BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) - Bir dakika. Faruk Bey, bitirmedi.
FARUK BAL (Konya) – Şimdi, birincisi bu. İkincisi, zaten salt çoğunluk konusunda bizim başlangıçta bir öngörümüz vardı. Bu nedenle, önemli işlerde toplantı yeter sayısının salt çoğunluk olması düşüncesine katılıyoruz.
PROF. DR. YAVUZ ATAR - Bu şeye katılıyor musunuz, kırmızıya?
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yok, yok. CHP’nin şeylerine diyor Faruk Bey.
FARUK BAL (Konya) - Evet. Halk oylaması siyasi partiler, yerel yönetimler, olağanüstü haller…
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Ha, tamam.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – O kadar güzel anlattınız ki nasıl katılmayacağız.
FARUK BAL (Konya) – …ve buna bir şey daha ilave etmemiz lazım, af.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Af da var da…
PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Beşte 3 çoğunluğu orada, şu anda onu biz koruduk.
FARUK BAL (Konya) - Hayır, şu anda da yani şimdi, o önemli iş değil mi?
PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Daha yüksek orada işte. Bildiğiniz gibi Türkiye’de bu…
FARUK BAL (Konya) - Daha ilerideki maddelerde diyorsunuz.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) - Evet, daha ileriki maddede.
PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Eskiden de tartışma olmuştu.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) - TBMM’nin yetkilerinde alt yetkisi vardır derken biz beşte 3…
FARUK BAL (Konya) – Ama buraya da bir şey yazalım, yani.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) - Olabilir.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Sayın Başkan, tamam ben de…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) - Bir dakika MHP tamamıyla bitirsin.
KÜRŞAT TÜRKER ERCAN - Çok kısa bir ilave yapacağım. Dün İç Tüzük maddesini burada görüşmüştük. Onunla ilgili bir mutabakat da vardı. “İç Tüzük’ün yapım usulü, Anayasa değiştirme usulüne tabidir” diye bir mutabakat vardı. Burada yeniden bir tekrar olmuş oluyor ona ilişkin. Onu buradan çıkarabiliriz.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Sayın Başkan, tam da oradan hareket ederek şimdi, toplantı ve karar yeter sayısıyla ilgili maddeye böylesine bir genel hüküm koymak anayasacılık tekniği bakımından sorunludur. Şöyle ki, eğer biz Meclisin herhangi bir konudaki anayasa değişikliği gibi, af gibi, ne bileyim bütçe gibi veya seçim gibi -ne derseniz deyin- hususlarda özel bir karar yeter sayısı koymak istiyorsak bunun yeri burası değil, ilgili maddedir ki bağlamından kopmasın. Eğer, buraya yazarsak bu durumda mesela seçimler kavramı neyi anlatıyor dediğimizde Parlamentoda ciddi bir tartışma, efendim halk oylaması dediğimizde hangi halk oylaması gibi bir tartışma yahut siyasi partilerle ilgili olan kanunlar nelerdir dediğimizde ayrı bir tartışma.
Dolayısıyla, bunun özünde hepsine karşı değiliz ancak yerinin burası olmadığını ve ilgili maddelerde yeri geldikçe hem karar yeter sayısı belki bazen üçte 2 olabilir, bazen beşte 3 olabilir hatta daha da fazla, mesela dörtte 3 olan hâller dahi olabilir. Dolayısıyla, yerinin burası olmadığını ve kavramsal açıdan da tartışmalara yol açacağı kanaatiyle buradan çıkarılmasını öneriyoruz.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – İzin verir misiniz Hocam?
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) - Buyurun.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bir defa biz, bu genel karar yeter sayısının dışında muhterem Hocam Bertil Hanım, atıf maddesi “Anayasada aksine bir hüküm olmadıkça…” dedik. Şimdi, burada genel bir hükümdür. Demek ki anayasanın bazı maddelerinde aksine bir hüküm öngöreceğiz veya görmeyeceğiz veya yarın anayasa… Ki halkoylamasını kabul ettik mi, bağımsız idari otoriteler anayasada yer alacak mı? Daha benimsenmemiş bir şeyi sanki benimsemişiz gibi ön şeyle… Bence özel hüküm yani nerede düzenleyeceksek 87’nci madde… Dün de görüşmüşüz, nitekim genç kardeşimiz farkına vardı İç Tüzük değişikliğiyle ilgili muhalefet… Biz onu farklı, sadece bizim orada kaydı itirazımız var. Özel usulün düzenleyeceği öngörüldü anayasada. “Anayasa değişikliği usulüne tabidir.” dedik mesela, o onunla paradoksal bir ilişki. Onun için, bu tamam, ret anlamında değil ama özel düzenleme yapılacaksa orada düzenleyelim.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Başkan olarak bir şey söyleyebilir miyim?
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Evet.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Şimdi, bu söylediğinizi şöyle kabul etmiyoruz yani kabul etmiyoruz derken sakın yanlış anlamayın yani bu şey değil. Neden yazdık? Bakın, orada şöyle diyoruz: “Meclis, Anayasa’da başkaca bir hüküm yoksa toplantıya katılanların salt çoğunluğuyla ile karar verir ve bu 139’un altına düşemez.” diyoruz. Burada söylediğimiz, eğer, anayasada başkaca bir hüküm yoksa Meclis salt çoğunluk ile karar verir demiş olsaydık ve altta da bunu yazmış olsaydık “Ya, genel ilkeyi zaten yukarıda söyledin, aşağıda neden tekrar ediyorsun?” derdik. Hayır, biz burada şunu söylüyoruz: “…başkaca bir hüküm yoksa toplantıya katılanların salt çoğunluğuyla karar verir.” Biz burada bunu değiştiriyoruz altta, istisnasını yazıyoruz. İstisna yönünden de diyoruz ki şu hâllerde toplantıya katılanların değil, Meclisteki üye tamsayısının salt çoğunluğuyla topluyoruz. Şimdi, istisnayı buraya yazmazsak -Hoca’nın söylediği gibi, Yavuz Bey’in söylediği gibi- ayrı ayrı yerlere yazabiliriz ama anayasacılık açısından iki tane yöntem var. Bunların ikincisinin ben sadece, maalesef Türk hukuk sisteminde olduğunu düşünüyorum. Daha başka hukuk sistemlerinde daha az uygulanıyor. Şöyle, ya, bütün maddeleri içinden çıkılmaz hâle getirmişiz. “Anayasada başkaca hüküm yoksa…” diyoruz adam arıyor… Hayır, şunu söyleyeyim sadece…
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Sevgili Hocam, pardon kesmek istemiyorum. Anayasa değişikliği maddelerinde, her anayasada özel çoğunluk o maddede yazılır, genelinde var.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Anayasa değişikliğinde var.
PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Her anayasada değil.
PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Her anayasada değil, mesela Fransız Anayasası’nda adam organik kanunlar için net yazıyor istisnayı, yazıyor. Her organik kanunun konusunu da yazmıyor, o kadar da net ki anayasa hukukçuluğu açısından adam bakıyor -bu çok ülkenin şeyinde var, Portekiz’de filan da var- neredeyse bakıyor genel maddesinde, istisnasını filan görüyor. Biz, şimdi… Seçime bakacak, halk oylamasına bakacak, tekrar siyasal partilere bakacak, yerel yönetimlere bakacak, olağanüstü yönetimler… Biz burada bir genel düzenleme olarak bunu ve anayasa hukukçuluğuna şu yönden ters değil diye düşünüyorum ama biz yani bunu bu bakımdan getirdik. Bence çok güzel yeri.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Hocam, yerinden öte bir de…
FARUK BAL (Konya) - Müsaade eder misiniz?
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) - Buyurun.
FARUK BAL (Konya) – Şimdi, değerli arkadaşlar, bir anayasa yapacağız ve yapacağımız anayasanın da açık seçik olması lazım. Bir, biz bazı kanunlarda nitelikli çoğunluk aranmasının yanındayız.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Kesin, olur, konularına göre.
FARUK BAL (Konya) – İki, bazı kanunlarda da salt çoğunluk aranmasından yanayız. Salt çoğunluk aranmasından yana olduğumuz hususlar CHP’nin bu önerisinin önemli bir kısmıyla örtüşüyor lakin ortada ileride çok tartışılacak durumları da yaratıyor, Yavuz Hoca’nın açıklamalarına tekrarlamadan ek olarak ifade etmek istiyorum. Seçimler; şimdi, Türkiye Büyük Millet Meclisinde o kadar çok seçim oluyor ki. Seçimler dediğiniz zaman milletvekili seçimi mi, belediye seçimi mi, divan kâtip üyesinin seçimi mi, efendim yoksa RTÜK’e seçim mi…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Parlamentonun yapacağı.
PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Genel ve yerel seçimler diyelim.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Demeye gerek yok ya, demeye gerek yok.
FARUK BAL (Konya) – Dolayısıyla, bu ileride anayasanın lafzının berraklığı ilkesini zedeleyecektir. İki, biz “Af Kanunu” dedik ama İç Tüzük’le ilgili daha önce de bir düzenleme yaptık ve çok düzgün de bir iş yaptığımıza inanıyorum, uzlaştık burada. O zaman, bunları tartışma yaratabilecek bir istisnai genel hüküm yerine ilgili maddenin altına yazılmak kayıt ve şartıyla atiye bırakalım diye düşünüyorum. Öyle olursa “Seçimler” maddesi geldiğinde, Meclisin toplantı yeter sayısı o seçimle ilgili kanun gündeme gelirse, milletvekili genel seçimi -burada kastedilen o zannediyorum değil mi?- belediye seçimi.
PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Genel ve yerel seçimler, evet.
.
FARUK BAL (Konya) – Dolayısıyla öyle anlaşılır. İç Tüzük dediğimiz zaman tamamen salt çoğunluğu biz kabul etmiyoruz. İç Tüzük dediğiniz zaman anayasa değişikliğine ilişkin usuller uygulanacak, af dediğiniz zaman -sizin ifade ettiğiniz gibi- beş taksim üç olacak. Dolayısıyla, ayrı ayrı raflara girmesi lazım, hepsini bir torbanın içerisine atarsak burada berraklıktan yararlanacak olan muhalefet değildir, berraklıktan yararlanacak olan oy çoğunluğuna sahip iktidar gücüdür.
Pardon, berraklık olmaması hâlinde, açıklık olmaması hâlinde oradaki oylamada tamamen iktidarın, çoğunluğun lehine yorum yapılacaktır. Dolayısıyla, bu, sevk ediliş amacıyla çelişebilecek sonuçlar da doğurmaya neden olabilir.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Başkanım, bir şey önerebilir miyim?
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Buyurun.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Şimdi, buradaki sizin niyetiniz, biz de bunu destekliyoruz zaten. Biz, aslında bütün birleşimler için üye tamsayısının salt çoğunluğunu aradığımız için yani Parlamentonun işte 20-30 vekille toplanıp önemli yasaları apar topar çıkarmaması. Bu, yani Parlamentonun saygınlığı açısından da önemli bence, artı vekillerin meslekleri bu. Türkiye’de pek meslek üzerinden konuşulmuyor ama vekillik yasama faaliyetinin bir parçası. Aslında bu kadar büyük devam etmemek bir sorun.
Şimdi, Bertil Hoca söyledi zaten, bu “organik kanunlar” denilen… Biz de bu yaklaşımı benimsiyoruz yani Türkiye’de önemli siyasi sonuçlara yol açacak kararlar Parlamentonun belli bir sayıda vekilinin toplanmasıyla ancak alınsın, siyasi sorumluluk da onların üzerinde olsun böylece. Şimdi, burada -Faruk Bey için de eğer uygun olursa çünkü belli ki biz daha anlaşmaya yakın gibi gözüküyoruz, bilmiyorum, AK PARTİ de belki sonra katılır- İç Tüzük’ü zaten çıkarıyoruz, onu atalım çünkü dün onda bir uzlaşma sağladık. Seçimlere “genel ve yerel seçimler” diyelim çünkü bizim bakımımızdan yerel seçimler de genel seçimler kadar önemli, onunla ilgili kararlar da böyle çıksın. Burada içeriğinde anlaşalım, bu maddeyi yazalım, sonra altına bir not düşelim. Bütünü bittikten sonra gerekirse maddelerin altına dağıtırız, gerekirse burada tutarız ama mealen bir ne dediğimizde anlaşalım burada, görelim, sonra gerekirse dağıtırız. “Teknik olarak uygun değil.” denilirse… Anlatabildim mi demek istediğimi? Bir mealen neyde uzlaştığımızı görelim. İç Tüzük çıkacak, seçimlere “genel ve yerel seçimler” diyeceğiz ki başka ufak tefek seçim işleri onun içine girmesin, bunlarda anlaşıyoruz. Sonra altına bir not düşelim, diyelim ki: “Taslak bittikten sonra ya burada kalacak ya da ilgili başlıkların altına dağıtılacak.” ama unutmamış olalım bunu. Yani burada ne söylemek istediğimizi unutmamış olalım, bu “organik kanun” mantığından çıkmamış olalım diye öneriyorum.
PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Şimdi, diğer bir sorun da bazı alanlarda tek bir maddeye bunlara ilişkin hüküm koyamayız yani yargı organı dediğiniz zaman birçok maddeyi ilgilendiren bir bölüme aslında atıf yapıyoruz.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Onun için, burada dursun şimdilik.
PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Dolayısıyla, burada öyle bir güçlük olduğuna dikkat çekmek istiyorum.
Bir başka nokta da şu: Anayasalarda farklı düzenleme teknikleri var. Bazılarında sayarak bunu ve özellikle karar alma süreçlerinde -şu anda bizim yaptığımız gibi- düzenleme tekniği var, bazılarında zamanla anayasa değişikliğiyle bu hükümler girdiği için ilgili maddelere serpiştirilmiş.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL - Evet, tedricen eklenmiş çünkü.
PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Evet. Yani farklı aşamalarda ekledikleri için öyle düzenleme yapanlar da elbette olmuş ama onun dışında genel-yerel seçimler eklenebilir.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Yani şimdilik burada dursun, not ekleyelim.
PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – İç Tüzük değişikliği benim bilgim dâhilinde değildi, onu çıkartmak gerekir, öyle bir uzlaşma varsa kuşkusuz.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Çıkaracağız zaten onu.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – İzin verir misiniz Hocam?
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Buyurun efendim.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Şimdi, arkadaşlar, tabii ben Anayasa’yı baştan sona taramadım. İstisnai karar yeter sayıları var, diyelim ki güvensizlik önergesinin kabulünde vesaire…
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Birçok yerde var.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Evet, çok yerde var.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Bir dakika. Sadece güvensizlik oylarının sayılması var.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bertil Hocam, anayasalarımızda, Anayasa’mızda şimdi, şu anda sayılarını bilemeyeceğim kadar istisnai karar yeter sayıları var. Karar yeter sayılarıyla ilgili bir hükmü objelerine göre tek maddede yazmak bence verimli hem pedagojik bakımdan öğretici hem de sistematik bakımdan. Sistematiğe aykırı değil ama mesela bu kurumları anayasada farklı şekilde düzenleyebileceğiz. Halk oylaması, 175’inci maddenin dışında bizde halk oylaması yöntemi yok. Belki de halk oylaması diyeceğiz veya demeyeceğiz. Onun için, anlamı olacak veya olmayacak bu kanunların. Bence bunu tamamladıktan sonra not olarak koyalım, bütün o özel maddeleri tamamladıktan sonra da…
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Tekrar bakalım.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Mesela Af Kanun’ları 87/5 Af Kanunu’nu ben öngörmüştüm. Rahmetli Ecevit üst üste 5 defa… 5’inde de parti adına konuşmayı ben yaptım ve Turhan Tayan’ın başkanlığında… Beşte 3 mü dedik?
PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Beşte 3, evet.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Beşte 3 dedik. Yani o çünkü gerçekten kötüye kullanıldı. Böyle bir madde, yarın bir gün de özel nisapların aranması hâlinde Hocam, Anayasa’nın ilgili maddesinde değil…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Unutulmadan, “yeşil” diyeceğiz, yeşil yapıp diyeceğiz ki not altına “Unutulmadan bunlar tek tek maddelere yazıldığı takdirde…”
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Kabul etmedik Hocam.
Hocam, başka bir şey. Diyelim ki: Kabul ettik.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – O zaman kırmızı olarak.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Atilla Bey, Faruk Bey, diyelim ki: Kabul ettik bunu, böyle bir maddeyi. Mutlaka milletvekilinin statüsüyle ilgili değişikliklerin de bu nisaba tabi olması lazım. Çok önemli o. Madem öyle, yoğunlaştırılmış nisap…
PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Ama orada anayasal güvence var zaten.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Nerede?
PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – “Milletvekili statüsü” derken tam olarak neyi kastediyorsunuz?
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Maaşları, 86’ncı madde.
PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Ha, ödenekleri, yollukları…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Tabii, onlar.
FARUK BAL (Konya) – İstifası, düşürülmesi…
PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Değişiklik yeni değil, mahsup, istifa falan…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Çok önemli o. Yani biz parti olarak bu maddenin bütün anayasayı, projeyi tamamladıktan sonra bir madde tedvin edilmeli mi edilmemeli mi, soruyu o anda sormalıyız diyorum.
FARUK BAL (Konya) – Şöyle yapalım mı Sayın Başkan: Aslında yani uzlaşma konusunda bir zemin var, bazı konularda nitelikli karar sayısı aranması noktasında bir şey var fakat bu istisnayı, genel bir istisnai hükme dönüştürdüğümüz zaman ileride bunu “Hangi alanlarda uygulanacak?” diye, kütüphanenin raflarına dağıtmaya çalıştığımızda gideceği yeri bulamaz buradaki kural biraz önce anlattığım gerekçe nedeniyle. Örneğin, seçimlerde “Hangi seçimde uygulanacak?” Dolayısıyla, biz bazı konularda nitelikli karar yeter sayısı aranması konusunda mutabık kaldığımızı kabul edelim. Bu maddeyi ilgili maddeler geldikçe tezekkür etmeyi yine ortaklaşa bir hüküm hâline getirelim. Yapabildiklerimizi oralarda yapalım, eğer bir genel istisnai hükme ihtiyaç var ise dönelim, onu kararlaştıralım.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bakın, bir de içerik bakımından katılmamız mümkün değil. Bugün öyle hükümler var ki…
FARUK BAL (Konya) – Su koyma şimdi Sayın İyimaya.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – …öyle olağanüstü hâller, öyle hükümler var ki Türkiye’yi hem demokrasinin gelişimi bakımından büyük barajlar koyarak yasama organının dönüşüm kararlarının önüne engel koymuş oluruz hem de good governmance, iyi yönetimi sağlayamayız.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Mesela?
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Burada mesela seçimlere niye salt çoğunlukla şey edilecek? Yani toplantı yeter sayısında…
FARUK BAL (Konya) – Seçim kanunlarında değişiklik yapacağın zaman.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Niye olmasın ki? Niye yüksek barajlar? Yani uzlaşmayı zorlaştırır, uzlaşma için…
FARUK BAL (Konya) – Seçime girecek milletvekilleri hakkında verilecek karara iştirak etsin diye, müzakereye iştirak etsin diye.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Erken seçim kararı veremeyecek mi Parlamento salt çoğunlukla?
FARUK BAL (Konya) – Verir.
PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – O ayrı.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Sayın Başkan, işte de tam da bu noktada, bakın görüyorsunuz, şurada bile…
PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – O ayrı, orada “kanunlar” diyor çünkü.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yok, yok, Hocam, Anayasa Mahkemesinin kararı var “kanunla da olabilir” diyor çünkü.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Sayın Başkanım, ben…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Evet, buyurun.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Şimdi işte tam itiraz noktası tam da akademik bir itiraz. Neden? Bakın, burada seçim nedir oturduk tartışıyoruz. Yarın Parlamentoyu çok zor duruma düşüreceğiz. Bir örnek vereyim: Bizim Anayasa’mızda biliyorsunuz, 67’nci maddede bir hüküm var, diyor ki: Seçim kanunları seçimlerden bir yıl öncesine kadar değiştirilenler uygulanmaz. “Acaba hangi kanunlar seçim kanunudur?”diye büyük bir tartışmaya… Her dönemde Parlamento bunun sıkıntısını yaşıyor. Buraya genel bir hüküm koyduğumuz takdirde benzer bir tartışma Parlamentonun önünde yıllarca olacaktır. O yüzden, bakın, daha teknik, daha doğru olan, evet, başka ülkelerde organik kanun gibi bir ayrım var ama bizde organik kanun gibi bir ayrım yok. Bunu ilgili maddede çok açık, anayasa değiştirilmesi, örneğin madde 175, gayet açık ki bunun anayasanın değiştirilmesinden başka bir anlamı yok. Orada yazmamız hiçbir tartışmaya yol açmaz veya afla ilgili hüküm, fıkra, orada yazmanız hiçbir tartışmaya yol açmaz yahut Yüce Divana sevk, orada yazmamız hiçbir tartışmaya yol açmaz. Dolayısıyla, burada birtakım kavramlar sıralamak suretiyle böyle bir genel hüküm sevk edersek tıpkı 67’nci maddedeki hüküm gibi Meclisi ve yargı organlarını denetim yaparken de çok ciddi yorum sorunları içerisine sokabiliriz. Dolayısıyla, biz buna tabii, katılmıyoruz.
Görüşümüz bu.
PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Tabii, esas bakımından katılmama konusunda her partinin siyasi anlamda bir takdir yetkisi olduğu açık ama biz bu gibi düzenlemeleri ilgili maddelere dağıtsak da dediğiniz yorum sorunları çıkacaktır.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Daha az çıkar.
PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Affın ne olduğu konusunda Anayasa Mahkemesinde toplantı da yapılmıştı. Ayrıca bir yorum sorunu vardır. “Genel seçim- yerel seçim” diye somutlaştırılabilir. “Maddelere dağıtılmasın” şeklinde demiyorum yani öyle bir kategorik karşı çıkışımız elbette olmayacak ama her durumda yargı organı olsun, başka konular olsun daima yorum açısından anayasa hukukunda ve anayasa metni zaten özlü bir metin olduğu için böyle sorunlarla karşı karşıya kalacağız ama bunlarla baş edebilme becerisi de tabii ki hem Parlamento yaptığı yorumlarla, uygulamalarla, yeri geldiğinde teamüllerle aşabilecek kapasiteye sahiptir diye de düşünüyoruz. Zaten, halk oylamasını burada yorumlayacak olan da Parlamentonun kendisidir yani siyasi iradedir. Burada herhangi bir dış güç veya yargı organı o yorumu yapmayacaktır. Parlamento bu kategorinin ne zaman uygulanması gerektiği konusunda bir parlamenter uygulama da bundan sonra başlatacaktır ama dediğim gibi böyle bir düzenleme, toplantı, karar yeter sayısında da olabilir, ilgili maddelerde de olabilir ama ilgili maddelere gelindiğinde bunun unutulmaması gerekli. Yine herkesin burada bildiği gibi, bu müzakere sürecinde unutmalar, atlamalar söz konusu olabilir. Eğer burada mutabık kalabiliyorsa 3 parti bir not düşürülebilir veya AK PARTİ’nin ifadesi buraya eklenebilir, daha sonra bunlar tekrar tartışma konusu yapabilir.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam, bir noktayı öğrenebilir miyim teklif sahibi olduğunuz için, Bertil Hanım: Şimdi biz diyoruz ki: 1’inci fıkrayı mutabakatla kabul ettik. “Anayasa’da başka bir hüküm yoksa” diyor yukarıda. “Anayasa’da başka bir hüküm yoksa” dedikten sonra o maddede çünkü başka bir hüküm, başka maddeyle ilgili bir hüküm. Yani sizce şey değil mi?
PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Fıkrada, bu fıkradaki hükmü kastediyoruz.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – İşte sistematik olarak o da şey değil.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Ama bu da Anayasa’nın bir hükmü.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – O zaman “aşağıdaki fıkra hükümleri” hariç demek lazım.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Neden öyle demek lazım? Yani dünyanın birçok anayasasında adam yazıyor, diyor ki: “Şöyle karar alırız.” Altında da diyor ki: “Şu, şu, şu durumlarda farklı karar alırız.” diyor. Hiçbir tanesi de “Bir dakika, aynı maddede istisna yazılır mı?” diye ben daha hayatta duymadım böyle bir şey.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yok, yok, yazılır.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Yani “istisna aynı maddede yazılırsa istisna olmaz.” diye.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – “Olmaz” demiyorum Hocam, sistematik bakımdan diyorum.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Buyurun.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Efendim, şimdi burada yani esası mı tartışacağız usulü mü? Eğer esas olarak böyle önemli maddelerde, toplumun büyük bir kısmını ilgilendirmesi ve geleceği belirlemesi açısından bazı maddelerde böyle bir düzenleme yapacak mıyız yapmayacak mıyız? Yani birinci tartıştığımız bu. Bize göre yapılması lazım, biz buna katılıyoruz. Şimdi usul olarak bu şekilde mi yazalım, yoksa sonra yazalım? Bu işin şeklî kısmı. Bize göre bu şekliyle yazalım eğer bir mutabakat var ise dibine de bir şerh düşelim.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – “Ayrı maddelerde yazıldığı takdirde bu kaldırılacaktır.”
AHMET İYİMAYA (Ankara) – 3 parti müşterek metin olarak yazsın, biz noktainazarımızı ifade edelim.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Buyurun efendim, siz bir şey söyleyecektiniz.
ATİLLA KART (Konya) – Kısa bir değerlendirme yapmak isterim.
Şimdi, 67 sona ilişkin düzenleme, daha evvel de ifade etmişimdir, bence demokrasi kültürü bakımından geçmiş parlamentoların -zannediyorum 21’inci Dönem olacak ya da 20’nci Dönem- yaptığı en mükemmel düzenlemelerden birisi.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Hocam, ona itiraz etmedim. Atilla Bey, sadece sorunlara…
ATİLLA KART (Konya) – Ancak ne olmuştur? O 67 sonu da gene muhtelif yol ve yöntemlerle delme becerisini gene bizler gösterdik.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Anayasa’ya geçici hükümler koyarak.
ATİLLA KART (Konya) – Evet yani bunların, evvelallah, özellikle son on yılda pek çok örneğini maharetle uygulamaya soktuk.
Şimdi, bunun devamında, bakın şu anda biz esas itibarıyla, arkadaşlar, şu anda Türkiye’de parlamenter sistem uygulanmıyor, adı “parlamenter sistem” ama parlamenter sistem uygulanmıyor, başbakanlıkçı sistem uygulanıyor. Bunları kayıtlara geçmesi için ifade etmek gereğini duyuyorum. Biz, parlamenter sistemin bihakkın uygulanması hâlinde, özellikle denetim mekanizmalarının, yasama denetimi mekanizmalarının bihakkın uygulanmasının sağlanması hâlinde, bu kültürün geliştirilmesi hâlinde Türkiye'nin ihtiyaçlarına cevap vereceği kanısındayız. Bu sebepledir ki bu şekilde organik kanun türü düzenlemeleri son derece önemsiyoruz. Bu önerimizde bu sebeple ısrarlıyız. Diğer 2 grup da katılıyorsa biz buna katılıyoruz.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Biz de aynı fikirdeyiz, katılıyoruz.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – O zaman bunu yeşillendirip altına, ayrı ayrı bu düzenlemeler her maddede, ilgili maddede gösterilmek koşuluyla…
PROF. DR. YAVUZ ATAR – MHP katılıyor mu? Yeşil olması için MHP’nin katılması lazım.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – MHP de katılıyor zannedersem.
Dostları ilə paylaş: |