GİRİŞİMCİLİK
Son zamanlarda ülkemizde ve tüm dünyada üzerinde çokça konuşulan ve önemi yeni yeni anlaşılan girişimcilik kavramı üzerinde durulacaktır. Ülkemiz ve tüm dünya ekonomileri için girişimci insan vücudundaki kalp gibidir. Ekonomik hayatın devam etmesi ve kalbin sürekli çalışması için girişimci özelliği taşıyan kişiler bulunup ortaya çıkarılmalı ve bu kişilere girişimde bulunma imkanı sağlanmalıdır. Fakat toplumumuzda düne kadar girişimcilik anlayışı ikinci, üçüncü plandaydı, birinci planda memuriyet anlayışı vardır. Çünkü memur sayısı az veya kıt bulunuyordu, toplumdaki itibarı çok yüksek idi. Fakat günümüzde herkes tarafından aranan girşimcilerdir. Çünkü onların girişimde bulunması sonucu tüm toplum bu faaliyetten istifade etmektedir.
Müteşebbis kavramı 18. YY’da Fransız iktisatçı Jean Bastiste Say tarafından üç temel üretim faktörüne dördüncü üretim faktörü olarak ilave edilmiştir. İlave edilen bu üretim faktörü müteşebbis veya günümüz ifadesi ile girşimci faktörüdür. Bu faktörün görevi yukarıda ifade edilen üç üretim faktöründen daha önemli ve etkinliğe daha fazla katkı sağlar. Bu dördüncü faktör, diğer üç faktörün organize ve idare edilmesini ifade eder.
Girişimin dördüncü üretim faktörü olarak ele alınması işletmecilik alanında meydana gelen gelişmelerin neticesidir. Önceleri teşebbüste bulunan müteşebbislerin üretim faaliyetlerine katılabilmeleri için belirli bir sermayeye sahip olmaları gerekli idi. Ancak bugünkü işletmecilik anlayışında sermaye sahipleri ile müteşebbisler net olarak birbirinden ayrılmaktadır.
Müteşebbis kelimesinden işletmenin sahibi veya sahipleri anlaşılmaktadır. İşletmenin genel müdürü veya müdürü müteşebbis değildir, sadece istihdam edilmiş bir yöneticidir. Müteşebbis, kâr amacı için fikir üreterek, sermaye koyarak, girişilen faaliyet sonucu katlanılan kâr ve zararı üstlenen kişidir. Müteşebbis doğrudan kendi sermayesini koyabildiği gibi, sermaye sahiplerinden veya kredi veren kurumlardan ödünç alınan krediyi de sermaye olarak koyabilir.
Teşebbüs (girişim) kavramı, geniş manada kâr amacına yönelik özel kişi ve kurumları kapsadığı gibi, kamu yararına yönelik faaliyette bulunan kamu iktisadi teşekküllerini de içine alır. Özel sektördeki girişim faaliyetindeki riski, kar veya zararı, şirket sahibi olan kişi veya tüzel kişilik üstlenirken kamudaki riski devlet üstlenir.
Kalkınma için insanlar, iş hayatının ve toplumun ihtiyaçlarına göre eğitim almaları ve eğitim aldıkları alanlarda istihdam edilmelidirler. Eğitim, kişilere eğitim aldıkları alanda girişimci bir ruh kazandırması gerekir. Bu ruh ve bilgi ile insanlar kendi iş alanlarını oluşturabilmelidir. Toplumdaki her bireyin girişimci bir ruha sahip olması, ülke ekonomisi açısından oldukça kritik ve büyük önem taşımaktadır. Ülke genelinde girişimciliğin gelişiminde en önemli katkıyı girişimcilik konusunda verilen dersler ve kurslar sağlamaktadır. Bu derslerin sayısı artırırlmalı ve ülke geneline yaygınlaştırlmalıdır. Bu sayede kişilerin girişimcilik özellikleri geliştirilmiş ve girişimcilik potansiyelleri ortaya çıkarılmış olur.
Dünyada ve Türkiye’deki girişimcilik eğitimleri tek tek ele alındığında gelişmiş ülkelerin girişimcilik eğitimine verdiklerin önem gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkelerden çok daha fazla olduğu görülür. Bu açıklamadan hareketle Türkiye’deki üniversitelerde verilen girişimcilik eğitiminin mevcut durumu tespit edilmeli ve gelişmiş ülkelerdeki girişimcilik eğitimleri ile kalite ve kantite olarak karşılaştırılmalıdır. Üniversitelerden mezun olan öğrencilerinin mezuniyet sonrasında girişimci olmaları yönünde desteklenmelidir. Yani üniversiteden mezun olan gençlerin, işsizler ordusuna katılan veya iş arayan değil, kendi işini kuran olması için girişimcilik potansiyellerini ortaya çıkaracak en uygun zeminlerin oluşturulması ve eğitmle geliştirilmesi gerekir. Bu açıdan yeni mezunların, işsiziliği arttırıcı değil istihdamı arttırıcı etkisi olur. Enerjik ve üretken gençlerin önünü açmak gerekir.
Gelişmekte olan bir ülkede girişimciliğin gelişebilmesi için sosyo-kültürel değerler büyük önem taşımaktadır. Bir toplumun örf adetleri, o toplumda yaşayan her fertte var olan girişimcilik potansiyelinin ortaya çıkarılmasına ya katkısı olur ya da engellenmesine neden olur. Katkısı olan toplumlarda girişimcilik anlayışı ile birlikte o toplum da gelişir. Bir toplumda girişimciliğin gelişmesine dolaylı ve dolaysız etki eden birden fazla neden vardır. Girişimcilik anlayışının gelişmesinin temel nedenleri, istihdamı arttırması, issizliği azaltması, yoksulluğu önlemesi ve gelecekte toplumun var olabilmesi için ortaya çıkabilecek yeni istek ve ihtiyaçlarına bir karşılık bulması şeklinde ifade edilebilir.
Girişim, Girişimci ve Girişimcilik Kavramları
Girişmek fiilinden türetilen girişim, girişimci ve girişimcilik kavramları eski dildeki karşılığı teşebbüs etmek, teşebbüs edene müteşebbis denir. Önce birbirinden türetilen ve birbirine çok yakın olan bu kavramları tek tek ele almak gerekir.
1.2.1.1. Girişim ve Girişimci (Teşebbüs ve Müteşebbis)
Girişim veya teşebbüs ise bir şey yapmaya kalkışmak veya başlamak manasına da gelir. Girişim, mal veya hizmet üretmek için kurulan işletme veya şirket demektir. Girişim, girişimcinin harekete geçmesiyle işin başlaması fakat henüz neticelere ulaşılmamış durumu ifade eder (https://tr.wikipedia.org/wiki/Tesebbus erişim tarihi: 25.12.2015). Diğer bir lügat manası ise, Girişim, insanların istekleri doğrultusunda üretim yaparken yeni teknoloji uygulayan, yeni ürün geliştiren ve mevcut pazarı genişleten iktisadi bir kurum veya birimdir ( www.harun ozkaya.com, http://nenedir.com.tr/tesebbus-girisim-nedir/ erişim tarihi: 25.12.2015).
Girişimci kavramını tanımlamadan önce girişimci ifadesinden ne anlaşılmaması gerektiği konusuna değinilecektir. Daha sonra girişimci (teşebbüs) kavramını açıklamanın daha doğru olacağı düşünülmektedir. Girişimci ne değildir? Sorusunu sorarak işe başlamak gerekir. (Kuratko and Hodgetts; 1998:32-35)
-
Girişimci, tek başına başarıya ulaşan kişi değildir.
-
Girişimci, müşteri kandırarak para kazanan birisi değildir.
-
Girişimci, hayalperest birisi demek değildir.
-
Girişimci, maceraperest birisi demek değildir.
-
Girişimci, kumarbaz birisi demek değildir.
-
Girişimci asosyal birisi demek değildir.
-
Girişimci, kendi menfaati için herşeyi yapabilen kişi değildir.
-
Girişimci, her şartta veya en kısa sürede çok para kazanan birisi demek değildir.
-
Girişimci, doğulur, sonradan olunmaz demek değildir.
-
Girişimci, düşünen değil harekete geçen kişidir.
-
Girişimci, her zaman yeni icatlar yapan kişi değildir.
-
Girişimci, sadece parası çok olan birisi demek değildir.
-
Girişimci, sadece iyi okul performansı ve iyi eğitim almış birisi demek değildir.
-
Girişimci, genç ve enerjik olmalı, yaşlılar girişimci olamaz demek değildir.
-
Girişimci, kervanı yolda düzen kişi değildir. Yola çıkmadan kervanın yoldaki durumunu gören kişidir. Girişimcide strateji ve planlama çok önemlidir.
-
Girişimci için sermaye yeni bir iş kurmak için en önemli unsurdur. Gerisi önemsiz demek değildir.
-
Her yeni iş kuran girişimci demek değildir. Girişimcilikte devamlılık esastır.
-
Girişimcinin iş yeri, çok gösterişli ve görkemli olan bir yer demek değildir.
-
Herkes girişimci olabilir veya girişimci mükemmel olmalıdır fikri yanlıştır. Herkes girişimci olamaz ve hiç kimse mükemmel değildir.
Girişimcinin ne olmadığını veya ne ifade etmediğini yukarıdaki maddelerde ifade ettikten sonra ve girişimcilik kavramını tanımlamadan önce girişimci kavramının tarihsel süreç içerisinde ele alınış seyrine bakmak gerekir. İlk olarak 1725 yılında Fransada yaşayan İrlandalı iktisatçı Richard Cantillon tarafından kullanılmıştır. Cantillon’a göre girişimci, sermayeyi tedarik eden kişiden farklı olarak risk üstlenen şahıstır. Girişimci belirli bir fiyattan satın alan, ancak belirsiz bir fiyattan ürününü satan, bu nedenle de riskle faaliyetlerini sürdüren kişidir. Beaudeau (1797) girişimciyi, riski alan idare eden ve sahip olan kişi olarak tanımlamıştır. Sonra J.B. Say (1803) sermaye karı ile girişimcinin karını birbirinden ayırmıştır. Daha sonra Francis Walker (1876) fonları tedarik ederek faiz elde eden veya paradan para kazanlar ile yönetim becerisinden dolayı para kazananlar veya kar elde edenleri birbirinden ayırmıştır. Amerikalı İktisatçı Frank H. Hnight (1921) risk ile belirsizliği birbirinden ayırmıştır. Dinamik girişimcilik olarak ilk kullanan kişi Joseph Von Schumpeter’e (1934) göre girişimci, yenilik yapan ve yeni teknolojiler geliştiren kişidir.: David McClelland’e göre (1961), girişimci, faal, orta düzeyde risk alan kişidir. Peter Drucker’e göre (1964) girişimci, fırsatları maksimize eden kişidir.: Albert Shapero’e göre (1975) girişimci, teşebbüs eden, inisiyatif alan, bazı sosyal ve iktisadi mekanizmaları organize eden ve iflas riskini göze alan kişidir. Giffort Pinchot’e 1983 yılında iç girişimcilik kavramını ortaya atmışt, işletme içinde çalışanların girişimciliği olarak ele almıştır. (Hisrich and Peters, 1985:11; aktaran Çetinkaya-Bozkurt, 2011: 9)
Girişimci kavramı, daha sonra endüstri alanında, riski hesaba katabilen sermayedarlar için kullanılmıştır. Bu bağlamda girişimci kavramının anlamı da genişlemiştir (Shimazaki, 1992, Çetinkaya-Bozkurt, 2011). Bu açıklamalar ışığında girişim, girişimci ve girişimcilik tanımlarını yapmakta fayda vardır. Çünkü girişimci kavramını girişimciler, işletmeciler, iktisatçılar, psikologlar, iş adamları ve politikacıların hepsi kendi açılarından bakarak farklı tanımlamışlardır. Bu nedenlede günümüz akademik çevrelerinde girişimci ile ilgili çok sayıda tanım bulunmaktadır. Girişimci kelimesi bir işi, bir fikri uygulamaya başlayan kişi manasına gelmekte ve girişmek fiilinden türetilmiştir. Daha çok askeri literatürde öncü, önde giden, lider manasında kullanılmaktadır. Köken olarak Latince’de intare kökünden gelen girişimci kavramı (Çetinkaya-Bozkurt, 2011:4), Fransızca entrepreneur kelimesinden o da entreprendre fiilinden gelmekte olup girişmek, el atmak, üstlenmek, kalkışmak, atılmak, harekete geçmek, bir şey yapmaya başlamak anlamlarından kullanılmaktadır. Girişimci kavramı ilk olarak Fransızcada görülmüştür. Anlam olarak araştırmacı, maceracı, hükümet alt yapı bağlantılarını kuran kişi, mimar ve tarım ile uğraşan insanlar için kullanılmıştır. İngilizcede ise entre giriş ve pre ilk kelimelerinin birleşiminden meydana gelen ilk giriş, veya girişim, entrepreneur sözcüğü girişimci, entrepreneurship de girişimcilik manasında kullanılmaktadır (Korkmaz, 2000). Daha önceleri ülkemizde girişim manasında Arapça kökenli teşebbüs, girişimci manasında ise müteşebbis kelimeleri de kullanılmakta; müteşebbis, teşebbüste bulunan kişiye verilen bir isimdir.
Girişimciyi, kaynaklar ihtiyacını belirleyerek tahminde bulunan işi planlayan, insan kaynaklarını organize eden girdilerin işlenmesini sağlayan ve elde edilen çıktıyı da kâr oluşturacak şekilde tüketicilerin kullanımına sunabilen kişi şeklinde tanımlamak da mümkündür(Silver, 1983:). Buna göre girişimci; emek, teknoloji, sermaye ve doğal kaynaklar olarak sayılan üretim faktörlerini en güncel teknik yöntem ve bilgilerle analiz edip bir araya getirerek mal imal eden, hizmet sunan, ticaret yapan şahıs olarak ön plana çıkmaktadır (Çetinkaya-Bozkurt, 2011:4). Bygrave ve Hofers ise girişimciyi, "fırsatları takip ederek, gelişmeler doğrultusunda işletmesini şekillendiren kişi" olarak tanımlamıştır (Mueller ve Thomas, 2001, Çetinkaya-Bozkurt, 2011). Girişimci, bir ülkenin gelişme hızını belirleyen etkili sosyal aktörlerden biridir (Wennekers, 2005; Friss vd., 2004, Çetinkaya-Bozkurt, 2011).
Girişimci, bir iş kurmak ve işletmek için risk alma arzusu yüksek olan kişidir. Girişimci, kazancı bol olabilecek bir fırsatı keşfedip, riski üzerine alarak fırsatı paraya çevirmek için harekete geçen kişidir. Girişimci, kar sağlamak amacıyla işletmeyi kuran, harekete geçiren ve çalıştıran kişidir. Girişimci, kendi ve kendisi dışındaki kişilerin ihtiyaçlarını karşılayacak mal ve hizmetlerin ortaya konulması için üretim faktörlerinin tedarikini ve bu faktörlerin üretim sürecine dahil edilerek dönüştürme işini gerçekleştiren kişidir (http://www.docstoc.com/docs/document-preview.aspx Erişim tarihi: 15.10.2015). Diğer bir ifade ile girişimci, toplumun ihtiyaç duyduğu mal ve hizmeti üreterek veya ticaretini yaparak maddi ve manevi kazanımlar elde etmeyi hedefleyen kişidir. Daha geniş bir açıklaması ise kendi işini kurmayı düşünen ve harekete geçen, bulduğu iş fikirlerinin uygulanabilirliğini araştıran planlayan ve çalışmaları yapan ve risk alabilen kişiler ancak bu hedefe ulaşabilir. Aynı zamanda girişimcilik fikirlerini, kabiliyetlerini ve bilgilerini bir araya getirerek kendi işini kuran kişi de girişimci olarak tanımlanabilir.
Genel bir ifadeyle girişimcilerin ticari mali ve sınai faaliyetlerini gerçekleştirmek için kurdukları ekonomik kurum ve işletmelere girişim adı verilir. Başka bir tanıma göre girişim “belli bir adı, unvanı, bir çalışma birimi, belirli bir sermayesi ve belirli bir organizasyon sistemi olan ekonomik birimdir” (Parıltı ve Aydıntan, 2008, Çetinkaya Bozkurt, 2011). Çoğu zaman aynı anlamda kullanılsa da girişim ile işletmenin aynı olmadığının da bilinmesi gerekir. Girişim, “belirli bir yasal, finansal, örgütsel ve ekonomik özelliğe sahip kuruluştur” (Sabuncuoğlu ve Tokol, 2001, Çetinkaya Bozkurt, 2011). İşletme ise, daha çok fabrika ya da satış mağazası gibi mal veya hizmet üreten ya da pazarlayan teknik birimler olarak belirlenmektedir (Çetinkaya Bozkurt, 2011). Başka bir deyişle girişim bir veya birden fazla işletmeye sahip olabilen bir kuruluşlar olarak belirtilmektedir. Örneğin Pektim Petrokimya Anonim Şirketi birçok işletmesi olan bir girişim; buna bağlı plastik işleme fabrikası ise bir işletmedir. Girişim kavramı; kâr veya başka biçimlerde fayda sağlamak amacıyla, ücret karşılığında satmak için mal veya hizmet üretmek, ya da fonlar sağlamak üzere kurulan, hukuki ve finansal kişiliğe sahip, devamlı nitelikte bir yapı olarak tanımlanır (Tutar ve Küçük 2003, Çetinkaya-Bozkurt, 2011). Bu tanımların biri birinden farklı yönleri olmasına rağmen, yinede bütün tanımların genel olarak bazı ortak noktaları olduğu söylenebilir. Bu noktalar; fırsatları yakalama, risk alma, yenilikçi olma, yeni bir iş kurma ve yeni ürün üretme vb. yönler olarak sayılabilir (Çetinkaya-Bozkurt, Alpaslan, 2013:9). Son olarak genel ve kapsamlı bir girişimci tanımı yapacak olursak Girişimci: (Tekin, 2009:3) pazardaki fırsat ve gelişmeleri görüp toplumun ihtiyaç duyduğu ürünleri üreterek, hizmetleri sunarak veya ticaretini yaparak, maddi-manevi kazanç sağlamayı hedefleyen, bu amaçla kendi işini kurmak için harekete geçen ve iş fikrini gerçekleştirmek için araştırma, planlama, organizasyon ve koordinasyon çalışmalarını yapan, sonuçta girişimci; gerekli bilgi-beceri, işyeri, eleman, makine-ekipman v.b. işletme girdileri ile finansman kaynaklarını bir araya getirerek, kendi işini kuran ve başarıyla yöneten kişidir.
Bu tanımlardan hareketle girişimin özelliklerini aşağıdaki gibi belirtmek mümkündür: (Çetinkaya-Bozkurt, 2011:15).
-
Girişimin amacı, kazanç ve kâr elde etmektir.
-
Girişim, ücret karşılığında satmak üzere mal veya hizmet üretir veya fonlar sağlar. Bu özellik, girişimci olmanın olmazsa olmazıdır.
-
Girişimin dört temel işlevi; üretim, pazarlama, satış ve bu üç işlevin yerine getirilmesi için gerekli olan finansmandır.
-
Girişim, hukuki bir birimdir. Tüzel kişiliğe sahip bulunan girişim, sahiplerinden ayrı bir kişiliğe sahiptir. Çalışmalarını bu kişilik altında yürütebilecek, hak ve yükümlülükleri üstlenir.
-
Girişim, finansal bir birimdir. Girişim kendisine ait olan varlıkları ve bunların karşılandığı öz ve yabancı kaynaklara sahiptir.
-
Girişim, insan ve materyalden oluşan bir örgüttür ve bu örgüt devamlılık gösterir.
Girişimci olmayı düşünen veya ben girişimci olabilirim diyen kişilerin ilk yapacakları iş kendilerini analiz etmekle başlar. Çünkü kişiyi en iyi bilen kişinin kendisidir. Bu sebeple kendisi için bir SWOT analizi yapmaktır. Girişimde bulunmayı düşünen kişi, önce girişmcide olması gereken özelliklerin hangilerinin kendisinde var olduğunu veya olmadığını tespitle işe başlamalıdır. Ters açıdan bir girişimcide olmaması gereken özelliklerin kendisinde var olup olmadığını araştırması gerekir. Daha sonra girişimci kendisinde tespit ettiği eksiklikleri gidermek için gerekli girişimcilik ve işletmecilik eğitimlerini almalı, takviye olarak başarılı girişimcilik hikayeleri okuyarak gerekli dersleri çıkarmalıdır. En sonunda iş fikrine uygun bir iş tecrübesi yaşamak için kısa süreli dahi olsa bir işe girmelidir. İş dünyasına giriş yollarının başında teşebbüs faaliyetleri gelir. Günümüzde büyük işletme olarak bilinen bütün işletmeler başlangıçta küçük bir teşebbüsle işe başlamışlarıdır.
Girişimci ile ilgili dört temel unsur vardır: Fikir süreci, hayata geçirmek için harcaması gereken çaba, çaba sonucu ortaya çıkacak riski üstlenme ve bu riskin getirisi veya götürüsüne yönelik beklentidir. Girişimcinin taşıması gereken özellikler kitabın ilerleyen bölümlerinde daha da ayrıntılı olarak ele alınacaktır.
1.2.1.2. Girişimcilik Kavramı
Girişimcilik ile ilgili literatür taraması yapıldığında girişimcilik kavramına ait herkesçe kabul gören tek bir tanımın olmadığı görülmektedir. Bu da girişimciliğin bir çok yönünün olduğunu veya sürekli değişen bir kavram olduğunu göstermektedir. Girişimcilikle ilgili olarak yapılan bir çalışmada, 1982-1992 yılları arasında girişimcilik konusuyla ilgili yapılmış olan çeşitli akademik yayınlarda girişimci ve girişimcilikle ilgili bulunan 77 tanımda en az 5 kere görünen 15 anahtar sözcük grubu tespit edilmiştir. Bu gruplar şu şekilde sıralanabilir: (http://notoku.com/girisimciligin-tanimi/#ixzz3vwrrhaTq Erişim Tarihi:12.11.2015)
-
Başlatma, bulma, fikir üretme,
-
Yeni bir iş kurma, yeni bir işletme,
-
Yenilik, yeni ürün fikirleri, yeni pazarlar,
-
Fırsatların peşinde koşma,
-
Risk alma,riski yönetme, belirsizlikleri belirli hale getirme,
-
Para kazanma fikri, kar arzusu, kişisel tatmin,
-
Üretim kaynakları ve yolları
-
Yönetimi,
-
Katma değer sağlama,
-
Büyüme arzusu,
-
Girişim,
-
Değişim
-
Sahiplik,
-
Sorumluluk, yetki ve
-
Strateji oluşturma, gibi tanımlamak mümkündür.
Yukarıdaki maddeleri kısaca yazacak olursak; başlatma, bulma, meyana getirme, yenilik, fırsat, risk, kâr, değer, büyüme, değişim ve stratejidir.
Robert Hisrich’e (1985) göre girişimcilik, finansal, sosyal, psikolojik risklerle birlikte parasal ve kişisel tatmin elde etme; Bu amaçla, gerekli zaman ve çabayı harcayarak farklı bir değere sahip bir şey yaratma sürecidir (Hisrich and Peters, 1985:11; aktaran Çetinkaya-Bozkurt, 2011: 9). Girişimcilik, “değer oluşturmak ve katkı yapmak için, kâr amacı güden yeni bir işletme kurma veya büyütme ve yeni bir mal veya hizmet ortaya koyma sürecidir” (Bird, 1989). Kuratko’ya göre (2005) girişimcilik, bir sihir değildir, gizem değildir, bir disiplindir ve herhangi bir disiplinde olduğu gibi öğrenilebilen bir kavramdır. Bir başka tanıma göre girişimcilik “bir fırsat algılama ve o fırsatı ele geçirmek için bir organizasyon ortaya koyma faaliyetidir” (Mueller ve Thomas, 2001, Çetinkaya, 2011,5). Lambing, Kuehl (2007) Girişimciliği, kişisel ve kurumsal bağlamda ele alarak risk ve fırsatları birlikte ihtiva ettiğini söylemektedirler. Girişimcilikle ilgili bu tanımlara göre, girişimcilik kavramı yenilik içeren, risk üstlenilmesi gereken bir olgu şeklinde tanımlanmaktadır. Günümüzün modern işletmecilik anlayışına göre hareket eden işletme yöneticileri girişimcilik kavramını, yenilik, esneklik, dinamiklik, risk alma, yenilikçilik ve gelişim odaklı olma gibi kavramlarla açıklamaktadır (Kutanis ve Hancı, 2004).
Geçmişte daha çok kâr amacı ile kendi işini kurma ve büyütme olarak tanımlanan girişimcilik, günümüzde daha çok risk alma, yenilikleri yakalama, fırsatları değerlendirme ve bunları hayata geçirme süreci olarak tanımlanmaktadır. Girişimcilik kavramı değişik dönemlerde farklı açılardan inceleme konusu olmuştur.(Çetinkaya-Bozkurt, 2011,5)
Fransız iktisatçı Jean Baptiste Say’dan itibaren girişimcilik dördüncü üretim faktörü olarak genel kabul görmüştür. Böylece klasik üretim faktörleri olan emek, sermaye, doğa faktörlerine girişimcilik de eklenmiştir. Girişimcilik konusu sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçiş ile birlikte, gerek ulusal gerekse de uluslararası boyutta gelişmiş veya gelişmekte olan ülkeler düzeyinde daha dikkat çekici bir hale gelmiştir (Börü, 2006, Çetinkaya-Bozkurt, 2011,7).
Girişimcilik, yaşanılan ortamda bulunan fırsatları değerlendirmek, ilgili projeler oluşturmak, oluşan projeleri uygulama alanına taşıyarak üretimde bulunmak ve insan hayatını kolaylaştırma becerisine sahip olmaktır.
Girişimcilikle ilgili çevremizde veya basın yayın araçlarında çok sayıda girişmcilik hikayelerinden bahsedilmektedir. Bunlardan bir kaçı gezgin kütüphaneci, tarlada balık yetiştiren adam, yemek sepetim com vb. sayılabilir.
Yeni işletme kuran veya yeni girişimde bulunan kişilerin piyasadaki işletme sayılarını arttırmakta, rekabeti kızıştırmakta ve bu durum müşterilerin işine gelmektedir. Aynı zamanda müşterinin istediği anda ve istediği fiyattan daha kaliteli mal ve hizmetlerin sunulmasına neden olmaktadırlar.
1.2.1.3. Girişimci Kavramına Benzer Kavramlar
Piyasada girişimci kavramına benzer çok sayıda kavram vardır. Bunlar sermayedar, işadamı, işveren, tüccar, esnaf, yönetici, lider, koç, teknisyen, teknokrat ve girişimci kavramları birbirine yakın kavramlar oldukları için birbirlerinin yerine kullanılmaktadır. Bu kavramların çok yakın ilişki içinde olması ve benzerlikler göstermesi birini diğerinden ayırmayı zorlaştırmaktadır. Ancak tüm zorluğa rağmen söz konusu kavramları birbirinden ayırmak ve açıklığı kavuşturmak gerekmektedir.(Çetinkaya Bozkurt, 2011:7)
Sermayedar, girişim için gerekli olan iktisadi ihtiyaçları para koyarak karşılayan kişidir. Koyduğu paranın karşılığı olarak faiz alır. Paraya sahip olan ile girişimci birbirinden kesinlikle ayırdedilmesi gerekir. Çünkü girişim kavramı, paranın varlığından çok yeni fikir, yeni ürün ve yeni üretim tekniklerine sahip olan, geniş bir ufuk veya değişen şartlara uyum yeteneğini olan kişiyi ifade eder. Bu nedenle, girişimcilik yeteneklerine sahip olan fakat yeteri kadar sermayesi olmayan kişiler potansiyel birer girişimcidirler(Durukan, 2005, Çetinkaya Bozkurt, 2011,7). Girişimcinin payı ise kardır. Sermaye sahipleri fiilen yatırıma giriştiği ve işletmesini kurduğu an girişimci olarak anılabilirler. Zira girişimcinin özellikleri, risk alabilme, dinamizm, yenilikçilik, mucit vb. vasıflardır. Fakat her sermaye sahibinde bu özeliklerin bulunması her zaman beklenemez. İstikrarlı bir gelişme sağlayan getiri veya kazanç, sermayedar için yenilikler meydana getirmekten, riske girmekten, yeni başarılar peşinde koşmaktan daha çekici olabilmektedir (Müftüoğlu ve Durukan, 2004).
Yönetici işletmeyi profesyonel olarak yöneten kişidir. Yönetim, profesyonel yöneticinin yönetim branşı, alanı, mesleğidir. İşletme sahibi, işletmenin yöneticisi olabileceği gibi kendinin dışında işletmenin yönetilmesi için bir başka kişiyi işletmeyi profesyonel olarak yönetmesi için atama yapabilir. Günümüzde işletmelerin profesyonel yöneticiler tarafından yönetilmesi bir zorunluluk halini almıştır. Fakat bu tarz yöneticiler işletmeyi profesyonel olarak planlarken, organize ederken, yönetirken risk altına girmezler, kar veya zarara ortak olmazlar. Yani yönetici, belirli bir ücret karşılığında yönetim fonksiyonunu (planlama, organizasyon, koordinasyon, yürütme ve kontrol) işletmenin sahibi adına icra eden kişidir(Koçel, 2005). Yönetici eldeki mevcut makine ve insan gücü kaynağını en etkin şekilde organize ederek işletmenin amaçlarına ulaşması için yönetim görevini yerine getiren ve icra eden kişidir(Robbins ve Coulter, 2007). Girişimci ise bir iş fikri olan, o fikir çerçevesinde işletmeyi kuran, işleten, verdiği kararlar neticesinde kar veya zarara katlanan, riski göze alan, işletmenin sahibi veya ortağı olan kişidir. Her girişimci aynı zamanda kurduğu işin yöneticidir. Bazı yöneticilerde de girişimcilik özelliği bulunabilir. Girişimci özelliği olan yöneticiler, işletmesini belirsizlik ve risk altında başarıya ulaştırabilir.
Eldeki kaynakları hedefleri doğrultusunda hareket ettirebilen kişiye girişimci, yönetici ise işletme sahibi adına hareket etmeye çalışan kişisidir. Girişimciler, normal yöneticilik standartlarının dışında artı kişisel özellikler taşır. Yani girişimci gelecekle, yönetici ise geçmişle iştigal eder.
Liderlik belirli bir hedefe yönelik olarak organize olan bir grubu etkileme sürecidir. Liderlik ise kendi dışındaki kişileri belirli bir amaç doğrultusunda motive ederek çalıştıran güçtür. Resmi bir gücü (makamı/yetkisi) olmadan da bir grup insanı peşinden sürükleyebilen kişiye lider denir. Liderliğe insanları etkileme sanatı da denebilir. Liderlik, bulunduğu her pozisyon için çevresindekilerini etkileyebilme becerisidir. Girişimcilik ile liderlik bir birine yakın kavramlardır. Bir çok açıdan birbirine benzemektedirler. Girişimci de fikirlerini hayata geçirme ve yenilik konusunda etrafınakilere veya sermaye sahiplerine liderlik edebilmektedir. En ideal durum lider girişimcilik özelliğidir. Bu iki özellik birlikte bir kişide bulunursa o kişinin yapacağı girişim faaliyetinin başarıya ulaşma şansı yüksektir.
-
İşveren/Patron ve Girişimci
Girişimcilikle karıştırılan kavramlardan biri, hukuki bir kavram olan “işveren”dir. Yine benzer kavramlardan biri de “patron” dur. Patron, girişimci olabileceği gibi sermaye sahipliği, işveren ya da yöneticilik kavramlarının yerine de kullanılabilir. Bir diğer kavram olan “sermayedar”, aslında para sahipliği anlamına gelmez. Mal ve hizmet üretimi için kullanılan üretim araçlarını ifade etmede kullanılan bir kavramdır. Girişimcilik ise, tüm bunlardan farklı olarak “devamlı risk almak suretiyle diğerlerinin göremediği ya da cesaret edemediği iş fırsatlarını değerlendiren kişidir” (Müftüoğlu ve Durukan, 2004, Çetinkaya Bozkurt, 2011).
Yatırımcı sadece kendi karının ekonomik faydasını düşünür, ona odaklanır. Fakat Girişimci tüm paydaşların (müşteriler, çalışanlar, tedarikçiler, ortaklar, toplum ve ülke vb.) iktisadi ve toplum menfaatlerini dengede tutmaya çalışır. Bu açıdan girişimci yatırımcıdan daha fazla risk alan kişidir. Yatırımcının hedefinde daha çok para kazanmak var iken girişimcinin hedefinde hem para hem de toplum menfaatleri ön plandadır.
Ticari bir işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten ve ticaret siciline kayıt yaptıran kişiye tacir denir, tüccar bunun çoğuludur. Tacir olabilmek için kurulan işletmeyi ilgili ticaret siciline bildirmek, kayıt ettirmek gerekir. Daha sonra da vergi mükellefiyeti tesis ederek kanunen tutmak zorunda olduğu defterleri tutarak ticaret yaparlar. Girişimci tacirden daha geniş kapsamlıdır.
Küçük sermaye ile iş kuran ve esnaf odalarına kayıt yaptırarak kendi emeği ile kendi hesabına bağımsız çalışan kişilere esnaf denir. Sermayeyi az, emeği çok katan yerel çapta iş yapan kişilere esnaf adı verilir. Bunlar genellikle küçük boy girişimde bulunurlar. Fakat girişimciler; daha geniş bir bakış açısıyla olayalara yaklaşarak belki başlangıçta yereldirler, fakat zamanla global hale gelebilirler.
Koçlar daha çok işi uygulamalı olarak başkalarına öğreten ve iş süreçlerini yöneten idareci tipidir. Yani koç, işin tam ortasında yer alan, örnek olan ve gösterek işi yönetmeye çalışan kişidir. Koçlukta risk yok, yöneticilik var, girişimcilikte ise hem risk alma, hem de çalışanları motive ederek hedefe yöneltme vardır.
Teknisyen, iş yapan, sorun çözen, bugünü yaşayan, işin kolayına kaçan, mevcutla iktifa eden kişidir. Teknisyene göre işlerin hayal edilmesi değil yapılması gereken durumdur. Girişimci ise vizyon sahibi, yarını ön gördüğü gibi yaşayan, değişime açık, muhtemel fırsatları yakalamaya çalışan kişidir. Kısaca teknisyen teknik düşünür, girişimci hem teknik hem de sosyal düşünmek zorundadır.
-
Fabrika Müdürü ve Girişimci
Fabrika müdürü fabrikası ile ilgilenir. Fabrikadaki sorunları çözmeye çalışır. Fabrikanın tasarımı, düzenlenmesi, kapasitesi, otomasyonu, çalışanlar, üretim ve mamul ile ilgili kararlar verir. Girişimci ise hem fabrika, hemde fabrikanın dışındakilerle ilgilenir ve önemli kararlar alır. Fabrika müdürünü fabrika dışındakiler (müşteriler, ortaklar vb) ile dolaylı olarak ilgilenir. Girişimci ise hem fabrikanın içindekilerle hem de dışındakilerle ilgilenmek zorundadır.
Mentör danışılan, danışan kişiye yol gösteren fakat işin yapılmasına karışmayan kişidir. İşle ilgili kurmay pozisyonda bulunan kişidir. Girişimci hem kurmay hem komuta pozisyonundadır. Futbolcu için teknik adam ne ise işi yapan için de odur. Sahaya çıkıp futbol oynamaz fakat oyunla ilgili taktikler verir. Girişimci gerekirse sahanın içinde de dışında da görev alır, kararlar verir. Mentör bilgi ve tecrübeyi girişimci ile paylaşır, girişimci mentörden aldığı bakış açısı ve stratejisi ile fikrin uygulayıcısı ve karar vericisi konumundadır.
Dostları ilə paylaş: |