2 nolu alt komisyon tutanaklari iÇİndekiler



Yüklə 2,59 Mb.
səhifə13/37
tarix07.01.2019
ölçüsü2,59 Mb.
#90806
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   37

01.02.2012 Tarihli Toplantı




  • BİRİNCİ OTURUM

  • Açılma Saati: 10.03

  • -----o-----

  • SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Hoş geldiniz.

  • Anayasa hazırlık komisyonu olarak nisan ayına kadar sivil toplum, örgütlü toplum, anayasal kurum ve kuruluşların temsilcileri, bunları dinliyoruz; Anayasa konusundaki yazılı ve sözlü katkılarını alıyoruz. Siz zaten bu hazırlığın içerisindeki bir yapı olarak sürece en az bizler kadar aşinasınız, sağ olun. Bizim Anadolu’daki toplantılarımıza katkı sunuyorsunuz. Önemli bir katkı olduğunu düşünüyoruz.

  • Biz prensip olarak sunumlara müdahale etmiyoruz. Bir tartışma şeyinde yürümüyor görüşmelerimiz. Soracağımız sorular en fazla anlamadığımız yerlerin açılmasıyla sınırlı veya o konuda üyelerimiz görüş bildirebiliyorlar. Bu itibarla, sizi dinlemeye hazırız. Hoş geldiniz diyoruz tekrar. Konuşmaya başlayan arkadaş ismini de söylerse zabıtlara geçmesi bakımından iyi olur.

  • Buyurun efendim.

  • TOBB YÖNETİM KURULU ÜYESİ HALİM METE – Çok teşekkür ederim öncelikle bizi kabul ettiğiniz için. Ben hem TOBB Başkan Yardımcısıyım hem de tam ismiyle İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz ve Karadeniz Bölgeleri Deniz Ticaret Odasının Başkan Yardımcısıyım. Bir yerde denizcileri de temsil ediyorum. Öncelikle bizi kabul ettiğiniz için tekrar teşekkür ediyorum.

  • Biz Anayasa’ya çok önem veren, bunu bütün konuşmalarımızda Anayasa’nın değişmesi gerektiğini bütün konuşmalarımızda yıllardır dile getiren bir kuruluşuz.

  • Ben bir sunuşta üç ana çerçevede sunmaya çalışacağım vaktinizi de çok almadan. Birincisi, Anayasa 2000 önerimiz var. 2000 krizini, 2001 krizini 2000’den görerek önlemeye çalışmıştık o günlerde.

  • İkincisi, 2000’den 2007’ye dediğimiz bir bölüm var Anayasa Platformu’nun ortaya çıkışı, Birinci Ulusal Çalıştay’ın kazanımları. Üçüncü bölüm de 2012 sürecinde rolümüz. Yani bugünlerde neler yapıyoruz, neden TEPAV’ı destekliyoruz, nasıl bir anayasa istiyoruz?

  • Anayasa 2000’den başlarsak;

  • TOBB 2000 Anayasa taslağıyla bilgi toplumuna uyum sağlayacak,

  • Devletçi ve merkeziyetçi siyaseti dönüştürecek yani bireyi öne çıkaran, yerel yönetimleri öne çıkaran bir düşünceyle.

  • Özel sektörün dinamizmini destekleyecek,

  • Siyasal partiler ve seçim kanunlarını yeniden düzenleyecek,

  • Yargı reformunu tetikleyecek ki bunlar önem verdiğimiz konulardan bir tanesidir.

  • Yerel yönetimleri güçlendirecek,

  • Avrupa’yla bütünleşmeyi hızlandıracak yeni bir siyasal sistem önerdi ta 2000 yılında.

  • 2001’i 2000’den görerek önlemeye çalışmıştık aslında başta da söylediğim gibi.

  • 2001 krizinde doruk noktasına ulaşacak olan Türkiye’nin siyasal ve ekonomik istikrarsızlığına verilen rasyonel bir cevaptı. 2000’de biz TOBB olarak aslında 2001’in gelişini hissetmiştik, görmüştük. Onun için, buna bir rasyonel cevap vermek istiyorduk anayasal 2000 önergesini o günlerde ortaya attık.

  • Ülke yönetimindeki verimsiz çatışmaları ortadan kaldırmayı hedefleyen kapsamlı bir kurumsal reform önerisi olarak düşündük, 2000’deki önerimiz.

  • İkinci kısım, 2000’den 2007’ye –tabii, bu arada soracağınız olursa arada da interaktif soruları alabiliriz, o açıklamayı yapabiliriz- anayasa reformunun ortaya çıkışını anlatmam gerekirse, burada da hareket noktamız:

  • Türkiye’nin daha müreffeh ve istikrarlı bir geleceğe sahip olabilmesi bir darbe ürünü olan 1982 Anayasası’yla mümkün değildir. Bu önemli tespitti. Zaten bugün de hemen hemen Türkiye’nin tümünün tespitidir.

  • Amacımız, siyasal sistemdeki sorunların bütüncül bir yaklaşımla çözülmesi ve Türkiye’nin krizleri yönetip aşmadaki becerisinin kurumsallaştırılması. Yani parça parça çözüyoruz ama bunu kurumsallaştırırsak böyle bir krize muhatap olmayız diye düşünüyoruz.

  • Bu yıl Anayasa Platformu 2007’yle ilgili. Türkiye-AB Karma İstişare Komitesinin Türkiye kanadını oluşturan bizler, TOBB, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu, HAK-İŞ, Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu, Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu ve Türkiye Ziraat Odaları Birliği bir araya gelerek o günler, 2007’de Anayasa Platformu’nu oluşturduk.

  • Yine, bunun devamında, Aralık 2007’de Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın ki Hocamın başında olduğu TEPAV sekretaryasında ilk ulusal çalıştay düzenledik. Önemli devrelerden bir tanesi bu çalıştayın düzenlenmesi. 83 sivil toplum kuruluşundan 250 katılımcı vardı bu çalıştayımızda.

  • Bu çalıştayda çıkan sonuçlar şunlardı:

  • Anayasa hazırlama sürecinin en az Anayasa’nın içeriği kadar önemli olduğunu ortaya koyduk. Yani sonuçları herkesin mutabakatıyla ortaya çıkarmak.

  • Yeni anayasaya katılımlı ve uzlaşmacı bir süreçle katkı vermenin mümkün olduğunu gösterdik.

  • Yeni anayasanın dinamiklerini oluşturacak bir ilkeler dizisini kamuoyuna açıkladık. Böylece, anayasa yapım sürecine ivme kazandıracak bir ortak akıl çalışması geliştirdik. Bence bu 2007’deki bu çalışmalar –bugün 2012- daha rahat geçişimizi sağlamış oldu ve bunu da bitirdikten sonra üçüncü evreye geldik. Üçüncü evrede 2012 yeni anayasa yılında neler yapıyoruz?

  • 2007’de “Yeni anayasa nasıl yapılmalı?” sorusunu tartışmıştık. Şimdi “Sorunlar anayasal diyalogla nasıl çözülür?” sorusunun enine boyuna tartışılması için müzakere zemini sağlıyoruz. 2012 yılında bu soruya doğrudan vatandaşın yanıt vermesini sağlayacak bir müzakereci demokrasi projesi geliştiren TEPAV’ı da destekliyoruz. Yani burada dediğim gibi bir müzakereci demokrasi projesi geliştirdik halkla, taraflarla bir arada.

  • Peki, 2012 anayasa yılında daha neler yapıyoruz? Anayasa Platformu’nun sekretaryasını yürüten TEPAV’ın anayasa çalışmalarını destekliyoruz ki toplumu yeni bir anayasanın çözmesi gereken sorunlar ve içermesi gereken unsurlar konusunda bilgilendirmeye yönelik kapsamlı anayasa çalışma metinleri, broşürler, kitaplar yaptık ki bunlar siyasi iktidarın denetlenmesi, dengelenmesi ve anayasalar; yasaların anayasaya uygunluğunun denetimi ve anayasa yargısı, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı, dünyada ve Türkiye’de yüksek yargı kurulları, anayasa yapımı. Bu broşür kitapçıkların yanında yine yaptığımız çalışmalardan Anayasa Platformu Birinci Ulusal Çalıştay sonuç raporunu yayınladık, Anayasa Platformu çalışma metinlerini yayınladık. Bunları TEPAV yapıyor, biz TOBB olarak da bu kuruluşumuzu destekliyoruz.

  • Ayrıca, dünyadaki anayasa yapım deneyimlerinden Türkiye için dersler çıkarmaya yönelik anayasa uzman seminerleri yapıyoruz ki bu sizlere yazdığımız yazıda bu seminerlerle ilgili bilgi verdik ama kayıtlara geçsin diye yine kısaca okumak istiyorum:

  • İspanya’nın kademeli demokratikleşme sürecinde anayasa inşası,

  • Yasama, yürütme ilişkileri, hükûmet sistemleri ve Türkiye,

  • Anayasa, yurttaşlık ve birlikte yaşama,

  • Anayasa yapımı, anayasal tasarım, olası meseleler, gerekli mülahazalar,

  • Anayasa Mahkemesinin anayasa değişiklik önerilerini denetleme yetkisi,

  • Hukukun üstünlüğü iki bakış açısı,

  • Anayasa yapımında uzlaşmanın anlamı ve mevcut seçim sisteminin iyileştirilmesine yönelik sayısal analizler ve politika önerileri. Bu çalışmalarımızın ürünlerinden birkaçı.

  • Yine, halkın yeni anayasa talebini ve anayasa yapımına katılım isteğini tespit eden kamuoyu araştırmaları yapıyoruz ki bunlar henüz kamuoyuyla paylaşılmadı, bunlar devam ediyor.

  • Yine, yaptıklarımızla ilgili devam edersek…

  • Yeni anayasa tartışmasının içeriğini doldurmak, vatandaşlarımıza fikirlerini serbestçe ifade edebildikleri medeni bir ortam sunmak istiyoruz.

  • Anayasa Platformu’nu yeniden canlandırdık.

  • “Türkiye Konuşuyor” adı altında Anayasa vatandaş toplantılarına ev sahipliği yapmaya başladık. Tartışmaları il il örgütlüyoruz, sizler de katılıyorsunuz, biliyorsunuz. Verilen süre 15 Nisan olduğu için 15 Nisana kadar mümkün olduğu kadar çok ilde… Nitekim, önümüzde Edirne var, ondan sonra Diyarbakır vesaire devam edecek.

  • Önümüzdeki dönemde hazırlayacağımız, doğrudan halkın yeni anayasaya dair görüş ve beklentilerini yansıtan raporları Meclisle paylaşmak istiyoruz.

  • Anayasa Platformu raporlarında neler olacak? Bu sorunun cevabını vermek istersek.

  • Her bir ilin anayasal meselelere yönelik eğilimleri yani iller arasında bir karşılaştırma olacak. Yani falan ille başka bir il ne düşünüyor, karşılıklı?

  • Bir ildeki her bir katılımcının gün boyunca anayasal meselelere yaklaşımının gelişimini sağlamaya çalışıyoruz. Toplantının başından sonundaki değişimler. Herkesin elinde bir oylama butonu var ve başta söylediği ile ortada, sonunda söylediği ile fikirleri değişiyor mu anlatmalarla? Bu önemli. O değişiklikleri tespit etmeye çalışıyoruz.

  • Toplantıdaki vatandaş masalarının mutabakat konularının tespitini yapmaya çalışıyoruz ki zannederim Konya’da ve ötekinde de vardınız. Resimler var, biraz sonra gördüm. Ben ikisine de katılamadım. Benim de bir kemoterapi tedavi sürecim vardı ama bundan sonra inşallah ben de bu süreci çok merak ediyorum, katılmak isterim.

  • SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Geçmiş olsun.

  • TOBB YÖNETİM KURULU ÜYESİ HALİM METE – Her bir anayasal başlık için kapsamlı analiz yapmaya çalışıyoruz. Tabii, süre de belli bir süre. O sürenin içerisinde olmak şartıyla.

  • Anayasal başlıklar arasındaki ilişkilerin incelenmesi gerçekleştiriliyor.

  • Evet, Anayasa Platformu bir vatandaş platformudur. Türkiye çapında bütün sivil toplum kuruluşlarının desteğine açık bir platformdur. Nitekim, az sayıda başladığımız platformumuz giderek ilavelerle devam ediyor. Herkese açıktır. Her an daha ilaveler olacaktır.

  • Anayasa vatandaş toplantılarında rassal yani rastlantı yöntemle çağrı yapılan ilgili vatandaşlar ve ziyaret edilen ildeki yerel STK temsilcileri anayasa gönüllüsü olmaya davet ediliyor. Konya’dan bir örnek vermek istiyorum. Konya’da 75 bin kişiye SMS çekildi. Bunun 4 bin kişisi geri dönüş yaptı. Bunun 600’ünü çağırdık ve kar yağdığı için o gün 350’si katıldı. Bunun yanında, 150 sivil toplumun temsilcisi katıldı. Bayanlar katılsın diye toplantı yaptığımız yerlerde kreş de ayarlamaya çalışıyoruz. Çünkü orada daha çok bayanlar nedense bu SMS’lere çok cevap vermiyorlar. Onların da daha çok katılmasını istiyoruz. Böyle bir çalışmamız da o. Amaç insanları anayasa gönüllüsü olmaya davet etmek ve bunların fikirlerini almak.

  • Türkiye tarihinin ilk ve en büyük müzakereci demokrasi etkinliğini gerçekleştiriyoruz. Yani bence bu yolla, tabii süreci çok da uzatmamak lazım. Her yere, her tarafa da gitme imkânı yok. Sondaj usulüyle bölgelerde seçilen illere gidilir. (Ankara ve Konya toplantılarının resimleri gösterildi)

  • Şimdi, kendi kendime de soruyorum, bunu anlattım, bunu yapıyoruz da biz ne istiyoruz yani TOBB ne istiyor? 2000’den bu yana Anayasa TOBB’un gündeminde. TOBB’un görüşü ne? Bir kere şunu söylemek istiyorum: Anayasayı biz yazmayacağız, anayasayı sizler yazacaksınız. Biz vatandaşın görüşünü toplayarak, bizlerin görüşünü de onlara katarak size toplanan fikirleri aktarmak istiyoruz. Yoksa karar alıcılar sizsiniz ve anayasayı sizler yazacaksınız. Öyle bir metin yazma beklentimiz TOBB olarak yok. Ama bizim istediğimiz anayasada bir, bireyi esas alacak. Yani inançlı insana, inançlarımıza da baktığın zaman hep bireyi esas alıyorlar.

  • Her türlü ayrımcılığı dışlayacak bir anayasa olmalı.

  • Eşitlik idealini toplumsal hayatın her alanında gerçekleştirmeye çalışan bir anayasa olmalı. Bunlar sözde yıllardır söylenen şeyler ama bunlar artık yazıya dökülebilmeli.

  • Bireylere evrensel standartlara uygun olarak temel hak ve özgürlüklerden yararlanma imkânı tanıyan bir anayasa olmalı.

  • Demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti anlayışını muhafaza eden bir anayasa olmalı diye düşünüyoruz. Hani bazen “Şu madde değişsin, bu kalsın.” filan diyoruz ama biz öyle değil, bizim bu son yazdığımız şeyde de o görüşümüz orada devam ediyor.

  • Peki, ayrıca çağdaş bir devletin üç temel niteliği olan fikir ve ifade hürriyetini, din ve vicdan hürriyetini, teşebbüs hürriyetini merkeze alan bir anayasa olmalıdır. Yani bu odaklı, bu üç fikrin odaklandığı bir anayasa olmalıdır.

  • Yine, yeni anayasa süreci, özel sektörün geliştirilmesi perspektifini güçlendirmeli çünkü kalkınma hedefli istediğimiz için, bu kalkınmanın da özel sektör eliyle olmasına inandığımız için, dünyada da gelişme o yönde gidiyor. Bu perspektif ışığında kamu yararı ve kamu hizmeti kavramlarını ülkenin kalkınmasına katkı sağlayacak şekilde yeniden düzenlemelidir. Yani burada kalkınma hedefli olmalıdırı vurgulayarak geliyoruz.

  • Bizim istediğimiz anayasa da bu. Kısaca vaktinizi aldım. Bizim sunuşumuz bu. Sorulan sorulara arkadaşlarımla beraber… Güven Hoca’yı tanıyorsunuz, TEPAV’ın başındaki Güven Sak Hoca’mız. Mustafa Bayburt da bu süreci bizimle yürüten AB Müdürümüz.

  • SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Peki, çok teşekkür ederiz.

  • Benim bu başkanlık deneyimim olmadığı için ben de bir eksikle başladım. Biz de kurul üyelerini size tanıtalım tanıyorsunuz mutlaka ama. Mustafa Hoca’mız AK PARTİ temsilcisi, Sayın Tunca Toskay Hoca’mız Milliyetçi Hareket Partisi, Rıza Türmen Hoca’mız Cumhuriyet Halk Partisi, ben de Barış ve Demokrasi Partisi temsilcisiyim. Altan Bey de hem Anayasa Komisyonumuzun üyesi fakat 2 no.lu Alt Komisyonun üyesi değil, misafir olarak burada bulunuyor.

  • Hocamdan başlayalım isterseniz.

  • Buyurun.

  • MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

  • Hoş geldiniz. Ayaklarınıza sağlık, ağzınıza sağlık arkadaşlar. Tabii, TOBB’un Edirne’de yapılacak olan toplantısına inşallah ben katılacağım. Ben Tekirdağlıyım aslen. O bakımdan, Edirne’ye bilhassa katılmam gerekiyor.

  • Şimdi, bu toplantıların organizasyonunda da tabii, görüşlerin toplanmasında da TOBB’un çok büyük faydaları var. O bakımdan da ayrıca teşekkür ediyorum.

  • Burada tabii fazla detaylı TOBB’un görüşlerini içeren bir metin sunulmadı. Yani anayasa metnini kastetmiyorum. İlkeler bazında da çok genel ilkelerden söz ettiniz. Şimdi, bu platformu esas alan, mesela sanıyorum Türk-İş’indi değil mi Sırrı Bey, Türk-İş bu platformun bazı temel çizgileri, değişmez esasları var diye bazı noktalara değinmişti sunumunda. Fakat onları TOBB’da tabii sevinerek müşahede ediyoruz, görmedik.

  • Ben bir şeyi merak ediyorum. Sizin tabii 2007 çalışması vardı, kapsamlı bir çalışma, onu biliyorum da. Orada ilkeler çerçevesi vardı. Acaba, mümkünse onları bir görebilir miyiz? Toplantılarda, başlangıçtaki görüşlerin toplantı sonunda nasıl değiştiğini izleyebiliyoruz. Sizin 2007’deki ilkeler çerçevesiyle son sunduğunuz ilkeler çerçevesi arasında bir değişme var mı, bir gelişme var mı? Onu belki görme bakımından da faydalı olabilir. Sanıyorum çok uzun değil herhâlde, en azından ilkeler kısmı. Onu bir öğrenebilirsem, memnun olurum.

  • Teşekkür ediyorum.

  • TOBB YÖNETİM KURULU ÜYESİ HALİM METE – Birincisi sizin konularınıza bir açıklama getirmek istiyorum. Bu çalışmalar devam ettiği için detaylandırmayı biraz daha sona bırakmak istiyoruz çünkü biz o çalışmalardan etkilenerek bir şeyler yazmak istiyoruz. O bakımdan, biraz geneliz. O sonunda muhakkak daha detaylı bir bilgi, bir görüş serdedeceğiz. Biz kırmızı çizgi mümkünse koymamaya çalışıyoruz. Bizim bu seferki hedefimize o çok kırmızı çizgi koyarak değil başta da söylediğim gibi anayasayı sizler yazacaksınız, biz görüşlerimizi biraz daha netleştirerek ama şu en azından iki üç tane daha, ilde yapılacak toplantı sonrası onu size sunabiliriz. Yani biz çalışmalarımızı bitirmiş değiliz, o açıdan söylüyorum.

  • Hocam, izninizle siz okur musunuz?

  • TEPAV DİREKTÖRÜ GÜVEN SAK – Şimdi, 2007 yılında aslında biz bir arama konferansı yaptık, işte, o 250-300 kişinin katıldığı bir toplantıda…

  • MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Özür dilerim, bu sadece TOBB’un değildi değil mi?

  • TEPAV DİREKTÖRÜ GÜVEN SAK – Platformundu, yine platformundu. Yine o günkü platformun ana çıkarttığı sonuçlardı. Bunun bir ön tarafı var işte bu katılımlı yapılsın diye, o günün siyasi şartlarıyla alakası da vardı esasen. Bir de ortak sonuçlar var. Bir anayasa bireyi alan bir esasla kaleme alınmalıdır dedikten sonra eşitlik ilkesine ilişkin sonuçlar var. Temel hak ve özgürlüklere ilişkin sonuçlar var. Seçme ve seçilme hakkı ve siyasi partilere ilişkin birtakım sonuçlar çıkmıştı. Yasama ve yürütme organlarının yapısı, işleyişi, görev ve yetkilerine ilişkin sonuçlar. Yargı organının yapısı, işleyişi, görev ve yetkileri ve hukuk devleti ilkesine ilişkin sonuçlar. Meclise tasarı sunma ve kanunların Anayasa’ya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurma hakkı. Yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütlerine de tanınmalıdır diye ayrı bir başlık var. Bir de Anayasa’nın ekonomik boyutuna ilişkin bir dizi sonuç var. Orada da işte özel sektörle ilgili birtakım vurgular var.

  • İsterseniz okuyabilirim hepsini. Esasen koyduğumuz şey biraz evvel Halim Bey’in anlattığı ana çerçeve zaten Anayasa Platformu toplantısında çıkan çerçeveydi. Halim Bey benden çok daha iyi biliyor, iş tartışmalarında farklı görüşler elbette dile getiriliyor. Sonuçta ülkenin her tarafında örgütlü bir teşkilatta böyle üzerinde uzlaşılan, mutabık kalınan konuları alt alta yazıyorsunuz esas itibarıyla. Ama bu geçen seferki Anayasa Platformu tartışmasında Odalar Birliğinin de içinde olduğu daha geniş bir aslında platformun tartışmalarının ortaya çıkarttığı sonuçlardı. “Biz yapmak istiyoruz ve böyle yapabiliriz.” demişti o zaman insanlar. Dolayısıyla o da burada bu amaçla yazılan…

  • TOBB YÖNETİM KURULU ÜYESİ HALİM METE – İsterseniz bir buçuk sayfalık şey olduğu için satır başlarını da okuyabilirsiniz, kayıtlara da geçsin.

  • TEPAV DİREKTÖRÜ GÜVEN SAK – Satır başlarını okudum. Zaten isterseniz içini de okuyabilirim.

  • MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Farklılıklar var mı?

  • TEPAV DİREKTÖRÜ GÜVEN SAK – Esas itibarıyla farklılıklar yok. Şimdiki tartışmalarla çıkan sonuçlarla birtakım farklılıklar var. Ama tartışmalarda öyle şeyler söylüyorlar, orada diyebileceğim bir şey yok. Dolayısıyla o günkü tartışmalarda çıkan sonuçlar bugün esas itibarıyla duruyor. Ama ayrıntılarda birtakım farklılıklar var. Bence genel çerçevede bir farklılık yok.

  • TUNCA TOSKAY (Antalya) – Çok teşekkür ediyoruz.

  • Zaten Türkiye’nin en önemli sivil toplum örgütünün temsilcileri olarak buradasınız ve gerçekten de kapsamlı birtakım çalışmalar yapıyorsunuz. Bunların mutlaka anayasa hazırlama sürecine ciddi katkıları olacağından hiç şüphemiz yok. Çok teşekkür ediyoruz o bakımdan. Bir de katılım sürecinin Anadolu’nun bütün ülkemizin her tarafında sağlanması bakımından gösterdiğiniz gayretler, yaptığınız katkılar da hakikaten bize çok büyük bir destek oluyor. O bakımdan da tekrar teşekkür ediyorum.

  • Şimdi, yalnız burada bir noktayı ben ayırıyorum, siz o konuda ne diyeceksiniz diye de merak ediyorum. Şimdi, bir Anayasa Platformu var. Bunun hemen hemen yürütücüsü olarak da TOBB görülüyor. Yalnız bu Anayasa Platformu’na katılan önemli sivil toplum örgütleri de zaten buraya geliyorlar, değişik komisyonlarımızda kendi görüşlerini bildiriyorlar. Bugün benim özellikle sizden, sizin kendi görüşlerinizi almamızın önemli olduğunu düşünüyorum.



  • almamızın önemli olduğunu düşünüyorum. Birinci madde bu. Yani platformun görüşleri değil.

  • Şu anda TOBB’un ne kadar üyesi var?

  • TOBB YÖNETİM KURULU ÜYESİ HALİM METE – TOBB’un şu anda 1 milyon 300 bin civarında üyesi var.

  • TUNCA TOSKAY (Antalya) – Şimdi bu platformun dışında bu 1 milyon 300 bin üyenin özellikle Türkiye’nin en önemli olarak gördüğü, anayasayla ilgili olarak tartıştığı konular hakkındaki düşüncelerini siz nasıl yukarı doğru alıyorsunuz? Yani biz üyelerin görüşlerini mi burada konuşacağız yoksa sizin 1 milyon 300 bin üyenizin kristalize olarak aşağıdan yukarıya doğru gelen görüşlerini mi konuşacağız? Bu çok önemli diye düşünüyorum. Bunu bir ayrıma tabi tutmamız lazım TOBB olarak.

  • İki, bir noktayı işaret ettiniz Sayın Mete sözlerinize başlarken, o da şuydu: “Anayasa yapım süreci anayasanın kendisi kadar önemli.” dediniz. Bu gerçekten bizim de katıldığımız bir görüş. Bu durumda şu anda denediğimiz süreci, ki, bütün partilerin toplamının katıldığı, uzlaşmayı ön plana çıkaran süreçle 2011 referandumuyla sonuçlanan süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?

  • Şimdilik ben bunları sormak istiyorum size.

  • TOBB YÖNETİM KURULU ÜYESİ HALİM METE – Hocam, Sayın Bakanım, Sayın Kurul Üyesi, birincisi 1 milyon 300 bin üyemizin biz değişik toplantılarda görüşünü aldık ve almaya da devam ediyoruz. 1 milyon 300 bin üyemizin tek tek görüşünü almak kolay değil. Onun için odalarımızın kendi üyeleriyle yaptığı toplantılar sonrasında odaların yöneticileriyle yaptığımız toplantılar, bölgelerle yaptığımız toplantılarla görüşlerini alıyoruz, almaya da devam ediyoruz. Bu birincisi.

  • Burada söylediğimiz görüşler tamamen bizim görüşlerimizdir ama mesela bizim bir ters görüşümüz var da o ters görüşümüzü bu platformdaki arkadaşlarımızla bir araya geldik uzlaşma yaptık da bir kısmını söylemememiz gerekiyorsa onları söylemiyoruz. Artık oralarda uzlaştık. Bizim görüşümüz bu hâle geldi. Yani tüm platformun görüşü olarak bakılmaması gerekir buna. Bu bizim görüşümüzdür ama platformdaki onlarla çalıştığımız bu süreç içerisinde birbirimizle uyum sağladıklarımızı artık dile getirmeye çalışıyoruz. Uyum sağlamadıklarımızı tek başına sürdürme gereğini duymuyoruz. Bir örnek vermeye çalışacağım ama örnek vermek de istemiyorum. Onun için birlikte hedefe götürmek istediğimiz konular artık giderek biz de kendimizi bir yerde eğiterek onlarla, o platformla bütünleştirerek devam ediyoruz ama bu tamamen bizim görüşümüzdür ki 2007 yılında “Nasıl bir anayasa istiyoruz?”daki şurada saydıklarımız tamamen Türkiye Odalar Borsalar Birliğinin görüşüdür. Belki bir kısım arkadaşlar bunun bir kısmına kısmen karşı gelebilirler. Yani bir kısmı kalkınma demeyebilir. Örnek, bir sendikacı demeyebilir. Ama burası bizim görüşümüz. Ama o ötekilerle, diğer arkadaşlarımızla da çok çatıştığımız görüşler değil. Bir araya getirdiğimiz görüşler.

  • İkincisi, “Anayasa yapım süreci yazımı kadar önemlidir.” sözü biz yıllarca… Tam sivil toplum da değiliz. Sivil toplumun temsilcisiyim ben ama. Bizim şeyimiz de Anayasa’nın 135’inci maddesine göre kurulmuş bir kurul bizim Odalar Birliği de. Şimdi buradan herkesin fikrinin alınabileceği bir ortamı bulmak. Yani 75 milyon nüfusun hepsinin tek tek fikri alınamayabilir ama bir gey grupla hiç ona ters olan birisinin bir arada oturtulması bile bence bu süreç için çok önemli. Yani insanların birbirine ön fikirli olmadan, önce insan olarak yani birey diyoruz, insan olarak herkes bir arada düşünüp konuşabiliyorsa bence önemli kısmı o. İşte o süreci öyle tarif ediyoruz. Herkesi bir arada oturtup dini, inancı, düşüncesi, ırkı ne olursa olsun bu ülkede yaşayan vatandaşlar olarak bir arada bunu konuşabilmeli düşüncesiyle bir aradayız.

  • Bunu bir referandumla mukayese etmenin gereği var mı bilmiyorum ama mukayese edersek, orada sadece bir oylama var. Sandıktan sonuç çıkıyor. Sandığın bir kısmı “evet” diyor, bir kısmı “hayır” diyor. Ama burada sandığa gitmeden önce fikirler oluşuyor. Belki sandığa gidecek –sandığa gitmeyecek ya- olan konular o fikirlerle oluşuyor. Biz şunu deriz iş adamları olarak, deriz ki kamuya: “Bir kanun çıkartıyorsunuz, bir tebliğ çıkartıyorsunuz. Lütfen ilgilileri de çağırın, dinleyin, kararı yine siz verin. Ama biz de diyelim ki bizi çağırdılar, dinlediler, demek ki öyle olmuyormuş öyle karar verdiler.” İnsanlarda, Türk insanında özellikle böyle bir şey var: “Beni dinledi, bak ben de vardım o işin içinde. Ben gittim o masada oturdum.”

    Yüklə 2,59 Mb.

    Dostları ilə paylaş:
  • 1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   37




    Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
    rəhbərliyinə müraciət

    gir | qeydiyyatdan keç
        Ana səhifə


    yükləyin