PEYZAJ MİMARLIĞI ANABİLİM DALI
ÖZNAM ATAKAN Betül
Danışman : Prof.Dr.T.Hakan ALTINÇEKİÇ
Anabilim Dalı : Peyzaj Mimarlığı
Programı : Peyzaj Mimarlığı
Mezuniyet Yılı : 2010
Tez Savunma Jürisi : Prof.Dr.T.Hakan ALTINÇEKİÇ
Prof.Dr. Ahmet Cengiz YILDIZCI
Prof.Dr.Adnan UZUN
Prof.Dr. Yahya AYAŞLIGİL
Prof.Dr.Nilgün ERGUN
“İstanbul’da Kamu Kontrolünde Yaptırılan Toplu Konut Alanlarının Yeşil Alan Kriterleri Açısından Değerlendirilmesi: Ataşehir – Esenkent Halkalı Örnekleri”
Gelişmekte olan ve nüfusu artan tüm toplumlarda olduğu gibi ülkemizde de 1950 sonrasında konut ihtiyacı baskın bir imar unsuru olarak ortaya çıkmıştır. Endüstrileşmenin de etkisiyle büyük şehirlerimizde plansız kentleşme yayılımı başlamıştır. Bu gelişme özellikle büyük kentlerde açık ve yeşil alanları olumsuz etkilemiş ve toplu konut olgusunun ortaya çıkmasında en başta gelen etkenlerden biri olmuştur.
Günümüzde, İstanbul’da kentleşme sonucu ortaya çıkan olumsuz yaşam şartlarından bunalan insanlar kent yakın çevresinde yapılanan, estetik değerler ve sağlıklı yaşam çevresi sunan toplu konut alanlarına yönelmektedir. Hızlı kentleşme sonucunda çarpık gelişme gösteren İstanbul’un, planlı konut alanı olarak gelişmesini sağlamak ve yasadışı gelişme baskısını durdurmak amacıyla kamu ve özel sektör girişimleri toplu konut üretimine yönelmişlerdir. Ancak üretilen toplu konut alanlarında niceliksel açığı kapatmak ve çok sayıda kişiyi konut sahibi yapmak amacı öncelikli olarak ele alındığından, hızlı üretim ve düşük maliyetli yapım ilkeleri benimsendiğinden söz konusu üretimde başta amaçlanan sosyal ve ekonomik hedeflere ulaşılamadığı, kalite ve estetik gibi niteliksel öğelerin ise tamamen göz ardı edildiği söylenebilir.
Bu çalışmada, İstanbul’da uygulaması tamamlanmış toplu konut projelerine, yeni uygulanacak projeler ya da sonraki etaplarının yapımına başlanacak toplu konut projelerinin planlama ve tasarımına etkili olabilecek ilkelerin ortaya koyulması ile bu düşüncelerden hareketle toplu konut uygulamalarında konut dışı alanların önemine dikkat çekip gerekli standartların oluşturulması gerekliliğini vurgulamak amaçlanmıştır.
Bu bağlamda araştırmanın başlıca hedefleri,
● Konut alanlarında özelikle açık ve yeşil alanlar açısından nitelikli ve tatminkar bir ortam sağlayan parametreleri, tasarıma veri olabilecek değerler, normlar şeklinde önermek; böylece tasarım araştırmaları ve uygulamaları arasında diyalog kuran bir yöntem geliştirmek,
● Kullanıcı görüşlerini, fiziksel çevre özellikleri ve tanımlanmış çevre koşulları çerçevesinde insanların tepkileri şeklinde ölçmek ve yeşil alanlarda fiziksel ve algılanan özelliklerin tatmin boyutu ile ilişkisini kurmak, nicel olarak ölçülebilen nesnel değerler ile algılanan, benimsenen veya tercih edilen öznel değerler arasında ilişki kurarak ne tür konut çevre özelliklerinin insanları tatmin edeceğine ilişkin sonuçlar elde etmek,
● Toplu konutların, özellikle de Toplu Konut Kanunu kapsamında üretilen T.C.Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ve diğer toplu konut üreticilerinin Türkiye’de, özellikle de metropollerdeki toplu konut yerleşimlerinin planlama ve tasarım süreçlerinde kullanabilecekleri, konut alanlarında kalite kriterleri açısından açık ve yeşil alanların tatminkar bir düzeye erişmesini sağlayacak olan bilgiyi üretmek şeklinde özetlenebilir.
Çalışma kapsamında, örnek olarak alınan üç toplu konut alanının hedef kitleleri, planlama özellikleri, yerleşme içerisindeki açık ve yeşil alanların fiziksel özellikleri, işlev alanları, donatıları, yapısal ve bitkisel peyzaj elemanları; kullanıcı özellikleri ve ihtiyaçları, istekleri ve beklentileri ile kullanım koşulları ve bakım konuları araştırılmıştır.
Araştırma alanlarında yapılan fiziksel çevre analizi ile alanlarda arazi kullanım dağılımı, açık ve yeşil alanların alansal büyüklükleri, TAKS, KAKS, yoğunluk, sert zemin-yeşil alan oranları ile yerleşim alanlarında kabul edilen nüfusa göre kişi başına düşen yeşil alan miktarları ortaya konarak kamu kontrolünde yaptırılan toplu konut alanlarında yeşil alan standartları % olarak belirlenmeye çalışılmıştır.
Toplumsal çevre analizi kapsamında ise, seçilen üç toplu konut yerleşmesinde “kullanım sonrası değerlendirme” yöntemi uygulanarak kullanıcı analizi yapılmıştır. Kullanıcı özellikleri ile kullanıcıların açık ve yeşil alanlardaki mekan algılamalarına ilişkin tespitlerin yapılabilmesi için araştırma alanında anket yöntemi uygulanmıştır. Anket çalışmalarında ele alınan boyutlar; (i) yeşil alanlardaki kullanım ve aktiviteler (ii) ulaşım ve bağlantılar (iii) konfor ve imaj (iv) sosyalleşme şeklinde gruplanmıştır.
Ayrıca söz konusu toplu konut alanları arasında planlama, tasarım, uygulama, yönetim ve işletme açısından ortaya çıkan farklılıklar ile bu farklılıkların olumlu ve olumsuz özellikleri değerlendirilmeye çalışılmıştır.
Araştırmamızda elde edilen bulgulara dayanarak ele alınan toplu konut yerleşmelerinde araştırmaya yön veren soruları cevaplayacak olursak,
1. Günümüzde nitelikli konut çevresi için ne gibi faktörlerin göz önüne alınması gerekir? (Önce faktörlerin saptanması, sonra kullanıcı değerlendirmeleri ve tercihlerinin belirlenmesi, daha sonra da kriterlerin önerilmesi mi gerekir?).
Nitelikli bir konut çevresinin planlanabilmesi için öncelikle hedef kitle belirlenmeli, ardından talep analizi yapılmalıdır. Elde edilen verilere göre her alan için farklı kriterlerin önerilmesi uygun olacaktır.
2 Kentin farklı alanlarında ve farklı kuruluşlar tarafından geliştirilmiş farklı sosyo-ekonomik yapıya sahip gruplar için yapılmış uygulamalarda açık ve yeşil alanlara ilişkin kullanım sonrası değerlendirmeler farklılaşmakta mıdır?.
Farklı toplu konut sunum modellerinde özellikle gelir durumları açısından farklı kitlelere sunum yapılmakta, bu durum alanın planlama, tasarım ve uygulama aşamalarında farklılıkların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Ayrıca alanlarda oluşturulan yönetim ve işletme modelleri de önem taşımaktadır. Bunun sonucunda toplu konut uygulamalarında açık ve yeşil alanlara ilişkin kullanım sonrası değerlendirmeler hem kullanıcı profiline hem de alan özelliklerine göre farklılaşmaktadır.
3. Toplu konut uygulamalarında açık ve yeşil alan niteliğini arttırmak sadece kaynakları arttırmakla mı gerçekleştirilebilir?
Toplu konut uygulamalarında planlanan açık ve yeşil alan miktarı kadar bu alanların belli kalite kriterleri çerçevesinde oluşturulması da büyük önem taşımaktadır.Yaratılan açık ve yeşil alanların sürdürülebilirliği doğru bir işletme modeli çerçevesinde yapılacak bakım onarım işleri ile sağlanmalıdır. Bu nedenle sadece kaynakları artırmak nitelikli açık ve yeşil alanların yaratılması için yeterli değildir.
Sonuç olarak, araştırmamızda elde edilen bulgulara dayanarak ele alınan toplu konut yerleşmelerinde saptanan sorunların ve olumsuzlukların çözümüyle ilgili kısa ve uzun döneme yönelik öneriler sunulabilir.
Konut alanlarında yaşam kalitesini iyileştirecek mevzuat düzenlemeleri yapılmalıdır. Yeşil alanlardaki kullanıcı yoğunluğunu minimize ederek özellikle açık ve yeşil alanları daha verimli kullanabilmek için yerleşim alanının plan kararları değiştirilmemelidir.
Alanda kullanıcı yoğunluğunu arttıracak ve yeşil miktarının azalmasına neden olacak, böylelikle kullanıcıların yaşam standartlarını olumsuz yönde etkileyecek plan tadilatları gerekli yasal düzenlemelerle engellenmelidir.
Düzenlemeler yapılırken serbest nizamda kimin olduğu belirsiz, bir başka deyişle sahipsiz yeşil alan bırakmamaya özen gösterilmeli, yetki karmaşası önlenmelidir.
Konut yaşam çevrelerinin bireysel, sosyal ve kültürel gelişmeyi arttırıcı biçimde tasarlanması esasına dayalı kentsel tasarım ölçütleri geliştirilmeli ve uygulanması için yönetmelikler, şartnameler ve yol gösterici standartlar oluşturulmalıdır. Özellikle kullanıcıların konut yakın çevresini kullanmayı tercih ettikleri unutulmamalı, ada bazında yeşil alan düzenlemelerinde bireylerin günlük rekreatif ihtiyaçlarını karşılayacakları fonksiyon alanları tasarlanmalıdır.
Toplu konutların oluşturduğu fiziksel çevrenin istenilen standartta uzun yıllar yaşatılabilmesi planlı bir bakım, onarım ve işletme yaklaşımını gerekli kılmaktadır. Toplu konut projelerinde ilk maliyetin yanı sıra kullanım maliyetinin de dikkate alınması; toplumsal kaynakların rasyonel kullanımı açısından önem taşımaktadır. Kullanıcıların ve mal sahiplerinin sahip olacakları veya oturacakları çevrelerin bakım, onarım ve işletme maliyetleri hakkında önceden bilgilendirilmeleri, seçimlerini ilk maliyeti yanında kullanım maliyetini de dikkate alarak yapmalarına olanak sağlanmalıdır.
Getirilecek bu ölçütlere konut ve çevresinin planlama, tasarım, uygulama, yönetim ve işletme evrelerinde işlerlik kazandırılmalı, mutlak denetimleri sağlanmalıdır.
Bu konuda yapı yapan ve yaptıran özel ve tüzel kişilerin bakım-onarım işlemlerini de üstlenmeye teşvik edilmesi konut ve çevresinin niteliğini arttıracaktır.
Assessment The Mass Housing Areas In Istanbul Developed By Public Control In Terms Of Green Space Criteria: Examples Of Ataşehir-Esenkent-Halkalı Mass Housing Settlements
Just like all developing societies with increasing population, the need for housing has emerged as a dominant town planning element. Affected by the industrialization, unplanned urbanization started to prevail in big cities. This development has affected the open and green spaces in big cities in particular and has been one of the leading factors in the emergence of the mass housing phenomenon.Today, people who are exhausted with the negative living conditions brought by urbanization in Istanbul move to the mass housing areas built in the near periphery of the city, providing aesthetic values and healthy living environment. Public and private sector initiatives tended towards mass housing production in order to ensure that Istanbul with unplanned development due to fast urbanization will develop as a planned housing area and to stop illegal development pressure. However, it can be said that the concerned production didn’t achieve the targeted social and economic objectives and the qualitative elements like quality and aesthetics were totally neglected due to the fact that the priority in the mass housing areas were to close the quantitative gap and to make many people own a house and that fast production and low cost construction principles were adopted.This study aims to put forward the principles that may be helpful to the completed mass housing projects in Istanbul, to the planning and design of new projects or to those with the subsequent stages to start. It is also aimed to draw attention to the importance of the areas outside of the houses in the mass housing applications and to emphasize the necessity to create the necessary standards.
In this context the main objectives of the study are:
● To propose the parameters that ensure quality and satisfactory atmosphere especially for the open and green spaces in the housing areas as values and norms that may constitute data to design; thus to develop a method creating a dialogue between the design studies and applications,
● To measure the opinions of the users as the reactions of the people within the framework of the physical environment features and defined environment conditions and to establish the relation of the physical and perceived qualities in green spaces with the dimension of satisfaction, to obtain results on which type of housing environment features would satisfy people by establishing relations between the adopted and preferred subjective values and the objective values that can be measured quantitatively.
● To produce the information to ensure a satisfactory level of the open and green spaces in the housing areas in term of quality criteria, that can be used by the Republic of Turkey Housing Development Administration and other housing development produces within the planning and design processes of the mass housing settlements especially in metropolis.
Within the scope of the study, the target audience of the three mass housing areas taken as examples, their planning features, physical properties of the open and green spaces within the settlement, the function areas, equipment, structural and vegetative landscape, user properties and requirements, their wishes and expectation and usage conditions and maintenance issues have been studied.
The physical environment analysis conducted in the study areas, the field utility distribution in the areas, the sizes of the open and green spaces, BCR, FAR, density, hard and soft landscape area ratios and the green space per person in the settlement areas have been put forward and it has been attempted to determine the percentage of the green space standards in the mass housing areas developed by public control.
Within the scope of the social environment analysis, the user analysis has been carried out in the three selected housing developments by using the “Post Occupancy Evaluation” method. Survey technique has been used in the study area in order to be able to determine the user properties and space perceptions in the open and green spaces. The sizes dealt with in the surveys have been grouped as (i) usage and activities in green spaces, (ii) access and linkages, (iii) comfort and image and (iv) socialization.
Besides, it has been attempted to reveal the differences among the concerned mass housing areas in terms of planning, design, application, management and operation as well as to determine the negative and positive sides of these differences.
To answer the questions guiding the study in the housing development settlements based on the findings of the study:
1. What kind of factors should be taken into consideration today for the quality estate environment? (Is it necessary first to determine the factors, then to determine the user preferences, then to propose criteria?)In order to be able to plan a quality estate environment, first the target audience should be determined and than the demand analysis should be made. It would be appropriate to propose different criteria for each area according to the obtained data.
2. Are there any differences in the evaluations after use of the open and green spaces in the application for the groups with different socio-economic structure and developed by different organizations in different areas of the city?Different models for offering mass housing target different audience especially in terms of income status and this causes differences in the planning, design and application stages of the area. Besides, the management and operation models created in the areas are also important. As a result of this, the evaluations after use on the open and green spaces in mass housing applications vary depending on both the user profile and the area characteristics.
3. Is resource increase the only way to increase the quality of open and green space in mass housing applications?In mass housing projects, the amount of planned open and green spaces is as important as the creation of these areas within the framework of certain quality criteria. The sustainability of the open and green spaces should be ensured by maintenance and repair works to be done within a correct operation model. Therefore, just increasing the resources is not enough to create quality open and green spaces.As a result, it is possible to offer proposals for short and long term about the solution of the problems and setbacks determined in the mass housing settlement based on the findings of our study.Regulations should be amended to improve living quality in estate areas. The user density in green spaces should be minimized and the plan resolutions of the settlement area should not be changed to make more efficient use of the open and green spaces.Necessary legal arrangements should be made to prevent plan changes which would negatively affect the living quality of the users by increasing the user density and decreasing the green space.While making the arrangements, care should be given for not leaving unattended green space in order to prevent confusion of authority.Urban design criteria should be developed based on the design of estate living environments in a way to increase the individual, social and cultural development and regulations, specifications and guiding standards should be created for its application. In particular, it should be remembered that users prefer to using near environment of the estate and function areas should be designed for the island based green area arrangements to meet the daily recreative needs of the individuals.The long sustainability of the physical environment created by the mass housing at desired standard requires a planned maintenance, repair and operation approach. One should take into consideration the utility cost as well as the initial costs in mass housing projects for the rational use of the public resources. The users and property owners should be informed before hand about the maintenance, repair and operation costs of the environments they would own or live and be allowed to make their choices taking utility cost into consideration as well as the initial cost.Functionality should be provided to these criteria in the planning, design, construction, maintenance and management stages of the estate and its environment and they should be definitely supervised.The encouragement of the private and legal persons making constructions to assume the maintenance and repair processes will increase the quality of the estate and its environment.
AKÇAY Dilek
Danışman :Prof.Dr.Ayşe Zehra AROĞUZ
Anabilim Dalı :Kimya
Programı (Varsa) :Fiziksel Kimya
Mezuniyet Yılı :12.01.2012
Tez Savunma Jürisi : Prof.Dr.Ayşe Zehra AROĞUZ
Prof.Dr.Gözen BEREKET
Prof.Dr.Serpil GÖKSEL
Prof.Dr.Ayben KİLİSLİOĞLU
Prof.Dr.Bahire Filiz ŞENKAL
Kitosan/Kil Kompozitin Hazırlanması Ve Sulu Çözeltilerden Pestisit Adsorpsiyonu İçin Kullanılması
Bakır hidroksit, pestisit (tarım ilacı) ailesinden olan bir fungusit (mantar ilacı) olup yaygın olarak kullanılmaktadır. Filtrasyon, kimyasal çöktürme, iyon değişimi, elektrodepozisyon ve membran sistemleri gibi fizikokimyasal prosesler bakır gibi ağır metaller içeren atık suların saflaştırılmasında kullanılmaktadır. Adsorpsiyon metodu diğer proseslere göre daha ekonomiktir ve bazı üstünlükleri vardır. Son yıllarda araştırmacılar düşük maliyetli ve kolayca elde edilebilen adsorbanların elde edilmesi yönünde çalışmalar yapmaktadır.
Bu çalışmada, sulu çözeltisinden Cu (II) iyonlarının giderilmesi bentonit, modifiye bentonit, kitosan kürecik, kitosan/bentonit kompoziti ve kitosan/modifiye bentonit kompoziti gibi hazırlanan düşük maliyetli adsorbanlar kullanılarak araştırılmıştır. Sıcaklığın (293K, 303K, 313K, 323K) ve adsorbat konsantrasyonunun (0,06; 0,08; 0,10; 0,12 g/L) adsorpsiyon üzerine etkisi incelenmiştir. Farklı adsorbanlar için adsorpsiyon hız sabitleri hesaplanmıştır.
Adsorbanların FTIR spektrumları alınarak yapısal özellikleri incelenmiştir. Adsorbanların morfolojik yapılarını karşılaştırmak için Taramalı Elektron Mikroskobu (SEM) analizleri yapılmıştır. Langmuir izoterm ve Freundlich izoterm sabitleri hesaplanmıştır. Deneysel verilerden serbest enerji (∆Go), entalpi (∆Ho) ve entropi değişimi (∆So) gibi termodinamik parametreler hesaplanmıştır.
Anahtar kelimeler: Kitosan kürecik, bentonit, modifiye bentonit, bakır (II) hidroksit WP, adsorpsiyon
Preparatıon Of The Chıtosan/Clay Composıte And Usage For The Adsorptıon Of Pestıcıde From Aqueous Solutıons
Copper hydroxide is commonly used as fungisid which is in the family of pesticide. Various physicochemical process such as filtration, chemical precipitation, ion exchange, electrodeposition, and membran systems are used to remove heavy metals as copper from aqueous solution. Among these processes adsorption technique is economical process and it has some advantages on the other techniques. Recently, various researchers have many studies on the low cost and easily obtainable adsorbents.
In this study, the removal of the Cu (II) ions from the aqueous solution by low cost adsorbents on the adsorbents prepared from bentonite, modified bentonite, chitosan spheres, chitosan/bentonite composite, chitosan/modified bentonite composite has been investigated. The effect of the temperature (293K, 303K, 313K, 323K) and the adsorbate concentrations (0,06; 0,08; 0,10; 0,12 g/L) on the adsorption have been studied. The adsorption rate constants for the different adsorbents have been calculated.
The structural properties of the adsorbents have been analyzed by FTIR spectra. The morphological properties have been researched by comparing scanning electron microscope results. Langmuir isotherm and Freundlich isotherm constants have been estimated. The thermodynamic parameters, free energy change (∆Go), enthalpy (∆Ho), and entropy change (∆So) have been calculated from the experimental data.
Keywords: Chitosan beads, bentonite, modified bentonite, copper (II) hydroxide WP, adsorption
ZAHOOR Muhammad
Danışman : Mehmet MAHRAMANLIOĞLU
Anabilim Dalı : Kimya
Programı : Fiziksel Kimya
Mezuniyet Yılı : 2011
Tez Savunma Jürisi : Prof. Dr. Mehmet Mahramanlıoğlu (Danışman)
Prof. Dr.Ayben Kilislioğlu,
Prof. Dr. Mustafa L. Berkem,
Prof. Dr. İnci Sönmezoğlu
Doç. Dr. Sinem Göktürk
Bazı Organik Maddelerin Adsorpsiyon-Filtrasyon Ve Adsorpsiyon-Membran Hibrid Sistemleri İle Sulardan Uzaklaştırılması
Pestisidler, yüzey aktif maddeler ve diğer organik bileşikler düşük konsantrasyonda bile yüksek toksisiteleri nedeniyle çevresel zararlara neden olmaktadır. Bu organik bileşikleri sulardan uzaklaştırmak için birçok metod vardır. Bunların arasında filtrasyon ve membran prosesleri çok yaygın kullanılan tekniklerdir. Membran prosesleri son birkaç yılda kullanılmakta ve içme suyu üretiminde etkili olmaktadır.
Bir membran patojenik mikroorganizmaları ve kolloidal tanecikleri hemen hemen tamamen eleyebilecek şekilde çalışır. Bununla beraber konsantrasyon polarizasyonu ve organik maddelerin neden olduğu kirlilik bu proseslerin etkinliğine etki eder. Kirlenme nedeni ile akımda uzun dönemde kademeli olarak bir azalma gözlenmektedir. Sedimentasyon sonrası pıhtılaştırma, hava flotasyonu sonrası pıhtılaştırma gibi prosesler ve aktif karbon adsorpsiyonu bu kirlilikleri uzaklaştırmak için ileri sürülmektedir. Kirlilik kontrolu için toz aktif karbon ile ön muamele etkin metod olarak kabul edilmiştir. Membran prosesinde, oluşan toz aktif karbon (TAK) tabakasının akışı etkilemediği kabul edilmiştir. Son araştırmalara göre, TAK membran yüzeyinde kek oluşumuna neden olarak geri yıkama zamanını uzatmaktadır. Membran sisteminde akışmetre ve boruların da kararmasına neden olmaktadır. Magnetik adsorbentler akımlarda organik ve inorganik bileşiklerin uzaklaştırılmasında kullanılmakta olup arıtma işlemlerinde kullanıldıktan sonra basit magnetik prosesler ile ortamdan uzaklaştırılmaktadır. Demiroksit membran proseslerinde kirlilik kontrolünde etkilidir fakat TAK ile karşılaştırılnca düşük yüzey alanına sahiptir. Magnetik özelliklere sahip ve yüzey alanı TAK ile karşılaştırılacak adsorbentlere ihtiyaç vardır. İmpregnasyon adsorbentleri geliştirmek için seçilen bir metoddur. Granüler aktif karbon (GAK) filtreleri membran proseslerinde kirlilik kontrolunda kullanılacak diğer alternatiftir.
Bu çalışmada bir demiroksit/TAK konmpoziti hazırlandı ve kirlilik kontrolunda kullanıldı. Çalışmada kullanılan TAK ve magnetik aktif karbon (MAK); FTIR, yüzey alanı analiz cihazı, sıfır yük noktası, Boehm titrasyonu ve XRD ile karakterize edildi. Bu adsorbentlerin adsorpsiyon parametreleri belirlendi. Kinetik parametreleri belirlemek için özel olarak tasarlanmış bir reaktör kulanıldı.
Polietersülfon UF membranlar kullanıldığı zaman akım düşüşü ve organik kirleticilerin membran tarafından çekilme yüzdesi belirlendi. Organik kirleticilere, UF membrandan önce TAK veya MAK ile reaktörde muamele edildiğinde veya GAK filtresi uygulandığında alıkonma yüzdesinin ve akımin arttığı görüldü. UF/MAK hibrit sisteminde bu alıkonma yüzdesi UF/TAK sistemindekine yakın bulundu. MAK’nin yüzey alanı TAK’den küçük olduğundan bazı küçük farklılıklar görüldü. MAK/UF sistemi ön arıtmada yüksek adsorpsiyon kapasitesi ve ortama magnetik alan uygulanarak ortamdan kolayca alınması nedeniyle kullanılabilir. Kek oluşumu ve boruların kararması gibi problemler de MAK için gözlenmedi.
Dostları ilə paylaş: |