Teknik beceriler (Dışarıdan takviye yapılabilen özellikler) sunum beceriSİ



Yüklə 275,04 Kb.
səhifə5/5
tarix06.12.2017
ölçüsü275,04 Kb.
#33997
1   2   3   4   5

MARCHEL PROUST

Vizyoner lider, yeni bir gözle geleceğe bakabilen liderdir.

Vizyoner lider, geleceğe yeni bir bakış açısıyla bakabilir ve bu bakış açısını üstün bir yetenekle analiz ve sentez edebilir. Vizyoner lider, vizyonu örgütün bütün kademelerine başarıyla iletebilir ve kurumsallaştırabilir. Bu lider sadece güce sahip değildir; düşünceleriyle kendini izleyenleri etkileyebilir. Bir vizyonun örgütsel yaşamda kurumsallaşması, emirlerle ya da baskı ile gerçekleşmez. Vizyon, daha çok bir ikna sözleşmesidir. İşgörenlerle örgüt tarafından doğru algılanan ve zamanlaması doğru olan, işgörenlerde coşku ve bağlılık oluşturan bir sözleşmedir. Vizyonu çalışanlara zorlama ve baskı ile yerleştirilmesi çürük ve her an patlayıp çökmeye hazır bir yapı kurulmasıyla aynı anlamdadır.

Genelgeyle Olmaz

1924 yılının ilkbaharındaydı. Erzurum ve Pasinler’de depremde birçok köylerin evleri yıkılmıştı. Zarar gören halkla görüşmek için Pasinler’e gelen Atatürk, halkın içinden ihtiyar bir köylüyü çağırdı:

- Depremden çok zarar gördün mü, baba? Diye sordu. Ata, ihtiyarın şüphesini görünce, tekrar sordu:

- Hükümet sana kaç lira verse, zararını karşılayabilirsin?

İhtiyar, yöre ağzıyla:

- Valle Padişeh bilir, dedi. Atatürk gülümsedi. Yumuşak bir sesle:

- Baba, padişah yok; onları siz kaldırmadınız mı? Söyle bakalım, zararın ne?

İhtiyar tekrar etti:

- Padişeh bilir! Bu cevap karşısında kaşları çatılan Ata, Kaymakama döndü:

- Siz daha devrimi yaymamışsınız! Dedi.

Bu sırada görevini başarmış insanlara özgü bir ağırbaşlılıkla ortaya atılan yazı işleri müdürü:

- Köylere genelge yolladık Paşam, dedi.

Atatürk’ün fırtınalı yüzü, daha çok karıştı:

- Oğlum, dedi, genelgeyle devrim olamaz...

Niyazi Ahmet BANOĞLU, Nükte ve Fıkralarla Atatürk, s.460-461
Buradanda anlaşılacağı gibi vizyon, genelgeyle ya da yazılı olarak tam anlamıyla hiçbir zaman gerçekleşemez. Önemli olan tüm örgüte vizyonun inandırılarak benimsetilmesinin sağlanmasıdır. Bu benimsenme sayesinde vizyon gerçek anlamına ulaşır ve gerçekleşme olasılığı yanlızca bu şekilde yükseltilebilir.

Vizyoner liderin yapması gerekenler;


  1. Vizyoner lider olabilmek bir noktaya odaklanabilmeyi ve topluma yön verebilmeyi gerektirir.

Çevremizde ciddi anlamda ne için çalıştığını ve yaptığı işin gerçek anlamını bilmeyen çok yüksek sayıda çalışan bulunmaktadır. Tüm bu çalışanlara nerede olduklarını anlatabilmek vizyoner liderlerin işidir.

‘‘ Çoğu çalışanımız maalesef, otobüs durağında binmek için geminin gelmesini beklemekte ve neden geminin asla görünmediğini merak edip durmaktadırlar’’.

Bu kişiler, belirli olan bir noktayı görme gücüne çok az sahiptirler ve tam anlamıyla yönlendirilmeyi beklemektedirler. Bu nedenle, vizyoner liderler beraber çalıştığı tüm örgütü, beraber yaşadığı tüm toplumu yönlendirmek için ekstra çaba sarf etmelidirler.


  1. Vizyoner lider olmak, şuan ki mevcut olan gerçeği görebilmeyi ve herkese gösterebilmeyi gerektirir.

Vizyoner lider durum analizinde ustalaşmıştır. Detaylı ve farklı bakış açılarıyla mevcut durum değerlendirilip, mevcut durumun güçlü yanları, zayıf ve eksik kalan yanları, mevcut durumdaki tehditler ve fırsatlar çok iyi incelenip analiz edilmelidir. Tüm analizler bittikten sonra şimdiki durumu gösteren çalışma sonucu, tüm çalışma arkadaşlarıyla tartışılıp herkesin konuyla ilgili fikri mutlaka alınmalıdır. Çalışma sonrasında ise, şuanki durum ile arzulanan gelecek arasındaki farklar tespit edilmeli ve tüm çalışanların anlayabileceği şekilde gözler önüne serilebilmelidir.

Şu anki performansınız nedir?

Arzuladığımız yüksek performans sizin için neyi ifade etmektedir?

Bu ikisi arasındaki fark nerededir?

Nereye gitmek ve nerede olmak istiyorsunuz?

Bu soruların cevapları vizyoner lider olabilmeniz için güçlendirip oluşturmanız gereken genel düşünce yapısını ifade etmektedir.



  1. Vizyor liderlik, önünüzde duran engelleri farkedebilmeyi ve ekibinizin önündeki engelleri kaldırabilmeyi gerektirir.

İnsanların yüksek performans göstermelerine yardımcı olabilecek bir ortam yaratmak vizyoner liderin birincil görevidir. Tüm çalışanlarla yakın temasta bulunarak, tüm ekibin maksimum performansını göstermesi için destek olunmalıdır.

Bu anda yüksek performansı engelleyen etkenler, çalışanlar derin şekilde dinlenerek öğrenilmeli ve engellerin kaldırılması için aktif olunup, gerekli aksiyonlar hızlı şekilde alınabilmelidir.

Bu engellerle ilgili sorumlu aramak ve suçu birilerine yıkmak engelin ortadan kaldırılmasından daha önemli hale getirilmemelidir. Burada önemli olan ‘‘bağcıyı dövmek değil, üzüm yemektir’’. Esas olan engelleri kaldırıp tüm örgütü aktif ve yüksek performans sağlayan bir yapıya büründürmektir.


  1. Vizyoner lider olmak, yüksek performans için ideal ortam yaratabilmeyi gerektirir.

Tüm çalışanlardan yüksek performans elde edebilmek için uygun, ideal ortamı yaratmak, vizyoner liderin görevidir. İşin sahiplenilmesi ve çalışanlar tarafından benimsenmesi, kazanılması gereken önemli çalışan davranışlarının başında gelmektedir. Çalışanların işe sahip olmaları ve işlerini kendi işi gibi görmeleri çalışanlardan yüksek performans alabilmek için önemli bir faktör olarak gözükmektedir. Çalışanları karar alma ve vizyonu oluşturma aşamalarına dâhil etmek, işi sahiplenmelerini ve çalıştıkları işi kendi işleri gibi görebilmelerinin önemli bir basamağıdır. Çalışanlar tüm bu geliştirme süreçlerine dâhil edildikleri oranda, daha uzun süre başarılı olabilecekler ve bir şeyler sahiplendikleri için onu daha iyi koruyabileceklerdir. Çatışma ortamından uzak tutularak huzur ve yüksek anlayış seviyesinin inşaa edildiği bir ortam, tüm çalışanların yüksek performans göstermesine ciddi katkı sağlayacaktır.

  1. Vizyoner lider olmak, kişilerin kendilerini yönetmesi için fırsat vermeyi gerektirir.

Başarılı bir vizyoner lider, çalışanların kendi kendilerini yönetmelerine fırsat vererek onları buna teşvik edip, onların işletmeye bağlılık hislerini geliştirebilmelidir. Çalışanların kendi faaliyetlerini kendilerinin idare etmesi, öz güvenlerini arttıracak ve yüksek performans verebilmek için fedakârlık yapmalarına olanak verecektir. Kişilere sorumluluk vererek onlardan daha iyi sonuçlar istemek, işlerine anlam katabilmelerini ve örgüte yüksek fayda yaratabilmelerine imkân vermektedir. Vizyoner lider bu süreci desteklemeli ve bu konuda katkı yapabilmek için aktif olmalıdır.

Vizyon Sahibi Liderlerin Genel Özellikleri

Vizyoner liderler karşılaştıkları tüm olayları diğerlerinden farklı şekilde algılarlar. Onlar diğerlerinden farklı bakış açılarına ve farklı inançlara sahiptirler. Her zaman kendilerini geliştirmek konusunda bir fırsat ararlar ve karşılaştıkları olaylardan çıkartacakları bir fırsat mutlaka vardır. Karşılaştıkları her krizde pozitif düşünmelerini gerektirecek bir yerler olduğunu düşünürler ve hiç kimsenin daha önce denemediği şeyleri denemek konusunda cesur oldukları için, hiç kimsenin yapamadığı kadar iyi şeyler yapabileceklerine gönülden inanırlar. Başarıyı yakalamak isteyen vizyon sahibi liderler, karşılaştıkları her olayda risk almak konusunda üst seviyede bir tutum sergilemektedirler. Korku insanın doğasında varolan bir duygu olmasına rağmen vizyon sahibi gerçek liderler, bu korkunun kendilerini etkisiz hale getirmesine ve vizyonlarını gerçekleştirmekten alıkoymasına izin vermezler.

Vizyoner liderler başarısızlıktan kesinlikle korkmazlar ve başarısızlığın korkusuyla iş yapmak yerine, başarılı olacaklarına inanarak cesaretle konulara yaklaşırlar. İnsanların benzer konularda yaşadıkları başarısızlıklar onlar için hiçbir zaman önemli değildir. Diğerlerinin yapamadıkları işler vizyoner liderler için kendi farklarını gösterebilmek konusunda birer fırsat olarak görülmektedir.

Herkes hayatının belli dönemlerinde başarısız olmuştur. Önemli olan başarısız olunsa bile tekrar denemektir. Tekrar deneyip vazgeçmeyerek başarıya giden tüm alternatiflerin değerlendirilmesi vizyon sahibi liderlerin temel özelliklerinden biridir.


Thomas Edison: Başarısızlık Yeniden Deneyebilme Fırsatıdır!
Durmadan çalışmak yüzünden Thomas Edison'un gözleri yanıyor, dayanılmaz sancılar veriyordu. Ama o bunları kimseye söylemiyor, sadece hatıra defterine kaydediyordu.

Peşpeşe deneylerin sürdüğü bir gün asistanı:

- Artık bu işten vazgeçsek! Deyi verdi.

- Niçin? Dedi Edison.

- Çünkü şu ana kadar iki bin deney yaptık ve hiçbir sonuç alamadık! Deyince asistanı, Edison hemen itiraz etti ve şu tarihi cümleleri sıraladı:

- Bu doğru değil… Evet, amacımıza ulaşamadık ama hiçbir netice elde edemediğimiz doğru değildir. Çünkü aradığımız şeyin yaptığımız bu iki bin deney içinde bulunmadığını öğrenmiş bulunuyoruz.

1879 Kasımında Edison bir gece yazı masasının başına oturmuş, sönük bir puroyu emerek ne yapacağını düşünüyordu. Dalgın dalgın ceketinin düğmelerinden birini çevirirken düğme koptu. Üstünden bir iplik parçası sarkıyordu. Birden yerinden fırladı, laboratuara geçti ve teknisyenlerine iplik parçasını gösterdi. Böylesini acaba ceyran nakledici olarak kullandık mı hiç? Demek kullanmadık! Öyleyse gidin bir yumak ip alın, ufak parçalar halinde kesin, kömürleştirin ve lambalarınıza takın.

Asistanları sonuç ummamakla beraber hemen dediğini yaptılar. Edison’un bu fikri, bu sahadaki çalışmalarından vazgeçmeden önce başvurulacak son çare olarak görülüyordu.

Kömürleştirilen iplikler her seferinde kırılmasına rağmen bu hassas ipliklerden biri kırılmadan lambaların birine takılabildi. Lambanın havası hemen boşaltıldı. Lambaya elektrik verildiğinde iplik kızdı ve tatlı sarı bir ışık meydana geldi. Edison ve arkadaşları ışığa büyülenmiş gibi bakıyorlar. Acaba ne kadar sürecekti? Ampul saatlerce sönmedi.

Süren çalışmalar sonunda tüm mahalleyi aydınlamak için elektrik santrali yapmak, 900 binada elektrik şebekesi kurmak, binlerce sayaç yerleştirmek, duylarıyla beraber 14.000 ampul yapmak gerekti.

4 Eylül 1882'de meşhur mucidin bir işareti üzerine akım verildiği zaman, bütün mahallenin yüzlerce binasında binlerce elektrik ampulü yandı ve etrafa parlak, tatlı ışıklar saçılmaya başladı.

Edison devrinin en büyük mucidi ilan edildi. Herkes sadece lambaları değil, onu da görebilmek için akın etti. Edisonu tüm dünya üzerinde tanımayan hiç kimse kalmadı.

Vizyoner liderler tüm kaynakların değerini bilir ve tüm kaynakları optimum bir verim ile değerlendirirler. Lider için en önemli kaynak zaman olduğundan, zamanlarının planlaması ve zaman kullanımı konusunda son derece tititz çalışmaktadırlar.

Vizyoner liderliğin diğer önemli özelliği de hırslı olmaktır. Burada lideri diğer hırslı olan kişilerden ayrıran en önemli fark, hırslarının hiçbir zaman beyinlerinin önüne geçmemesidir. Daima konulara akılcı hırslı bir tutum ile yaklaşırlar. Geleceği görebilmek ve yüksek düzeyde bir bakış açısına ulaşmak için ileri görüşlü ve geleceği düşünen bir yapıda düşüncelerini şekillendirmeleri gerekmektedir. Bu yüksek düzeydeki bakış açısı, kolay kontrol edilemeyen problemleri çözmede liderin kullandığı en önemli etken olmaktadır.

Vizyoner liderlerin liderlik özelliklerini tam olarak kullanabilmeleri için bazı konulara özel odaklanmaları gerekmektedir.



Geleceği Görebilmek:

Vizyoner liderlik açısından öncelikle geleceği görebilmek büyük önem taşımaktadır. Ulaşılması gereken hedef, şirketin ya da bireyin gelecekte olması gereken konumdur. Geleceğe gidebilmek adına bulunan farklı yollardan en uygun olanını seçerek, çevresini etkileyip bu geleceği yaratabilmek adına kitleleri harekete geçirebilmelidir. Geleceğe yönelik projesi ve planları olan yöneticilerin, bu geleceğe ulaşabilmek konusunda tedirginlikleri ve kaygıları bulunmaktadır. Bu tedirginlikleri hissederek, tüm kaygılara cevap verebilmeli ve takipçilerinin akıllarındaki tüm soru işaretlerini ortadan kaldırabilmelidir. Aksi takdirde geleceği düşleyemeyen projesiz ve plansız bir yönetici için geleceğe ulaşabileceğini düşünmek bir yana bir adım ötesini, yarınını görmek bile mümkün değildir. Geleceği görebilmek, sezgisel bir gücü gerektirir. Vizyoner lider, düşünce ve sezgi gücüyle geleceğin gizemli dünyasını erkenden keşfeder ve geleceğin karanlık zamanlarına bir fener tutarak tüm takipçilerininde geleceği görmelerini sağlar. Liderler geleceğin haritasını çıkartırlar ve gelecekleriyle ilgili ileri görüşlü bir bakış açısını benimserler. Satranç tahtasının başında oturan deneyimli ve bilgin bir oyuncu gibi daha ilk hamlelerinden oyunun sonundaki mat yapacak kritik hamleye kadar tüm oyunu kafalarında oynarlar. Çıkartılan bu gelecek haritasını vizyon olarak tüm takipçilerine anlatırlar ve anlatmaklada kalmayıp tüm takipçilerinin en az kendisi kadar bu vizyona inanmalarını sağlarlar. Aynı zamanda vizyonlarının başarıyla hayata geçirilebilmesini sağlamak için herkesden çok çalışırlar. Harita geleceği daha görünür bir hale getirmek içindir. Liderin haritası, başarmak için önüne koyup uğrunda sonuna kadar çalıştığı vizyonudur.

‘‘ Bir yolcunun yolda yürüyebilmesi için ufku görmesi yeterli değildir.
Ufkun ötesini de görmesi gerekir.’’


Mustafa Kemal ATATÜRK

Geleceğe Doğru Yürümek:

Vizyoner bir liderin başarılı olabilmesi sadece geleceği görebilmesiyle tamamlanmamaktadır. Lider gördüğü bu geleceği hayata geçirebilme gücüne ve azminede sahip olmalıdır. Nice liderler farkettikleri ama uğrunda hiçbir şey yapmadıkları geleceklerden dolayı tarihten silinmiş ve sıradan çalışanlar halini almışlardır.

Önemli olan gelecekte yaşanacak değişimi önceden farkedip, bu değişime ayak uyduracak hamleleri bugünden yapabilmektir. Görülen gelecek ile ilgili hiçbir şey yapmamak, geleceği hiç görememekle aynı anlama gelmektedir.

Hatta görüpte bir şey yapmamanın gelecekte yaşanacak pişmanlığı, liderin kolay kolay hazmedemediği bir başarısızlık olarak kendi CV sinde kara bir leke gibi bulunacaktır.



Gelecek Olabilmek:

Vizyoner olabilmenin koşulu ne yüksek bir ileri görüş sahibi olmak, ne de çok çalışarak geleceği gerçekleştirmek için çaba sarf etmektir. En kritik ve çok az kişinin başarabildiği nokta kitleleri sürükleyebilecek bir enerjiye sahip olabilmektir.

İnsanları ortaya koyduğunuz geleceğe inandırarak, tüm takipçilerinizi arkanızdan sürükleyebildiğiniz sürece esas lider, vizyoner lider olabilirsiniz. Sizi takip ederek sizin için en az sizin kadar inanç ile çalışabilecek takipçileriniz olduğu sürece vizyoner lider sıfatına sahip olabilirsiniz.

İnsanları peşinizden sürükleyerek takipçilerinize gelecek olabildiğiniz zaman liderliğiniz her geçen gün güçlenerek artacak ve büyüyecektir. Yani ne geleceği görmek, ne de geleceğe doğru yürümektir mühim olan. Esas mühim olan tüm takipçilere gelecek olabilmektir.

Değindiğimiz bütün bu konuları geriye bakarak düşündüğümüzde, vizyoner liderleri diğer liderlerden ayıran genel özellikleri şu şekilde sıralayabiliriz;

Gelecekle ilgili analiz yapabilme ayrıcalığı, etkili stratejik düşünebilme yeteneği, yaratıcılık, yaşanılan zamanı verimli geçirmek, yaratıcı problem çözme, içgüdülü, sezgili, dürüst, adaletli olmak, zaman yönetimini çok iyi yaparak hızlı çalışma, ekonomik, teknik ve çevresindeki tüm değişikliklerden haberdar olup bu konuları araştırmak, hırslı ve mücadeleci olmak, yenilikçi olmak, bugünü anlamak ve geleceğe odaklanmak, şu an ile gelecek arasındaki dengeyi iyi kurabilmek, fikir yürütebilme ve sentez yeteneğine sahip olabilmek, sürekli öğrenme eğilimi içerisinde olmak, olayları diğerlerinden farklı ve çok yönlü algılamak, iyi bir iletişim kurma becerisine sahip olmak, kendine güvenmek ve kendini sürekli geliştirmek için fırsatlar yaratmak, başarısızlıktan asla korkmamak, riskleri göze alabilmek, değişimden korkmamak ve her değişim fırsatını bir öğrenme aracı olarak görmektir. Son olarak da tüm bunları yaparken de mütevazı olabilmek.

Hayallerine ulaşıp başarılı olan liderler, çevrelerindeki sıradan düşüncelerden kendisini soyutlayarak, geleceği hayal edebilen ve hayalini ilk önce beyninde olgunlaştırarak, sonrasında kendi inandığı geleceği gerçekleştirebilmek için etrafına en az kendi kadar inanan insanlar toplayabilen, aynı zamanda hayalini hayata geçirebilmek için ölümüne çalışabilen isanlardır.

Bu tanımı düşündüğümde tüm dünyadaki liderler arasında bunu en iyi başarabilen en büyük, en vizyoner, en cesur lider olarak Atatürk karşımıza çıkmaktadır.

Atatürk’ün liderlik yapısı ve genel liderlik özellikleri düşünüldüğünde dünyaya gelmiş geçmiş en karizmatik lider olarakta karşımızda durmaktadır.

Atatürk, başarıları ve devlet adamlığı vasıflarıyla beraber, geleceği görebilme yeteneği, kıyafet ve uslub kullanımıyla da dünyanın en başarılı karizmatik lideri olarak kabul edilir. Osmanlı împaratorluğu’nun Türkiye Cumhuriyeti’ne geçişi sırasında Atatürk’ün oynadığı rol, dünya tarihi düşünüldüğünde, hiçbir millette karşılaşılmayan ve hiç bir liderde görülmeyen bir karizma kullanımı ile başarılı şekilde hayata geçirilmiştir. Gerçekten yeni bir devlet kurmak üstün bir gücün ve başarının eseridir.

Bu kurulmanın büyüklüğü ve önemi, tüm dünya tarafından da sonderece önemli görülmüş ve dünya liderlerinin gözünde de Atatürk tarihi değiştiren lider olarak kabul edilerek hakkı teslim edilmiştir.

Atatürk, üstün kişiliği ile bilgin devlet adamlığı vasıflarına karizmatik davranışları, zevkli ve ilham veren kılık kıyafeti, yüksek hitap becerisini, karizmatik liderliğini ekleyerek dünyanın gelmiş geçmiş en büyük lideri olarak tarih sayfalarına altın harflerle yazılmıştır.

Büyük Atatürk, Türk inkılâbının hem fikrî hazırlığını yapmış, hem de aksiyon alanında onu başarıya ve zafere ulaştırmıştır. Yani hem geleceği göstermiş hemde geleceğe doğru yürümek için ihtiyacı olan tüm hamleleri doğru zamanda ve doğru oranda yapmıştır.

Sadece kendisi yapmamış aynı zamanda beraberindeki tüm takipçilerine bu geleceği gösterip inandırmış ve tüm Anadolu halklarını peşinden sürükleyerek hayalini gerçekleştirmek için tek bir güç olarak birleştirmiş ve gelecek olabilmiştir.

Atatürk, artık zamanını tamamlamış olduğuna inandığı bir imparatorluğun üzerine, yepyeni temellere dayanan bir devlet kurmuştur. Tarihte çok az lider tarihin akışını değiştirmiş ve “millî lider” veya “tarihî lider” olma niteliğini kazanmıştır, işte büyük Atatürk, istilaya uğramış ülke topraklarını kurtarmak için milletin bağrından çıkan ve milletine dayanarak Anadolu’yu esaretten kurtarıp yeni bir devlet kuran ve tarihin akışını değiştiren bir liderdir.

Atatürk’ün gelmiş geçmiş en büyük vizyoner olduğuna, dünyanın en etkili ve başarılı lideri olduğuna sonuna kadar inanıyorum. Bu inancımın saymakla bitmeyecek kadar çok dayanağı vardır. Aslında kâğıt üzerinde sonu gelmiş ve artık tamamen dağılması beklenen, içte ve dışta bir sürü düşmanın parçaladığı, vatanın her bir tarafının paylaşılmaya başlandığı bir imparatorluk durumu mevcuttu. Büyük liderimizin mevcuttaki bu durumdan tüm dünyaya kafa tutabilen, özgürlüğünü, hürriyetini tüm değerlerin üzerinde tutarak özgür yaşamayı seçen bir millet haline getirebilmesi bu inancımın sadece koca bir okyanustaki tek damlasıdır.

Onun geleceği görme yeteneği ve hayallerini hayata geçirme başarısı bu derece yüksek olmasaydı, etrafında bu kadar büyük halk kitleleri toplanıp bu derece kenetlenemezdi. Sadece onun hayaliyle başlayan bu yolculuk, bir çığ gibi büyüyerek önüne kattığı tüm düşman ordularını harap ederek meydanlarda gösterdiği askeri dehası ve üstün devlet adamlığı vasfını birleştirip, yüksek oranda halkının çıkarlarını herşeyin üstünde tutan bir geleceği inşa etmiştir.

Atatürk “hürriyet ve istiklal benim karakterimdir” sözleriyle tüm dünyaya vurguladığı kişisel inancını “ya istiklal ya ölüm” sözleriyle toplumsal inanca dönüştürmüş, bu inançla halkını bağımsızlığa ve çağdaş uygarlık seviyesine ulaştırmıştır. Tüm bu inancı sonrasında ‘‘yurtta sulh, cihanda sulh’’ düşüncesini benimseterek pozitif düşünce yoluyla olgunlaşmış vizyoner liderliğini tüm dünyaya göstermiştir.

Üzerinden o kadar süre geçmesine ve dünya şartlarının değişmesine rağmen, Atamızın bize miras bıraktığı sözleri hala tüm dünyada geçerliliğini korumakta ve çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmak hedefinde olan her milletin pusulası olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda bu sözler, Türkiye Cumhuriyetinin demokrasisi sağlam bir ülke olabilmesininde temelini oluşturmaktadır.

Gelin hep beraber büyük önderimiz Atatürk’ün vizyoner liderliğini ve engin bakış açısını yansıtan bir kaç sözüne beraberce bakalım ve her sözü üzerinde birkaç dakika düşünelim.

‘‘ Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okuma bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek âlimler çıkabilir.’’

‘‘ Müspet bilimlerin temellerine dayanan, güzel sanatları seven, fikir terbiyesinde olduğu kadar beden terbiyesinde de kabiliyeti artmış ve yükselmiş olan erdemli, kudretli bir nesil yetiştirmek ana siyasetimizin açık dileğidir.”

‘‘ Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır; çalışkan olmak!”

‘‘ Toplumdaki başarısızlığın sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ihmal ve kusurdan doğmaktadır.”

‘‘ İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal… İkinci Mustafa Kemal; onu “ben” kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!”

Kadınlarımız için asıl mücadele alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan, biçim ve kılıkta başarıdan çok, ışıkla, bilgi ve kültürle, gerçek faziletle süslenip donanmaktır. Ben muhterem hanımlarımızın Avrupa kadınlarının aşağısında kalmayacak, aksine pek çok yönden onların üstüne çıkacak şekilde ışıkla, bilgi ve kültürle donanacaklarından asla şüphe etmeyen ve buna kesinlikle emin olanlardanım.”

‘‘ Çalışmak demek, boşuna yorulmak, terlemek değildir. Zamanın gereklerine göre bilim ve teknik ve her türlü uygar buluşlardan azami derecede istifade etmek zorunludur.”

Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin, devlet halinde varlığı kabul olunamaz.’’

‘‘ Savaş zaruri ve hayati olmalıdır. Milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça savaş bir cinayettir.”

‘‘ Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız.”

‘‘ Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki tekniğin gerektirdiği şeyleri yapmaz, itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur.

‘‘Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir.”

‘‘ Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.”

‘‘ Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılapların amacı, Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağımıza uygun ve bütün mana ve biçimiyle uygar bir toplum haline değiştirmektir.’’


Mustafa Kemal ATATÜRK
Yüklə 275,04 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin