1- ciN, Şeytan ve melekleriN Özellikleri, GÖrevleri, sifatlari



Yüklə 0,58 Mb.
səhifə1/9
tarix12.01.2019
ölçüsü0,58 Mb.
#95587
  1   2   3   4   5   6   7   8   9

ŞEYTAN GİRMEYEN EVLER 4

ÖNSÖZ 4

1- CİN, ŞEYTAN ve MELEKLERİN ÖZELLİKLERİ, GÖREVLERİ, SIFATLARI 4

CİN ve ŞEYTANIN ÖZELLİKLERİ 4

Cinlerin Özellikleri 4

Cinlerin Çeşitleri 5

Şeytanın Özellikleri 5

Önemli Bir Açıklama: 6

ŞEYTANIN HİLELERİ 6

Sözünde Durmayan Düşman 6

Şeytanın Hilelerinden Tablolar 7

Mü'minin Şeytana Karşı Takınacağı Silahlar 8

Şeytan kötülüğe yönelttiği zaman dua silahına sarıl, şöyle dua et: 8

İnsan Kalbine Şeytanın Giriş Yolları 9

MELEKLERİ ve GÖREVLERİNİ TANIMAK 9

Meleklerin Tabiî Özellikleri 9

Meleklerin Günah İşlemediklerinin Delilleri 9

Meleklerin Görevleri 10

MÜSLÜMANLARIN ÖZELLİKLERİ 10

Mü'minlerin En Önemli Özellikleri 11

İman Ehlinin Önemli Sıfatları 11

Mü'minlerin Özellikleri 13

TAKVA ÜZERE KURULAN EVLER 13

Anne ve Ev: 14

2- İNANÇ VE İBADETTE ŞEYTANIN GİRMEDİĞİ EVLER 14

TERTEMİZ OLANLAR VE ZİKİRDE BULUNANLARIN EVLERİ 14

Temiz Yapılan Zikrin Faydaları 16

RÜKU VE SECDE EDENLERİN EVLERİ 16

Namazın Adabı 17

DOĞRULUK VE VEFA EVLERİ 17

Allah'a Karşı Doğruluk 17

İnsanlara Karşı Doğruluk 18

HELAL KAZANCIN YENİLDİĞİ EVLER 18

Yetim Malını Yeme 19

Faiz Yeme: 19

En Hayırlı Yiyecek 20

SILA-İ RAHMİN YAPILDIĞI EVLER 20

ANNE BABAYA İYİLİK YAPILAN EVLER 21

Ana-Babaya Nasıl İyilik Edeceksin? 21

Ana-Babaya Karşı Çocuğun Edebi 22

Ana-Babaya Karşı Gelmekten Sakınmak 22

İyi Söz ve Nasihat 22

Ana-Baba'ya İyilik Etme Konusunda Rahmet Bulutları: 23

SALİHA EŞLERİN BULUNDUĞU EVLER 23

Saliha Eşin Sıfatları: 23

Şeytandan Sakının 24

HAKLARIN VE GÖREVLERİN YERİNE GETİRİLDİĞİ EVLER 24

Kadının Kocasına Karşı Görevleri 24

Birinci Hak: İyi Davranmak 24

İkinci Hak: Dinî Konularda Gerekli Bilgiyi Ona Öğretmek: 25

Üçüncü Hak: İyiliği Emretmek, Kötülükten Sakındırmak 25

Dördüncü Hak: Kıskançlıkta İtidalli Olmak 25

Beşinci Hak: Mehir ve Nafakadır 26

Altıncı Hak: Eşler Birden Fazla İse Zevceler Arasında Adaletli Olmak 26

Yedinci Hak: Eziyet Etmemek ve Duygularını Dikkate Almak 26

İslam Esaslarının Gölgesinde Mutlu Ev 27

Genel Hak ve Görevler 27

3- AHLÂK ve DAVRANIŞTA ŞEYTANIN GİRMEDİĞİ EVLER 28

SIRLARIN SAKLANDIĞI EVLER 28

HARAMLARDAN UZAKLAŞILAN EVLER 29

1- Evin Haçlardan Temizlenmesi: 29

2- Evin Resim ve Heykellerden Temizlenmesi: 29

3- Evin Köpeklerden Temizlenmesi: 30

4- Evin Çandan Temizlenmesi: 30

5- Evin, Eğlence ve Kumardan Temizlenmesi 30

a) Eğlence Malzemeleri 31

b) Kumar 31

6- Evin îçkiden Arındırılması 31

İçkinin Haram Olduğunu Bildiren Hadisler: 32

7- Evin, sigara, sigara içenler ve kötü kokulardan arındırılması: 32

Sigaranın Ekonomik ve Sosyal Zararları 32

Sigaranın Dinî Zararları 32

BİDATİN KALDIRILDIĞI EVLER 33

1- Mevlid Bid'atları 34

2- Bayram Bid'ati 34

İslamî Bayramlar 34

1- Ramazan Bayramı 34

2- Kurban Bayramı 34

3- Cuma Günü 34

4- Aşure Günü (Dördüncü Bayram) 35

Sonradan Ortaya Çıkarılan Bayramlar 35

1- Şemmu'n-Nesîm (Mısır'da Bahar Bayramı) 35

2- Yılbaşı Kutlamaları 35

Bid'atler ve İsraf 35

SELAMI VERİP, İZİN İSTENİLEN EVLER 36

Selâm Nasıl Alınıp Verilir? 36

Selâm'ın Âdabı 36

İzin İsteme ve Âdabı 37

Ayetlerden Çıkarılan Hükümler 37

TEVAZÛUN VAROLDUĞU EVLER 38

Tevâzû Sahipleri (Mütevâzîler) 38

AF ve İYİLİK EVLERİ 38

Şeytan Bunların Evlerine Giremez 39

REZÎLETLERİ (KÖTÜLÜKLER, ALÇAKÇA VE BAYAĞI DAVRANIŞLAR) KABUL ETMEYEN EVLER 40

Namaz ve Faziletleri 40

1. Doğruluğa Evet, Yalana Hayır 40

2. Vefakârlığa Evet, İhanete Hayır 40

3. Cömertliğe Evet, Cimriliğe Hayır 41

4- Hilme (Yumuşaklığa, Uysallığa) Evet, Cahillik Ve Öfkeye Hayır. 41

5- Tevekküle Evet, Sahte Tevekküle Hayır. 42

SEVGİ ve İTAAT EVLERİ 42

Allah için sevmek 43

SONUÇ 43

KAYNAKLAR 44

ŞEYTAN GİRMEYEN EVLER
Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla,

"Deki; Rabbim! Beni dahil edeceğin yere hoşnutluk ve esenlikle dahil et, çıkaracağın yerden de hoşnutluk ve esenlikle çıkar. Katından beni destekleyecek bir kuvvet ver."1[1]

Her hakkı Uysal Kitabevi'ne aittir.

Kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.2[2]


ÖNSÖZ
Ahirette rızasını elde etmek için kerim olan peygamberi bize gönderen, onun yüce ahlâkını örnek almayı emreden, âlemlerin Rabbi olan Allah'a hamdolsun. Allah'ın salât ve selâmı şirk karanlığından gerçek nura çıkması için insanlığın elinden tutan öğretmen ve kumandan, dosdoğru ve emin in­san Muhammed b. Abdullah'a olsun.

Allah korkusu, her salih amelin temelidir. Çünkü iman silahdır. Takva ise azıktır.

Allah Teâlâ şöyle buyurur: "Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan, ondan eşini var eden ve ikisinden pek çok erkek ve kadın meydana getiren Rabbinize hürmetsizlikten sakının. Kendisi adına bir birimizden dilekte bulunduğunuz Allah'ın ve akrabalarının hak­larına riayetsizlikten de sakının. Allah şüphesiz hepi­nizi görüp gözetmektedir."3[3]

Gerçek ibadet, doğru söz ve Allah'a iltica, takva olma­dan tamamlanmış olmaz.

Allah Teâlâ şöyle buyurur: "Ey iman edenler!, Allah'dan sakının. Dürüst söz söyleyin de Allah işlerinizi kendinize yararlı kılsın ve günahlarınızı size bağışlasın. Kim Allah'a ve peygamberine itaat ederse şüphesiz kurtuluşa ermiş olur,"4[4]

Muhammed es-Sâyim

Bu imâna dair izahtan sonra müslümanlarm evlerinin iur'an'la nurlanması, o evin ehlinin, şeriatın emir ve tali-natını öğrenmesiyle süslenmesi gerekir. İşte bu evler, çerisinde çokça zikir yapılması, Kur'an okunmasıyla ve Ulah'ın hükümlerinin tatbik edilmesiyle mescidlere benzer.

Allah Teâlâ şöyle buyurur: "Allah'ın yüksek tutul­masına ve içlerinden adının anılmasına izin verdiği ev-erde insanlar sabah akşam onu teşbih ederler."5[5]

Bu evler, Allah tarafından taşlanmış şeytandan gelebi-ecek kötülüğe karşı korunmuştur. Kasdettiğimiz bu evler şeytanların girmediği evlerdir.

Buna karşılık içinde zikir yapılmayan, temizlik olma­dan ve Kur'an okunmayan evler, hakkın nurundan sahipleri-ıi uzaklaştırmak ve onların elinden tutup zifiri karanlığa götürmek için şeytanın serbestçe dolaştığı harap evlerdir. On­ar dünya ve ahirette bedbaht zavallılardır. Allah Teâlâ şöyle myıjrur: "Benim kitabımdan yüz çeviren bilsin ki, onun İar bir geçimi olur ve kıyamet günü de onu kör olarak ıaşrederiz. O zaman: "Rabbim! Beni niçin kör olarak ıaşrettin? Oysa ben gören bir kimseydim" der. Allah: Böyledir, ayetlerimiz sana gelmişti de sen onları unut-nuştun. Bugün de öylece unutulursun" der.6[6]

Rahmet ve sevgi evlerinin temiz ve iffet evleri olduğunu nrlikte tanıyalım. Bu evler şeytan girmeyen evlerdir. Niha-ret her erkek ve kadın müslüman, İslâm âdabı, Onun emir ve .alîmatını öğrenir. Allah da bizi saptırmaktan ve alçalmaktan corur. Allah ne güzel dost ve ne güzel yardımcıdır.

Tevfik Allah'dandır.

Muhammed Sâyim7[7]
1- CİN, ŞEYTAN ve MELEKLERİN ÖZELLİKLERİ, GÖREVLERİ, SIFATLARI
CİN ve ŞEYTANIN ÖZELLİKLERİ
Cinlerin Özellikleri
Cin: Allah cinleri ateşten yaratmıştır. Onlar değişik şekillere girebilirler. Yerler, içerler, evlenirler, çoğalırlar. On­lar insanları görürler. Ancak insanlar onları göremezler. Cin­lerin mü'min ve kâfir onları vardır. Onların kâfirlerine şeytan denir. Bu konuda Cenab-ı Hak şöyle buyurur: "Cinleri de daha önce dumansız ateşten yarattık"8[8]

"Cinleri de yalın bir alevden yaratmıştır."9[9]

Ebü'I-Vefa b. Akil10[10] "el-Fünûn" adlı eserinde şöyle dedi: Birisi cinler hakkında şu soruyu sordu: "Allah cinlerin ateşten olduklarını haber veriyor ve yine alevin onlara zarar verdiğini ve yaktığım bildiriyor. Peki ateş ateşi nasıl yakar?

Ebü'1-Vefâ der ki; "Allah Teâlâ insanları toprağa nis-bet ettiği gibi cin ve şeytanlar da ateşe nisbet edilmiştir. Bu­rada kasdedilen insanın asl Bu hadisi, Müslim, Tirmizî, Ibn Mace, Ebu Davud, Neseî rivayet etmiştir.ının çamur olduğudur. Yoksa Ademoğlu gerçekte toprak değildir. Ancak topraktan ya­ratılmıştır. Aynı şekilde cinler de ateşten yaratılmıştır.11[11]

Hz. Peygamber'in şu hadisi buna delildir: "Şeytan bana namazda iken musallat oldu. Ben onu boğdum. Ancak onun ellerime tükürdüğünün serinliğini hisset­tim."12[12]

Kadı Ebû Bekir der ki; Şeytanın yaratıldığı şeyin aslı ateş olmakla beraber Allah'ın onları açığa çıkardığını ve şekillendirdiğini, ateşin içinde olan şeylerle artan arazlar ya­rattığını düşünmüyoruz. Böylece onlar ateş olmaktan çıkarılmışlardır. Cenab-ı Hak onlara değişik şekil ve suretler vermiştir.

Âişe (r.a.), Rasûlüllah'm şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:

"Melekler nurdan, cinler dumansız ateşten, Adem de size vasfı bildirilen şeyden yaratılmıştır."13[13]


Cinlerin Çeşitleri
Cinler insanlar gibi çeşitlidir. İçlerinde iyi olanlar ve kötü olanları vardır.

Ebu'd-Derdâ Rasûlüllah'm (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah cinleri üç çeşit yaratmıştır. Birin­cisi yılan, akrep ye haşerat grubudur. İkincisi, havada rüzgar gibidir. Üçüncüsü, hesap ve ceza ile sorumlu olanlardır.

Allah insanları üç çeşit yaratmıştır. Birincisi yırtıcı hayvanlar gibidir. İkincisi vücudları Ademoğul-larına benzeyen ruhları şeytan ruhları gibi olanlar. Üçüncüsü ise, Allah'dan başka gölgenin bulunmadığı gün onun gölgesi altında bulunanlardır."14[14]

Ebu Salebe el-Huşenî Rasûlüllah'm şöyle buyur­duğunu rivayet etmiştir: "Cinler üç çeşittir. Birincisi ka­natları olup hava da uçanlardır. İkincisi yılan ve köpeklerdir. Üçüncüsü de bir yere girenler ve dolaşanlardır."15[15]

Her insanın bilhassa karanlıkta hayvanların yanında bulunmaktan sakınmaları gere km ekte diri Çünkü karanlık cinlerin yayılıp şeytanların hareket halinde olduğu zamandır.

Ebû Kılâbe Rasûlüllah'dan (s.a.v.) şu hadisi rivayet eder: "Köpekler bir Ümmet (topluluk) olsaydı, onların öldürülmesini emrederdim. Ancak ben alemlerin içindeki bir topluluğu yok etmekten korktum. Bu hay­vanların simsiyah olanlarının hepsini öldürünüz. Çünkü o, cindir veya cinlerdendir."16[16]

Bundan anlaşılıyor ki, cinle gecenin zifiri ka­ranlığında ortaya çıkıyorlar. Bu sebeple müslümanm daima zikir yapması gereklidir. Çünkü bu zikir kötülüklere engel bir silah ve koruyan bir kaledir. En uygun olanı onlardan uzak­laşmanız ve onların yanında bulunmanızdır. Nitekim onların da bir dünyası bizim de bir dünyamız vardır. Allah en iyisini bilir.17[17]
Şeytanın Özellikleri
Şeytan Kimdir: Muhtaru's-Sıhah'da şöyle tarif edil­mektedir: İnsan, cin ve hayvanlardan haddi aşanlar şeytandır. Araplar yılanı şeytan diye isimlendirirler.

Şeytan kelimesi hakkında iki görüş hakkında iki görüş vardır:18[18]

Birincisi: fiilinden türetilmiştir. Haktan ve Allah'ın rahmetinden uzak manasınadır.

İkincisi: Birincinin zıddıdır. fiilinden türetilmiş olup "batıl oldu, yanıp yok oldu" anlamındadır. Şeytan insana devamlı vesvese verir. Onu kandırır ve şehveti tahrik eder. Her insanın şeytan dostları vardır. Şeytanın tuzağına düşmeyen kişi Allah'ın koruduğu kimsedir.

Hz. Peygamber'in eşi Hz. Aişe'den; "Rasûlüllah (s.a.v.) bir gece Aişe'nin yanından dışarı çıktı. Aişe; Rasûlüllah'ı (s.a.v.) kıskandım. Sonra Rasûlüllah geldi ve yaptığımı gördü ve:

"Ey Aişe! Ne oluyor, kıskandın mı? dedi. Aişe de:

"Ben senin gibi birini kıskanıyorum" Rasûlüllah;

"Sana şeytan mı geldi?" Aişe:

"Ey Allah'ın Rasûlü yanımda şeytan mı var? Rasûlüllah;

"Evet", Aişe;

"Bütün insanların damı şeytanı var?" Rasûlüllah:

"Evet." Aişe:

"Senin de mi yanında var." Rasûlüllah;

"Evet. Rabbim bana yardım etti de müslüman oldu" buyurmuştur.19[19]

İmam el-Kurtubî der ki:20[20] "îlim ehli cinlerin aslı hakkında ihtilafa düşmüşlerdir. İsmail; Hasan el-Bâsrî'den şunu nakletti: Cinler, İblisin çocuklarıdır. İnsanlar ise Adem evladıdır. Her ikisinin de mü'min ve kâfir olanları vardır. Her ikisi de sevap ve cefada ortaktırlar. Her ikisinin de mü'min olanları Allah'ın dostu, kâfir olanları ise şeytandır.

Dahhak, İbn Abbas'dan şöyle rivayet eder: "Cin, "Cân" adı verilen cinnin çocuklarıdır. Şeytan değildir. Onlar ölürler, mü'min ve kafirleri vardır. Şeytanlar ise, İblisin çocuklarıdır. Onlar ölmezler ve sadece İblisle beraber kalırlar. Şu bir gerçektir ki, her insanın yanında bir şeytanın olduğu sabittir."

Şeytan insana karşı rolünü oynar. Bunu güçlü olduğu için şeytan insanlara vesvese vererek, tahrik ederek güze, göstererek bütün hile yollarına tevessül eder. Onun tabiatı buna müsaittir. Çünkü her ne kadar cin insanı görürse de in­san onu göremez. Allah Teâla bu konuda şöyle buyurur: "Sizin onları görmediğiniz yerlerden o ve taraftarları sizi görürler."21[21]
Önemli Bir Açıklama:
Ey müslüman kardeş bil ki cinler şer'î emirleri yerine getirmekle sorumludurlar. Allah onlara peygamberler göndermiştir. Fakat onların arasından peygamber göndermemiştir.

Onların sorumluluklarına şu ayet delildir: "Ey cin ve insan topluluğu! Size ayetlerimi anlatan, bugünle karşılaşmanızdan sizi uyaran peygamberler gelmedimi?22[22]

İmam Fahreddin Razı şöyle der: "Cinlerin hepsinin sorumlu oldukları konusunda herkes mutabıktır. Bu konuda Allah Teala şöyle buyurur: "Öyleyken Rabbinizin nimetle­rinden hangisini yalanlarsınız."23[23]

Kadı Abdülcebbar şöyle der: Görüş sahipleri arasında cinlerin sorumlulukları hakkında ihtilaf edildiğini bilmiyo­ruz.24[24]


ŞEYTANIN HİLELERİ
Kıyamet günü, insan ile şeytan arasında meydana gelen konuşmayı bize açıklayan Kur'an tasviri ne müthiştir. Kur'an-ı Kerîm bunu mutlaka meydana geleceği için ve insa­noğluna açık bir uyarı olması için geçmiş zaman sığası ile bil­dirmiştir. Bu konuda Allah Teala şöyle buyurur:

'İş olup bitince şeytan; "Doğrusu Allah size gerçeği söz vermişti. Ben de size söz verdim. Ama son­ra caydım. Esasen sizi zorlayacak bir nüfuzum yoktu. Sadece çağırdım. Siz de geldiniz. O halde beni değil kendinizi kınayın. Artık ben sizi kurtaramam. Siz de beni kurtaramazsınız. Ben Allah'a ortak koşmanızı daha Önce kabul etmemiştim. Doğrusu zalimlere can yakan bir az ab vardır."25[25]

Ömrünü ve canını Ademoğlunu kötülüğe sevketmeye adamış olan bu şeytan düşmanından sakınmak her akıl sa­hibinin görevidir. Allah Teâla ondan sakınmayı emretmiştir. Bu konuda şöyle buyurur: "Şeytana ayak uydurmayın. Zira o sizin için apaçık bir düşmandır. Muhakkak size, kötülüğü, hayasızlığı, Allah'a karşı da bilmediğiniz şeyi söylemenizi emreder,"26[26]

Ebû Süfyan, Cabir b. Abdülah, Rasûlüllah'm (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet eder: "Şeytan tahtını su üzerine kurar ve sonra adamlarını gönderir. Onlardan kendisine der­ece itibariyle en yakını en büyük fitne olanıdır. Onlardan biri­si gelir ve şeytana der ki: Şöyle şöyle yaptım. Bunun.üzerine Şeytan der ki: Hiç bir şey yapamadın. Sonra onlardan bir başkası gelir ve şöyle der: Ben karı-kocamn bile arasını açtım. Rasûlüllah (s.a.v.) derki: "Bu yaptığı ile şeytana yakın olur. Onun isteklerini yerine getirdiği için şeytan ona; sen ne kadar iyisin der."27[27]


Sözünde Durmayan Düşman
Aşağıdaki olayı, şeytanın hilelerine karşı plan ve pro­gramlarını bildirmek ve mü'minin bu melun şeytanın hilele­rine karşı bilgi sahibi olması için anlatacağız.

Hz. Musa bir toplantıda iken şeytan çıkageldi. İblis'in üzerinde renkli bir bornoz vardı. Şeytan Musa'ya yaklaşınca bornozu çıkarıp bir kenara koydu sonra Musa'ya şöyle dedi:

"Allah'ın selamı sana olsun ey Musa!" Musa şöyle cevap verdi:

"Senkimsin?" İblis:

"Ben İblis'im" dedi. Musa:

"Allah seni kahretsin. Niçin geldin?" İblis:

"Ben senin Allah katındaki mevki ve derecenden dolayı sana selam vermeye geldim." Musa:

"Üzerindeki nedir?" İblis:

"Ademoğlunun kalplerini onunla (üzerimdeki bor­noz ile) çeliyorum." Musa:

"İnsanoğlunun yaptığı hangi davranış ona musallat olmana sebep olmaktadır?" İblis:

"Kendisini beğendiğinde, yaptığı ameli çok görüp günahlarını unuttuğunda." Daha sonra Şeytan Musa'ya: "Seni üç şeyden sakındırırım:

1- Asla sana helal olmayan bir kadınla yalnız kalma. Bir erkek, helal olmayan bir kadınla beraber olmamalı. Aksi halde ben fitne çıkarmcaya kadar onun dostu olurum.

2- Sadece Allah adına yerine getireceğin sözü ver. Bir kişi Allah'a ahidde bulunmasın. Aksi halde ben onun dostu olur, onun o sözü yerine getirmesine engel olurum.

3- Sahip olduğun maldan sadakanı ver. Bir kişi sada­ka vermek isteyip de vermemesi halinde ben onun dostu olur ve sadakayı vermesine engel olurum" dedi ve sonra oradan ayrıldı. Ayrılırken de üç defa: "Yazıklar olsun, Musa, Ademoğlunu sakındıracağı şeyi öğrendi" dedi.28[28]

el-Kurâşî der ki: "Şeytanın kadına şöyle dediğini duy­dum. Ordumun yarısı sensin. Attığım okum sensin. Sen sırdaşım. İhtiyacım olduğunda elçim iken ben asla hedefimi şaşırmam."29[29]

İnsanın kötü dostu, onun yaptığı kötü hareketi güzel gösterir, dünyalık konusunda ona yardım eder. Ahirette onu yalnız başına bırakmamak üzere sözleşir. Onu müdafaa edeceğine ve şiddetli azaptan koruyacağına dair söz verir. Acaba bu va'd gerçek midir? Yoksa aldatmaca mıdır?

Bunun cevabını Allah Teala kıyamet günü insan ile dostu arasında meydana gelecek şeyleri bize anlatırken açık seçik olarak vermektedir:

"Yanındaki Melek: 'İşte bu yanımdaki hazırdır" der. Allah: "Ey sürücü ve şahid! Her inatçı inkarcıyı iyiliklere sürekli engel olan mütecaviz, şüpheye düşüren, Allah'ın yanında başka tanrı benimseyen kişiyi cehen­neme atın. Onu çetin azaba sokun" buyurur. Yanındaki şeytan: "Ey Rabbimiz! Ben onu azdırmadım. Fakat ken­disi derin bir sapıklıktaydı" der. Allah: "Benim katımda çekişmeyin, size bunu önceden bildirmiştim. Benim katımda söz değişmez. Ben kullara asla zulmetmem" der.30[30]
Şeytanın Hilelerinden Tablolar
Şeytan insana menfaat kapısı gibi görünen yerlere getirinceye kadar onu kandırır. O şeytan insana mühlet verir ve sonunda onu köşeye sıkıştırır. Ayağını kaydırır, onu alaya alarak karşısında gülerek durur. Ayrıca bu kişinin kendisin­den ayrıldığını bildirir. Allah Teala şöyle buyurur:

"Şeytan onlara işlediklerini güzel gösterdi ve: "Bugün insanlardan sizi yenecek kimse yoktur. Doğrusu ben de size yardımcıyım" dedi. İki ordu karşılaşınca da geri dönüp: "Benim sizinle ilgim yok. Doğrusu sizin görmediğinizi ben görüyorum ve şüphesiz Allah'dan korkuyorum. Allah'ın azabı şiddetlidir" dedi.31[31] İblisin hile ve tuzaklarından birisi de kendi ordusu ve dostlarından mü'minleri korkutmasıdır. Cihad'dan ve savaşmaktan alakoyar iyiliği emreder. Fakat kötülükten ala-koymaz. Bu onun mü'minlere kurduğu en büyük tuzaktır. Allah Teala şöyle buyurur. 'İşte d şeytan ancak kendi dostlarını korkutur. İnanmışsanız onlardan kork­mayın. Benden korkun."32[32]

Şeytanın insan nefsine karşı üstünlüğünden birisi de onu insanın inanç gücünü imtihan etmesidir. Hatta hangi kuvvetin ona galip geleceğini bilir. Atılganlık ve şecaat mi yoksa çekingenlik ve gevşeklik mi? Eğer insan nefsine çekingenlik ve gevşeklik ağır basarsa, şeytan onun gayretini zayıflatır ve onu gevşetmeye başlar, emredilenleri ona ağır gösterir. Bu durumda onun dini emirleri terketmesi kolay hale gelir. Hatta öyle ki, hepsini terkeder veya terketmeye yönelir. Bu hususta gevşeklik gösterir. Eğer insan nefsinde atılganlık ve üstün gayretin olduğunu farkederse, onun na­zarında emredilenleri azaltmaya çalışır ve şeytan ona bunun da yeterli olmadığı zannını vermeye başlar.

Seleften bazıları şöyle dedi: Allah'ın emrettiği herşeyde şeytanın iki eğilimi vardır. Ya aşırılık veya küçümsemek. Şeytan onlardan hangisini elde ederse onun için farketmez. Her ikisi de şeytan için zaferdir.

Onun hile ve tuzaklarından birisi de batıl söz, saçma fikirler, zit hayaller (bunlar zihinlerin ve fikirlerin çör-çöpü, şaşkın, karanlık kalplerin ortaya attığı kötülük) ki bunlar hakkı batıl gibi, yanlış, doğru gibi kabul ederler. Böylece şüphe dalgalarını harekete geçirir, hayal bulutlarını hakîm kılar. Bu durumda onun vasıtası boş söz, şüphe ve çok münakaşa etmektir. Onun yakın adına dayandığı birşey yok­tur. Hakka uygun ve bağlı da değildir. Onların bir kısmı diğerine aldatıcı süslü sözler ilham ederler. Bundan dolayı onlar kendiliklerinden kötü söz ve yalan konuşarak.Kur'an'ı t er ket mislerdir. Böylece şüphelerinde şaşkınlık ve şaşkınlık­larında da tereddüd içindedirler. Allah'ın kitabını sanki bil­miyorlarmış gibi arkalarına atarlar. Şeytanların daha önceki sapık kimseler adına söyledikleri sözlere uyarlar ve onu ha­kem yaparlar. Onun sebebiyle de birbirlerine düşman olurlar. Delili bırakıp kendilerinden önceki sapıtmış topluluğun he-vasma uydular ve kendileri de pekçoklarmı sapıttılar.

Şeytanın tuzaklarından birisi de33[33] onun kimsesiz ve ihtiyaç sahiplerini asık suratla karşılamanı ve güleryüz göstermeni emretmesidir. Onlar senden birşeyler umarlar, sana küstahlık ederler ve kalplerinden senin büyüklüğün düşer, onların samimi duaları, kalplerinin sana olan meyli ve muhabbeti kaybolur. Şeytan senin için kötülük kapısının açılması ve iyilik kapısının kapanması için bazılarına karşı güzel huy ve güleryüzlülüğü iyi gösterirken bazılarına da kötü ahlâkı ve güleryüzlü olmamayı emreder.

Abdullah b. Selâm başında bir bağ odun olduğu halde geçiyordu. Ona denildi ki;

"Allah seni zengin yaptığı halde niçin bunu taşıyorsun?

Dedi ki;

"Böyle yapmakla kibiri defetmek istedim. Çünkü Rasûlüllah'ın (s.a.v.): "Kalbinde zerre kadar kibiri olan cen­nete giremez" buyurduğunu duydum.

Mü'minlerin emiri Ömer b. Hattab bir konuda bir şey söylerdi. Ondan daha aşağı seviyede olan birisi onun yanlış olduğunu söylemesi üzerine o hatadan vazgeçer. Bildiklerini kitap ve sünnet ile karşılaştırır. Yoksa zihninde olanlara ilti­fat etmez, onunla hükmetmez ve amel etmezdi.

Şair şöyle der;

Dört şey başıma geldi.

Bunlar ancak çok sıkıntı ve meşakkatten dolayı başıma geldi.

Onlar İblis, dünya, nefsim ve nevadır.

Hepsi düşmammdır. Onlardan nasıl kurtulayım?34[34]


Yüklə 0,58 Mb.

Dostları ilə paylaş:
  1   2   3   4   5   6   7   8   9




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin