Türk dünyasi iŞletme fakültesi uluslararasi iLİŞKİler böLÜMÜ YÜksek lisans biTİrme tezi



Yüklə 234,5 Kb.
səhifə35/73
tarix01.01.2022
ölçüsü234,5 Kb.
#104026
1   ...   31   32   33   34   35   36   37   38   ...   73
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

ERMENİSTAN-AZERBAYCAN ÇATIŞMASI VE ULUSLARARASI ÖRGÜTLER

    1. Birleşmiş Milletler ve Dağlık Karabağ Sorunu

Ermenistan-Azerbaycan, Dağlık Karabağ münakaşası başladıktan sonra bu problem uzun süre uluslararası birliyin dikkatini çekmedi. Bunun birinci sebebi, sorunun başladığı ilk aşamada dünya birliyinin onun çözümlenmesinde meraklı olmamasıydı. Çünki, bu sorun SSCB’nin dağılması sürecini hızlandıran faktörlerden biri niteliğindeydi ve onun hall edilmesi Sovyetler Birliği dahilindeki yıkıcı sürece engel ola bilirdi. Bu ise SSCB’nin dağılmasını isteyen güçlerin çıkarlarına uygun değildi.

Daha önce de belirtildiği üzere, Dağlık Karabağ sorununun ortaya çıkması doğrudan Kremlin senaryosu ile başlamıştı. Sovyet yönetimi “parçala, hükmet” ilkesi doğrultusunda bölgesel münakaşalar yaratmakla dikkati ülkedeki esas sorunlardan başka yöne çekmeye, böylelikle, ittifak cumhuriyetlerinde gözlemlenen ulusal özgürlük herekatının genişlenmesini engellemeye çalışıyordu. Fakat, bu plan SSCB için bumerang rolunu oynadı ve etnik münakaşalar Sovyet İmperatorluğu’nun dağılmasını engelleyememekle kalmadı, hatta bu süreci daha da hızlandırdı.

Ermenistan-Azerbaycan münakaşasında 1992 yılında artık Ermeniler Azerbaycan arazilerinin işgali yönündeki askeri operasyonları yeterince genişletmeye başlamışlardı.197

1992 yılının başlangıcında Ermenistan sılahlı kuvvetleri Karabağ’ın dağlık bölgesinde Azerbaycanlıların yaşadığı sonuncu evleri de işgal ettiler. 1992 yılının 25-26 Şubat tarihlerinde Ermeniler Hankendi’nde bulunan Rusya’ya ait 366. alayın yardımı ile Hocalı şehrine saldırı yaparak bine yakın insanı katle yetirdiler. Bu katliam XX yüzyılın en büyük facialarından biriydi. Bu olaydan az sonra Ermeni-Rus birleşmiş kuvvetleri tarafından Yukarı Karabağ işgal edildi.

1992 yılının 8 Mayıs tarihinde Azerbaycan’ın medeniyet merkezi olan Şuşa şehri, 1992 17 Mayıs’ta ise Laçın şehri Ermenistan sılahlı kuvvetleri tarafından işgal edildi. Laçın’ın işğali savaşın Dağlık Karabağ sınırlarından çıktığını, Ermenistan’ın askeri işgal niyetinin daha büyük olduğunu gösterdi. Dağlık Karabağ’a kısa sürede çok sayıda silah, mühimmat, askeri kuvvet getirildi ve işgaller devam ettirildi. Böyelikle, 1992-1993 yılı boyunca Ermenistan’ın arazi iddiasının merkezi olan Dağlık Karabağ bölgesinin (4.400 km²) sınırlarından kenarda bulunan ve onun arazisinden 4 kat büyük olan Laçın, Kelbecer, Ağdam, Füzuli, Cebrayıl, Gubadlı ve Zengilan ilçeleri (17.000 km²) Ermenistan silahlı kuvvetleri tarafından işgal edildi. Savaşta 20.000 kişiden fazla Azerbaycan vatandaşı öldürüldü, 100.000 kişi yaralandı, 50.000 kişi ise sakat kaldı. Azerbaycan’ın işgal olunmuş arazilerinden 1 milyona kadar insan kendi topraklarında mülteci durumuna düşürüldü. Günümüzde Azerbaycan arazisinin yüzde 20’den fazlası Ermenistan silahlı kuvvetlerinin işgali altında bulunmaktadır.198

Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ sorunu ile ilgili müracaat yaptığı ilk örgüt Birleşmiş Milletler olmuştur.

Evrensel uluslararası örgüt niteliği taşıyan Birleşmiş Milletler 24 Ekim 1945 yılında, İkinci Dünya Savaşının sona ermesini takiben kurulmuştur. Bu tarihte Birleşmiş Milletler Antlaşması yürürlüğe girmiş ve bu belge Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi, aynı zamanda onu imzalayan devletler tarafından onaylanmışdır. Günümüzde BM’in 193 üye devleti vardır ve örgüt Genel Kurul, Güvenlik Konseyi, Ekonomik ve Sosyal Konsey, Vesayet Konseyi, BM Sekretaryası, Uluslararası Adalet Divanı gibi organlardan ibarettir. Teşkilatın merkezi New York City’dir. Birleşmiş Milletler’in bir örgüt gibi esas amaçları onun kurucu Antlaşması’nda bulunmaktadır.199

Bu belgeye esasen teşkilatın kurulmasındakı esas amaçlar aşağıdakilerdir:



  • uluslararası barış ve güvenliği sağlamak;

  • halkların eşitliği ve kendi kaderini belirleme hakkına saygı göstererek milletler ve devletler arasında dostluk ilişkileri yaratmak;

  • iktisadi, sosyal, kültürel ve insani nitelik taşıyan uluslararası sorunların çözümlenmesinde ırkına, cinsine, diline, dinine bakılmaksızın, insan hakları ve esas özgürlüklerine saygı gösterilerek uluslararası işbirliğinin gelişmesini sağlamak;

  • devletlerin faaliyetinin ve ortak çıkarlarının uzlaştırılmasını sağlayan merkeze dönüşebilmek.200

Bütün bunlar yukarıda da belirtildiği üzere, BM’in kurulurken hedeflediği ve gerçekleştirmeğe çalıştığı eylemlerdir. Fakat, bu bir gerçek ki, küreselleşen uluslararası ilişkiler düzeninde BM yeterince etkili bir aktor olmaktan çok uzak konumdadır ve bundan dolayı, örgütün uluslararası toplumundaki güvenirliliğinin ve saygınlığının azaldığı ile ilgili haklı fikirler ileri sürülmektedir.201

1991 yılının 18 Ekim tarihinde bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan Cumhuriyeti bununla ilgili bütün uluslararası örgütlere, aynı zamanda Birleşmiş Milletler’e ve dünya devletlerine müracaat ünvanladı. Bu müracaatda demokrasi, özgürlük ve eşitlik ilkelerinin Cumhuriyet’in esas stratejik yolu olduğu gösteriliyordu ve ülkenin BM’e kabul olunmak isteyi yer alıyordu. 1992 yılının Mart’ında Azerbaycan BM’e üye kabul edildi. Bundan sonra, Azerbaycan, BM’e müracaat ederek Ermenistan’ın saldırgan siyasetinin karşısını almayı rica etti. BM temsilcileri bu başvuruya cevap olarak bölgeyi ziyaret ettiler ve bununla ilgili BM Genel Sekreteri’ne malumat verdiler. BM Genel Sekreteri münakaşanın çözümünde AGİM’in (şimdiki AGİT’in) faaliyetlerini desteklediyini ve bu örgüte çözüm sürecinde yardım etmeye hazır olduğunu belirtmekle yetindi. Bu, artık uluslararası kuruluşun meseleye soğuk ve ilgisiz tutumunun ilk belirtileriydi.202





      1. Yüklə 234,5 Kb.

        Dostları ilə paylaş:
1   ...   31   32   33   34   35   36   37   38   ...   73




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin