Tablo m
Türkiye Geneli ve İstanbul'da 1988-1993 Arası Fiyat Artışları
Yıllar
|
Genel
|
İstanbul
|
1989
|
72,2
|
61,8
|
1990
|
65,9
|
46,3
|
1991
|
67,8
|
66,3
|
1992
|
73,5
|
61,6
|
1993
|
92,2
|
98,2
|
İNTİZAM VAPURU
178
179
İOANNES H KOMNENOS
lı yapım kadar olduğu herkesin bildiği bir gerçektir. Belediye sınırları dışındaki alanlarda yapılan kaçak ticaret ve sanayi yapılan da göz önüne alındığında istanbul inşaat sektörünün ülke ekonomisi içindeki payının büyüklüğü ortaya çıkmaktadır. Bibi. H. Güneş, Türkiye'de inşaat Sektörünün Yapısı ve istanbul Müteahhitlerinin Sorunları, istanbul Ticaret Odası, Yayın no. 1990-23, ist.; Z. Sözen, "Yüklenici İşletmelerde Organizas-yonel Değişim ve Stratejik Yönelimler", (iTÜ Araştırma Fonu, yayımlanmamış araştırma), 1993; DiE inşaat istatistikleri; İTO istatistikleri; TÎMSE ve inşaat dergileri.
YILDIZ ŞEY
İNTİZAM VAPURU
Şirket-i Hayriye'nin(-0 44 baca numaralı yandan çarklı, buharlı yolcu vapuru.
1894'te, ingiltere, Londra'da R. & H. Green tezgâhlarında buharlı yolcu vapuru olarak yapıldı. 244 grostonluktu. Uzunluğu 50,3 m, genişliği 6,4 m, sukesimi 3,1 m idi. 2 silindirli compound buhar makinesi vardı. Saatte 12 mil yapıyordu. 43 baca numaralı İkdam adlı bir de eşi vardı.
Tablo IV
1992 Yılında İstanbul'da Yapılan
Bina Yatırımlarının Tipolojik
Dağılımı
Tipi Toplam Yatırım içindeki Payı
70,90
Konut
22,40
0,05
Ticaret Sanayi
6,65
Diğer
çeleri başlayan bu gelişim, konut alanında Toplu Konut Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle hız kazanmıştır. Bugün istanbul' da prefabrik konut sistemi veya prefabrik yapı elemanları üreten 10'u aşkın fabrika bulunmaktadır. Talebin kararsızlığı ve yüksek enflasyon bu alandaki yatırımları engelleyen başlıca faktörlerdir.
Makineleşme, inşaat sektöründe yüksek bir düzeye ulaşmıştır. Kamuya iş yapan müteahhitlerin yüzde 85'inde, özel sektöre iş yapan müteahhitlerin ise yüzde 42' sinde makine parkı vardır.
Sektörün istanbul'da ürettiği binalar Türkiye'de üretilen binaların yüzde 17'sini meydana getirmektedir (bak. Tablo IV).
DiE'nin 1992 tespitlerine göre Türkiye' de aynı yılda üretilen konutların yüzde 17,6'sı, ticaret binalarının yüzde 19,4'ü, sanayi binalarının yüzde 12'si, sağlık binalarının yüzde 1,4'ü, kültür binalarının yüzde 1,3'ü, dini binaların yüzde 4'ü İstanbul' da gerçekleştirilmiştir.
İntizam Vapuru
Eser Tutel koleksiyonu
Yukarıda verilen bilgilerin sadece for-mel sektöre ilişkin olduğu, enformel sektörü içermediği unutulmamalıdır, istanbul' da ruhsatsız konut yapımının en az ruhsat-
Anadoluhisarı sırtlannda inşaat alanları. Oktay Ekinci, 1993
Dönemin en hızlı vapurlarından biri olarak tanınmıştı.
I. Dünya Savaşı sırasında ordu emrine verilen intizam önce Haydarpaşa ile Sirkeci arasında haftalarca asker taşıdı. Mart 1915'ten Mayıs 19l6'ya kadar Marmara'da-ki iskeleler arasında düzenli 10 sefer yaptı, her seferinde de istanbul'a selametle dönmeyi başardı. 18 Eylül 19l6'da orduya ait erzakı Ereğli ve Zonguldak'tan getirmekle görevlendirilmişti. 13 Eylül gününe kadar yine olaysız 10 sefer yaptı. Süvarisi 'Sıtkı Kaptan'ın idaresinde Yenimahalle'den hareket ederek yine Zonguldak'a gitmişti. Dönüşte Ereğli'ye uğradı, l Ekim sabahı 6.00'da Prenses Maria adlı Rus savaş gemisi ile iki skavutun baskınına uğradı. Büyük hasar gören vapurdaki malzeme zorlukla karaya taşındı. Ama Haliç'teki Hasköy fabrikasına getirmek büyük masraf gerektirdiği için vapur 12.700 liraya devlete terk edildi. Devlet tarafından onarılan vapur, 1917'de Şarköy önlerinde battığı zaman 22 yıllık bir tekneydi.
ESER TUTEL
İNTİZAM-I ŞEHİR KOMİSYONU
istanbul'un cadde ve sokak tanzimi, temizlik ve aydınlatma gibi beledi hizmetlerinin düzenlenmesi amacıyla 4 Ramazan 1272/ 9 Mayıs 1855'te kurulan komisyon.
Osmanlı tebaasından dil bilen ve Avrupa görmüş Müslim ve gayrimüslim kişilerle, başkentte bulunan bazı tanınmış yabancılar komisyona üye olarak alındılar. Bunlardan Antoine Alleon bir banker ailesine mensuptu (bak. Alleon ailesi). Yine yabancı üyelerden Revelaki, ingiliz uyruğunda bir Rumdu. Sefirler arasında nüfuzu büyük olduğundan Babıâli ile Beyoğlu arasında aracılık yapıyordu. Osmanlı tebaasından Ohannes Çamiç daha sonra imparatorluğun ilk gayrimüslim nazırlarından oldu. Üyelerden Avram Kamondo Efendi Galata'nın Musevi bankerlerindendi. Ermeni zenginlerinden Mıgırdıç Cezayirli-yan(-0 Ayvansaray-Hasköy arasındaki "Yahudi Köprüsü" denen ahşap köprüyü yaptırmıştı. Diğer üyeler Encümen-i Dâniş(->) üyesi Mehmed Salih Efendi, Hüseyin Hüsameddin Efendi, Franko ben Be-rikole ve Harmanos'tu. Komisyonun çalışma yeri, kuruluşundan kısa bir süre sonra Ticaret Nezareti'ne nakledildi.
Komisyon ilk olarak bir mazbata ile hükümete bazı tavsiyelerde bulundu. 24 Oe-maziyelahır 1272/1 Mart 1856 tarihli bu mazbatada kaldırım, lağım ve suyollarının yapılması, sokakların temizliğinin sağlanması, cadde ve sokakların aydınlatılması, sokakların genişletilmesi, belediye örgütünün düzgün işleyen bir muhasebe teşkilatına sahip olması öneriliyordu. Komisyon bu hizmetlerin yapılabilmesi için gereken kaynakların nereden temin edilebileceği konusunda da öneriler getirmişti. Buna göre taşradan ve yabancı memleketlerden istanbul'a gelen at, katır gibi yük hayvanlarından nallarının beherinden 15' er para duhuliye resmi, tek ve çift atlı binek arabalarının her birinden ayda 10'ar, yük arabalarından 15'er kuruş, tamir veya inşa edilecek kaldırım ve yolların üzerindeki ev ve dükkân sahiplerinden, fukara olanlar hariç, 30 kuruştan 500 kuruşa kadar resim alınacaktı.
Komisyon belediye örgütlenmesi için şehrin 14 belediye dairesine ayrılmasını önerdi ve bir Nizamname-i Umumi hazırlayarak hükümete sundu. Padişaha tasdik ettirilen nizamname, Cemaziyelevvel 12747 Aralık 1857'de yürürlüğe girdi. Bununla birlikte Altıncı Daire-i Belediye(->) olarak adlandırılan Beyoğlu-Galata semti dışında ciddi bir teşkilat kurulamadı. Komisyon da 1858'de dağıldı.
Bibi. (Ergin), Mecelle, I, 1366-1413; I. Ortaylı, Tanzimattan Sonra Mahalli idareler, Ankara, 1974, s. 124-126.
istanbul ioannes ıtzimiskes
(925'lerKozana - 10 Ocak 976, Konstan-tinopolis) Bizans imparatoru (hd 969-976). Makedonyalılar Hanedanı'na(->) mensup olan loannes, asıl vârislerinden olmadığı tahtı zorla ele geçirmiştir. loannes soy-
I. loannes Tzimiskes'in monogramını taşıyan sikke (ön ve arka yüz).
H. G. Goodacre, A Handbookfor the coinage ofthe Byzantine Empire, Londra, 1928-1933
lu bir Ermeni ailesine mensuptu. Bazı kaynaklara göre Tzimiskes adı, "kısa boylu" anlamına gelen Grekçe "muzakites" sözcüğünün Ermeni telaffuzudur. Annesi, İmparator II. Nikeforos Fokas'ın kız kardeşidir, ilk karısı Maria'dan dolayı da komutan Bar-das Skleros'a akraba olur.
Bir komutan sıfatıyla loannes'in ilk parlak çıkışı, 958'de Samasota'nın (Samsat) fethi oldu. Önceleri imparator Fokas'ın sadık bir bendesi iken sonra taraf değiştirdi ve ona karşı bir komploya karıştı, izlediği politikalar yüzünden halk tarafından sevilmeyen Fokas, 10-11 Aralık 969'da, Bu-koleon Sarayı'nda(-») loannes Tzimiskes' in adamları tarafından vahşice öldürüldü. Komployu imparatorun karısı Teofano hazırlamış, bazı kaynaklara göre bizzat İoan-nes yürütmüştü. I. İoannes, tahta geçtikten sonra Patrik Polyeuktos tarafından tövbeye zorlanarak, Teofano'yu hapsetmeye, cinayet ortaklarını cezalandırmaya razı e-dildi. Ardından da VII. Konstantinos Por-firogennetos'un(->) kızı ve tahtın gerçek vârisleri Basileios (II.) ve Konstantinos'un (VIII.) halaları Teodora ile evlenip meşruiyetini sağlamaya çalıştı.
I. loannes enerjik bir dış politikayla 971' de Bulgarları püskürttü, aynı yıl Rus Prensi Svyatoslav'ı yenilgiye uğratıp, tümüyle kontrol altına aldığı Bulgaristan'ın bir bölümünü vermek ve akrabası Teofano'yu evlendirmek suretiyle, -ileride Kutsal Roma Germen imparatoru unvanını alacak- Ot-to (I.) ile ittifak kurdu (972). Daha sonra doğuya yönelerek Antiokheia'yı (Antakya), Damaskus'u (Şam) ve Beyrut'u fethetti. Tripoli'yi (Trablus) kuşattıysa da başarılı olamadı. Bazı kaynaklarda Ermeni Kralı III. Aşot'a yazdığı bir mektuptan söz e-dilerek, esas amacının Filistin'i Araplardan tümüyle kurtaracak bir çeşit Haçlı seferi düzenlemek olduğu kaydedilir.
I. loannes Tzimiskes aynca kilise ile yakın ilişkiler kurarak, sabık imparator Nikeforos'un fermanlarını iptal ettirdi ve kilisenin toprak sahibi olmasına yeniden o-lanak sağladı. 974 ve 975 tarihli iki fermanda kilise çevrelerine karşı takındığı esnek tutum görülür.
I. İoannes Tzimiskes dönemi hakkında en önemli bilgiler, İoannes Skilitzes'in ve Leon Diakanos'un yazmalarından derlenmiştir. Döneminde basılan sikkeler haricinde bilinen bir adet portresi vardır. Madrid'deki Skilitzes koleksiyonunda, kariyerini betimleyen 41 minyatür bulunmaktadır.
Bibi. V. Tupkova-Zaimova, "Leş frontieres oc-cidentales deş territoires conquis par Tzimis-ces," Recherches degeographie historique, S. 2, Sofya, 1975, s. 113-118; A. A. Vasiliev, Bizans imparatorluğu Tarihi, I, Ankara, 1943, s. 391-393, 425, 427; Ostrogorsky, Bizans, 264-276; G. Schlumberger, L'epopee byzantine â la fin du dixieme siecle, c. 2, Paris, 1925; C. Diehl, Byzantium, Greatness and Decline, Newjer-sey, 1957, s. 38, 47, 115, 156.
AYŞE HÜR
İOANNES H KOMNENOS
(13 Eylül 1087, Konstantinopolis - 8 Nisan 1143, Anazarbos [bugün Adana yakınlarında Anavarza]) Bizans imparatoru (hd 1118-1143).
Komnenos Hanedam'nın(-t) en seçkin üyelerinden biriydi, iktidarı süresince Araplar, Selçuklular ve Haçlılar tarafından işgal edilen imparatorluk topraklarını geri almaya çalıştı, batıdan gelen Peçenek, Sırp ve Macar akınlarım durdurdu.
15 Ağustos 1118'de, annesi Eirene Du-kaina'nın ve kız kardeşi Anna Komnena' nın(->) itirazlarına rağmen tahta çıktı, iktidara geçtiğinde babasının başarılı politikalarını sürdürmeyi seçti. Başkentte imtiyazlı biçimde yaşayan Venediklilerle i-lişkiyi gevşetmeyi başaramadı ve 1126'da onlara yeni ayrıcalıklar tanımak zorunda kaldı, fakat Anadolu'da ve Balkanlar'da başarılı oldu.
Babası I. Aleksios döneminde (1081-1118) yaklaşık 30 yıl süreyle etkisiz hale getirilen Peçenekler, Tuna'yı aşıp Trakya topraklarına ulaştıklarında (1122), loannes'in ordusu Peçenekleri barışa zorladı ve bu tarihten itibaren imparatorluk için Peçenek sorunu kalmadı. loannes bundan sonra sürekli rahatsızlık kaynağı olan Sırbistan'a yöneldi. Seferden büyük ganimetler ve esirlerle döndü.
Ancak, Macaristan tarafından tahrik edilen Sırbistan sonraki yıllarda Bizans için tehlike olmaya devam etti. loannes, Macar kraliyet ailesi ile akrabalığı yüzünden sık sık Macar taht kavgalarına karışmak zorunda kaldı. 1128'de Belgrad ve Braniçevo'ya saldıran Macar ordusu Bizans'ın üstünlüğünü kabul ederek geri çekildi ve barış sağlandı (1127-1129).
II. loannes Komnenos'un seferlerinin büyük çoğunluğu Anadolu topraklarına oldu. Bu dönemde Bizans'ın düşmanı Selçuklular değil, Malatya dolaylarındaki Da-nişmendliler idi. 1134'te bu emirliği yendikten sonra, Suriye yolunda kendisine engel olan Kilikya'daki Rubenidlerin Ermeni Krallığı'nı ortadan kaldırdı (1137). Anti-okheia'da (Antakya) hâkim olan Haçlı komutanı Poitiers'li Raymond'u 1138'de mağlup ederek imparatorluğun vasalı yaptıktan sonra Suriye içlerine sefere devam etti, fakat Aleppo (Halep) önlerinde durmak zorunda kaldı.
O sıralar italya Yarımadası'nda ikinci canlanma dönemini yaşayan Norman Krallığı, Bizans'ı ve Germenleri tehdit etmeye başlamıştı. Bu tehlike Germenlerle Bizans'ı yaklaştırdı ve II. loannes, II. Luther'le fonun ölümünden sonra III. Konrad'la) ittifak yaptı. Bu ittifaka katılan italyan şehir
İOANNES V PALEOLOGOS
180
181
İOANNES HRİSOSTOMOS
II. îoarmes Komnenos'un monogramını taşıyan sikke (ön ve arka yüz). H. G. Goodacre, A Handbookfor the coinage oftbe Byzantine Empire, Londra, 1928-1933
devleti Pisalılara, 1136'da bazı ayrıcalıklar tanıdı. Böylece batıda güvenliğini pekiştiren II. loannes, tekrar başkaldıran An-tiokheia Prensi Raymond'u sindirmeyi, ardında da Filistin'de Bizans hâkimiyetini tekrar kurmayı planladıysa da, 8 Nisan 1143'te bir av partisinde, zehirli okla yaralanarak öldü. Bazı kaynaklarda bu olayın bir kaza değil, suikast olabileceği söylenir.
Yaşamına ilişkin pek az bilgi olan II. İo-annes, sert ve sade bir insan olmasına karşın, muhaliflerini bedenen ya da öldürerek cezalandırmaktan kaçınmıştı. Tahta geçmesine muhalefet edenlerin bile, sonraki yıllarda itibarlarına kavuştukları, hattâ sarayda yaşadıkları bilinmektedir. İktidarı boyunca soylu akrabalarından çok askerî komutanlara güvendi, fakat sivil yönetimi kökeni bilinmeyen kişilere teslim etti. II. îoannes ordunun ve donanmanın yönetimini merkezileştirdi ve hazinenin olanaklarını bu kurumlar için seferber etti.
Konstantinopolis'teki Pantokrator Ma-nastm'nı (Zeyrek Kilise Camii) kurdu ve o-nun tipikon'unu (vakfiye) bizzat hazırladı. Ayasofya Kilisesi'nde II. İoannes'i, yanında karısı Eirene ve oğlu Aleksios'la gösteren bir mozaik hâlâ durmaktadır. Yaşa-möyküsünü yazan Nikitas'a göre II. loannes 25 yıl boyunca ülkeyi beceriklilikle yönetmiştir.
Bibi. M. Angold, The Byzantine Empire, 1025-1204, A Potitical History, Londra-New York, 1984, s. 150-160; G. Ostrogorsky, "Autokra-tor Johannes II. und Basileus Alexios", Semi-narium Kondakovianum, S. 10 (1938) s. 179-183; Ostrogorsky, Bizans, 347-352.
AYŞE HÜR
İOANNES V PALEOLOGOS
(8 Haziran 1332, Didimoteihon (Dime-toka) - 16 Şubat 1391, Konstantinopo-lis) Bizans imparatoru (hd 1341-1391).
50 yıllık hükümdarlığı sırasında, ancak 30 yıl gerçekten iktidar olabildi. Dönemi, sayısız isyanlarla ve iç savaşlarla geçti. Osmanlıların ilerlemesine engel olamayarak, imparatorluğun bölünmesine razı olmak zorunda kaldı.
Babası III. Andronikos'un 134l'de ölümü üzerine, 9 yaşında tahta geçti, fakat annesi Savoylu Anna'mn, Patrik XIV. Kale-kas'ın ve babasının mezason'u (başvezir) Aleksios Apokaukos'un kontrolü altına girdi (bak. Apokaukos ailesi). Aynı yıl, III. Andronikos'un naibi olan İoannes Kan-takuzenos(->) taht üzerinde hak iddia ederek Dimetoka'da ayaklandı ve iç savaş
6 yıl sürdü. İmparatoriçe Anna'mn en büyük destekçisi Apokaukos, bir hapishane teftişi sırasında soylular tarafından öldürülünce, en önemli rakibi saf dışı olan Kan-takuzenos, imparatorluğunu ilan etti ve 3 Şubat 1347'de Konstantinopolis'e girdi. Patrik Kalekas azledilirken, Anna'mn yetkileri başkentle sınırlandı, loannes ise Kan-takuzenos'un kızı Helena ile evlenerek gölgede kalmayı kabul etti.
iktidarı zor kullanarak elde eden Kan-takuzenos Osmanlılara karşı başarılı olamayınca, bir darbe için uygun koşullar belirmişti. 1354'te Ege'de korsanlık yapan Cenevizli Gattulisio'nun desteği ile V. loannes, Konstantinopolis'e girdi, Kantakuze-nos tahttan çekilmeye ve keşişliğe zorlandı. İoannes'in ilk işi ilerleyen Osmanlılara karşı Batı'dan yardım talep etmek oldu, fakat 1355'te papaya yazdığı mektup ciddiye alınmadı. Osmanlıların yeni fetihleri ü-zerine, italyan devletleri ile yapılan görüşmelerde sonuç vermeyince, İoannes, 1366' da Macaristan'a gitti. Dönüşte Bulgaristan'dan geçmesine izin verilmedi ve ancak Haçlılardan Kont Amadeus'un girişimiyle serbest bırakıldı. Bu olayda kendisine yardımdan kaçman oğlu Andronikos' un babasına muhalefeti iyice belirginleşmişti. Nitekim bu oğul ileride îoannes'e karşı birkaç kez başkaldıracaktı.
Kiliselerin birleşmesinden(->) yana cilan V. İoannes, konuyu doğrudan papayla görüşmek üzere 1369'da Roma'ya gitti. Burada kişisel olarak Katolikliğe geçtiğini açıkladı, fakat kiliselerin birleşmesi konusunda bir ilerleme sağlayamadı. Dönüşte, zayıflayan devlet hazinesine para bulmak için Venedik'e uğradı, ama orada rehin alındı. Ancak Tenedos'un (Bozcaada) Venediklilere verilmesi koşuluyla serbest bırakıldı.
İlerleyen Osmanlı akınları V. İoannes' in yardım çabalarının ne denli yerinde olduğunu göstermişti. Sırp ordusu 1371'de Meriç kıyısında Osmanlılara yenilince, İoannes, Osmanlıların vasalı olmaktan başka çare kalmadığını görecekti.
1373'te oğlu IV. Andronikos ile Orhan Bey'in oğlu Savcı Bey, ittifak kurarak babalarının aleyhine bir komploya katıldılar. Başarısız olan darbecilerin gözlerine mil çekildi, Savcı Bey acılara dayanamayarak öldü, fakat Andronikos hayatta kalmayı başardı. Bu olaydan sonra İoannes, küçük oğlu Manuel'i (II.) müşterek imparator i-lan etti.
1376'da, Cenevizlilerle Venedikliler arasında Tenedos Adası yüzünden çıkan çatışmalar başkente sıçradı ve Cenevizlilerin desteklediği IV. Andronikos babası V. İoannes'i ve II. Manuel'i hapsettirdi. Osmanlıların desteği ile kurtulmayı başaran imparator 1379'da Konstantinopolis'e döndü ve yardımları karşılığında Osmanlılara haraç ödemeyi kabul etti. Bu tarihten sonra durum Bizans'ın aleyhine gelişmeye devam etti. V. İoannes son olarak başkenti Osmanlılardan korumak amacıyla inşa ettirdiği yeni kaleyi Osmanlıların emri ile yıkmak zorunda kaldı. 1391'de öldü. Bibi. O. Halecki, Un empereur de Byzance â
Rome, Varşova, 1930; F. Tinnefeld, "Kaiser loannes V. Palaiologos und der Gouvemeur von Phokaia 1356-1358", Rivista distudi bizantini eslavi, S. l (1988), s. 259-271; Ostrogorsky, Bizans, 475-505.
AYŞE HÜR
İOANNES VIKANTAKUZENOS
(1295, ? -15 Haziran 1383, Mistra) Bizans imparatoru (hd 1347-1354) ve daha sonra tarih yazarı.
Peleponnes'te (Yunanistan) hüküm süren soylu Kantakuzenos ailesindendi. 1325' lerde "megas domestikos" (başkomutan) oldu, 1321-1328 arasında büyükbabasına karşı ayaklanan Andronikos'un yanında yer aldı, III. Andronikos Paleologos'un iktidarı sırasında imparatorun en saygın generali ve en yakın adamı oldu. Bir yargı reformu için çabaladı, imparatorluk donanmasının yeniden kurulmasını sağladı ve bağımsız bir ticaret filosu oluşturmaya çalıştı.
III. Andronikos'un 1341'de ölümü üzerine Dimetoka'da başlattığı ayaklanma sonucu, Balkanlar'da sahip olduğu geniş topraklar ve büyük sürüler sayesinde Trakya ve Sırbistan halkından yardım gördü. Osmanlıların da desteği ile 1346'da Adrianopolis'te (Edirne), 1347'de de Kons-tantinopolis'te V. İoannes ile müşterek hükümdarlığını ilan etti (bak. İoannes V Pa-leologos).
1347-1354 arası süren kısa iktidarı sırasında, Teselya'daki Zelotlar (radikal keşişlerin siyasi grubu) ile mücadele etti ve 1351 tarihli yerel Konstantinopolis Konsi-li'nde kutsal yalnızlık içinde Tanrı'ya u-laşmayı hedefleyen hesihastlığı savunan mistik görüş palamizm'i(-») destekledi.
V. İoannes Paleologos ile VI. İoannes Kantakuzenos arasındaki görece barış 1351' de sona erdi. VI. İoannes, Osmanlı ordularından yardım almasına karşın 1354'te yenilgiye uğrayarak keşişliğe zorlandı. Keşiş olarak îoasaf (Yusuf) adını aldıktan sonra ilk olarak Mangana Manastırı'na, sonra da Harsianeites (Yunanistan'da) Manastırı'na çekildi. Bu dönemde Mistra'nın despotu (prensi) olan oğlu Manuel'i iki kez ziyaret etti. Ölümüne dek politik ve dinsel konularda etkisi sürdü.
Keşiş yaşamında kendini Historiai adını verdiği anılarım yazmaya adadı. 14. yy' in ilk yarısı hakkında başlıca kaynak olan bu uzun tarihin dört kitabında 1320-1356 arasındaki olaylar hatıra şeklinde anlatılır.
Döneminde yaşananları ve kendi faaliyetlerini açıklamakta yanlı davranmasına ve kendisini trajik bir kahraman olarak sunmasına karşın, anlattığı olaylara bizzat şahit olması, orijinal kaynaklardan yararlanması ve paha biçilmez kronolojisi yüzünden, VI. İoannes Kantakuzenos bağışlanabilir. Eseri aynı zamanda, çağdaşı Gre-goras Nikeforos'un(->) anlatımlarını tamamlayıcı niteliktedir.
Kantakuzenos, tarihçi Tukidides'ten etkilenmiş, tarihini süslü anlatımlardan u-zak, sade bir dille yazmıştır. Ona göre, tarihte "gerekliliğin" ve İyi Talih Tanrıçası Tihe'nin(->) rolü belirleyicidir.
Bibi. A. P. Kazhdan, "l'Histoire de Cantacu-zene en tant qu'oeuvre litteraire", Byzantion, S. 50 (1980), s. 279-335; H. Hunger, Die hochsprachliche profane Literatür derByzan-tiner, I, Münih, 1978, s. 465-476; Ostrogorsky, Bizans, 471-490; C. Diehl, Byzantium, Gre-atness and Decline, Newjersey, 1957, s. 138, 148, 195-207; V. Parisot, Cantocuzene, hom-me 'd'etat et historien, Paris, 1845; J. Drâseke, "Zu Johannes Kantakuzenos", Byzantinische Zeitschrift, S. 9 (1900), s. 72-84.
AYŞE HÜR
İOANNES VH PALEOLOGOS
(1370'ler, ? - 22-23 Eylül 1408, Selanik) Bizans imparatoru (hd 1390).
1399-1403 arasında imparatorluk naipliği sırasında, Osmanlılarla yakın ilişkiler içinde oldu. Bazı araştırmacılar, ikinci adının Andronikos olduğunu kaydederler. IV. Andronikos'un (hd 1376-1379) en büyük oğludur. Çocukluğu, büyükbabası İmparator V. İoannes Paleologos'a(->) düşmanlık içinde geçti. Babası Andronikos tahtı kısa bir süre için ele geçirmişse de, V. îoannes yeniden tahtı geri alınca, Andronikos' un ve küçük îoannes'in gözlerine mil çektirmişti. Bu olaydan kısmen sakatlanarak kurtulan İoannes, kendini gerçek vâris sayıyor, bu yüzden de tahtı "gasp ettiğine" inandığı amcası, müşterek imparator II. Manuel'e kin besliyordu.
1385'te babasının ölümü üzerine kendisine imparatorluğun Selimbria (Silivri) toprakları miras kaldı. Bu arada tahtı ele geçirmeyi aklına koyan İoannes, 14 Nisan 1390'da Konstantinopolis'i kuşattı ve 17 Eylül 1390'a kadar kısa süre tahtta kalmayı başardı. Midilli'ye kaçmış olan II. Ma-nuel geri dönmüş ve İoannes'i etkisiz hale getirmişti. İkisi arasında yapılan bir antlaşma ile İoannes, imparatorluk naibi oldu ve bu görevini 1399-1403 arasında etkin biçimde yerine getirdi.
Yaklaşan Osmanlı tehlikesine karşı, Batı'dan yardım isteyen II. Manuel'in yanısı-ra, İoannes'in de Fransa kralına yazdığı bir mektupta, taht üstündeki hakkım, Fransa' da bir şato ve yılda 25.000 florin gelir karşılığı devretmeyi önerdiği rivayet edilir. Kral bu teklifi ciddiye almamış, II. Manuel'in yardım istekleri uyarınca, Mareşal Boucicaut(->) komutasında 1.200 kişilik bir birlik göndermişti. Manuel daha sonra Boucicaut ile 2 yıl kadar süren Avrupa yolculuğuna çıktığında İoannes'i tam yetkili olarak yerine bıraktı, fakat ona pek güvenmediğinden, ailesini Mora'daki kardeşi Teodoros'a emanet etti.
İktidarı fiilen ele geçiren VII. İoannes' in, 1390'da Osmanlıların yardımı ile tahtı gasp etmesini unutmayan Avrupalılar bu durumdan ciddi bir endişe duydular. Bir rivayete göre, Venedik elçisine, Konstan-tinopolis'te I. Murad'ın oğlu (I. Bayezid) i-le karşılaşması olasılığında neler yapacağı konusunda talimat verilmişti. Temmuz 1402'de Timur'un I. Bayezid'i (Yıldırım) yenmesiyle, Bizans İmparatorluğu ve başkenti, Osmanlı tehlikesini geçici süre için savuşturdu. 3 Haziran 1403'te İoannes'in öncülüğünde Osmanlılarla yapılan bir antlaşma sonucu, Teselya toprakları Bizans'a
iade edildi. İoannes, "bütün Teselya'mn ba-sileus'u" unvanıyla şaşaalı bir şekilde Te-selya'ya girdi ve Teselya despotu (prens) olarak ömrünün son yıllarını sükûnet içinde burada tamamladı.
VII. İoannes, Lesbos'un (Midilli Ada
sı) hâkimi Cenevizli Gattulisio ailesinden,
Francesco'nun kızı İrene Gattulisio ile ev
lenmişti. Bu evlilikten doğan oğlu Andro
nikos (V.) babasından önce öldü. îoannes
ardından herhangi bir vâris bırakmadan
öldüğünde (1408), II. Manuel'in soyu, her
hangi bir engelle karşılaşmadan tahtın sa
hibi oluyordu.
Bibi. F. Dölger, "Johannes VII., Kaiser der Rhomaer 1390-1408", Byzantinische Zeitschrift, S. 31 (1931), s. 21-36; P. Wirth, Byzantion, S. 35 (1965), s. 592-600; Ostrogorsky, Bizans, 506, 511-513.
AYŞE HÜR
Dostları ilə paylaş: |