TüRKİye diyanet vakfi



Yüklə 1,15 Mb.
səhifə11/35
tarix27.12.2018
ölçüsü1,15 Mb.
#87559
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   ...   35

Bibliyografya:



a- Belgeler. Eyyûbîler devrine ait bazı arşiv belgeleri için bk. M. Amori, Dipiomi Arabi del Archiüio Fiorentino, 1863-67; G. L. Fr. Tafel -G. M. Thomas, Ürkunden zur âlteren Handels-und Staatsgeschîchte der Republik Venedig mit besonderer Beziehung auf Byzanz und die Levante vom 9. bis zum Ausgang des 15. Jahr, herausg, Viyana 1856-1857, i-lll; A. Dietrich. Eirte Eheurkunde aus der Aiyubidenzeit155, Berlin 1952; A. S. Atıya. The Arabic mss. of ML Sinat, Baltimor 1955; Ramazan Şeşen, Salâhaddîn Deurinde Eyyû-bîler Devleti, İstanbul 1983, s. 2-3; W. Heyd. Yakın-Doğu Ticaret Tarihi156, Ankara 1975, s. 144-177, 397-446 vd.

b- Kaynaklar. Kadı el-Fâzıl. et-Teressül, çe­şitli ciltleri için bk. Süleymaniye Ktp., Beşir Ağa, nr. 127; Biblİotheque Nationale, Arabe, nr. 6024; Yusuf Ağa (Konya), nr. 4881; British Museum, Add. nr. 7466, 25757; Cambridge üniversitesi Ktp., nr. Qq. 232; İmâdüddin el-İsfahânî. el-Berku'ş-Şâmî, III, Bodleian Bruce, nr. 11; V157. istanbul 1979; a.mlf, el-Fet-hu'l-kussî158, Kahire 1962; Ebü'l-Kâsım İbnü's-Sayrafî, Kânûnü dî­vâni'r-resâ159. Kahire 1905; Umâre e!-Yemenî, en-fiüketü'l-'aşriyye, Bîblİ-otheque Nationale, Arabe, nr. 2147; Mahzûmî, el-Minhâc fî ahkâmi'l-harâc, British Museum, Add. nr. 23438; İbn Memmâtî, Kavânînü'd-de-uâvîn160, Kahire 1943; İbn Cü-beyr. er-Rihle161, Leiden 1907, s. 41-42, 52,'270-272, 277, 283-284, 285-286; el-Melikü'l-Mansûr, Mizmârü'l-haka'ik162, Kahire 1967163, Yâkût, Muccemü'i-üdebâ', Ka­hire 1355/1936, tür.yer.; Abdüllatîf el-Bağdâ-dî, el-İfâde ve'l-i'tibâr, Kahire 1869, tür.yer.; İbnü'l-Esîr. et-Kâmil, Beyrut 1961, X-XII, ayrıca bk. İndeks; a.mlf., et-Târîhu'i-bahir fi'd-devle-ti'l-Atâbekiyye (bi'l-Mevşıl)164, Kahire 1382/1963, tür.yer.; Bahâeddin İbn Seddâd, en-Neüâdirüs-sultâniyye165, İskenderiye 1964, tür.yer.; Ziyâeddin İbnü'l-Esîr. er-Resâ'ilus-şâhibiyye166, Beyrut 1959, tür.yer.; Bündârî, Sene'l-Berkı'ş-Şâmî167. Beyrut 1971, I, 234-236; a.e., Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 2249/2, vr. 163b-242"; İbnü'l-Kıttı. inbâhur-ruvât, tür.yer.; a.mlf., ihbârü'l-^ulemâ (Lippert), tür.yer.; Sıbt İbnü'l-Cevzî. Mir'âta z-zaman, VTII/2, s. 654-656, 779-781; a.e., TSMK, III. Ahmed, nr. 2907; İbn Senâülmülk, Dîvân168, s. 9-10; İbnü'l-Adîm, Buğyetut-taleb, TSMK, III. Ahmed, nr. 2925; a.e, Süleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 3036; a.e, Feyzullah Efen­di, nr. 1404; a.mlf.. Zübdetü'l-haleb, l-lll; Ebû Şâme, Kitâbür-Rauzateyn, Kahire 1288, II, 43, 235-236; İbn Ebû Usaybia, cüyûnut-enba\ Kahire 1299/1882. II, 133, 217-219, 242. ay­rıca bk. tür.yer.; İbn Hallikân, Vefeyât, Kahire 1948, III, 272-273; İbn Şeddâd, et-A'lâkul-ha-tîre fî zikri ümerâ'i'ş-Şâm ue't-Cezire169. Damas 1953; a.e, TSMK, Revan Köş­kü, nr. 1304; a.e170, Di-mask 1956; a.e171, Dımaşk 1978, lll/l; Osman b. İbrahim en-Nâblusî, Tâ-rîhu'l-Feyyûm ve bilâdih172, Kahire 1898, tür.yer.; a.mlf., "Kitâbü Lüma'i'1-kavâ-nîni'l-mudıyye fî devâvîni'd-diyâri'1-Mış-riyye"173, BEO, XVI (1958-60); İbnü'İ-Mücâvir. Şıfatü biiâdi'i-Yemen174, Leiden 1951; İbn Vâsıl, Müferricü'l-kürüb, l-III175, Kahi­re 1953-1960; V176, Ka­hire 1977; a.mlf., et-Târîhu'ş-Şâlihî, Süleyma­niye Ktp., Fâtih, nr. 4224, tür.yer.; İbnü'l-Amîd. Târîh, Süleymaniye Ktp., Lâleli, nr. 2002, tür.yer.; Ahmed b. İbrahim el-Hanbe!î, Şifâ'ui-kulûb fî menâkıbı Benî Eyyûb, British Museum, nr. 7311; Ebü'l-Fidâ, et-Muhtaşar, Kahire 1325, II, tür.yer.; Zehebî. Ac lâmun-nübelâ', 1-XXIII, tür.yer.; a.mlf., Târîhu'i-İslâm, TSMK, III. Ah­med, nr. 2917; a.e., Süleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 3011-3012, tür.yer.; İbn Fazlullah el-Ömerî, Mesâltkü'l-ebsâr, TSMK, M. Ahmed, nr. 2297; ae., Süleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 3425-3439; KütübT, Uyûnü't-teuârîh, TSMK, III. Ahmed, nr. 2922; a.mlf., Feuâta11-Vefeyât, 1, 410-411; Sa-fedî, ei-Vâfî, 1-XX, tür.yer.; İbn Kesîr. el-Bidâ-ye, Kahire 1932, XIV; Şeyzerî, en-Nehcü'l-mes-lûk fî siyâseti'I-mülûk177, İstanbul 1286; a.mjf., Nihâyetü'r-rütbe fî tatebi'I-his-be, Kahire 1946; İbn Haldun, el-lber, Kahire 1284; Kalkaşendî. Şubhu'l-a'şâ, Kahire 1913-19; Makrîzî, İtti'âzü'l-hunefâ*, TSMK, III. Ahmed, nr. 3013; a.mlf.. el-Hıtat, Beyrut, ts., tür.yer.; a.mlf,, Kitaba s-Sülük, l/l, s. 94, 228-232, 366-378, 380-434; Aynî. 'İkdul-cümân, TSMK, Hl. Ahmed, nr. 2911, XII; a.e, Beyazıt Devlet Ktp., Veliyyüddin Efendi, nr. 2390-91; Hazrecî, Târthu devleti't-ekrâd ue'l-etrâk, Süleymaniye Ktp., Hekîmoğlu, nr. 695; Nuaymî, ed-Dâris fî târihi'I-medâris178, Dımaşk 1948-51, tür.yer.; İbnü'l-Furât. et-Târîhu'l-vâ-z'ıhu'l-mesiûk179. İV/2, Basra 1969180,

c- Çalışmalar. Lane-Poole. Saladİn and the fail of the Kingdom of Jerusalem, London 1889; R. Grousset, Histoire des croisades et du ro-yaume franc de Jerusalem, Paris 1934-36, l-lll; Cl. Cahen, La Syrie du nord â t'epoque des croisades, Paris 1940; a.mlf., "Ayyübides", El2 (Fr), I, 820-830; Runcİman, Haçlı Seferleri Ta­rihi, Ij-llf; V. Minorsky. Prehistory of Saladİn: Studies in Caucasian Hİstory, London 1953, s. 107-157; Champdor, Saladİn le pius pur he-tos de l'Istam, Paris 1956; Mekîn b. el-Amîd. Ahb&rü'l-Eyyûbiyyîn181, s. 127-184; H. L Gottschalk. al-Malik al-Kamil und Seme Zeit, Wiesbaden 1958; G. Shregle. Die Sultanin Von Agypten, Wiesbaden 1961; Historians of the Middle East182, New York 1962, s. 79-97; Kadrî Kal'acî. Şeiâhuddîn el-Eyyûbî, Beyrut 1966; N. Elisseeff, riürad-Din ünd grand prince musulman de Syrie au temps des croi­sades (511-569 H./1118-1174), Damas 1967, II; Ehrenkreutz, Satadin, NewYork 1972; a.mlf.. The Crisis of Dinar, s. 180-182; H. A. R. Gibb, The Life of Saladİn, Oxford 1973; F. J. Dahl-manns, al-Malik al-Âdil, Giessen 1975; Ab­dülkâdir Düreyd. Siyâsetü Şelâhiddîn el-Ey-yûbî, Bağdad 1976; R. S. Humphreys. from Sa-ladin to the Mongols: The Ayyubids of Da-mascus (1193-1260), hew York 1977; Sellâm Şafiî Mahmûd Sellâm, Ehlü'z-zimme fîMısr fi'l-'asrn-Fâtımiyyi'ş-şânî üe'l-caşri't-Eyyûbî (467-648/1074-1250), IKahirel, 1982, tür.yer.; Şev­ki Dayf, el-Fen ue mezâhibüh ft'n-nesri'l-'Ara-bî, Kahire, ts. (Dârul-Maârif), s. 364-368; Mu­hammed b. Ahmed el-Ukaylî. Târîhu'l-mihtâ-fi's-Süleymânî, Riyad 1982, I, 174-197; F. Ham-mâd Muhammed Âşûr. el-Cİhâdü'l-İslâmî zıd-de'şsalîbiyyîn fi't-'asri'i-Eyyûbî, Kahire 1983; Abdülmecîd Ebü'l-Fütüh Bedevî. et-Târthu's-siyâsî uel-fıkrî, Cidde 1403/1983, s. 273-313; Ramazan Şeşen, Saiâhaddîn Devrinde Eyyû­bîler Devleti, İstanbul 1983; a.mlf.. Salâhad­dîn Eyyûbî ue Devlet, İstanbul 1987; a.mlf.. "Hıttin'de Salâhaddin'in Ordusu", TTK Belle­ten, LFV/209 (1990), s. 427-434; M. C. Lyons -D. E. P. Jackson, Saladİn: The Politics of the Hoyl u/ar, Cambridge 1984; Saîd Abdülfettâh Âşûr, el-Hareketü'ş-şalîbiyye, Kahire 1986, 11; Muhammed b. Ali Asîrî, el-Hayâtü's-siyâsiyye ve mezâhirü'l-hadâre fi'l-Yemen fi'l- aşri'l-Eyyûbî (569-626), Cidde 1405/1985; Muhsin Muhammed Hüseyin. el-Ceyşü'l-Eyyûbtfî 'ah­di Şelâhiddîn, Beyrut 1406/1986; Ekrem Ha­san el-Ulebî, el-Melikü'i-Mu^azzam Türânşâh el-Eyyûbî: batalü ma'reketi'l-ManşÛre (648 h.), Beyrut - Dımaşk 1987 ; İsâmüddin AbdÜrraÜf el-Fıkî. el-Yemen fT zilli'I-İslâm [baskı yeri ve yılı yok], (Dâru 1-Fikri'l-Arabî), s. 205-235; Saîd Abdülfettâh Aşûr, Mısr ve'ş-Şâm fi 'aşri'l-Eyyûbiyyîn üç'l-Memâtîk, Beyrut, ts. (Dâriı'n-Nehdatil-Arabiyye), s. 9-79; Muhammed Zağ-lûl Selâm. el-Edeb fi'l-'aşri'l-Eyyûbî, İskende­riye 1990; Âdil Necm Abv, "el-Medrese fil -Cimâretirl-Eyyûbiyye fi Sûriyâ", el-Hauliyyâ-tü'i-eseriyyetü.'l-'Arabiyyetii's-Suriye, X1V/1-2, Dımaşk 1974, s. 75-99; Nâzım Reşîd. "en-Neşâtü'l-Cilmi ve'1-edebî fi 'ahdi'l-üsreti'l-Eyyûbiyye", Âdâbü'r-râfideyn, VIII, Musul 1977, s. 443-477; S. D. Goitein, "Urban housing in Fatımid and Ayyubid Times", Stl, XLVII (19781. s. 5-23; Selâhaddin el-Buhayrî. "Dîvânü'1-Ceyş îi'd-devleti'1-Eyyûbiyye", el-Meusimü'ş-şe-kafi (1976-1977), Kahire 1978, s. 169-190; Man-mûd Yâsîn et-Tikrîtî, "el-Eyyûbiyyûn fi'l-Ye-men: târîhuhümü's-siyâsî min (569-626 h./ 1174-1226 m.I", Âdâbü'r-r&fideyn, XII, Musul 1980, s. 113-152; Angelika Hartmann, "al-Malik al-Mansûr Igest 617/1220], ein ayyübidischer Regent und Geschichtsschreiber", ZDMG, CXXXVI/3 (1986), s. 571-606; Reşîd Abdullah el-Cümeylî, "el-'Alâkâtii's-siyâsiyye beyne'l-Eyyûbiyyîn ve'1-Muvahhidîn fi'1-Mağribi'l-akşâ 567-589/1171-1193", Müerrihu Ara­bi, XXXV, Bağdad 1988, s. 159-178; C. H. Becker, "Eyyûbîler", İA, IV, 424-429; R. S. Humphreys. "Ayyubids", Eh.. III, 164-167.

3- Sanat

Eyyûbî sanatı, İslâm sanatının yeni­den gelişmeye başladığı ve daha önce denenmemiş usullerle yeni bina tipleri­nin ortaya çıktığı devrin başlangıcında önemli bir merhale teşkil eder; özellikte Mısır'ın sanat geleneklerine temel oluş­turmuştur. Bu sanat Mısır'daki Fatımî anlayışından farklı biçimde köken İtiba­riyle bağlı olduğu Suriye anlayışını de­vam ettirerek gelişmiş ve gelişme süreci içerisinde en fazla bölgedeki Selçuklu sanatının en önemli temsilcisi olan Zen-gî sanatından etkilenmiştir. Bundan do­layı Eyyûbîler'in Mısır İslâm sanatı için tam anlamıyla bir yeniden doğuşu tem­sil ettikleri söylenebilir; Suriye sanatını ise takipçisi oldukları Zengîler'le birlik­te önemli ölçüde yönlendirmişlerdir. Böy­lece Mısır'da temeli atılan sanat, daha sonra iktidara gelen Memlükler döne­minde ilerleme gösterip Mısır ve Suri­ye'de, buralara Eyyûbîler öncesinde hâ­kim olan Fatımî ve diğer Arap soylu devletlerin sanat anlayışlarından farklı, ta­mamen Türk sanat geleneğinin takipçi­si bir sanatın doğmasına zemin hazırla­mıştır. Aynı zamanda bu sanat bölgeye, Mısır'ın Ötesinde kalan Mağrib'in Mâlikî ve Fâtımîler'in Şiî İsmâilî anlayışlarına karşılık olarak Şafiî ve Hanefî mezhep­lerinin görüşlerine uygun düşen yeni bir anlayış getirmiştir.

Eyyûbî sanatı müslümanların tarihte­ki en zor günlerini yaşadığı, iç ve dış teh­ditlerin İslâm âlemini temelinden sars­tığı bir devrin sanatıdır. Sünnî olan Ey­yûbî hükümdarları, Nûreddin Zengî'nin yolunu takip ederek bir taraftan Haçlı saldırılarına ve hıristiyan işgaline karşı durmaya çalışırken diğer taraftan ken­di topraklarında büyük bir güç haline gelmiş olan Şiîler'le ilmî sahada da mü­cadele etmişlerdir. Bundan dolayı Eyyû­bî imar ve sanat faaliyetinde ilmî husu­siyet önem kazanmış ve bu durum özel­likle medrese mimarisinde kendini göstermiştir.

Mimari. Oldukça fazla sayıda örneğin günümüze intikal ettiği medreseler ge­nellikle birbirini hatırlatan plan şemala­rına sahiptirler; ancak Suriye'dekilerle çok az sayıda yapının ayakta kalabildiği Mısır'dakiler arasında belirli farklar gö­ze çarpmaktadır. Suriye'deki medrese­lerin çoğunlukla tek eyvanlı olmasına ve kıble tarafında yer alan mescid kısmıy­la irtibatlı bir türbeye sahip bulunması­na karşılık Mısır'daki Örneklerin birbiri­ne bakan çifte eyvanlı tipte oldukları ve türbelerin de ayrı binalar halinde inşa edildiği görülmektedir. Daha sonra Memlüklü mimarisinde de uygulanan bu dü­zenlemenin sebebi medreselerin Mısır'­da iki veya dört mezhep. Suriye'de ise genellikle bir tek mezhep için yapılmış olmasıdır. Bu ilmî faaliyet çerçevesinde medreseler kadar önem taşıyan dârül-hadisler de Eyyûbî mimarisinin başlıca eserleri arasında yer alır. Sünnî akaidini ve hadis çalışmalarını tesirli hale getirmeye yönelik faaliyetler için mekân teş­kil eden bu kurumlar da plan ve teşkilât itibariyle medreselere paralel mimari özelliklere sahiptir. En önemli Eyyûbî mi­mari eserleri şunlardır:

Ebü'l-Fevâris Medresesi. Maarretünnu-mân'da 595 (1198-99) yılında Ebü'l-Fe­vâris Necâ b. Abdülkerîm tarafından Şa­fiî fıkhının okutulması için yaptırılmış­tır. Kubbeli bir eyvan şeklinde olan giriş dikdörtgen bir avluya açılır. Kıble tara­fındaki mescid orta kısımda pandantif­lerle geçilen bir kubbe, yan kısımlarda da tonozlarla örtülüdür. Batıdaki eyvanı ortadan kalkmış bulunan binanın kuzey doğusunda bir türbe, kuzeyinde de mol­la odaları yer almaktadır.

Zâhiriyye Medresesi. Halep'te el-Melİ-kü'z-Zahir Gâzî tarafından yapımı baş­latılan ve onun ölümünden sonra 616 (1219-20) yılında bitirilen medrese, aynı plan özelliklerine sahip bir bina olması­na rağmen üç kubbeli mescidi ve doğu­daki büyük eyvandan başka kuzeyinde iki küçük eyvanın ortasında yer alan gi­riş eyvanının bulunmasıyla farklı bir du­rum arzeder. Ayrıca mescidin batısın­daki salon da farklı bir mimari bölüm oluşturmaktadır.

Rükniyye Medresesi. Şam'da 1. el-Melikü'l-Âdil'in anne bir kardeşi Feleküd-din Süleyman'ın azatlısı Rükneddin Men-kûferîş el-Felekî tarafından 624 (1227) yılında yaptırılmış olan medrese değişik özellikler göstermektedir. Plan itibariyle diğer medreselere yaklaşmakla birlikte kıble tarafında bulunan mescidle doğu­daki türbenin açıldığı avlunun tromplar üstünde yükselen bir kubbe ile örtülü olması dikkat çekicidir. Bu kubbeli me­kânın etrafında tonoz örtülü dehlizler bulunmakta, mescidin de tonozla örtü­lü olduğu görülmektedir.

el-Melikü's-Sâlih Necmeddin Eyyûb Med­rese ve Türbesi. Mısır'daki Eyyûbî eserle­rinin en önde gelenlerinden olan ve ta­rihî kayıtlarda uzun uzun ihtişamından söz edilen el-Melikü's-Sâlih Necmeddin Eyyûb Medresesi (el-Medresetü's-Sâlihiy-ye), büyük ölçüde tahribat geçirmesine rağmen bugün de Kahire'nin en önemli tarihî binalarından birini oluşturmakta­dır. Eski Fatımî dârülilimleriyle Memlûk medrese ve bîmâristanları arasında bir geçiş merhalesi niteliğindedir. Belgele­re göre 640-641 (1242-1243) yıllarında Fâtımîler'in ei-Kasrü'l-kebîr eş-Şarkî1-nin yerinde çift eyvanlı. karşılıklı iki ben­zer blok halinde inşa edilmiştir. Bu teş­kilât biçimiyle medresenin dört Sünnî mezhebe göre eğitim vermek üzere plan­landığı bilinmektedir. Güneydeki blokun batı cephesiyle kuzeydeki blokun tama­mı ayakta kalmış, diğer kısımlar yok ol­muştur. Mevcut blokun kuzeybatı ve gü­neydoğusunda bulunan eyvanlar tonoz örtülüdür. Bu eyvanların açıldığı dörtkö-şe avlunun iki yanında da revaklarla bun­ların arkasında odaların yer aldığı tes-bit edilmektedir. Binanın bütün dış cep­hesiyle her iki bölümün girişlerinin bağ­landığı ana girişi teşkil eden Hâretü's-Sâlih adıyla bilinen geçidin üstünde bu­lunan tuğla minare Mısır İslâm mimarisi için önemli bir örnektir. Cephenin mima­risi ve girişin tezyinatı, Fatımî ve Memlûk cephe teşkilâtları arasında tam bir ge­çiş sergilemekte ve gelecekteki Memlûk cephe düzenlemesine ışık tutmaktadır. Dirsekli bir koridorla medresenin avlusu­na bağlanan el-Melikü's-Sâlih Necmed-din Eyyûb'un türbesi de yine en önemli Eyyûbî eserlerinden biridir. Sultan el-Melikü's-Sâlih'in ölümünden sonra Şece-rüddür tarafından 647-648 (1249-1250) yıllarında yaptırılan türbe kare planlı olup sekizgen kasnak üzerinde yükselen siv­ri ve yüksek bir kubbe ile örtülüdür; içe­ride kubbeye geçiş mukarnaslı pandan­tiflerle sağlanmıştır.

İmam Şafiî Türbesi (Kubbetü'1-Imâm eş-Şâfiî). Bugün Kahire'de en önemli Eyyû­bî eserleri arasında yer alan türbe ma­nevî değerinin yanı sıra mimari özellik­leri açısından da büyük önem taşımak­tadır. Fatımî ve Memluk türbeleri içinde bir merhale teşkil eden yapının diğer Eyyûbî türbelerinin birçoğu gibi bir med­reseyle irtibatlı olduğu tarihî kayıtlardan öğrenilmektedir. Kaynaklar, Selâhaddîn-i

Eyyûbî'nin emriyle 575 (1179-80) yılın­da İmam Şafiî'nin mezarının yanına Şa­fiî mezhebi için bir medresenin yapıldı­ğından, üç yıl sonra da türbenin inşasın­dan bahsetmektedir. Halen mevcut olan türbe son şeklini 608 (1211-12) yılında almış ve daha sonra el-Melikü'l-Kâmil Muhammed ile annesi de buraya def-nedilmiştir. Ayrıca Selâhaddîn-i Eyyûbî'-nin oğlu el-Melikü'1-Azîz Osman ve an­nesi Şemse'nin de buraya gömüldükleri söylenmektedir. Zaman içinde önemli onarım ve değişiklikler görmüş olan kare planlı bu büyük ve yüksek binanın üstü, ahşap pandantiflerle geçilen ahşap bir kubbeyle örtülmüş ve kubbenin dış yüzü çiviyle ahşaba raptedilen yeşil çinilerle kaplanmıştır. Örtü sisteminin daha son­raki devirlerde yapılmış olması muhte­meldir.183

Eyyûbîler'in sivil mimari faaliyetleri arasında ayrıca çeşitli camilerde yaptık­ları köklü onarımlarla inşa ettikleri mi­nareler de bulunmaktadır. Bunlar ara­sında özellikle Mısır'daki 634 (1236-37) tarihli Seyyidinâ Hüseyin Camii Meşhedi minaresiyle Kuzey Suriye'deki 595 (1198-99) tarihli Maarretünnu'mân Ulucamii'-nin minaresi sayılabilir.

Eyyûbîler'in içinde bulunduğu şartla­rın zorlamasıyla askerî mimariye büyük önem verdikleri gerek kaynaklardan ge­rekse mevcut örneklerden anlaşılmak­tadır. Bu faaliyetler çerçevesinde Fâtı-mîler devrinde tesis edilen kale ve sur­ları onarıp genişlettikleri gibi birçok yer­de de yeni inşaatlara girişmişlerdir. Bun­lar arasında Kahire'nin ayrı bir yeri var­dır. Devletin İlk kuruluş yıllarından baş­layarak Kahire surlarında yapılan inşaat işlerinin dışında özellikle Selâhaddîn-i Eyyûbî ve el-Melikü'l-Kâmil Muham-med'in ilgi gösterdikleri Kahire Kalesi, evler ve köşklerden oluşan aşağı kısım ve askerî garnizonun bulunduğu Kal'a-tülcebel adıyla bilinen yukarı kısımdan meydana gelen bir iskân merkezi hali­ne getirilmiştir. Diğer kaleler arasında da en fazla Şam (Dımaşk), Basra ve Ha­lep kalelerine önem verildiği görülmek­tedir. Bunlardan başka el-Melikü's-Sâ­lih Necmeddin Eyyûb'un Mısır'daki Rav-za adasında bulunan sarayı ve bu adayı kuşatan surlar bugün mevcut olmamak­la birlikte kaynaklarda verilen bilgiler çerçevesinde dikkat çekmektedir.

Mimari Tezyinat ve Küçük El Sanatları. Mimari eserlerin sayıca azlığı ve daha sonraki devirlerde geçirdikleri onarım ve değişiklikler sebebiyle orijinal halleri­ni kaybetmiş olmaları, iç ve dış mimari tezyinat hakkında kesin görüşler ileri sürmeyi güçleştirmektedir. Buna rağ­men mevcut örneklere dayanarak belli bir sonuca varmak mümkün olmakta­dır. Özellikle dış cephelerin süslenme­sinde sık ve derin nişlerle Fatımî gele­neğinin devamı olan istiridye kabuğu motifinin kullanıldığı ve dış cephe tezyi­natının ana hatlarıyla Memlûk cephe mi­marisinin habercisi olduğu görülür. İç tezyinatta ise eski Fatımî anlayışına uy­gun bazı özelliklerin yaşatılmasının ya­nında daha çok Selçuklu tesirine bağla­nan ve Anadolu, İran, Orta Asya Türk sa­nat çevreleriyle ilgisi bulunan alçı tezyi­natla mukarnaslara ağırlık verilmiştir. Eyyûbî mimari tezyinatının en önemii özelliklerinden biri, çok renkli mermer kakmalarla bezenmiş olan mihraplar­dır. Önceleri Suriye'de Zengî sanat mu­hitinde görülen bu tip mihrap süsleme­leri Eyyûbîler'den sonra Memlûk sana­tında bütün cepheyi kaplamıştır. Mev­cut örneklerin gösterdiğine göre iç tez­yinata dahil olan bir başka eleman da özellikle kitabe şeritlerini teşkil eden uzun dikdörtgen ahşap panolardır. Bu panolar frizler halinde, bilhassa türbe­lerin yüksek kısımlarında bir kuşak mey­dana getirir. Ahşap panoların ve alçı tez­yinatın temelini geometrik ve geçmeli bit­kisel motiflerin oluşturduğu görülmekte­dir. Bunların dışında daha çok türbe pen­cerelerinde rastlanan renkli camlar da dikkat çeken süsleme unsurlarındandır. Eyyûbî el sanatlarının günümüze ka­lan ürünleri arasında en önde gelenler ahşap ve madenî eserlerdir. Az sayıda örnek bulunmakta birlikte el sanatla­rında da mimari tezyinatta görülen ken­dine has özelliklerle Zengî tesirinin ve mahallî anlayışların karışması söz konu­sudur. Ahşap sanatı sandukalar, kapi-pencere kanatları, dolaplar ve diğer bi­na içi teçhizat örnekleriyle temsil edil­mekte ve bunlar arasında da özellikle İmam Şafiî'nin 574 (t 178-79) tarihli san­dukası ile yine aynı türbede bulunan di­ğer ahşap eşya ve Halep'teki Zengîler'e ait Hallâviyye Medresesi1 nin 595 (1198-99) tarihli ahşap mihrabı büyük değer taşımaktadır. Aynı şekilde el-Melikü's-Sâlih Necmeddin Eyyûb'un türbesindeki bir çift kapı kanadı ile diğer ahşap eşya da en önemli örnekler arasında yer al­maktadır.

Bibliyografya:

J. Sauvaget — M. Ecorchard, Les Monuments ayyubides de Damas, Beirut 1938-50; Suâd Mahir Muhammed. Mesâcidü Mışr ve euliyâ'ü-he'ş-şâlihün, Kahire 1971-76, 1, 21-22, 27, 379; II, 150-157; R. S. Humphreys. From Saladin to the Mongols: The Ayyubids of Damascus 1193-1260, New York 1977; K. A. C. Creswell, The Müslim Architecture ofEgypt, Mew York 1978, s. 1-103; G. Mitchell. Architecture of the Isla-mic World, London 1984, tür.yer.; P. M. Holt, The Age of the Crusades, Essex 1986, s. 46-82; J. Hoag. İslam, Stuttgart 1986, s. 79-93; E. Baer, Ayyubid Metalıvork with Christian ima-ges, Leiden 1989; M. Lauffrey. "Un Madrassa ayyubide de la Syrie du nord", Annales arche-oiogiques de Sgrie, 111/1-2, Şam 1953, s. 49-66; A. Abel. "La Citadelle ayyubide de Bosra Eski Cham", a.e., VI (1956), s. 95-138; J. Sour-del-Thomine. "Les anciens lieux de peleri-nage damascaint d'apres les sources arabes", Bulletin d'Ğtudes de Damascus, XIV/4, Şam 1959, s. 65-85; Âdil Necm Abv. "el-Medrese fi'l-cimâreti'l-Eyyûbiyye fî Sûriyâ", el-Hau-liyyâtü'l-eşeriyyetü'l 'Arabİyyetü 's Sûrİyye, XXIV/l-2, Dımaşk 1974, s. 75-99; S. D. Goitein. "Urban Housing in Fatimid and Ayyubid Ti­mes", Sil, XLVII (1978), s. 5-25; R. Ellenblum, "Who Built Qalat al Subayba", Dumbarton Oaks Papers, XLIIl, Washington 1981, s. 103-112; R. Amitai, "Notes on the Ayyubid Inscrip-tions at al-Subayba Qalat Nimrud", a.e., s. 113-119; J. Feeneu. "Fortress on the Moun-tain", Aramco World, XLlV/2, Washington 1993, s. 32-39.




Yüklə 1,15 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   ...   35




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin