TARİH BOYUNCA PUTATAPICILIK 2
Giriş 2
Putatapıcılığın Tanıtılması 3
Eski Mısır Dinlerinde Putatapıcılık 3
Romada Putatapıcılık 3
Yunan Putatapıcılığı 3
Hindistan'da Putatapıcılık 3
Çin'de Putatapıcılık 4
Budizm'de Putatapıcılık 4
Araplarda Putatapıcılık 4
Allah'a Oğul Nisbet Etme Ve Teslis (Üçleme) İnancı 5
"Allah Katında Gerçek Din İslam'dır" 7
"Kim İslam'dan Başka Bir Dine Yönelirse, Onunki Kabul Edilmeyecektir" 8
1- Brahmanizm İle İlgili Nakiller 10
Dışlanmış Halk Zümresi 10
2- Hint Dinlerinden Biri Olan Caynizm (Jini Dini) İle İlgili Nakiller 10
Caynizm'de Çıplaklık Ve İntihar 11
3- Budizmle İlgili Nakiller 11
4- İran Dinleri İle İlgili Nakiller 12
5- Yahudilik Hakkında Nakiller 13
Talmutta Kadın 13
TARİH BOYUNCA PUTATAPICILIK
Giriş
Allahu Teala Hz. İbrahim (a.s)'in dili üzere putlar hakkında şöyle buyurmuştur:
"Rabbim! O putlar çok insanları saptırdı..."1
Bu ayeti kerimeden bir önceki ayette, yüce Allah yine Hz. İbrahim (a.s)'in dilinden şöyle buyurmaktadır:
"İbrahim şöyle demişti: "Rabbim! Bu şehri güvenli kıl; beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak tut. Rabbim! O putlar çok insanları saptırdı..."2
Hz. Nuh (a.s) ile Hz. İbrahim (a.s)'ın Dicle ile Fırat arasındaki bölgeye gönderildikleri ve onların gönderildikleri dönemde putatapıcılığın yaygın olduğunu biliyoruz.
Yukarıdaki ayette geçen Hz. İbrahim Aleyhisselam'ın sözü, putlar sebebiyle sapan insanların çokluğuna işaret ediyor. Oysa insan, aklın ve naklin eriştiği şeylerden uzaklaşırsa, kendi hayalleri içinde tıkanır kalır. İnsanoğlu ne zaman aklın ve naklin hükümlerinden uzaklaşmış ise, hayalleri onu benzetme yapmaya, simgesel cisim üretmeye ve şirke götürmüştür. Bundan ötürü putatapıcılık semavi dinlere mensup insanların çoğuna, hatta bu dinlere mensup olmayanlara da musallat olmuştur. İslam dininin bir çok naslarında müslümanı namazda ve diğer ibadetlerde Allah'ı teşbihe teşvik etmesinin sebebinin bu olduğunu düşünüyoruz. Çünkü insan kalbinin devamlı olarak Allah'ı tenzih etmek suretiyle beslenmeye ihtiyacı vardır. Bundan dolayı İslam dininin tasvire karşı özel bir tutumu vardır. Onun açıklamasının yerinin burası olmadığını biliyoruz.
Yahudiler'in elinde bulunan Tevrat metinleri, birçok yerde, Baal putuna tapma fikrinin yahudiler'e musallat olduğunu bize anlatır. Bu durumu Kur'an-ı Kerim Hz. İlyas Aleyhisselam’ın dilinden şöyle zikretmektedir:
"...Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Yaratanların en iyisi olan, sizin de Rabbiniz, önceki babalarınızın da Rabbi bulunan Allah'ı bırakıp da Baal putuna mı taparsınız? demişti."3
Baal, Suriye bölgesinde Baalebek şehrinin ondan adını aldığı bir putun adıdır. Amr bin Bühay adındaki bir Arap, putatapıcılığı Mekke'ye Suriye'den alıp getirmişti. Putatapıcılık, Arap yarımadası'nda bu şekilde yayılmıştır.
Brahma dini de putçu bir dine dönüşmüştür. Buda dini de putçu bir dine dönmüştür. Putatapıcılık, tarihte daha çok Mezopotamya bölgesinde hakim olmuştur. Putatapıcılık ve insanı tanrılaştırma, eski Mısır dinlerine de hakimdir. Eski Dünya'nın büyük bir kısmına hakim olan Roma dini de putçu bir din olmuştu.
Yine Makedonyalı İskender yönetiminde Eski Dünya'nın büyük bir bölümüne hakim olan Yunanlılar da putatapıcılardı. Semavi dinler Afrika'ya girmeseydi, orası da putatapıcılığın merkezi idi. Putatapıcılık, Hz. İsa (a.s)'nın tanrılaştırılmasına ilaveten, hıristiyanlığa birçok şekilde girmiştir: İkonlar şeklinde, heykeller ve resimler karşısında değişik tapınmalar sergileme şeklinde, haç'a tapma şeklinde... Bundan dolayı bir müslümanın putçuluk belirtisi olan her şeyden sakınması gerekir. Bunun için önce Zat-ı İlahiyye'nin durumunu tahayyül etmekten sakınmalıdır. Allah, akla gelen her şeyin hilafınadır. Bu konuda yüce Allah şöyle buyuruyor:
"O'nun benzeri hiçbir şey yoktur."4
Sonuç olarak heykellerden ve onları eve sokmaktan sakınmak gerekir.
Dünyada İslam'a karşı olan dinler vardır. Bu dinlerden bazılarının aslı semavi; yahudilik ve hıristiyanlık gibi, bazıları da semavi değildir; Sihlik gibi... Bazılarının da aslının ne olduğunu bilemiyoruz. Fakat biz Allah Azze ve Celle'nin hiçbir kavmi peygambersiz bırakmadığına inanıyoruz.
Zira Allahu Teala şöyle buyuruyor:
"Andolsun ki, her ümmete: "Allah'a kulluk edin, aldırıcılardan kaçının!" diyen peygamber göndermişizdir..."5
"Şüphesiz biz seni, müjdeci ve uyarıcı olarak, gerçekle gönderdik. Geçmiş her ümmet içinde de mutlaka bir uyarıcı bulunagelmiştir."6
"Kendilerine apaçık anlatabilsin diye, her peygamberi kendi milletinin diliyle gönderdik... "7
Hz. Peygamber (a.s) de şöyle buyuruyor:
"Dikkat ediniz! Sizler yetmiş ümmet olarak öleceksiniz. Allah katında onların en hayırlısı ve en üstünü sizsiniz."8
Biz kesin olarak inanıyoruz ki, her ümmete bir peygamber gönderilmiştir. Sonra peygamberlik müessesesi Hz. Muhammed (a.s) ile son bulmuştur ve O'nun peygamberliği evrenseldir.
Yüce Allah şöyle buyuruyor:
"Muhammed içinizden herhangi bir adamın babası değil, bilakis o Allah'ın elçisi ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah herşeyi bilendir."9
"Ey Muhammed! Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik. "10
Biz, bazı dinlerin temel prensiplerini, Rabbimizin kitabında veya O'nun peygamberinin sünnetinde o prensiplerle ilgili olarak bir şey gelmedikçe kabul edemeyiz. Bu bölümde bazı dinlerdeki putatapıcılıkla ilgili olarak bilgiler vereceğiz.
Putatapıcılığın Tanıtılması
Eski Mısır Dinlerinde Putatapıcılık
Muhammed Ebu Zehra 'Mukaranatu'l-Edyan' adlı kitabında bu konuda şunları söylüyor:
"Her şehrin kendine ait tanrıları vardı. Oziris'in vatanı Abidos idi. Ptah Menfis'te, Amon Teb'de, Horis İdfu'da, Hator Dendere'de bulunuyordu."
Sonra Ebu Zehra, Oziris'in, İzis'in, Tut'un, Horis'in ve Sit'in efsanelerim anlatır. Sonra da Mısır'ı kendi egemenliği altında birleştirip, Horis ve Sit'in kendisine hulul etmesi nedeniyle tanrılığını ilan eden Birinci Mina'dan söz eder.
Dostları ilə paylaş: |