KADIN HAREKETİ
350
351
KADIN HAREKETİ
Hanımları Esirgeme Derneği'nin sekreterliğini yapan ve Osmanlı Donanma Cemiyeti Hanımlar Şubesi'ni kuran Nezihe Mu-hiddin'in (1925'ten itibaren İstanbul'da Kadın Yolu, sonradan Türk Kadın Yolu adlı dergileri çıkarmıştır) başkanlığında kurulan partinin gündemindeki en önemli madde, siyasal eşitliğin sağlanmasıdır. Ancak Ankara, tüm ulusu kapsayacak Halk Fırkası'nın kuruluş çalışmaları içerisinde olduğundan bu partinin kurulmasına izin verilmez ve kendilerine bir cemiyet kurmaları önerilir. Bunun üzerine parti kurmaya
Kadınlara oy hakkı verilmesi için istanbul Üniversitesi'nin bahçesinde yapılan bir gösteri, 1934.
Kadın Eserleri Kütüphanesi Arşivi/TT, S. 51 (Mart 1988)
torluğun dünya ile bağının kurulduğu istanbul, 20. yy'ın başlarında uluslararası bir hareket niteliği kazanan "birinci dalga feminist harekef'in bilgisinin, yabancı seyyahla^ ziyaretçiler ve dünyadaki gelişmeleri yayınlardan izleyebilen, yabancı dil bilen Osmanlı kadınları sayesinde taşındığı en önemli merkezdi. İstanbul bu özelliğini, Cumhuriyetle birlikte başkentin Ankara'ya taşınmasından sonra da bir ölçüde sürdürdü. Örneğin 1935 Dünya Feminist Kongresi istanbul'da toplandı. Daha yakın dönemde, Nermin Abadan Unat' m girişimleriyle düzenlenen "Türk Toplumunda Kadın" konulu uluslararası seminer istanbul'da yapıldı. Son dönem kadın hareketleri, ivmesini, istanbul'un, siyasal merkez olmasa da, Türkiye'nin en canlı entelektüel merkezi olmasından aldı.
Osmanlı Dönemi (1886-1918): II. Meşrutiyet döneminde, istanbul'da yayınlan, dernekleri, eylemleri, öncüleri ve istanbullu, hattâ İstanbul dışından kadınlarla kurduğu etkileşimle, gerçek anlamda bir kadın hareketinin varlığından söz edilebili-yorsa, kuşkusuz bunun temelleri biraz daha önceye gider.
Osmanlı kadın hareketini hazırlayan unsurlar Tanzimat'la başlayan yenileşme hareketiyle birlikte oluşmuştur. Ayşegül Yaraman Başbuğ'un Elinin Hamuruyla Özgürlük kitabında özetlendiği gibi, bu unsurların başlıcaları, yasal reformlar (1841 kadı izniyle evlenme fermanı, 1854-1857 esir pazarlarının kapatılması, 1856 veraset hakkı), kadınların eğitim hakkından yararlanmaya başlaması (1862 ilk kız rüştiyesi, 1869 kız çocukları için zorunlu sıb-yan okulu, 1870 ilk kadın müdire atanması, 1870 kız öğretmen okulu) ve günün aydın çevrelerinde, gazete ve dergilerde kadın konusunda başlayan yoğun fikir tartışmalarıdır. Bu sayede, 1868'de Rabia adıyla Terakki Dergisi 'nde yazan bir kadın "ne erkekler kadınlara hizmetkâr, ne de kadınlar erkeklere cariye olmak için ya-
ratılmıştır" diyerek, kadınların isyan hakkını dillendirebilmiştir.
1869'dan itibaren doğrudan kadınlara yönelen dergiler yayımlanmaya başlar (bak. kadın dergileri). Dergiler, kadınların gerek kendi haklan, gerekse hareketin bilinç akımını yaratmak açısından önemlidir. Bunlar arasında, ilk defa yalnız kadınların çıkardığı, sahibi Arife adlı bir kadın olan Şükufezar'm (Çiçek Bahçesi, 1886); 1895-1906 arasında 580 sayı yayımlanan, sürekli yazan kalemleri arasında dönemin önde gelen yazar ve düşünür kadınlarından Fatma Aliye(-»), Şair Nigâr Hanım, Makbule Leman Hanım'ın yer aldıkları Hanımlara Mahsus Gazete 'nin(->) ve II. Meşruti-yet'ten sonra, 1913'te, Müdafaa-ı Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti'nin organı olarak çıkan Kadınlar Dünyası/^) dergisinin çok önemli bir yerleri vardır.
Diğer dergilerle karşılaştırıldığında feminist bir söylem oluşturmaya en yatkın dergi olan Kadınlar Dünyası'nâz sürekli yazan Aziz Haydar, Belkıs Şevket, Müker-rem Belkıs, Nimet Cemil gibi birçok kadın, kadınların kıyafetinin değişmesinden eğitim hakkına, görücü usulü evlenmenin e-leştirisinden boşanma hakkına, çalışma hakkından siyasal haklara kadar pek çok somut talep ve çözüm önerisi geliştirmişlerdir. Organı olduğu Müdafaa-ı Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti, ayrıca, Bedra Osman Hanım ve arkadaşlarının telefon şirketinde işe alınması için eylem düzenlemiş; kadınların hiçbir alanda erkeklerden geri olmadıklarını göstermek için Belkıs Şevket Hanım'ın 17 Kasım 1913'te uçağa binmesi eylemini yapmıştır. Dergi özellikle o-kurlarıyla iletişim kurmada çok başarılıdır ve gelen okur mektuplarından, kadınların başlayan mücadeleyi destekledikleri anlaşılmaktadır.
Bu dönemde kadın hareketinin çevresinde odaklaştığı başlıca kurumlar, dergiler ve dernekler olmakla birlikte, bilinçlendirme çalışmalarının bununla sınırlı kalma-
dığı da bilinmektedir. Dönemi inceleyen araştırmacıları en çok etkileyen olaylardan birisi, Kadın dergisinde çıkan bir dizi yazıyla haberdar olduğumuz "Beyaz Konferanslar" adı verilen çalışmalardır. 1911'de 300 kadın, derin bir tarih ve sosyoloji bilgisiyle, çok berrak bir "kadın bakış açısı"na sahip olduğu anlaşılan Fatma Nesibe Hanım'm konuşmasını dinlemek için, konferansları düzenleyen P. B. Hanım' in konağında dokuz kez bir araya gelmiştir. Ayrıca, Teali-i Nisvan Derneği'nin kurucusu Halide Edip (Mektep Müzesi dergisinde yayımlanan konferanslar), Nakiye Hanım (Elgün) ve başka birçok tanınmış kadının başka yerlerde bu tür konferanslar verdikleri biliniyor.
Yukarıda anılan ve amaçlan doğrudan kadın haklarım geliştirmek olan derneklerin dışında kadınlar, özellikle Balkan Savaşı ve I. Dünya Savaşı sırasında İstanbul' da, Topkapı Fukaraperver Hanımlar Cemi-yet-i Hayriyesi, Kadıköy Fukarasever Hanımlar Cemiyeti, Himaye-i Etfal Cemiyeti, Asker Ailelerine Yardımcı Hanımlar Cemiyeti, Müslüman Kadın Birliği, Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti, Hanımlar Heyet-i Merkeziyesi, Osmanlı Donanma Cemiyeti Hanımlar Şubesi, Bikes Ailelere Yardımcı Hanımlar Cemiyeti gibi yardım dernekleri; kadınlara eğitim vererek çalışma hayatına girmelerine yardımcı olmak için kurulmuş Osmanlı Türk Hanımları Esirgeme Derneği, Azkaniver Ermeni Maarifperver Kadınlar Cemiyeti; biçki dikiş yurtları açan, merkezi Selanik'teki Şefkat Cemiyet-i Hay-riyesi'nin şubeleri ve nihayet 19l6'da İstanbul'da Enver Paşa'nın himayesinde kadınlara iş bulmak için kurulan, ancak yönetiminde kadınların yer almadığı Osmanlı Kadınları Çalıştırma Cemiyet-i tslami-yesi ya da yerli malı kullanmayı teşvik a-macıyla kurulan Mamulat-ı Dahiliye tstih-lak-ı Kadınlar Cemiyet-i Hayriyesi gibi e-konomik amaçlı dernekler kurmuşlar, çok sayıda kültür amaçlı demekte faal olmuşlar ve nihayet İttihad ve Terakki Cemiye-ti'ne bağlı bir de kadınlar şubesi oluşturmuşlardı (bak. kadın örgütleri).
Dostları ilə paylaş: |