ÜÇÜNCÜ fasilarafat ve müzdeliFE'de telbiYE



Yüklə 0,56 Mb.
səhifə14/19
tarix27.12.2018
ölçüsü0,56 Mb.
#86768
1   ...   11   12   13   14   15   16   17   18   19

ALTINCI BÖLÜM

Resul-i Ekrem'in Sahabe huzurunda aşikare olarak yaptığı bir şeyi Sahabe'nin gizlemesine ittifak edip, onu yapmamalarına dair olan rivayetlerdir. Mesela Rafizilerin, Veda Haccı'nda, Resul-i Ekrem bütün Sahabe huzurunda Hz. Ali'nin elinden tutarak, "Bu benim kardeşim, vasim ve halefimdir. Benden sonra, bunu dinleyin ve buna itaat edin." diye buyurduktan sonra Sahabe-i Kiram'ın hepsi bunu gizledi ve bozdular, dedikleri sözler gibidir. Yalancıya Allah lanet etsin. Güneş battıktan sonra geri dönmesine dair olan rivayet de bunun gibidir.



YEDİNCİ BÖLÜM

Hadisin batıl bir söz olmasıdır.



1- "Samanyolu- gökteki beyazlık- arşın altındaki yılanın terinden hasıl olur."

2- "Rabbım gadaplandığı vakit, vahyi, Farisi diliyle indirir; gadabı geçince Arapça indirir."

3- "6 şey unutkanlık getirir. Bunlar: Farenin girdiği yemeği yemek, biti ateşe atmak, akarsuya idrar etmek, sakız çiğnemek, olgunlaşmamış elma yemek ve kafadan kan aldırmak."

4- "Ey Humeyra, güneşde ısınmış suyla yıkanma, çünkü alalık hastalığı getirir."

Esasen "Humeyra" ile başlayan bütün hadisler yalandır. Yalnız Şeyh Celaleddin-i Suyuti sahih hadiste "Ya Humeyra" diye varid olduğunu söylemiştir. Şöyle ki: Hakim'in Ümmü Seleme'den rivayetinde Resul-i Ekrem, zevcelerinden birisinin gelecekte Halifeye karşı isyan edeceğini söyleyince, Hz. Aişe gülümsedi. Resul-i Ekrem, "Ya Humeyra, dikkat et, senin olmadan korkarım." buyurdu. Sonra Hz. Ali'ye dönerek, "Aişe eline düşerse, ona karşı yumuşak davran." buyurdu. Müstedrek'de Buhari ve Müslim'in şartları üzerine hadisin sahih olduğu söylenmektedir. Zehebi ise, Buhari ile Müslim'in bu adamdan hadis rivayet etmediklerini söylemişlerdir.



5- "Sadaka verecek malı olmayan kimse yahudilere lanet etsin. "

Lanet hiçbir surette sadaka yerine geçmez.



6- "İsmi Ahmed veya Muhammed olan kimseyi Cehennem'e koydurmamak için karar aldım."

7- "Teberrüken oğluna Muhammed adını veren kimse, oğluyla beraber Cennet'tedir."

8- "Doğacak çocuğuna Muhammed adını vermek maksadiyle temasta bulunan kimseye, Allahu Teala erkek evlad verir."

Bu hususta daha birçok rivayetler var. Hepsi de yalandır. Ben de derim ki: Taberani ve İbn-i Adiyy'in İbn-i Abbas'dan, "Üç oğlu olup, hiçbirine, Muhammed adını vermeyen cehalet etmiş olur." rivayeti vardır. Camiu's-Sağir'de de, bütün bu rivayetlerin kendi kendilerini yalanlıyan rivayetler olduğunu söyler.



SEKİZİNCİ BÖLÜM

Rivayet edilen hadisin Peygamber ve Ashab sözüne benzememesidir.



1- "Üç şey gözün ziyasını artırır. Bunlar: Yeşillik, su ve güzel yüzdür."

Bu sözden Ebu Hüreyre, İbn-i Abbas, Said bin Müseyyeb, Hasan, Ahmed ve Malik gibi zatları tenzih etmek lazımdır. Ben de derim ki: Yukarıda zayıf olup mevzu olmadığını söylemiştik. Gerek bu hadis ve gerek "Güzele bakmak gözü cilalandırır" hadisleri zındıkların uydurmalarıdır. Ben de derim ki: "Güzel kadına ve yeşilliğe bakmak gözün nurunu arttırır." hadisini Ebu Nuaym Hilye'de Cabir'den rivayet etmiştir. (Hadis olsa da gaye kendi ailesidir.)



2- "Güzel yüz ve kara kaşlara bakınız. Allahu Teala güzeli Cehennem'de yakmaktan haya eder."

Bu rivayeti uydurana Allah lanet etsin.



3- "Güzele bakmak ibadettir."

Ben de derim ki: Mevzu olmayıp zayıf olduğunu yukarıda anlatmıştık.



4- "Tepeden saçı dökülen birçok kimseleri Allahu Teala bu sayede affeder. Ali de onlardan birincisidir."

5- "Burunda biten kıllar, insanı cüzzamdan korur."

Bu rivayetten İmam-ı Ahmed'e sordular, o da, hiçbir şey değildir, dedi. Ben de derim ki: Ebu Ya'la ve Evsat'ında Tebarani zayıf sened ile Aişe'den rivayet etmişlerdir.



6- "Güzel yüz ve güzel isim kendisine nasib olan kimse, bunları yerinde kullanmazsa, bunların Allahu Teala'nın vasıflarından olduğunu unutmuş sayılır."

Güzel yüzleri öven, onlara bakkayı ve onlardan iltiması emreden veya onları ateş yakmaz diye rivayet eden bütün hadisler yalandır, uydurmadır. Bu hususta pek çok hadisler varsa da, biz bunların önemlilerinden bir tanesini zikredelim:

"Bana gözcü göndereceğiniz vakit, yüzü ve adı güzel olanını seçiniz."

Bunun ravileri arasında, Ömer bin Said vardır ki, İbn-i Hibban bu adamın hadis uydurduğunu söylemiştir. Ebü'l-Ferec de bu hadisi Mevzuat'ına almıştır. Fakat, "İyilikleri güzel yüzlerde arayınız" hadisini Buhari Tarih'inde, İbn-i Ebi'd-Dünya, Ebu Ya'la ve Taberani Aişe'den; diğerleri de, İbn-i Abbas, Enes, Cabir ve Ebu Hüreyre'den rivayet etmişlerdir ki, buna göre hadis mevzu olmaz. Ya hasen, ya da zayıf olur.



DOKUZUNCU BÖLÜM

Hadislerde tarihin bulunmasıdır. Filan sene veya filan tarihte şöyle olursa, böyle olur, gibi. Mesela: "Muharremde ay tutulursa kıtlık ve muharebeler olur." Böylece her ay ile ilgili olan rivayetlerin hepsi yalandır.



ONUNCU BÖLÜM

Tababetle ilgili olan hadislerdir. "Keşkül beli kuvvetlendirir; balık yemek, bazı hastalıkları önler", "Cinsi münasebet azlığından şikayet edene yumurta ve soğan yemeyi tavsiye etmek, keşkülün Cennet'ten çıktığı ve onu yemekle, kırk erkek kudretine sahip oldum." buyurduğu, "Mü'min tatlıdır, tatlıyı sever." (buna dair yukarıda izahat verilmiştir), "Aç karnına hurma yemek bağırsaktaki kurtları döker." (Bu hadisi, Camiu's-Sağir'de de olduğu gibi Ebu Bekir ve Deylemi İbn-i Abbas'dan rivayet etmişlerdir.) "Nifas halinde kadınlarınıza kuru hurma yediriniz." Ben de derim ki, bunu inkar doğru değildir. Birçoklarının Hz. Ali'den rivayetlerinde, "Lohusa kadınlarınıza yaş hurma yediriniz. Yaş bulunmazsanız kuru hurma yedirin; zira Allah katında en makbul ağaç hurma ağacıdır. Meryem bint-i İmran, İsa Aleyhisselam'ı bu ağacın altında doğurdu." Ayrıca yine birçoklarının İbn-i Kays'dan merfu olarak rivayetlerinde: "Nifas halinde hurma yiyen kadının çocuğu halim olur. Zira, İsa'yı doğuran Meryem'in ilk yediği hurmadır, Allah katında daha iyi bir yemek olsaydı Meryem'e onu yedirirdi." Bu hususta daha birçok rivayet zikredildikten sonra, "Ve huzzi ileyki.." ayet-i celilesini okudu. Yine "Din kardeşine tatlı bir lokma yediren kimselerden Allahu Teala mahşerin acılığını kaldırır," "Pislik yoluna düşen bir lokmayı alarak yıkadıktan sonra yiyen kimsenin günahları bağışlanır." Ayrıca "Yemeğe üflemek, yemeğin bereketini kaybeder." Ben de derim ki: Resul-i Ekrem'in yemeği üflemekten nehyettiğini Ahmet, hasen sened ile, İbn-i Abbas'dan rivayet etmiştir. Yine; "Kulağınız çınladığı vakit, salevat-ı şerife getirin" ve "Beni hayır ile yad edeni, Allah da hayır ile yad etsin." deyiniz. Gerek bu ve gerek kulağın çınlamasıyla ilgili diğer bütün hadisler yalandır. Ben de derim ki: Hakim, İbn-i Sünni, Taberani, Ukayl ve İbn-i Adiyy bu hadisi Ebu Rafi'den rivayet etmişlerdir. Hadisi, Suyuti Camiu's-Sağir'ine almış ve mevzu olmadığını söylemiş, Cezeri de, sahih olduğunu kabul etmiştir. İşte bütün bu rivayetler aralardaki istisnalardan başka hepsi mevzudur.




Yüklə 0,56 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   11   12   13   14   15   16   17   18   19




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin