3754. Bölüm Mala Tapmaktan Sakınmak
-
İmam Hüseyin (a.s) şöyle buyurmuştur: “Eğer mal ve servetin senin olmazsa, sen onun olursun. O halde ona acıma. Zira o sana asla acımaz. O seni yemeden sen onu ye.”2
Ben şöyle diyorum: Zühdün tefsirinde ne kadar güzel demişler: Bir şeye sahip olmaman değil, bir şeyin sana sahip olmamasıdır.
3755. Bölüm Malın Sahibi Üzerindeki Hakkı
-
İmam Zeyn’ül-Abidin (a.s) şöyle buyurmuştur: “Malının ve varlığının hakkı onu sadece helal yoldan elde etmen, yolunda harcaman ve sana teşekkür etmeyen kimseyi (yani Allah’tan gayrisini) kendine tercih etmemendir. O halde onu rabbine itaat yolunda kullan ve bu yolda cimrilik etme. Aksi taktirde sonunda hasret ve pişmanlık yükünü yüklenirsin.”3
Bak. 3758, 3759. Bölümler
3756. Bölüm Mal Toplamada İnsan Çeşitleri
-
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ümmetim dünyada üç kısımdır: Birinci kısmı mal ve servet biriktirmeyi sevmez, mal elde etmeye ve stoklamaya çalışmaz, aksine dünyadan açlığını giderecek ve avret mahallini örtecek kadarıyla yetinirler, dünyadaki zenginlikleri kendilerini ahirete ulaştıracak miktarıdır. Bunlar güvene ermiş kimselerdir. Onlar için korku ve hüzün yoktur.
İkinci grup ise malı en temiz ve en güzel yollarından elde etmeyi sever, bu vesileyle akrabalarına yardımcı olurlar, kardeşlerine iyilik ederler, fakirlere yardım ulaştırırlar. Onlardan biri için kızgın bir taşı ısırmak malı helal olmayan yoldan elde etmek veya ölünceye kadar mal biriktirmek ve hak ve hukukunu ödememekten kendileri için daha kolaydır. Bunlar da (malları hakkında) dakik hesap görülecek olursa, azaba düçar olan ve bağışlandığı taktirde ise (azaptan) esenlikle çıkan kimselerdir.
Üçüncü grup ise malı helal ve haram yoldan toplayan, üzerlerine farz olan hakları ödemeyen kimselerdir. Bunlar harcarlarsa, israf ve savurganluğa düşer, esirgerlerse cimrilik ve stokçuluk yaparlar. Bunlar dünyanın kalplerinin dizginlerini ele geçirdiği ve günahları sebebiyle kendilerini ateşe sürüklediği kimselerdir.”1
3757. Bölüm Malını Başkalarının Terazisinde Gören Kimse
-
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kıyamette hasretlerin en büyüğü, haram yoldan mal kazanıp, onu Allah yolunda infak eden birine miras bırakan ve bu yüzden de kendisi cehenneme giderken varisinin cennete gittiği kimsenin hasretidir.”2
-
İmam Sadık (a.s), Allah-u Teala’nın “Böylece Allah onlara, hasretini çekecekleri işlerini gösterir.” Ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: “O malını cimrilik üzere Allah’a itaat yolunda harcamadan ölen ve onu Allah’a itaat veya isyan yolunda harcayan birine miras bırakan kimsedir. Eğer (varis) Allah’a itaat yolunda harcarsa, kendisine ait olan malını başkasının terazisinde görür ve hasreti artar. Eğer Allah’a isyan yolunda harcarsa, o malı (miras bırakmak ile) onu güçlendirmiş olur (bu da onun hasretini çoğaltır.) ”1
-
İmam Bakır veya İmam Sadık (a.s) hakeza bu ayet hakkında şöyle buyurmuştur: “İnsan bir mal elde eder, ama o malla hayırlı bir iş yapmaktan mahrum olur ve ölür. O malı başka birisi miras alır ve onunla iyi işler yapar. Böylece elde ettiği şeyi, iyi işler şeklinde başkasının terazisinde görür.”2
-
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ey Ademoğlu! Malında kendi vasin ol; kendi malında senden sonra yapmalarını vasiyet edeceğin işi kendin yap.”3
Bak. El-Hasret, 857. Bölüm
3758. Bölüm Helal Olmayan Yoldan Mal Elde Eden Kimse
-
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Her kim bir malı helal olmayan yoldan elde ederse, Allah onu fakir kılar.”4
-
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Aziz ve celil olan Allah şöyle buyurmuştur: “Herkim hangi yoldan dinar ve dirhem elde ettiğinden korku içinde olmazsa, bende kıyamet günü hangi kapısından onu cehennemin içine atacağımı önemsemem.”5
-
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Herkim nereden kazanç elde ettiğinden endişe duymazsa Allah da onu nereden cehenneme sokacağından endişe etmez. ”6
-
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Malı helal olmayan yoldan elde eden kimseyi o mal ateşe doğru sürükler.”7
-
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Her kim bir malı helal olmayan yoldan elde ederse bina, toprak ve su ona musallat olur.”8
-
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Allah-u Teala’nın “müntakim” (intikam alıcı) adında yerleri vardır. Allah bir kula servet verdiğinde, o da aziz ve celil olan Allah’ın hakkını ödemezse, Allah o topraklardan birini ona musallat eder ve o malı orada kaybeder, sonra ölür ve onu kendisinden geriye bırakır.”1
-
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Herkim bir malı hakkı olmaksızın elde ederse, onu sevabının olmadığı bir yolda harcar.”2
-
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Malını helal olmayan yoldan elde eden kimse, onu yersiz yerde harcar.”3
-
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Her kim haksız yere bir malı elde ederse hakkı olarak elde edeceği maldan mahrum kalır.”
-
İmam Sadık (a.s), Horasan’dan yanına gelen bir gruba hazırlıksız şöyle buyurmuştur: “Herkim malı “mehaviş”ten elde ederse, Allah onu “nehabir”de yok eder.” Onlar şöyle arzettiler: “Fedan olalım, bu cümleyi anlamadık” İmam şöyle buyurdu: “Rüzgarın getirdiğini rüzgar götürür” (haydan gelen huya gider.)”4
Bak. 124. Konu, el-Helal; Vesail’uş Şia, 6/20, 5. Bölüm
Dostları ilə paylaş: |