Ünden bugüN



Yüklə 8,87 Mb.
səhifə630/877
tarix09.01.2022
ölçüsü8,87 Mb.
#93648
1   ...   626   627   628   629   630   631   632   633   ...   877
KANDİLLİ

Boğaziçi'nin en dar yerinde, Anadolu yakasında, karşıdaki Bebek Koyu'na doğru uzanan sivri burnun ardında yer alan semt.

İdari açıdan Üsküdar İlçesi'ne bağlı bir mahalledir. Güneyde Vaniköy(->), kuzey ve kuzeydoğuda Küçüksu(->), doğuda Bah-çelievler-Talimhane mahalleleri ile çevrilidir. Semtin önünden denize ve yalılara paralel Kandilli Caddesi geçer. Yalılar dışında yerleşme, İskele Meydanı'ndan ve daha güneyde kalan Sıraevler Sokağı'ndan başlayarak içerilerde, tepelere doğru uzanan zaman zaman dik yokuşlu yollar ve ara sokaklar çevresinde gelişmiştir. Geçmişte olduğu gibi günümüzde de, Anadolu yakası Boğaziçi köyleri arasında, en seçkin sayılanlardan biridir.

Kandilli Burnu, Boğaziçi'nin kuzey-gü-ney yöndeki akıntıları için topografik bir engel oluşturduğundan, bu noktada akıntılar güçlü ve deniz çırpıntılıdır. Kandilli Akıntı Burnu da denen bu bölgenin, antik çağda Echia (ya da Ekhaia) olarak ad-landırıldıği; Bizans döneminde ise Vani-köy ile Göksu arasındaki dik yamaçlara Broktoi veya Prookhtoi denildiği sanılmaktadır. Çeşitli gezgin ve tarihçiler bölgeyi farklı adlarla da anmışlardır. Anton Dethier(->), sert akıntılar yüzünden "tehlike" anlamında "Perirron" dendiğini; tarihçi Pitton de Tournefort, "Bosforus Niko-polis"; Pierre Gilles(->) ise "Moltorino" dendiğini yazarlar. Osmanlı döneminde yörenin Kandilli adını alması konusunda da çeşitli rivayetler vardır. Bir varsayıma göre,

eski dönemlerde tehlikeli olan Akıntı Bur-nu'nda geceleri gemicilere işaret vermek için sürekli yakılan işaret fenerleri yüzünden buraya Kandilli denmiş; bir başka söylentiye göre, IV. Murad (hd 1623-1640) Revan seferi dönüşünde burada kendisi için inşa edilen kasra gelmiş ve oğlu Şehzade Mehmed buradaki sarayda doğduğu zaman bahçedeki bir servi ağacını kandillerle donatmış ve kandiller geceler boyunca yandığı için semte bu ad verilmiştir. İncici-yan ise diğerleri yanında, padişah hasekilerinden birinin kendini buradan denize atması (veya denize atılması) sonucunda boğulup ölmesi üzerine Akıntı Burnu'na "Kan Dili" dendiği şeklindeki bir başka rivayeti nakleder.

Kandilli'de, 18. yy'a kadar, padişahların ünlü Kandilli Bahçesi(-») dışında yerleşme olmadığı anlaşılıyor. Evliya Çelebi 17. yy'm ortalarında Kandilli'yi anlatırken "Kandilli Hasbahçesi Göksu'nun cenubu karşısında bir bağ-ı irem'dir ki Murad-ı Sa-lis binasıdır" der. Akıntı Burnu'nda set set bir kaya üzerinde birçok kasırdan ve ardındaki dağlık bölgeden ve bağlardan söz eder. Kandilli Hasbahçesi'nin yıldızı asıl IV. Murad döneminde parlamış, buraya bir saray (kasır) yapılmış, padişah Kandilli Sarayı'nda sık sık kalmıştır. Bu saray ve kasırlar IV. Mehmed zamanında (1648-1687) onarım görmüştür. III. Ahmed döneminde (1703-1730) Kandilli Burnu civarında, bağımsız binalar halinde 4 kasır, l köşk, 3 de oda bulunduğu; bunlardan bir bölümünün denizin kenarında ve üzerinde (Kurşunlu Kasır) bir bölümünün ise (örneğin Bülbül Köşkü) Kandilli sırtlamadaki korularda olduğu anlaşılıyor.

Kandilli'nin bir hasbahçe olmaktan çıkıp iskâna açılması 18. yy'm ortalarında-dır. I. Mahmud 1740'larda Kandilli Hasbahçesi'nin geniş arazisini parselletip "ica-re-i müeccele" denilen çok uzun süreli kiralama ve kullanım hakkı verme yoluyla burada ev yapıp oturmak isteyenlere dağıtmış; bu tarihlerden sonra da köy hızla gelişmiştir. Kendisi için de buraya bir sahilsa-ray yaptıran padişah ve Kandilli'de yalıları, köşkleri olan diğer devlet erkânı, semtte cami, çeşme, kuyu, hamam gibi hayrat ve inşaat faaliyetine girişmişler; bir pazar kayığı iskelesi kurulmuş, Boğaziçi'nin en güzel sayılan iki pazar kayığından biri Kandilli'ye işlemeye başlamış; semtin böylece yenilenmesi, onarılması, "şenlendirilmesi" ile daha sonraki gelişmelerin temeli atılmıştır.

18. yy'm ikinci yarısında, çoğunluğu


Müslüman, bir bölümü ise Rum ve Erme
ni Hıristiyan olan köy halkı dışında Kan
dilli'ye yerleşenler, Osmanlı devlet bürok
rasisinin en üst mevkilerinde bulunan sad
razam, kethüda vb kişilerdir. Boğaziçi'nin
Anadolu yakasının seçkin ve nüfuzlular
semti denebilecek Kandilli'nin bu özelli
ği, sonraki yüzyıllarda yalılar büyük çap
ta el değiştirmiş de olsa, sürmüştür.

19. yy'ın ortalarında Şirket-i Hayriye'nin


kurulması ve Boğaziçi'ne vapur işlemeye
başlamasından sonra, o zamana kadar sa
dece pazar kayıklarıyla sağlanan ulaşım


Yüklə 8,87 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   626   627   628   629   630   631   632   633   ...   877




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin