Bedenlerin dört karışımının keyfiyetini bildirir.
Ey aziz, malûm olsun ki, anatomi bilginleri demişlerdir ki: Bedenin ilk
rutubetleri olan dört karışım akıcı ve rutubetli cisimlerdir ki, gıdalar
önce ona dönüşüp, onlardan bedenin cüzleri gıdalanır.
Değerleri karışımın rutubetleri dört cinstir ki: En faziletlisi kan
cinsidir. Sonra balgam cinsidir. Sonra safra cinsidir. Sonra siyah köpük
cinsidir. Bu karışımların her biri tabiî ve tabiî değildir. Tabiî kan, sıcak
ve rutubetlidir. Rengi kırmızı, tadı tatlıdır. Faydası et, yağ ve uzuvların
gıdası olmaktır. Tabiî olmayanı soğuktur ve rengi bulanıktır. Tadı acı
olup, faydası olmaz. Tabiî balgam, soğukçadır. Rengi yumurtanın beyazı
gibidir. Tadı tatlıdır. Faydası ya kan veya kanın yerini tutup, uzuvların
gıdası olmaktır. Tabiî olmayanı kuru mizaçlı ve değişik renktedir. Acıdır.
O, ya tuzlu veya asitli olur. Tabiî safra sıcak ve kırmızıya yakın,
yapışkandır. Faydası kana karışıp ve yardımcı olup bedenin cüzleri
olmaktır. Tabiî olmayanı, yakıcıdır ve zehir cevheridir. Tabiî siyah köpük
tabiî kanın altında kalan tortudur. Tadı tatlıya yakındır. Yeri dalaktır.
Faydası açlığı ve şehveti tahriktir. Tabiî olmayanına zehirli kara köpük
derler.
Dört karışımın doğuş keyfiyeti böyledir ki: Önce gıdanın çiğnenme ile hazm
olması vardır ki, ağız yüzeyi ve mide yüzeyi ile bitişik ve bağlantılıdır.
Şu halde onda dahi hazmetme kuvveti hâsıldır. Zira ki, çiğnenmiş nesnenin
önceki tad ve kokusu gitmiştir. Sonra çiğnenmiş gıda mideye vardığında,
midenin ağzı kapanıp, tamamen ona hazmolunur. Lakin sadece midenin harareti
ile değildir. Belki ağ taraftan karaciğerin, sol taraftan dalağın ve onda
olan atar ve toplar damarların, harekete kabiliyetli olan iç yağının,
midenin üstünde ve zarının ötesinde yüreğin, bütün bunların hararetleri ile
tamam olup iki üç saatte ilk hazım hasıl olur. Midede keşkek suyu gibi
akıcı cevher olur. Sonra onun kesifi mideden bağırsaklara çıkışa yol bulur.
Latifi mideye bitişik olan damarlar yolundan karaciğere bitişik olan ince
kıllar gibi damarlar ile süzülüp, karaciğere çekilir. Şu halde karaciğer o
latif cevhere kavuşup; sünger gibi emer. Onda da önceki sindirim süresi
kadar zamanda pişer. İkinci hazım da hasıl olur. O pişen kırmızı rengi
boyanıp, onun yüzünde kaymak gibi nesne ve dibinde tortu gibi nesne hâsıl
olur. Eğer ifrat derecede pişerse bir yakıcı nesne hâsıl olur. Eğer az
pişerse hint kavunu gibi bir nesne peyda olur. O kaymak safradır veya siyah
köpüktür. Bu ikisi tabiîdir. Yakıcı olanın latifi itilen safradır, kesifi
itilen siyah köpüktür. Bu ikisi tabiî değildir. Hit kavunu,tabiî balgamdır.
Hepsinden saf ve hasi olanı kandır. Lakin suyu fazladır ki, karaciğerden
ayrılmazdan önce suyu, böbreklere inen damarlarla çekilip, kendilerine gıda
olacak yağ ve kanı alıp, artığı mesaneye süzülüp, dışarı çıkmaya yol bulur.
Kıvam bulmuş halis kan, karaciğer üstünde doğan büyük damara çekilip, ondan
ayrılan atardamarlara akar. Sonra yüreğe ve buradan bütün vücuda yayılır,
uzuvların besini olur.
Beşinci Madde
Karışımların oluş sebeblerini, tabiat ve faydalarını ve hareket
sebeblerini; buharlardan doğan tabiî ruhu bildirir.
Ey aziz, malûm olsun ki, anatomi bilginleri demişlerdir ki: Tabiî kanın fail
sebebi, mutedil hararettir. Maddî sebebi, gıdaların ve içeceklerin mutedil
olmasıdır. Tam sebebi bedenin beslenmesidir.
Tabii safranın fail sebebi, mutedil hararettir. Maddî sebebi, sıcak, latif,
tatlı ve yağlı gıdadır. Sureta olan sebebi, fazla çiğnenmektir. Tam sebebi,
kan karışımı ve bedenin beslenmesidir. Yakıcı safranın fail sebebi,
karaciğerin aşırı hararetidir.
Tabii siyah köpüğün fail sebebi, mutedil hararettir. Maddî sebebi, rutubeti
az olan çok sıcak ve katı gıdalardır. Sureta olan sebebi, akmayan ve
ayrışmayan gıdalardır. Tam sebebi, kanı kuvvetlendirip, bedenin gıdası
yapmaktır. Yakıcı siyah köpüğün fail sebebi, az hararettir. Maddî sebebi,
az çiğnemektir. Tam sebebi, kan karışımı ve bedenin beslenmesidir.
Şu halde, karışıkların doğuş sebebleri, sıcaklık ve soğukluktur. Zira ki
mutedil hararetten kan; fazla hararetten yakıcı safra ve çok fazla
hararetten yakıcı siyah köpük; soğukta balgam doğmuştur.
Kan ile damarlardan akan karışımların, damarlar içinde dahi iki üç saat
müddetinde üçüncü hazmı vardır. Azaya tevzi edildiğinde; her uzuvda kendi
nasibinin bu müddet içinde de dördüncü hazmı vardır. Damarlar içinde olan
üçüncü hazmın ve azada olan dördüncü hazmın fazlaları geçen bölümde
açıklandığı gibi kulak kiri, göz çapağı, burun kiri olup, sa ve tırnak
suretini bulup; bedenin azalarından ayrışan ter, kir, yara ve cerahat
şeklinde vücuttan atılır.
Sözü edilen karışımların doğuş sebebleri olduğu gibi, hareket sebebleri de
vardır. Zira ki bedenin hareketi ve sıcak eşya, kanı ve safrayı tahrik
eder. Bazı kere siyah köpüğü dahi tahrik eder. Lakin hareketsizlik, balgama
kuvvet verir. Güzel şeyler düşünmek de dört karışımı harekete geçirir.
Nitekim dört karışımın kesafetinden, bir kesif cevher doğar ki, uzuvdur
veya uzvun bir cüzüdür. Bunun gibi karışımın latif buharlarından, bir mizaç
hasebiyle latif bir cevher doğar ki, tabiî ruhtur. Hayvanî ruhu kabul
istidadını bulmuştur. Mizaç üzere önce bu ruh doğup, sonra bütün uzuvlara,
nefsanî kuvvetleri ve başkalarını kabul istidadını veren budur. Şu halde
nefsanî ve hayvanî kuvvetler insan bedeninin uzuvlarında hâsıl olmaz. Ancak
bu tabiî ruh vasıtasıyle olur. Eğer bedenin bir uzvu nefsanî ve hayvanî
kuvvetlerden kesilip, tabiî ruhtan kesilse, o uzuv henüz hayattadır. Zira
ki uyuşmuş veya felç olmuş olan uzuv, his ve hareket kuvvetini yitirmişken
yine hayatiyeti vardır. Eğer ölmüş olsa, kokuşur ve bozuşurdu. Şu halde
felç olmuş uzuvda, onu koruyan bir kuvvet vardır ki, bu tabiî ruhtur.
31-BÖLÜM:031:
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Azanın fayda, mahiyet ve keyfiyetlerini, isim ve kuvvetlerini, doğuş ve
özelliklerini dört madde ile ayrıntılı olarak açıklar.
Dostları ilə paylaş: |