İOANNES Vm PALEOLOGOS
(l 7-18Arahk 1392, ? - 31 Ekim 1448, Konstantinopolis) Bizans imparatoru (hd 1425-1448).
II. Manuel(-0 (hd 1391-1425) ile Sırp hükümdar ailesinden Helena Dragas'ın en büyük oğludur. 1408'den önce müşterek imparator ilan edildi, 19 Ocak l421'de "ba-sileus ve otorator" unvanını kazandı. Babasının son dört yılında etkin bir rol oynadı. Osmanlı tahtı üzerinde hak iddia eden Düzmece Mustafa'yı desteklemesi II. Murad'ın öfkesini çekti ve 8 Haziran 1422'de başkent Osmanlı ordusunca kuşatıldı (bak. kuşatmalar), îoannes bu olay üzerine, veliaht sıfatıyla Avrupa'ya giderek yardım toplamaya çalıştı. 1425 te, Manuel'in ölümü üzerine tek başına hükümdar oldu.
VIII. loannes tahta geçtiğinde impa
ratorluk yarı bağımsız ve bağımsız birçok
devletçiğe bölünmüştü. Devlet hazinesi
bomboştu ve onun zamanında, altın sik
ke basımı durdurularak, gümüş paşa sis
temine geçildi.
VIII. îoannes, Peleponnes (Yunanistan) topraklarına çıktığı seferler sonucu Mora'yi tekrar kontrol altına almayı başardıy-sa da bu ilhak kalıcı olmadı ve 1430'da Selanik Osmanlılara geçti, 1446'da ise Mora vergiye bağlandı. Bunun üzerine, Bizans'ın buhranlı dönemlerinde gündeme getirilmesi âdet olan kiliselerin birleşme-si(->) meselesi tekrar canlandırıldı. 1431' de başlatılan kiliseler arası görüşmeler meyvesini verdi ve îoannes'in başkanlığındaki bir Bizans heyeti 1438-1439'da toplanan Ferrara-Floransa Konsili'ne katıldı. Konsilde Batı kilisesinin tüm formülasyon-ları onaylandıysa da, alınan kararlar Kons-tantinopolis'te büyük bir kamuoyu tepkisiyle karşılaştı. Bizans'ın bu konsile katılmasının ödülü olarak gönderilen Haçlı ordusu, 1444'te Varna'da Osmanlı ordularına yenilince, kiliselerin birleşmesi meselesi sonuçsuz kaldı.
VIII. loannes, politik ve dinsel projelerini gerçekleştirme fırsatını bulamadan 1448'de öldüğünde ardında bir imparatorluk değil Konstantinopolis'ten "ibaret bir dukalık bırakmıştı. Üç kez evlenmesine karşın hiç çocuğu olmadığından, yerine
kardeşi Mora Prensi Konstantinos(-+) geçecek ve son basileus olacaktı.
Bibi. A. Th. Papadopulos, Versuch einer Ge-nealogie der Palailogen, 1259-1453, Speyer, 1938, no. 90; D. Obelensky, The Inheritance ofEastemEurope, Londra, 1982, s. 141-446; C. Walter, "A Problem Picture of the Emperor John VIII and the Patriarch Joseph," Byzantinische Forschungen, S. 10 (1985), s. 295-302.
AYŞE HÜR
İOANNES HRİSOSTOMOS
(340/350, Antiokheia [Antakya] - 14 Eylül 407, Komana [Karadeniz'in doğu kı-ytlannda]) 26 Şubat 398-20 Haziran 404 arasında Konstantinopolis patriği, Hıristiyan ahlakçı ve aziz.
Bizans ilahiyatının en seçkin vaizlerinden olup, Eski Ahit ve Yeni Ahit'le ilgili tefsirleri ile ünlüdür. Bizans'ın devlet yönetiminde etkin rol oynayan Germen unsurlara ve saray çevresine karşı yürüttüğü kampanya sonucu patriklik makamım kaybetmiştir.
Zengin bir ailenin oğlu olarak iyi bir eğitim görmüştü. Hocalarından biri ünlü Libanius, diğeri de Tarsuslu Diodorus'tu. Sivil memuriyete hazırlanırken, Hıristiyanlığı kabul etti ve keşişliği seçti. Kısa bir dönem çölde münzevi yaşamı sürdürdükten sonra, memleketi Antiokheia'ya döndü ve 381'de diyakon, 386'da rahip oldu. Bu dönemde ateşli vaazlarıyla büyük bir üne kavuştu. 398'de patrik yapılmak için başkente davet edildi. Vaazları dolayısıyla kendisine çok bağlı olan Antiokheia a-halisinin tepkisinden çekinildiği için Konstantinopolis'e gizlice getirildi. İoannes Hrisostonıos'un aleyhtarı Aleksandreia (İskenderiye) Patriği Teofilos'un entrikalarına rağmen patrik oldu ve bundan sonra bir dizi politik olaya karıştı.
İmparator Arkadios döneminde (395-408) Konstantinopolis'teki en güçlü siyasal odak Gotlardı. I. Theodosius (hd 379-395) tarafından Bizans ordusuna dahil e-dilen Got müfrezelerinin komutanı Gainas etrafında toplanan bu Germen unsurlar, 399'da Frigya'yı talan etmişler, 400'de ise başkent halkına saldırmışlardı. Gotlar aynı zamanda 325 tarihli Nikaia (İznik) Kon-sili'nde sapkın bir akım olarak mahkûm edilmiş Ariusçuluk mezhebine dahildiler. İsa'nın Tanrı tarafından yaratılmış, sonlu bir varlık olduğunu kabul eden Ariusçuluk, özellikle Valens döneminden beri (364-378) çok etkindi. Gainas bir adım daha atarak başkentteki tapınaklardan birinin kendilerine tahsis edilmesini isteyince, karşısında İoannes Hrisostomos'u buldu, î. Hrisostomos'un bu tepkisi aynı zamanda, sarayın gözdesi Eutropios'u, giderek güçlenen İskenderiye Patriği Teofi-los'u ve imparatoriçeyi sert bir biçimde e-leştirmesi ile birleşince kariyeri sona erecekti. 403'te, Halkedon'da (Kadıköy) toplanan bir sinod'da patrik alelacele azledilerek Anadolu'ya sürüldü. Aynı yıl kendi lehine patlak veren bir halk ayaklanmasından sonra geri çağrılarak görevine iade edildiyse de İmparator Arkadios'la arasındaki barış fazla sürmedi. Eudoksia
İOANNES PRODROMOS
182
183
İOANNES PRODROMOS
Karaköy'deki îoannes Prodromos Kilisesi'nin narteksinden bk görünüm. Zafer Karaca
aleyhine vaaz vermeye devam ettiği için unvanlarını kaybetti ve 404'te önce Kapa-dokya'ya, sonra daha ağır bir ceza çekmesi için Karadeniz'in uzak kıyılarına sürüldü. Papanın ve Batı Roma imparatoru Had-rianus'un çabalan da sonuçsuz kaldı ve af-fedilmeyerek cezasını çekmeye devam etti. Ağır koşullara dayanamayarak 407'de sürgünde öldü.
îoannes Hrisostomos'un bir hatip ve tefsirci olarak ünü tüm Bizans dönemi boyunca sürmüştür. Sayısız taklit eserin ya-nısıra, kendisine ait 2.000 kadar elyazması günümüze ulaşmıştır. Bunların çoğu Hrisostomos'un sekreterleri tarafından kaleme alınmış, bir bölümü de daha sonraki dönemlerde elden geçirilerek cilalanmış metinlerdir, îoannes Hrisostomos, kutsal metinleri yorumlarken, onların tarihsel ve edebi niteliklerini ön plana çıkardığından, yazmalar ileriki yıllarda dünyevi ve tarihsel konularda araştırma yapanlar için çok değerli kaynaklar olmuştur.
Yüksek ahlak sahibi bir seçkin olarak, sosyal adaletsizliklere karşı çıkan, debdebe ve yozlaşmaya savaş açan Hrisostomos, öte yandan kilise taassubunun sözcüsü olmuş, münzevi yaşamın ve bekâretin erdemlerine inanmış, kadın ve erkeklerin dinsel kurumlarda bir arada bulunmalarına karşı çıkmıştır. Çocukların Eğitimi Üzerine adını taşıyan yapıtında çekirdek aile ve çocuk eğitiminde babanın rolü üzerinde durmuş, ataerkilliğin Hıristiyanlıktaki bağnaz bir savunucusu olmuştur.
îoannes Hrisostomos'a ait ilk bibliyografik eser 425'lerde yayımlandı. Paleolo-goslar döneminde (1261-1453) çizilen resimlerinde, loannes'in karakteristik özellikleri olan çökük avurtların ve yüksek alnın daha da abartıldığı görülür. Bir aziz o-larak yortu günü 13 Kasım'dır.
Bibi. A. A. Vasiliev, Bizans imparatorluğu Tarihi, I, Ankara, 1943, s. 113-119; D. C. Bur-ger, A Complete Bibliography ofthe Scholars-hip on the Life and Works of St. John Chrysos-tom, Evanston, 1964; M. Gonzaga, John Chrysostom and His Time, Londra, 1959-19(50.
AYŞE HÜR
İOANNES PRODROMOS EN TO HEBDOMO
Hebdomon'da (bugünkü Bakırköy), Yahya Peygamber adına yapılmış Bizans kilisesi.
391'de, I. Theodosius döneminde basit bazilika formunda yapılmıştı. Rum Ortodoks Kilisesi'nde "îoannes" adıyla geçen, Türkçede ise Yahya Peygamber olarak bilinen Vaftizci Yahya'nın kesik başının bulunduğuna inanılan kilise, İ. lustinianos döneminde (527-565) yeniden inşa edildiğinde kazandığı kubbeli oktagonal form ile onu çevreleyen hücreler ve galeri, Ayii Sergios ve Bakhos Kilisesi'ne (bak. Küçük Ayasofya Camii); Ravenna'daki (bugünkü italya'da) San Vitale Kilisesi'ne ve zamanın başka yapılarına büyük benzerlik göstermekteydi.
Kilisede yaşanan önemli olaylar arasında, 457'de I. Leon'un ve 602'de Fokas'm taç giyme törenleri bilinmektedir. I. Basi-leios döneminde (867-886) onarım gören kilise 873'te imparator tarafından ziyaret edilmişti. Fakat bu tarihten sonra, kilise hakkında herhangi bir kayda rastlanmaz. Burada bulunduğuna inanılan Aziz loannes'in başının ise, sonraları Studios Manas-tırı'nda saklandığı öne sürülür (bak. Imra-hor Camii).
1922'de ortaya çıkarılan kiliseye ait kalıntılar, 1965'te burada oluşan mahalle yüzünden tümüyle tahrip oldu.
îoannes Prodromos en to Hebdomo yakınlarında, Evangelist (incil vaizi) Aziz İoannes adına yapılan kiliselerden biri daha vardı, ilk kez 400 yılına ait kaynaklarda sözü edilen bu kilise, önce I. Basilei-os tarafından, sonra da II. Basileios döneminde (976-1025) onarılmıştır. II. Basileos' un burada gömülü olan vücudu, 126l'de Konstantinopolis Haçlılardan geri alındığında, tahrip olan kilisedeki mezarından dışarı çıkarılmıştı. Bu tarihten sonra kilise hakkında herhangi bir bilgiye rastlanmamıştır.
Bibi. R. Demangel, Contribution â la topog-raphie de l'Hebdomon, Paris, 1945, s. 17-21; Ja-
BU Mevcut duvar
[~~| Temeller
^ j Rekonstrüksiyon
îoannes Prodromos en to
Hebdomo'nun rekonstrüksiyon planı.
Mathews, Early Churcbes
nin, Eglises et monesteres, I, 3, 267-269, 413-
416; A. Berger, Untersuchungen zu den Pat-
ria Konstantinupoleos, Bonn, 1988, s. 682-684.
ALBRECH BERGER
İOANNES PRODROMOS KİLİSESİ
Karaköy'de, doğuda Sakızcılar Sokağı, batıda Vekilharç Sokağı, kuzeyde Kerne-raltı Caddesi, güneyde Necati Bey Caddesi arasında yer alır. Kilisenin bulunduğu yüksek duvarlarla çevrili avlunun kuzeyinde, kare kesitli gövde üzerinde baldaken tipi çan kulesi vardır.
Kilise, 1583 tarihli Tıyphon Listesi ile 1604 tarihli Paterakis Listesi'nde yer almıştır. Antakya patriğinin kâtibi Paulus, 1652' de gördüğü kilisenin iki kez yandıktan sonra yeniden inşa edilmiş olduğunu belirtir. 1669 tarihli Thomas Smith Listesi'nde yer alan kilise, 17. yy'ın ikinci yarısında Du Cange tarafından kaydedilmiştir. Kilise, 1696'daki yangından sonra 1699' da yeniden inşa edilir ve bu tarihten itibaren Sakızlılar tarafından yönetilir. 1731 ve 1771'deki yangınlardan etkilenen kilise, 1734'te yenilenmiş, 1774'te tekrar inşa edilmiştir.
Kitabesine göre, 1734'te inşa edilen ve 1799'da yenilenen kilisenin kuzeyindeki avluda bulunan Sakızlılara ait mezar taşları 1842-1863 arasına tarihlidir. Kilise, günümüzde Türk Ortodoks Başpiskoposlu-ğu'nun yönetimindedir.
Mimari
Kilise, doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlıdır. Doğuda eksende, dışta yarım yuvarak apsis çıkıntı yapar, iki yüzlü kırma çatı ile örtülü yapıda, çatının doğuda orta nef hizasında içe doğru girinti yapmasıyla nefler dışa yansıtılmıştır. Kilisenin batısına sonradan eklenen narteks, kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen planlıdır.
Dışta sıvasız olan yapı, kaba yönü taş ve tuğla ile inşa edilmiş, köşelerde ve doğu cephenin alt bölümünde düzgün kesme taş kullanılmıştır. Cephelerde yer yer devşirme malzeme görülür. Açıklık kemerleri tuğla ile örülen yapıyı, saçak altında, üzeri sıvalı bir sıra içbükey silme dolanır.
Kilise, bazilikal plan tipindedir. Üç nef-li naos, doğusunda nefler hizasında, içte yarım yuvarlak üç apsis ile sınırlanır. Na-osta nef ayrımı, yedişer sütunlu sıralar ile sağlanmıştır. Doğuda ilk sütunlar hizasında belirlenen bema yan neflerden bir, orta neften iki basamak yüksektir. Naosun batısında son sütunlara oturan galeri "U" biçimi planlı olup, ön yüzlerinde yarım yuvarlak çıkıntılıdır. Galeriye çıkış naosun güneybatısındaki ahşap merdiven ile sağlanır. Nefleri sınırlayan sütunlar iki dilimli kemerlerle bağlanır. Sütunlar, stilize e-dilmiş iyon tipi ahşap başlıklıdır.
Kilisenin ahşap üzerine alçı kaplama örtü sisteminde orta nefin örtüsü beşik tonozdur. Yan neflerin tonozu ise orta ne-fe doğru kıvrım yaparak yükselir. Apsisin örtüsü içte yarım kubbedir. Narteksi nefler hizasındaki bölümlerde örten kub-bemsi tonozların ortasında aydınlık feneri yer alır.
Kilisenin naosa açılan dört girişinden biri kuzeyde eksenden doğuya yakın, üçü batıda nartekste nefler hizasındadır. Girişler, yuvarlak kemerli dikdörtgen açıklıklardır. Yapının kuzey ve güneyinde karşılıklı altta 5, üstte 8 pencere vardır. Eş boyutlu olan pencerelerden alttakiler basık kemerli, üsttekiler dikdörtgendir. Doğu ve batıda orta nef hizasında, üstte karşılıklı 3 pencere yer alır. Biri eksende ve büyük, ikisi yanlarda ve simetrik olan pencereler basık kemerlidir. Yapının doğusunda, orta nef apsisindeki 2 pencere ile yan nef apsislerinde birer pencere sivri kemerli, batıda eksendeki girişte yanlarda bulunan simetrik birer pencere dikdörtgendir. Aydınlık fenerlerinin gövdesinde bulunan üçer pencere sivri kemerlidir. Orta nef apsisinde, biri eksende ve büyük, ikisi yanlarda simetrik 3 niş vardır. Nişler yarım yuvarlaktır.
Naosun doğusunda 3 nefi kapsayan ahşap ikonostasis, kuzeyde üçüncü ve dördüncü sütunlar arasında bulunan ahşap ambon ve karşısında bulunan ahşap despot koltuğu, oyma ve kabartma tekniğinde bitkisel motiflerle bezelidir. Altın varakla kaplı ikonostasiste kuş ve insan figürleri bulunur. Despot koltuğu ejder figürlüdür.
Bibi. Du Cange, Constantinppolis Christiana, Venedik, 1729; Inciciyan, İstanbul; 2. Karaca, istanbul'da Osmanlı Dönemi Rum Kiliseleri, îst., 1994; P. Kerameus, "Naoi tes Kons-tantinoupoleos kata to 1583 kai 1604", Ho en Konstantinoupolei Hellenikos Philologikos Syllogos, c. XXVIII (1904), s. 118-145; Kömür-ciyan, İstanbul Tarihi; S. Petrides, "Eglises Grecques de Constantinople en 1652", Echos d'Orient, c. IV (1901), s. 42-50.
ZAEER KARACA
İOANNES PRODROMOS KİLİSESİ
Kuruçeşme'de, Kuruçeşme Caddesi üzerinde, doğusunda Yeşilpmar Çıkmazı bulunan kilise, içinde yer aldığı avluyu doğu-batı doğrultusunda ikiye böler. Avlu-
nun doğu ve batı duvarları kilisenin köşelerine bitişiktir.
Yapı, 18. yy'ın sonunda tarihçi S. Hovan-nesyan tarafından "Ay Yani" adıyla, "Sarraf Burnu" denilen yerde eski bk kilise o-larak tanımlanmıştır. Kilisenin güneş cephesindeki kitabesi 1835 tarihlidir. Naosta, güney yan nefin doğu duvarında yer alan kitabe ise bir anı yazıtıdır. Mimari
Kilise, doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlı olup, batıda kuzey ve güneye doğru çıkıntılıdır. Yapıyı dışta örten çift yüzlü çatıya, batıda ters yönde dik ve ortalı iki yüzlü çatı bindirilmiştir. Çatıların kesim yerinde bulunan kubbe silindirik kasnak üzerindedir. İçte ve dışta sıvalı olan yapı, kaba yönü taş ile inşa edilmiş, köşelerde daha düzgün malzeme kullanılmıştır. Cephelerde yer yer devşirme malzeme görülür.
Yapı, bazilikal plan tipindedir. Üç nef-li naos, doğusunda orta nef hizasında, içte yarım yuvarlak ve derin olmayan apsis ile sınırlıdır. Naosta nef ayrımı kuzeyde üç, güneyde beş ahşap taşıyıcının bulunduğu sıralar ile sağlanmıştır. Orta neften daha kısa olan yan nefler, doğuda ikinci taşıyıcılar hizasına kadar uzanır. Yan nefler, orta neften bir basamak yüksektir. Orta nefin doğusunda, güney sıranın ilk taşıyıcısı hizasında belirlenen bema ise orta neften iki basamak yüksektir.
Kuzey duvarının doğusunda bulunan, kuzey-güney doğrultusunda, yuvarlak tonozlu mekân, konumu nedeni ile litürjik amaçla kullanılmış olduğu izlenimini vermektedir. Naosun kuzeybatı köşesinde Hagios Sotirios Ayazması yer alır. Batıdaki son taşıyıcılar ve bunlar arasındaki iki ahşap dikmeye oturan galeri, orta ve kuzey yan nef üzerinde, kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen planlıdır. Galeriye çıkış, naousun güneybatı köşesindeki merdiven ile sağlanmıştır.
Naosta nefleri sınırlayan ahşap taşıyıcılar arşitravla bağlanır. Kübik ahşap altlıklar üzerindeki taşıyıcıların kare başlıkları üstte silmelerle oluşturulmuştur. Kilisenin ahşap örtü sistemi orta nefte basık tonoz, yan neflerde düz tavandır. Güney yan nefin tavanı eğimlidir. Orta nef örtüsü ekseninde, apsis önündeki silindirik kasnak üzerinde, küçük ve basık kubbe yer alır.
Kilisenin naosa açılan tek girişi, güney cephesinin batısında yer alan dikdörtgen açıklıktır. Kuzey ve güneyde bulunan karşılıklı beşer dikdörtgen pencerenin doğudan ikisi orta nef e, diğer üçü yan neflere bakar. Yan neflere bakan pencereler basık kemerlidir. Doğu ve batıda orta nef hizasında üstte yer alan karşılıklı üç pencere basık kemerlidir. Kubbe kasnağında dört dikdörtgen pencere vardır.
Naousun doğusundaki yuvarlak kemerli üç nişten ikisi apsise yanlarda simetriktir. Daha büyük olan diğeri ise be-manın güney duvarında yer alır.
Naosta orta nefin doğusunda yer alan ahşap ikonostasis, oyma ve aplikasyon tekniğinde, bitkisel ve geometrik motiflerle bezenmiştir. Kuzeydeki taşıyıcı sıranın doğudan ikinci sütununa oturan ahşap ambon ve bunun karşısında yer alan ahşap despot koltuğu, oyma tekniğinde geometrik motiflerle bezelidir.
ZAFER KARACA
İOANNES PRODROMOS METOHİON KİLİSESİ
Balat Köprübaşı mevkiinde, iskele Caddesi ile Mürsel Paşa Caddesi arasındaki yeşil alan üzerinde yer alır. Tur-ı Sina Manastın Temsilciliği olarak da bilinir.
Kilisenin, 14. yy'ın ilk yarısına kadar uzanan tarihine ilişkin belgelerden, 1334' te "Avcıların Prodromos'u ve Vaftizcisi" olarak adlandırıldığı, 1394'te ise "Nikola-os'un Kilisesi" olarak bilindiği anlaşılmaktadır. Patrik I. Matheios dönemine (1397-1410) ait 1400 tarihli belgede, imparator Kapısı yanında, surlar dışında ve deniz kıyısında konumlandırılan kilisenin, Nikola-os Hresimos tarafından yaptırıldığı belirtilir.
Tryphon, 1583'te hazırladığı listede "Kynigos" (avcı) olarak adlandırdığı kiliseyi 1593'te harap vaziyette bulur ve bu yapı için ayrılan parayı yakınındaki Dimitri-os Kilisesi'ne verir. Kilise, l604'te Paterakis tarafından hazırlanan listede de yer almıştır. Patrikhane'de bulunan 1623 tarihli padişah fermanında, "Balat surları dışında Karabaş Mevkii'nde Ay Yani Kilisesi" olarak tanımlanan yapının onarımına izin verilmektedir. 1640'ta yanan kilise, 1669 tarihli Thomas Smith Listesi'nde yer alır.
l670'te iskenderiye patriğine ait olduğu kaydedilen kilise ve "parekklesion", Rusya elçisinin 1686'da Osmanlı yönetimine yaptığı başvuru ile Tur-ı Sina Ma-nastırı'na devredilir ve 1686 ve 1729'da yeniden inşa edilir. 18. yy'ın sonunda Ba-latlı S. Hovannesyan tarafından "Vaftizci Yahya" adıyla, Balat Kapısı dışında konumlandırılan kilisede, Tur-ı Sina keşişle-
İPEKÇİ KARDEŞLER
184
185
İPSİLANTİ YALISI
Yüzyılın başından bir kartpostalda îplikhane-i Amire binası.
Ayşe Yetişkin Kubilay koleksiyonu
rinin barındığı belirtilir. Kilisenin nartek-sindeki kitabelerden en eski tarihlisi, yapının Patrik II. Paisios döneminde (1726-1733) 15 Haziran 1733'te, Giritli Nikeforos tarafından inşa ettirildiğine ilişkindir. Diğer kitabede ise 1831, 1852 ve 1855'te onanldığı belirtilen kilise, yaklaşık 300 yıldan beri Sina Dağı'ndaki Azize Ekaterini Manastın'nın metohion'udur.
Mimari
Kilise, doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlıdır. Doğuda, kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen planlı apsis dışa çıkıntı yapar, iki yüzlü kırma çatı ile örtülü yapıda apsislerin örtüsü tek yüzlü çatıdır. Kilisenin batısına sonradan eklenen nar-teks, kagir ve kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen planlı olup, dışta tek yüzlü çatı içte düz tavan ile örtülüdür. Batı cephesi sıvalı olan yapı, kaba yönü taşı ile inşa edilmiştir. Cephelerde yer yer devşirme malzeme ve tuğla sıralan görülür.
Kilise bazilikal plan tipindedir. Üç nef-li naos, doğusunda nefler hizasında içte yarım yuvarlak üç apsis ile sınırlanır. Na-osta nef ayrımı sekizer sütunlu sıralar ile sağlanmıştır. Doğudaki birinci sütunlar hizasında belirlenen bema, neflerden bir basamak yüksektir. Naosun batısında son sütunlara oturan galeri, nefler üzerinde kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen planlıdır. Galeriye çıkış, güneybatı köşesinde bu amaçla düzenlenen mekândaki ahşap merdiven ile sağlanmıştır. Naosun güneybatısında, kilise ile aynı adlı ayazma yer alır.
Nefleri sınırlayan sütunlar sivri kemerlerle bağlanmıştır. Sütunlar, yuvarlak altlıklar üzerine oturur ve stilize edilmiş Ko-rint tipi başlıklıdır. Boyalı olan sütun gövdeleri ahşap üzerine alçı kaplama, başlıklar kartonpiyer tekniğindedir. Kilisenin ahşap örtü sistemi orta nefte basık tonoz, yan netlerde düz tavandır. Apsislerin örtüsü içte yarım kubbedir.
Kilisenin naosa açılan tek girişi, batıda eksende yer alan, yuvarlak kemerli dikdörtgen açıklıktır. Kuzey ve güneyde bulunan karşılıklı dörder pencere yuvarlak kemerlidir. Doğu ve batıda orta nef hizasında üstte yer alan karşılıklı üçer pence-
reden eksendeki büyük ve yuvarlak kemerli, yanlardakiler dikdörtgendir. Doğuda apsislerin ekseninde, batıda ise girişte yanlarda simetrik birer dikdörtgen pencere vardır.
Orta nef apsisinde bir, kuzey ve güney nef apsislerinde üçer niş bulunur. Nişler, eş büyüklükte ve yuvarlak kemerlidir.
Naosun doğusundaki üç nefi kapsayan ahşap ikonostasis, oyma ve kabartma tekniğinde, bitkisel ve geometrik motiflerle bezenmiştir. Kuzeydeki taşıyıcı sıranın doğudan dördüncü sütununa oturan ahşap ambon, sedef kakma tekniğinde, güneydeki sıranın üçüncü sütunu önündeki ahşap despot koltuğu ise oyma ve kabartma tekniğinde bitkisel motiflerle bezelidir.
Bibi. Gerlach, Stephan Gerlahs dess Aelteren Tage-Bucb, Frankfurt, 1674; Inciciyan, istanbul; Z. Karaca, İstanbul'da Osmanh Dönemi Rum Kiliseleri, İst., 1994; P. Kerameus, "Naoi tes Konstantinoupoleos kata to 1583 kai 1604", Ho en Konstantinoupolei Hettenikos Philologi-kosSyllogos, C. XXVIII (1904), s. 118-145; Kö-mürciyan, istanbul Tarihi; Schneider, Byzanz. ZAFER KARACA
İPEKÇİ KARDEŞLER
bak. LALE VE NERGİS HANIMLAR
İPEKÇİ KARDEŞLER
ilk sinema işletmecisi ve yapımcılarından. 1890'h yıllarda Selanik'ten istanbul'a göç ettiler. 5'i erkek (İsmail, Rıfat, Abdi, Kani, Avni), 2'si kız (Leyla, Hediye) 7 kardeşten oluşan aile ilk önceleri soyadlarını aldıkları ipek ticaretiyle uğraştılar, sonra Eminönü Meydanı'nda döneminin en büyük mağazalarından Selanik Bonmarşe-si'ni açarak o yıllar için oldukça yeni ve ilginç eşyalar sattılar. 1923'te yeni açılan El-hamra Sineması'nın işletmesini üstlenerek sinema alanında çalışmaya başladılar. Bir yıl sonra Arditi ve Saltiel'in işlettikleri Ska-ting Palace (Paten Sarayı) adlı gösteri merkezini sinema salonuna dönüştürerek Melek (bugünkü Emek) Sineması'nı açtılar. Sinema işletmeciliğinin yanısıra İpek Film'i kurarak film yapımcılığına ve dışalımcılı-ğına başladılar. Kemal Filmle çalışmalar yapan Muhsin Ertuğrul'la anlaşarak Ankara Postası'nı yaptılar. Filmin büyük ticari
İoannes
Prodromos
Metohion
Küisesi'nin
içinden
bir görünüm.
Zafer Karaca
başarı kazanması üzerine yerli film yapımına hız verdiler. Ardından ilk sesli Türk filmi istanbul Sokaklarında ve Kaçakçı-laf\ çevirdiler. Yine Kurtuluş Savaşı'nı konu alan ve Muhsin Ertuğrul tarafından çekilen Bir Millet Uyanıyor ile büyük başarı kazandılar. Tümünü Muhsin Ertuğrul'un çektiği Karım Beni Aldatırsa, SözBir Allah Bir, Cici Berber, Cahide Sonku'nun oynadığı Aysel Bataklı Damın Kızı filmleriyle yerli yapım şirketlerinin en güçlüsü ve en fazla film üreteni oldular. 1934'te çektikleri Leblebici Horhor Ağa ticari açıdan düş kırıklığı yaratınca bir süre film yapım işinden uzak kaldılar. 1938'de Ay-noroz Kadısı ile tekrar film yapımına baş-ladılarsa da Kahveci Güzeli ile ticari açıdan ikinci bir düş kırıklığına uğrayarak yapım işine son verdiler. 1932'de Nişantaşı Valikonağı Caddesi'nde İpek Film Stüdyo-su'nu kurdular.
Stüdyoda filmlere Türkçe dublaj yapılmaya başlandı. Dublaj yapan sanatçılar a-rasında Nâzım Hikmet ve Ferdi Tayfur gibi ünlüler yer aldı. Stüdyo müdürü Osman İpekçi'nin kızı İnci ise Lorel Hardi'nin çocuk rollerini seslendirdi.
İpek Film 1934'te film kiralama ve işletme olmak üzere iki bölüme ayrıldı. Bu bölümler Film İşleri Türk Anonim Şirketi (FİTAŞ) ve Sinema İşleri Türk Anonim Şirketi (SİNTAŞ) idi.
SİNTAŞ, uzun bir süre Atlas, 1954'ten itibaren ise Yeni Melek, Şehzadebaşı Yeni, Çemberlitaş Şafak, İpek, İzmir'de El-hamra, Yeni sinemalarım işletti. Daha sonra Beyoğlu Dünya ve Fitaş sinemalarını yaptı. FİTAŞ, MGM, Fox, Columbia gibi uluslararası Amerikan şirketlerinin Türkiye temsilciliğini alarak dışalımcılık alanında önde gelen şirketlerden biri oldu.
İpekçiler 1950'li yıllarda tekrar yerli film yapımına dönüş yaparak Üçüncü Selim 'i n Gözdesi, Lale Devri, Barbaros Hayrettin Paşa, Yalnızlar Rıhtımı, Zümrüt, Taş Bebek filmlerini çevirdiler.
1960'ta Cemil İpekçi'nin vefatından sonra aile içinde çıkan anlaşmazlık sonucu gerilemeye başladılar. Ellerindeki sinemalardan bir kısmını sattılar, 1976'da SİNTAŞ kapanmak zorunda kaldı.
BURÇAK EVREN
Dostları ilə paylaş: |