HOCAPAŞA CAMÜ
Eminönü Ilçesi'nde, kendi adını taşıyan mahallede, Ibni Kemal Caddesi ile Hoca Paşa Camii Sokağı'nın kesiştiği köşededir. Hoca Üveys Paşa Mescidi olarak da bilinir.
Banisi, Hadîka'ya göre 16. yy'da yaşayan Vezir Üveys Paşa'dır. Fakat kaynaklarda yer alan bilgilere göre, çeşiüi dönemlerde yaşamış birkaç tane Üveys Paşa vardır. Bu bilgiler doğrultusunda Hadîka'da sözü edilen Üveys Paşa diğer şahıslarla karıştırılmıştır. Oysaki baninin ne Hadîka' da ne de diğer kaynaklarda sözü geçen Üveys Paşa ile hiçbir ilgisi yoktur, istanbul Vakıftan Tahrir Defteri'ne göre, caminin banisi Hoca Üveys bin Kayser'dir. Mezarı mihrap duvarının önünde yer almaktadır. II. Mehmed (Fatih) dönemine (1451-1481) ait olan yapının 882/1477'den önce yazılan vakfiyesinde inşa tarihi kesin olarak belirtilmemiştir.
19. yy'da yemden inşa edilen yapı bu dönemin mimari özelliklerini yansıtmaktadır. Kiremit çatıyla örtülü yapının doğu ve batı cephelerinde 3, mihrap duvarı ve çokgen olarak inşa edilmiş son cemaat yerinde ise 4 tane büyük penceresi bulunmaktadır. Son cemaat yerinin kuzeybatısında yer alan pencere kapatılarak düz bir şekilde bırakılmıştır. Yapıyı çevreleyen ve harim kısmına aydınlık, ferah bir görünüm kazandıran bu pencereler yuvarlak kemerli, yüksek ve geniştir. Kemerlerin oturduğu, pencereler arasına yerleştirilmiş pilastrlar düz ve bezemesizdir. Yapının yan taraftan girişini sağlayan kuzeydoğusundaki kapısı kapatılmıştır. Giriş, son cemaat yerindeki, üzerinde 1285/ 1863 tarihi bulunan yuvarlak kemerli büyük kapıdan sağlanmaktadır. Kuzeybatıda yer alan minare, kalın gövdeli, tek şerefeli ve taş külahlıdır.
Harim kısmında tavan çubuklu denilen türdendir. Harimi çevreleyen ahşap mahfil doğu ve batıda 3, kuzey tarafta ise 2 ahşap direğe oturmaktadır. Son yıllarda yemlenen mihrap Kütahya çinileriyle kaplanmıştır. Ahşap minber 19. yy süsleme özelliklerini yansıtmaktadır.
Caminin kuzeybatı duvarında 1234/1818 tarihli Dördüncü Kadın Çeşmesi yer almaktadır. Eskiden caminin karşısında bulunan bu çeşme yerinden sökülerek buraya taşınmıştır. Çeşmenin 14 mısralık kitabesinde, bu çeşmenin yerinde Fatih'e ait bir çeşme bulunduğunu ve zamanla harap olduğundan II. Mahmud'un (hd 1808-1839) dördüncü kadım tarafından yeniden yaptırıldığı belirtilmektedir. Barok üslupta yapılmış mermerden çeşmede akant yapraklarının süslediği "S" kıvrımları, ortada yine akant yapraklarıyla birleşerek dekoratif bir kemer oluşturmuştur. Yaprakların ortasında bir rozet yer almaktadır. Ayna
Dostları ilə paylaş: |