Türk ceza kanunu



Yüklə 3,39 Mb.
səhifə30/90
tarix27.10.2017
ölçüsü3,39 Mb.
#15890
1   ...   26   27   28   29   30   31   32   33   ...   90



Nitelikli hırsızlık


MADDE 142.

(1) Hırsızlık suçunun;

a) Kime ait olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında veya ibadete ayrılmış yerlerde bulunan ya da kamu yararına veya hizmetine tahsis edilen eşya hakkında,

b) Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında,

c) Halkın yararlanmasına sunulmuş ulaşım aracı içinde veya bunların belli varış veya kalkış yerlerinde bulunan eşya hakkında,

d) Bir afet veya genel bir felâketin meydana getirebileceği zararları önlemek veya hafifletmek maksadıyla hazırlanan eşya hakkında,

e) Adet veya tahsis veya kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında,

f) Elektrik enerjisi hakkında,

İşlenmesi hâlinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(2) Suçun;

a) Kişinin malını koruyamayacak durumda olmasından veya ölmesinden yararlanarak,

b) Elde veya üstte taşınan eşyayı çekip almak suretiyle ya da özel beceriyle,

c) Doğal bir afetin veya sosyal olayların meydana getirdiği korku veya kargaşadan yararlanarak,

d) Haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla ya da diğer bir aletle kilit açmak suretiyle,

e) Bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle,

f) Tanınmamak için tedbir alarak veya yetkisi olmadığı hâlde resmî sıfat takınarak,

g) Barınak yerlerinde, sürüde veya açık yerlerde bulunan büyük veya küçük baş hayvan hakkında,

İşlenmesi hâlinde, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Suçun, bu fıkranın (b) bendinde belirtilen surette, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olan kimseye karşı işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte biri oranına kadar artırılır.

(3) Suçun, sıvı veya gaz hâlindeki enerji hakkında ve bunların nakline, işlenmesine veya depolanmasına ait tesislerde işlenmesi hâlinde, ikinci fıkraya göre cezaya hükmolunur. Bu fiilin bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, onbeş yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.


765 Sayılı Türk Ceza Kanunu

Madde 492 – Hırsızlık:

1. Geceleyin bir bina içinde yahut süknaya mahsus bir yerde veya müştemilatında işlenirse;

2. Kanunen veya Hükümetin emri ile resmen mühür altına alınmış şeyler hakkında işlenirse;

3. Çalınan şey umumi bir felaket ve musibetin tesir ve neticesini gidermek veya hafifletmek maksadiyle hazırlanmış eşya hakkında olur yahut umumi musibet veya heyacandan yahut mal sahibinin uğradığı hususi bir felaketten mütevellit kolaylıktan istifade suretiyle yapılırsa;

4. Mezarlıkların veya mahfuz mezarların muhafaza veya tezyini için konulmuş yahut cesetle gömülmüş eşya hakkında işlenirse;

5. İbadet olunan yerde mabede ait eşya hakkında işlenirse;

6. Her nevi nakil vasıtaları içinde seyahat eden yolcuların eşya ve parası hakkında yahut umuma mahsus nakliye vasıtalarını işletmekte bulunan idarelerin dairelerinde veya istasyon ve iskele ve meydanlarında veya mabetlerin içinde yapılırsa;

7. Yankesicilik suretiyle işlenirse;

8. Ormanlarda kesilmiş odunlar ve istif edilmiş kereste ve ağaçlar ve sair yerlerde koparılmış veya biçilmiş ve lüzumuna göre açıkta bırakılmış olan mahsuller ve tarlalarda bırakılmış ziraat aletleri hakkında işlenirse;

9. Meskün bir hanenin doğrudan doğruya müştemilatından olan veya duvarla çevrilmiş bulunan yerlerindeki hayvan hakkında işlenirse;

Suçlu iki seneden beş seneye kadar hapsolunur.
(Maddenin son fıkrası 1490 sayılı kanunun 13 üncü maddesiyle yürürlükten kaldırılmış ve maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.)
Hırsızlık enerji naklini veya haberleşme tesislerinin irtibatını sağlayan tel, kablo veya benzeri iletkenler hakkında işlenirse fail üç seneden beş seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Bu maddede yazılı suçlar ikiden fazla kimseler tarafından birlikte yapılır yahut suçun işlenmesinde yukarıda yazılı hallerden iki veya daha fazlası birleşirse cezanın yukarı haddi verilir.




Madde 493 – Hırsızlık:

1 - Hırsızlığı işlemek veya çalınmış malı başka yere kaldırmak için duvar, kapı, pencere, demir parmaklık, kasa ve sandık gibi şahısları veya malları muhafaza için sağlam maddelerle ve muhkem surette yapılmış şeyleri yıkmak, devirmek, kırmak, delmek veya mahvetmek veyahut suni vasıtalarla veya şahsi çeviklik sayesinde bertaraf edilebilen maniaları kaldırarak veya aşarak hane ve sair yerlere girmek suretiyle işlenirse;

2. Cürmü işlemek veya çalınmış eşyayı başka yere kaldırmak için taklit anahtar yahut sair aletler kullanarak veya sahibinin terk veya kaybettiği anahtarı elde ederek yahut haksız yere elinde bulundurduğu asıl anahtarla bir kilidi açarak işlenirse;

3. Kıyafet değiştirerek işlenirse;

4. Salahiyeti olmaksızın resmi sıfat takınarek yapılırsa;

Cezası üç seneden sekiz seneye kadar hapistir.

Bu maddede yazılı suçlar ikiden fazla kimseler tarafından birlikte yapılır yahut suçun işlenmesinde yukarıda yazılı hallerden iki veya daha fazlası birleşirse veya sıvı yahut gaz halindeki yakıtları nakleden boru hatlarından veya bunların depolarından işlenirse cezanın yukarı haddi verilir.Yakıt boru hatlarının yakıtın kaybına yol açacak şekilde delinmiş veya tahrip edilmiş olması halinde fiil tamamlanmış sayılır.


GEREKÇE

Maddede, hırsızlık suçunun nitelikli şekilleri tanım­lanmıştır. Bu nitelikli unsurlar, üç fıkra hâlinde tasnif edilmiştir.

Birinci fıkranın (a) bendine göre; hırsızlık suçunun, kime ait olursa ol­sun, kamu kurum ve kuruluşlarında veya ibadete ayrılmış yerlerde bulunan ya da kamu yararına veya hizmetine tahsis edilen eşya hakkında işlenmesi, suçun temel şekline nazaran daha ağır ceza ile cezalandırılmayı gerektir­mektedir.

Eşyanın kurum ve kuruluş veya ibadet yerine ait bulunması veya bu­ralarda özel muhafaza altına alınmış olması koşulu aranmamış, görevlilerin veya ibadet edenlerin özel eşyası hakkında suçun işlenmesi hâlinde de bu nitelikli unsurun oluşacağı kabul edilmiştir.

Fıkranın (b) bendinde, hırsızlık suçunun herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında işlenmesi, suçun diğer bir nitelikli şekli olarak tanımlanmıştır.

Bina veya etrafı çevrili eklentilerinde yapılan hırsızlığın cezası artırı­lırken bu gibi yerlere giriş şekline önem verilmemiştir. Tarlada tarım araçla­rının korunması için yapılan kulübelerde işlenen hırsızlığın da madde hük­müne girmesi sağlanmıştır. Ancak bina tanımına girmeyen bir yerde, örne­ğin otomobilde bulunan eşya hakkında muhafaza altına alınma koşulu aran­mış; böylece kapıları kilitli olmayan veya camları kapatılmamış bir otomo­bildeki eşyanın çalınması hâlinde nitelikli hırsızlık kabul edilmemiştir.

Fıkranın (c) bendi ile halkın yararlanmasına sunulmuş ulaşım araçla­rında ve bunların belli kalkış ve varış yerlerinde yani istasyonlarda bulunan eşya korunmaktadır. Bu gibi eşyanın yolcu veya araç personeline ait bulun­ması, keza yolcu veya personelin beraberinde bulunması gerekli değildir. Kargo ile nakledilen veya araçtan indirilen yahut yüklenmek üzere hazırla­nan eşya da bu kapsama alınmıştır. Eşyanın muhafaza altına alınmış olması koşulu aranmamıştır. Aracın türü önemli değilse de, umuma tahsis edilmiş olması zorunludur. Bir vasıtanın umuma tahsis edildiği, bir bedel karşılı­ğında herkes tarafından kullanılabilir olması ile değil, belirli bir yöne giden yolcuları ve eşyayı nakletmesiyle anlaşılır.

Fıkranın (d) bendinde, hırsızlık suçunun bir afet veya genel bir felâ­ketin meydana getirebileceği zararları önlemek veya hafifletmek maksadıyla hazırlanan eşya hakkında işlenmesi, bir nitelikli unsur olarak belirlenmiştir. Deprem, sel, su baskını, yangın ve savaş gibi afet veya genel felâketin sebe­biyet verebileceği zararları önlemek, bu afet veya felaketlere maruz kalan insanların ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla hazırlanmış olan eşya, bu bent kapsamına giren hırsızlık suçunun konusunu oluşturmaktadır. Eşyanın bu­lunduğu yer önemli değildir; bunların bina içerisinde veya açıkta depolanmış olması mümkündür. Bunun gibi, eşyanın afet ve felâket bölgesine gittikten sonra ve henüz afetten zarar görenlere dağıtılmadan önce çalınması hâlinde de bent uygulanacaktır.

Fıkranın (e) bendinde, âdet veya tahsis ve kullanım gereği açığa bıra­kılmış olan eşya hakkında hırsızlık suçunun işlenmesi, bir nitelikli unsur olarak kabul edilmiştir. Tarlalarda bırakılan tarım araçları, inşaat yerine yı­ğılan malzeme, bu kapsama giren eşyaya örnek olarak gösterilebilir. Bunla­rın çalınmalarında kolaylık bulunması, bu nitelikli hâlin kabulünde etken olmuştur.

Fıkranın (f) bendine göre, hırsızlık suçunun elektrik enerjisi hakkında işlenmesi, bir nitelikli hâli oluşturmaktadır. Suçun temadi hâlinde işlenmesi, bu nitelikli hâlin kabulünde etkili olmuştur.

Maddenin ikinci fıkrasında, hırsızlık suçunun birinci fıkraya nazaran daha ağır cezayı gerektiren nitelikli şekilleri düzenlenmiştir.

İkinci fıkranın (a) bendine göre, hırsızlık suçunun kişinin malını koru­yamayacak durumda olmasından veya ölmesinden yararlanılarak işlenmesi, suçun temel şekline nazaran daha ağır ceza ile cezalandırılmasını gerektir­mektedir. Mağdurun trafik kazası geçirmiş olması, aklî veya bedensel bir hastalık veya sakatlıkla malul olması, malını koruyamayacak durumda ol­masının örneklerini oluşturmaktadır. Hatta, bir yakınının ölüm haberini al­mış olmaktan doğan büyük bir üzüntünün neden olduğu bir panik hâlinin de aynı durumu doğurmuş bulunması olanaklıdır.

Kişinin örneğin geçirmiş bulunduğu kaza sonucunda ölmüş olmasın­dan yararlanılarak üzerindeki veya yanındaki eşya hakkında hırsızlık suçu­nun işlenmiş olması da bu bent kapsamında mütalâa edilmiştir.

Bu bent hükmünün uygulanabilmesi için, kişinin malını koruyamaya­cak duruma fail tarafından getirilmemiş olması gerekir. Aksi takdirde, du­ruma göre, yağma suçunun veya bir başka suçu işlemek amacıyla kasten öldürme suçunun oluştuğunu kabul etmek gerekir.

Fıkranın (b) bendinde, hırsızlığın elde veya üstte taşınan eşyayı çekip almak suretiyle ya da özel bir beceriyle işlenmesi hâli öngörülmüştür. Yan­kesicilik veya kişisel çeviklik ile işlenen hırsızlık hâlleri bendin kapsamına girdiği gibi, bir hayvanı alıştırmak suretiyle ve ondan yararlanılarak işlenen fiiller hakkında da bendin uygulanması sağlanmıştır. Bunun gibi, yoldan giden bir kimsenin çantasını kapıp kaçmak suretiyle işlenen hırsızlık da bu bent kapsamında mütalâa edilmiştir. Ancak, bu son hâlde, direncini kırma amacıyla kişiye karşı cebir kullanılmamalıdır. Aksi takdirde, yağma suçu oluşur.

Fıkranın (c) bendinde hırsızlık suçunun doğal bir afetin veya sosyal olayların meydana getirdiği korku veya kargaşadan yararlanarak işlenmesi, bir nitelikli unsur olarak belirlenmiştir. Kişinin içinde bulunduğu bazı du­rumlar, eşyası üzerindeki koruma ve gözetimini zayıflatabilir ve hatta orta­dan kaldırabilir. Bu durumdan yararlanarak hırsızlık suçu kolaylıkla işlene­bilir.

Fıkranın (d) bendinde, hırsızlık suçunun haksız yere elde bulunduru­lan veya taklit anahtarla ya da diğer bir aletle kilit açmak suretiyle işlenmesi, bir nitelikli hâl olarak kabul edilmiştir. Bu nitelikli hâl için önemli olan, hırsızlık suçunun kilit açmak suretiyle işlenmesidir. Kilit, haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla ya da diğer bir aletle açılmış olabilir. Anahtar, hırsızlık veya yağma suretiyle de elde edilmiş olabilir. Bu durumda iki suçun oluştuğunu kabul etmek gerekir. Kilidin, hırsızlığı işlemek veya çalınmış malı başka yere nakletmek amacı ile açılmış olması gerekir. Kilidin muhkem olması şart değildir. Anahtar veya diğer aletlerin, vasıtasız olarak açılması mümkün olmayan bir kilidi açmak için kullanılması lazımdır. Kilidi kırmadan açmaya yarayan her türlü araç, alet sayılır. Sahibinin kilidin üze­rinde unuttuğu anahtar çevrilerek kilidin açılması suretiyle hırsızlığın işlen­mesi ve çalınacak şeyin herhangi bir aletle yerinden sökülmesi hâllerinde bu bent uygulanmayacaktır.

Fıkranın (e) bendine göre; hırsızlık suçunun bilişim sistemlerinin kul­lanılması suretiyle işlenmesi, daha ağır ceza ile cezalandırılmayı gerektiren bir nitelikli unsur oluşturmaktadır.

Fıkranın (f) bendinde bir nitelikli hâl olarak hırsızlık suçunun tanın­mamak için tedbir alarak veya yetkisi olmadığı hâlde resmî sıfat takınarak işlenmesi öngörülmüştür. Kişi, kendisini tanınmayacak hâle getirmekle, ya­kalanmasını önlemek ve böylece cezasız kalmasını sağlamak amacı güt­mektedir. Keza, kişinin kamu görevlisi sıfatını takınması suretiyle hırsızlık suçu işlemesi hâlinde, bu sıfatın verdiği kolaylıktan yararlanması söz ko­nusudur.

Fıkranın (g) bendine göre; hırsızlık suçunun barınak yerlerinde, sü­rüde veya açık yerlerde bulunan büyük veya küçükbaş hayvan hakkında işlenmesi, daha ağır ceza ile cezalandırılmayı gerektiren bir nitelikli unsur oluşturmaktadır.

Maddenin üçüncü fıkrasında, hırsızlık suçunun sıvı veya gaz hâlindeki enerji hakkında ve bunların nakline, işlenmesine veya depolanmasına ait tesislerde işlenmesi, suçun temel şekline göre daha ağır cezayı gerektiren hâl olarak tanımlanmıştır. Ancak, hırsızlık suçunun bu nitelikli şeklinin bir ör­gütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, hapis cezasının yanı sıra adlî para cezası öngörülmüştür. Çünkü, bu durumda hırsızlık suçunun işlenmesi suretiyle uğranılan zararın veya elde edilen yararın miktarını tam olarak belirlemek her zaman mümkün olamamaktadır.

AÇIKLAMA: TCK da hırsızlık suçunun nitelikli halleri toplu bir halde düzenlenmiştir. Bu maddede suçun nitelikli halleri düzenlenmiş ve faile suçun temel şekline göre daha ağır ceza verileceği hükme bağlanmıştır.


Buna göre;

1)Kime ait olursa olsun, kamu kurum veya kuruluşlarında bulunan eşyalara, (Bu maddede sayılan yerlerde bulunan hırsızlık suçunun konusu olan mal orada çalışanlara veya oraya gelen kişilere veya o kurumlara ait olabilir. Burada suçun işlendiği yerin niteliğine göre ceza ağırlaştırılmıştır. Suça konu malın kime ait olduğunun öneminin olmadığı vurgulanmak istenmiştir.

2)Kime ait olursa olsun, ibadete ayrılan yerlerde bululan eşyalara,

3)Kime ait olursa olsun, kamu yararına veya kamu hizmetine tahsis edilmiş eşyalara,

4)Herkesin girebileceği yerlere bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alınan eşyalara,( Örneğin bir marketten çalınan malın bu kapsama girmesi için kilit altına alınmış olması gerekir. Bazı marketlerde sigara, içki, parfüm vb. mallar kilitli dolaplarda saklanmaktadır. Bu gibi yerlerden malın çalınması halinde bu suç oluşur. Marketin rafından malın çalınması halinde suçun temel şekli oluşmuş olur.

5)Bina veya etrafı çevrili eklentileri içinde muhafaza altına alınmış eşyalara, (Söz konusu bina veya etrafı çevrili eklentilerine nasıl girildiğinin önemi yoktur.

6)Halkın yararlanmasına sunulmuş ulaşım aracı içinde bulunan eşyalara,

7)Halkın yararlanmasına sunulmuş ulaşım araçlarının belirli varış veya kalkış yerlerinde (durak, istasyon, gar, garaj vb) bulunan eşyalara,

8)Bir afet veya genel felaketin meydana getirebileceği zararları önlemek veya hafifletmek maksadıyla hazırlanan eşyalara, (örneğin depremde kullanılmak üzere hazırlanan konteynırlardaki malları çalınması bu kapsama girer)

9)Adet veya tahsis veya kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşyalara, (Tarlalardaki kulübelerde bırakılan tarım aletlerini çalınması, park halindeki araçların veya içindeki eşyanın çalınması bu kapsama girer. Ancak park halindeki aracın camları açık bırakılmış veya kapıları kilitlenmemiş ise bu kapsama girmez. Yine bisiklet, mobilet gibi araçların kapalı yere alınması mümkün olduğundan bunların sokakta çalınması halinde bu madde uygulanmaz suçun temel şekli oluşmuş olur.

10)Elektrik enerjisine,

yönelik olarak işlenmiş olması halinde ceza suçun temel şekline göre daha ağır ceza öngörülmüştür.

142. maddenin 2. fıkrasında hırsızlık suçunun mağdurunun kişiliğine, sanığın kullandığı vasıtalara veya kullandığı yönteme göre suçun nitelikli halleri benimsenmiş ve suçun temel şekline ve bir önceki nitelikli hale göre daha ağır ceza öngörülmüştür. Buna göre hırsızlık suçunun;

1)Kişinin malını koruyamayacak durumda olmasından veya ölmesinden yararlanılarak işlenmesi halinde, (Örneğin kaza geçirmiş bir kişinin üzerindeki veya kaza yaptığı aracındaki eşyasını çalınması bu kapsamdadır.)

2)Elde veya üstte taşınan eşyayı çekip almak suretiyle işlenmesi halinde (kap-kaç),

3)Elde veya Üstte taşınan eşyanın özel bir beceri ile alınması halinde (yankesicilik, kişisel çeviklik kullanma vb. davranışlar),

4)Doğal bir afetin veya sosyal olayların yarattığı korku veya kargaşadan yararlanarak işlenmesi halinde, (Örneğin; deprem, halk ayaklanması, gösteri, sokak çatışması gibi ortamların yarattığı kolaylıktan yararlanılması halinde eylem bu kapsama girecektir.)

5)Haksız yere elde bulundurulan veya taklit edilen anahtarla veya başka bir aletle kilit açmak suretiyle işlenmesi halinde, (Açılan kilidin muhkem olması şart değildir. Anahtar veya diğer aletlerin vasıtasız olarak açılması mümkün olmayan bir kilidi açmak için kullanılması gerekir. Kilidi kırmadan açmaya yarayan her türlü araç bu kapsamda alet sayılır. Sahibinin üzerinde unuttuğu anahtarın kullanılması suretiyle kilidin açılması halinde veya çalınacak eşyanı bulunduğu yerden bir aletle sökülmesi halinde bu madde uygulanmayacaktır. Kilidin balyoz vb bir aletle kırılması halinde bu madde kapsamında değerlendirme yapılmayacaktır Çünkü maddede kilidin açılmasından bahsedilmektedir. )

6)Bilişim sistemlerinin kullanılması ile işlenmesi halinde,

7)Tanınmamak için tedbir alarak veya yetkisi olmadığı halde resmi sıfat takınarak işlenmesi halinde,

8)Barınak yerlerinde, sürüde veya açık yerlerde bırakılan büyük veya küçük baş hayvanlar hakkında işlenmesi halinde

9)Sıvı veya gaz halindeki enerji hakkında ve bunların nakline, işlenmesine veya depolanmasına ait tesislerde işlenmesi halinde, (eğer bu suç bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenir ise faile hem daha fazla ceza verilir ve hem de örgüt kurmak veya üyesi olmak suçlarından ceza verilir).

faile daha fazla ceza verilecektir.

Eğer elde veya üstte bulundurulan eşyanın çekip alınması veya özel beceri ile alınması suçunda suçun mağduru beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda olan bir kişiye karşı işlenmesi halinde ceza artırılacaktır. Örneğin yaşlı bir kadının çantasının kap-kaç yolu ile çalınması halinde faile ceza artırılarak verilecektir.

Yeni düzenlemede suçun ikiden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi bir ağırlaştırıcı neden olarak sayılmamıştır. Ancak suçun failleri suçu bir örgüt faaliyeti çerçevesinde işlerler ise faillere ayrıca örgüt üyesi olmaktan ceza verilecektir.

Maddenin 1. fıkrası (b) bendindeki , “bina ve eklentilerindeki hırsızlık” kavramının, yasanın sistematiği karşısında , cezayı azaltan nedenlerin varlığı hali ile, etkin pişmanlık hallerinde eşitlik ilkesine aykırı sonuçlar doğuracak nitelikte olduğu düşünülmektedir,

Bu nedenle; 6. maddeye “konut” tanımı eklenerek ne tür binaların bu kapsamda değerlendirildiği açıkça belirtilerek,1. fıkradaki “ya da bina veya eklentileri içinde” sözcüklerinin metinden çıkartılması gerektiği,


Yüklə 3,39 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   26   27   28   29   30   31   32   33   ...   90




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin