İşyerlerinde çalıştırılan sigortalılar için APHB ile bildirilen sigorta
primine esas kazanç tutarları toplamının, o işyeri için hesaplanan
bildirilmesi gereken işçilik tutarı ile karşılaştırılması ve bildirilen
işçilik tutarlarının bildirilmesi gereken işçilik tutarından eksik çıktığı durumlarda, aradaki fark tutarın
priminin tahsil edilmesidir, şeklinde tarif edilebilir.
1.2. ASGARİ İŞÇİLİK UYGULAMASININ KAPSAMI
Asgari işçilik uygulaması, halen kapsama dahil kanun hükümlerine göre ihale edilen/üstlenilen işlerde ve özel nitelikli bina inşaatı işyerlerinde uygulanmaktadır.
Asgari işçilik uygulamasının sosyal güvenlik mantığının, kapsama giren işyeri işverenlerinde, bu işler için bildirilmesi gereken asgari işçilik tutarının hesaplanabileceğinin bilinmesinin sağlanmasıdır.
Başka bir ifade ile işverenlerin bu noktadan hareketle bir otokontrol yapmalarının ve bu bağlamda eksik ödenen işçiliğin nasılsa hesaplanabileceğini dikkate alarak GC. ve GZ. ile birlikte ödeme ile karşı karşıya kalmamak için çalıştırdığı sigortalıların sigorta primlerinin önceden ve yasal süresinde ödenmesinin sağlanmasıdır.
Ayrıca, prim olarak nitelendirilmesi mümkün olan bu Kurum alacağından dolayı yeterli işçiliğini ödeyen işverenler, borçlu olmaları nedeniyle karşılaşabilecekleri ihale dışında tutulmak vs. gibi diğer yasal engellerle karşılaşmamaktadır.
Kanun uygulaması iki temel mantık üzerine kuruludur.
Kanun koyucu, özel bina inşaatları ve özel nitelikteki inşaat işyerleri için bir taraftan ruhsat ve ruhsat niteliğindeki belgelerin verilmesi yetkisine haiz merciilere, bu belgeleri vermelerini müteakip, verilen gerçek kişi veya tüzel kişilere ait tescile ilişkin bilgilerin belli süre içinde SGK na bildirilmesi yükümlülüğünü getirirken diğer taraftan, yapı oturma izin belgesi verilmesi aşamasında da bu belgeleri vermeye yetkili makamlara, ilgililerin SGK.na borçlarının bulunmadığına dair belge ibraz edilmeden bu belgelerin verilmemesi sorumluluğunu getirmiştir.
Diğer taraftan, aynı mantık ihale konusu işler için de işletilmektedir.
Kanun koyucu, ihale konusu işlerde de bir taraftan kanun kapsamındaki kanunlar ile verilen ihale konusu işlerin üstlenicilerle ilgili bilgilerin belli bir sürede SGK na bildirilmesi ile yükümlendirirken, yapı oturma izin belgesi vermeye yetkili makamları iş bitiminde bu defa işverenlere ait teminatları, SGK na borçlarının bulunmadığına dair belge ibraz edilmeden iade edememe ile yükümlendirmiştir.
Dolayısıyla sistem, hem özel bina inşaatı işyerlerinde, ruhsat ve ruhsat verilen gerçek ve tüzel kişileri, ruhsatları verildiği anda kontrol altına alarak, inşaat yapımından sorumlu kişilerin yapı oturma izin belgesi almaya müracaat ettiklerinde varsa borçlarının tahsil edilmesiyle,
Hem de, ihale konusu işlerde üstlenicilerin bildirilmelerinin sağlanması ve iş bitiminde teminat iadesi talebinde bulunulduğunda SGK na olan borcun ödetilmesinin sağlanması ile kendi kendini kontrol etmektedir.
Hem de, ihale konusu işlerde üstlenicilerin bildirilmelerinin sağlanması ve iş bitiminde teminat iadesi talebinde bulunulduğunda SGK na olan borcun ödetilmesinin sağlanması ile kendi kendini kontrol etmektedir.
Sistem bir taraftan, kanunun 11 / 6. fıkrası gereğince; Valilikler, belediyeler ve ruhsat vermeye yetkili diğer kamu ve özel hukuk tüzel kişilerini, yapı ruhsatı ve diğer tüm ruhsat veya ruhsat niteliği taşıyan işlemlerine ilişkin bilgi ve belgeler ile varsa bunların verilmesine esas olan istihdama ilişkin bilgileri, verildiği tarihten itibaren bir ay içinde Kuruma bildirmekle yükümlü kılmış,
Diğer taraftan, Kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşları ve 5411 s. Bankacılık Kanunu kapsamındaki kuruluşları ve kanunla kurulan kurum ve kuruluşları, ihale yolu ile yaptırdıkları her türlü işleri üstlenenleri ve bunların adreslerini onbeş gün içinde Kuruma bildirmekle sorumlu tutmuştur.
Sistemin bir diğer ayağı ise 90 / 2. fıkrasında oluşturulmuş olup, bu fıkra ile ihale konusu işlerde;
Sistemin bir diğer ayağı ise 90 / 2. fıkrasında oluşturulmuş olup, bu fıkra ile ihale konusu işlerde;
İhale makamlarına, işverenlerin hak edişlerinin, Kuruma İPC, prim ve prime ilişkin borçlarının olmaması kaydıyla ödeneceği,
Kesin teminatların ise ihale konusu işle ilgili olarak Kuruma borçlarının bulunmadığının tespit edilmesinden sonra iade edileceği şartını koyarak sistemi kontrol altına almıştır.