) Roman B) Masal C) Manzum öykü
D) Fıkra E) Mesnevi
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
SORU-2) ………. Burası bir köyden çok şehirleşmeye başlamış bir kasabaya benziyordu. Etrafta bir tek eski veya topraktan ev görünmüyordu. Otlamaya çıkarılacak hayvanlar için özel bir yol yapılmış ve diğer yolların hemen hepsi asfaltla döşenmişti. Ama bir evin içine girecek olsanız bir yemek sofrası dahi göremezsiniz. Yemekler yerde yenir burada. İnsanlar ütü nedir bilmez.
Yukarıda verilen parça hangi edebi türe örnektir?
A) Deneme B) Makale C) Gezi D) Anı E) Röportaj
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
SORU-3) Aşağıdakilerden hangisi anlatmaya dayalı edebi metinlerin yapısını oluşturan unsurlardan biri değildir?
A) Zihniyet B) Olay C) Kişiler D) Zaman E) Mekan
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
SORU-4) "Kitapsever insanla, kitap delisini birbirine karıştırmamalıyız. Kitap delilerine bir örnek olan Paris belediye başkanlarından Boulard, her gün Seine rıhtımlarını dolaşır, ayrım yapmadan yüzlerce kitap alırdı. Kitaplığında yer açmak için, sahibi olduğu altı bin dükkândan bütün kiracılarını çıkarttı, her yeri kitapla doldurdu. Aradığı hiçbir kitabı bulması mümkün değildi. Bu düpedüz okuma tutkusu değil, kitaba sahip olma hırsıydı; kitap deliliğiydi. Kitapları arasında ve onlara sahip olmanın mutluluğu içinde öldü."
Parçaya göre kitapsever bir okuyucu aşağıdakilerden hangisini yapmalıdır?
A) Her kitabı seçerek almalıdır
B) Az ama kapsamlı eserler seçmelidir
C) Okuma arzusuyla kitap almalıdır
D) Kendi kitaplığından başkalarının da yararlanmasını ağlamalıdır
E) Kitaplığında aradığı kitabı bulabilecek bir sistem geliştirmelidir
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
SORU-5) Orta oyunu ile ilgili aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır?
-
Taklit, mimik, doğaçlama gibi yetenekler ortaya konur.
-
Asıl kişiler Pişekar ve Kavuklu ’dur.
-
Geleneksel Türk tiyatrosunun bir türüdür.
-
Günümüz tiyatrosuna en yakın türdür.
-
Önceden hazırlanmış metinlerden hareketle canlandırılır..
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
SORU-6)
“ Bir bayram günü çocuğu dadısıyla beraber büyük babasına gönderdiler. Dönüşte büyük efendi dedi ki:
- Biraz dursan a Ferhunde! Senin hizmetine mükafat zamanı geldi.
O zaman efendi çekmecenin kapağını açtı, kalemini baş parmağının tırnağında çıtlattı. Bir kağıdı çekti, düşüne düşüne , uzun uzun yazdı, tekrar okudu...”
Yukarıdaki öykünün anlatım biçimi hangisidir?
Kahraman anlatıcı bakış açısı
Gözlemci anlatıcı bakış açısı
İlahi bakış açısı
Düz anlatım bakış açısı
Betimleyici anlatım
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
SORU-7) Aşağıdakilerden hangisi kişi hayatını konu alan öğretici metin türlerinden değildir?
A) Seyahatname B) Anı C) Söyleşi
D) Günce E) Biyografi
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
SORU-8) "Bir dildeki kavramlar, çeşitli atasözleri, deyimler, kalıplaşmış sözler incelenir; ilgili oldukları kavram alanlarına göre öbekleştirilirse, kimi alanlardaki öğelerin kabarık olduğu, öbürlerine oranla fazlalık gösterdiği göze çarpar. Dikkat edilirse kabarık öbekler, o dili konuşan ulusun tarih boyunca en çok ilgilendiği, yaşayışında büyük yer tutan kavramlar ve konulara aittir."
Bu parça aşağıdaki düşüncelerden hangisinin açıklamasıdır?
A) Bir ulusun dili ile yaşam biçimi arasında doğrudan ilişki vardır
B) Her ulus dilini geliştirmek için çaba sarf eder
C) Atasözleri ve deyimler bir ulusun en önemli kültür değerleridir
D) Bir dildeki kavramların çokluğu, dilin zenginliğini gösterir
E) Bir ulusun kültürü ile dilindeki gelişme daima yan yana olmuştur
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
SORU-9)
(1) Kapım kapalı. Açmak istiyorum.
(2) Açarsam hastanenin benim için hazırladığı felaketlerin hepsi birden içeri girecek sanıyorum.
(3) Karanlık bastı.
(4) Elektrik düğmesini çevirdim.
(5) Gayet zayıf bir ışık...”
Yukarıdaki numaralandırılmış cümlelerden hangisi ruhsal durumu yansıtmaktadır?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
SORU-10)
I. Olmuş ya da olabilecek olayları anlatır. İki tür öykü vardır.
II. Derin karakter tahlilleri yoktur. Anlatmaya dayalıdır.
III. Romana göre daha kısa bir türdür.
IV. Hikayede kişi kadrosu geniştir.
V. Öykünün öğeleri arasında olay, zaman ve mekan yer alır.
Yukarıda hikaye (öykü) hakkında verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
-----------------------------------------------------------------------------------
SORU-11) Eleştirmen, düşünce ve sanat hareketlerinin kaynaştığı, eleştirinin bir meslek sayıldığı yerlerde yetişir. Ahlâk niteliklerinin yanında, sağlam bir felsefe temeline dayanan geniş bir sanat kültürü, derin bir seziş ve büyük bir çalışma gücü, büyük eleştirmenin başlıca nitelikleri olarak görülmektedir. Felsefi bilgiden ve görüşten yoksun büyük bir eleştirmen gösterilemez.
Paragraftan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Eleştirmen uygun sanat ortamında yetişir.
B) Eleştirmen çalışkan olmalıdır.
C) Eleştirmen felsefi bilgilere sahip olmalı ve görüşü olmalıdır.
D) Eleştirmen sanat kültürüne sahip olmalıdır.
E) Eleştirmen bir felsefi görüşün savunuculuğunu temsilciliğini üstlenmelidir.
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
SORU-12) Aşağıda roman türü ile ilgili verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
-
Edebiyatımızda Tanzimat Döneminde yazılmaya başlanmış olan bir türdür.
-
Romanlar mesnevi yazı türünün devamı niteliğindedir.
-
İlk roman Şemsettin Sami ‘nin yazdığı İntibah adlı romandır.
-
Romanlarda , olay ve kişi sayısı öyküye göre daha fazladır.
-
Gerçek ya da gerçeğe uygun olayları anlatır.
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
SORU-13) Aşağıdakilerden hangisi öğretici metin türlerinden biri değildir?
Dostları ilə paylaş: |